Paralel Bahane, Rejim Değişikliği Şahane / Zahide UÇAR

Paralel Bahane, Rejim Değişikliği Şahane / Zahide UÇAR

İletigönderen Balasagun » Sal Eki 21, 2014 15:12

Paralel Bahane, Rejim Değişikliği Şahane

Resim
Ergenekon ve türevleri üzerinden Türk Ordusunu dizayn eden küreci “Ak Çete”, paralel üzerinden bütün devlet kurumlarında kendi devletini kuruyor. Ak paralel oluşturuyor. F çete de, Ak çete de aynı efendinin maymuncuklarıdır. Efendileri biri ile diğerini terbiye ediyor. Her ikisini de hedef ülkelerdeki çıkarları için kullanıyor.

F çete Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde kanserli bir hücredir. Mutlaka dokulardan temizlenmelidir. Buna katılıyorum da… Hukuku arkadan dolanarak yapılan operasyonlar F çete üzerinden sivil kurumları dizayn ediyor. Bu gerçeği halka anlatacak bir kurum kalmadı. Muhalefet mi? Onlar ancak F çeteye sahip çıkıyor. Akrep ile yılan arasında tercih yapmaktan başka ufku olmayan zavallılar…

Ergenekon ve türevlerinde ki kumpas davalarda yaşanılan yargı ve polis terörü nedeniyle milli kesim F çeteden haklı olarak nefret etti. Bu nefreti Ak çete kendi çıkarı için kullanıyor. Ne güzel, önce suça batır, o suç üzerinden temizlik yapıyorum dalaveresi ile resmi kurumlarda AK çeteye tabi olmayan kim varsa temizle.

Cumhuriyete ait ne varsa tek tek yok edildi. Devlet gelenekleri yok edildi. Milli Eğitim Ebu Suud Efendinin okullarına çevrildi. Pozitif bilimler tu-kaka olurken, Emevi anlayışı eğitime hakim oldu. Sürekli değişen eğitim politikaları ile çocuklarımızın kafaları parça pinçik oldu. Gayri milli, biatçı bir nesil yetiştirme yolunda adımlar atılırken, idari temizlik F çete ismi üzerinden yapıldı. F çete elemanlarının hemen hepsi sarı sendika üyesi iken, son dönemde alınan Milli Eğitim Müdürleri ve şube müdürlerinin ezici çoğunluğunun Türk Kamusen üyesi olması iddiamı doğruluyor.


Ak çeteden önce devlet kurumları –bazı zaaflarına rağmen- devletçi bir akıl ile çalışırdı. İşte o yapı kırılıyor. Biatçı, hırsızlıkları-yolsuzlukları görmeyen, sadece görmemekle kalmayıp;

“Vardır bir hikmeti” diyecek kişiliksiz bademler kurumlara dolduruluyor. Özel ballı maaşlar ile de ödüllendiriliyorlar.

Ak çetenin başı [b]“kırk odalı Firavun sarayı” yaptırdı. Nereye? Atatürk’ün kendi parası ile aldığı Atatürk Orman Çiftliğine… Atatürk çiftliği milletine bırakmıştır. Yani çiftlik üzerinde bütün Türk vatandaşlarının hakkı vardır. Milletin malı yargı kararlarına rağmen gasp edilmiştir.[/b]

Yargı ve güvenlik güçleri muhalefeti derdest etmekte kullanılan kurumlar haline getirilmiştir. Yargı AK Çetenin güvencesi, muhalefetin sopası haline gelmiştir. PKK’lı teröristlerin şehirleri yakıp yıkması, cinayetler işlemesi bahane edilerek yeni güvenlik yasası çıkarılmıştır.

Bebek katilini çıkarma manevralarının son demlerine girerken, federasyon çalışmaları hızla sürerken, akil denilen bölücüler tekrardan Anadolu’ya salınırken, tepkilerin de frenlenmesi gerekir değil mi? Padişah o adliye saraylarını boşuna açmadı. Yaptırdığı hapishanelerle boşuna övünmedi. Ergenekon çuvalına işine gelmeyen kimi attılarsa, paralel çuvalına da kendileri için pürüz olan kim varsa atılacağından hiç şüpheniz olmasın. Aksi olsaydı eğer; Erdoğan Başbakanlık Teftiş Kurulu’nu harekete geçirirdi. Cumhuriyet Baş Savcısı F çete hakkında suç delillerini toplar, devlet kurumlarını çete adına kullananları tespit eder, dava açardı. Dava sonucunda yasal bir tasfiye gerçekleşir, F Çetenin mallarına da “çete” gerekçesi ile el konurdu.

