İktidarın Diplomasi Mantığı ve Milli Dış Politikada Atatürk Seçeneği / Mithat AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

İktidarın Diplomasi Mantığı ve Milli Dış Politikada Atatürk Seçeneği / Mithat AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Sal Nis 25, 2017 17:25

Atlantik Merkezli Politika ile Asya Arasında Kalmanın Doğal Sonuçları Nedir?

16 Nisan halk oylaması sürecinden sonra politik iktidar, uluslararası anlamda "merkez" ülkelerle görüşmelere başlıyor.
Resim

Cumhurbaşkanı üzerinden gerçekleşecek olan görüşmeler şöyle:

Erdoğan, 30 Nisan'da "Türkiye-Hindistan İş Forumu"na katılacak. Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez Hindistan'a gidecek .

Görüşmelerde terörizmle mücadele, ekonomik ve ticari iş birliğinin arttırılması, FETÖ'nün Hindistan'daki yapılanması, Hindistan'ın Nükleer Tedarikçiler Grubu (NSG) üyeliğine yönelik destek araması gibi konuların gündeme gelmesi öngörülüyor.

Erdoğan Hindistan'dan sonra 3 Mayıs'ta Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek. Putin ile yapılacak görüşmede, öncelikle Suriye'deki gelişmelerin ele alınması planlanıyor. Türkiye ve Rusya'nın ekonomik ilişkileri de masaya yatırılacak konular arasında.

Rusya'dan sonra Çin'e geçecek olan Erdoğan, 14-15 Mayıs'ta Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenecek "Kuşak ve Yol" forumuna katılacak. Cumhurbaşkanı, Çin ziyaretinin hemen sonrasında 16-17 Mayıs'ta ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelecek..

Mayıs ayı sonunda ise NATO ülkelerinin toplantısı gerçekleşecek.

Dış Politikada Kırılma Hattı: Batı mı Asya mı?

Erdoğan'ın görüşme yapacağı ilk üç ülke (Rusya, Çin, Hindistan) Asya'da merkez konumda olan, ABD'nin tek kutuplu dünya egemenliğine karşı; farklı bir güç merkezi oluşturarak, bu tek taraflı egemenliğin etkinliğini büyük ölçüde kıran ülkeler. Özellikle Rusya - Çin ilişkilerinin uzun süredir devam eden bir ittifak dahilinde gelişmesi, Hindistan'ın ise Çin'den sonraki en kalabalık ülke olmasının yanı sıra nükleer güce sahip olan bir ülke olarak ön plana çıkması akla gelen ilk etmenler.

Erdoğan, bu ülkelerden hemen sonra Batı/Atlantik merkezli bir ülkeye, ABD'ye geçecek. Son dönemde Suriye'de kırılan etkinliğini yeniden sağlama çabasında olan; bunun için Suriye'ye füze saldırısı, İran'a ve Kuzey Kore'ye göz dağı vererek, Rusya - Çin üzerinde baskı kurma çabasında olan ABD; Ortadoğu'da son dönemde temel ittifak gücü olarak PYD/PKK'yı esas alıyor.

Ortadoğu'nun büyük devletler tarafından yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, çıkarları bölgede çatışan devletlerin kendilerine "vekil" olarak terör örgütlerini sahaya sürdüğü bir süreçte, uluslararası ilişkiler milli eksende gelişmeli ve geliştirilmeli.
Resim

Milli menfaatlerimiz doğrultusunda denge kurma politikası yerine; bölge merkezli dış politikada belirsizlikler yaşayan, çıkarları çatışan devletler arasında biriyle kurulan ilişkileri diğerine karşı "koz" olarak kullanan ve sürekli yön değiştiren, kurulan diplomatik ilişkileri "tercih" değil "zorunluluk" olarak algılayan ve yansıtan bir anlayış Türk ulusuna zarar verir. 65 yıllık NATO'ya bağımlılık sürecimizde Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri yüzlerce açık / örtülü operasyonlara maruz kaldı. Bu saldırıların sonuncusu, Türkiye'ye toplum ve devlet olarak en çok zarar veren, 15 Temmuz işgal / iç savaş girişimiydi. Bölgesel ve küresel dengelerin yeniden belirlendiği, bu dengelerin günlük olarak değiştiği bir süreçte; belirsiz bir dış politika sadece iktidarları değil, ulusları da felakete götürür.

AB ve ABD'nin, özellikle 16 Nisan'dan sonra "demokratik kaygılardan" yola çıkarak Türkiye'ye karşı bir "siyasal dış müdahale" ye dönük propaganda yürüttüğü; bölücü terör örgütünün, terör eylemlerini artırdığı şu süreçte İÇ CEPHEnin millet nezdinde güçlü tutulması gerekiyor. Kimin nereye oy verdiği değil, kimin ulusun ve vatanın çıkarını en çok düşündüğünü göz önünde bulundurmamız gereken bir süreçten geçiyoruz.

Atatürk Örneği

Milli Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in ilk 15 yılında, Batılı ülkelerin, bölge ülkelerine karşı yürüteceği / yürüttüğü dış saldırı ve iç ayaklanmaları destekleme stratejisine karşı; Atatürk bölge ülkeleriyle işbirliği yapma ve pakt oluşturma stratejisi ile yanıt vermişti.

Daha önce defalarca yinelediğimiz gibi: Bölge merkezli sorunlar, bölge ülkeleriyle birlikte dayanışma kurularak alt edilir.
Bize uzaklığı on binlerce km. olan ABD'nin, Türkiye dahil bölge ülkelerine karşı "sınırları değiştirme", "etnik boğazlaşma" yaratma, iç savaş üzerinden dış saldırıya zemin hazırlama çabalarına karşı; hedef haline getirilen ülkelerle kurulacak ittifak hem mantıklı hem de milli menfaatlerimize uygun olan bir tercihtir.

Çok zor değil. Atatürk gibi düşünürsek, çözüm yollarını da tespit etmiş olacağız.

Mithat Akar / Batıkent - ANKARA

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x