Bir zamanlar Gülen’e güzellemeler yapan, devlet desteği ile yapılan bir Türkçe(!) Olimpiyatı’nda “çok uzaktan ülkesine hasret, gözü yaşlı bizi izliyor” diyerek gözyaşı döken Arınç nerede? Eğer Arınç “paralel var” diyorsa, bu işin bir tuzak olduğunu düşünmek gerekmez mi?

Herkesin unuttuğu bir gerçeği hatırlatayım mı? Erdoğan geçmiş yıllarda Fetullah Gülen’den ödül almıştır(!)…

Ak Firavun Sarayı üzerinden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında Cumhuriyete meydan okunurken, rejim değişikliğinin ön denemesi de yapılmış olacaktır.

Osmanlı Devletinin gerileme ve yıkılma dönemine sefahat, gösteriş, hırsızlık, yolsuzluk damgasını vurmuştur.
Padişahların sadelikten gösterişe kaçtıkları süreç Kanuni ile başlar. Topkapı Sarayında bulunan Padişah kıyafetlerinde bu durumu görebilirsiniz. Kanuni Sultan Süleyman aynı zamanda hazineyi boşaltan bir padişahtır. Bu durum ekonomik sıkıntıların da başlangıç dönemidir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’dan getirdiği Emevi alimleri(!) pozitif bilimleri bitirmiş, Emevi geleneklerini millete din adı altında okutmuştur. Kuran-ı Kerim bir milyondan fazla hadis ile boğulmuş, Müslümanlık uydurma hadisler ile amel eden insanlar topluluğuna dönüştürülmüştür. Başlarında Yahudi-Rum-Ermeni-İngiliz ajanı bulunan yüzlerce tarikat şeyhi; cahil bırakılmış, hastalık ve savaştan kırılan milletin ırzına geçmiştir. Tıpkı günümüz Türkiye’sinde olduğu gibi.

Lale Devri saltanatı Osmanlı’nın ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde yaşanmıştır. Türkiye aynı süreci yaşıyor. Anadolu insanının tabiriyle, bir tarafta “borç k…dan akan” bir millet, diğer yanda Lale Devri yaşayan Ak Çete… Borç bataklığına batan, tüketim ekonomisi zayiatı haline gelen millet, güvenlik güçleri terörü ile de korku sarmalına alınıyor. Yargı, istihbarat, emniyet teşkilatı AK Çetenin özel güvenlik kurumları haline getirilmiştir.

Türkiye parçalanmaya götürülürken, olası bir halk isyanına karşı, milletin yanında olacak bütün kurumlar dönüştürülmüştür. Paralel ortaoyunu üzerinden son darbe vuruluyor. AK çete paralel çete üzerinden rejim değişikliğine gidiyor. Ayrıca Paralel işi de çok şaibelidir. Ergenekon-Balyoz-Casusluk ve diğer kumpas davalar paralel üzerinden başlatıldı, paralel üzerinden bitirildi. AK Çete paralel üzerinden elini yıkamaya kalktı. Türk Ordu mensuplarına barış eli uzattı. İnandırıcı olması için de kullanım süresi biten isimlerin tasfiye edilmesi gerekiyordu. İşte o kesim tasfiye ediliyor. Belli isimler tasfiye edilerek paralel temizleniyor algısı yaratılarak rejim değişikliğinin alt yapısı oluşturuluyor olabilir mi!? Bal gibi olur. Çünkü bu rejim içinde ülkeyi bölmek daha zordur. Osmanlıcılık üzerinden Anadolu Federe Devleti… 1000 odalı sarayında Deli İbrahim kıvamında bir “halife”… Firavun’un halifesi… Şeytanın Türkiye temsilcisi…

Bu değerlendirmelerimi güçlendirecek yaşanmış bir olayı anlatayım, gerisini sizler değerlendirin;


“Şimdi ki Emniyet Genel Müdürü’nün Artvin/Yusufeli’de Kaymakam olarak çalıştığı dönemde ilçenin ileri gelen isimleri Demirel Hükümetinden Hasan Ekinci’nin gayreti ile öğrenci yurdu yapımı için ödenek çıkarttırır. Sırt sırta erkek ve kız öğrenciler için bir yurt yapılır. Öğretmenler heveslidir. Gece çocukları ders çalıştırmayı, sırayla yurtta nöbet tutmayı konuşmaktayken İlçe Kaymakamı yurt yapımında öncülük eden isimleri makamına davet eder. Kaymakam;

“-Siz bu yurdu nasıl çalıştıracaksınız? Bir tecrübeniz yok. “

Odasında başka bir ilden gelmiş insanları göstererek;

“-Bu arkadaşlar yurdu çalıştırmaya talip. Bu konuda da deneyimliler. Yurdun yönetimini bu arkadaşlara verelim.” Der.

“Bu arkadaşlar” dediği insanlar Fetullahçı kişilerdir. Ödeneğin çıkartılması ve yurdun yapılmasına öncülük eden İnşaat mühendisi öfkelenir ve;

“-Bizim cemaatlerle ne işimiz olur Kaymakam Bey? “ diye itiraz eder.

Yurdun yönetimine Süleymancılar da talip olur. Baskılar artar. Seçim dönemi yaklaşır. Hasan Ekinci İnşaat Mühendisi olan İ.. Bey’e aynen şunu söyler;

-İk..cığım, seçim zamanı, bırakın yurdu cemaat işletsin. Şimdi karşımıza almayalım(!)?...

İhanet bugün gelmedi, dün ilmek ilmek işlendi.

İşte o gün öğrenci yurdunun yönetimini F çeteye verdiren Kaymakam bugünün Emniyet Genel Müdürüdür? M. C. Lekesiz 15 Eylül 2014 tarihinde ortak kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğüne atanmıştır.

AK Çetenin Urfa Belediye Başkanını da siz araştırıp bulun…

Sahi, F Çetenin elinde olduğu söylenen kasetler ne oldu? Onca yıl kaset biriktirdiler. Demek ki kullanmak için neden yok(!)?


Paralel operasyonları; birkaç ismin tasfiye edilmesiyle başka operasyonlara kılıf yapılan ve Türk Milletine Kurulan bir tuzaktır. Tasfiye edilen isimler sadece çok yıprandığı için değil, farklı istihbarat grupları ile de bağlantılı olduğu için de oyun dışı bırakılmış olabilir.

Psikolojik operasyon merkezi haline gelen tele(!) merkezlerin haberlerinin hiçbirine itibar etmeyin!!.

Sözün özü;

“Paralel bahane, rejim değişikliği şahane…”

Firavun sarayında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliğine katılan her kelle, rejim değişikliğine evet demiş olacaktır. NOKTA!!.

NOT:
17-25 Aralık yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet-para sıfırlama-ayakkabı kutusu-belge doğrama davası özelleşerek tedavülden kalktı. Seccade HIRSIZLARINA hatırlatalım:

-‘Ey insanlar! Sizden evvelkileri şu halleri mahvetti: İçlerinden seçkin biri hırsızlık yapınca onu serbest bıraktılar; güçsüz biri hırsızlık yapınca onu cezalandırdılar. (Hz Muhammed)

Zahide UÇAR, 21 Ekim 2014
http://www.zahideucar.com
zahide@zahideucar.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Paralel Bahane, Rejim Değişikliği Şahane / Zahide UÇAR

İletigönderen Mahmut Esat Bozkurt » Cmt Mar 25, 2017 15:29

Şimdi bunu 16 Nisan 2017 referandumuyla yasalaştırmak istiyorlar. İnanıyorum ki Türk milleti bu karşı devrimcilere hayır diyerek dur diyecektir.
Saati çalınca ölümü, bir dost kucaklar gibi kucaklamak, büyük davaların ardı sıra koşan ihtilâlciler için kaçınılmaz bir zorunluktur. (Mahmut Esat Bozkurt)
Kullanıcı küçük betizi
Mahmut Esat Bozkurt
Üye
Üye
 
İletiler: 32
Kayıt: Çrş Mar 03, 2010 18:37


Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x