550 Bin Göçmen Yolda!

Geçtiğimiz hafta sonu, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Almanya’nın Köln kentindeydim. Burada bulunuş nedenim; “Siyasi, Hukuki ve Ekonomik Boyutları ile Küreselleşme, Kutuplar ve İklim Değişikliği” konulu panelde Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Gümrükçü ile beraber konuşmacı olmamdı. Panel, gerçekten her bakımdan çok faydalı ve başarılı geçti. Panelde konuşmacı olmama rağmen; Harun Gümrükçü Hocamdan çok şey öğrendim ve iki günlük beraberliğim süresince, özellikle uzun süre Almanya’da yaşamış ve çalışmış olması nedeniyle bilgisinden ve deneyimlerinden çok faydalandım.

Almanya’da yaşayan Türklerin durumu ne yazık ki her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Ekonomik durumları gerçekten berbat. Son yıllarda Avrupa’daki olumsuz ekonomik gelişmeler en çok Türk göçmenleri vurdu. Almanya’da yaşayan Türk göçmenlerin yüzde 30’u işsiz ve 35’den fazlası ise yanlış okumuyorsunuz; yoksulluk sınırında. Ayrıca; tırmanan yabancı düşmanlığı, en çok Türk göçmenleri hedefe alıyor.

Artık Süt Bitti!

Türkiye; ne yazık ki buradaki insanlarımızın sorunlarıyla ilgilenmiyor, sadece ilgileniyor gibi gözüküyor. Uzun yıllardır, buradaki insanlarımız ülkemizin döviz gelir kalemine katkı yapması için sağıldı. Ama artık sağılacak bir şey kalmadı, bu insanlar fakirleşti, yoksullaştı ve verecek sütleri kalmadı.

15 yıldır görevde bulunan AKP İktidarı; Almanya’daki göçmenlerimiz için hiçbir şey yapmadığı gibi soyulmalarına, kendi aralarında bölünüp parçalanmalarına ve içinde yaşadığı toplum tarafından düşman olarak görülmelerine neden olan kötülükler yaptı. Hatta; yakında bir bölümünün Almanya’dan kovulmasına da neden olacak!

Din Ticareti

İktidarın tek yaptığı şey din satmak. Yani; kutsal İslam dinini siyasetin, ticaretin ve günlük yaşamın kirli bir enstrümanı haline getirmek. Din ticareti ve satışının en çok yeterli eğitim ve öğretim almayan insanları vurduğu gerçeğini Almanya’da da yakından görmek mümkün. Din ticaretinin en kârlı ticaret yöntemlerinden biri olduğunu yaşamın içinden edindiğimiz tecrübelerle de biliyoruz.

Almanya’da yaşayan insanlarımız; iktidarın arkasında olduğu ve pompaladığı dincilik yüzünden Deniz Feneri ve Kombassan gibi dinci motifli örgütler ve şirketler tarafından dolandırdı. Yine dincilik üzerinden Almanya’da yaşayan göçmenlerimiz; tarikatlarla, gittikleri camilerle kamplaştırıldı, bölündü ve birbirine karşı düşman edildi. Dincilik üzerinden Türk göçmenlerin bölünmesinde, bu bölünmeden çıkar uman Almanya da Türkiye’deki iktidarla beraber bu konuda eşit sorumluluğa sahiptir.

AfD’nin Başarısında İktidarın Katısı Büyük

Türk göçmenlerin Almanya’da ötekileşmesinin ve yabancı düşmanlığında birincil hedef olmasının başka nedenleri de olmakla birlikte, başat sorumluluk halen Türkiye’yi yöneten iktidar iradesine aittir. Bu iradenin yanlış, niteliksiz, öngörüden uzak, devamlı yanılan, aldatılan ve kandırılan çapsız siyasi yaklaşımları bu insanlarımızı Almanya’da olduğundan çok daha zor durumlara sokuyor.

Geçen ay (24 Eylül 2017) Almanya’da yapılan genel seçimlerde aşırı sağcı, ırkçı, göçmen ve İslam karşıtı bir parti olan “Almanya için Alternatif” (AfD)’nin yüzde 13,3 ile oylarını neredeyse üçe katlayarak üçüncü parti olmasında Türkiye’yi yöneten iktidar iradesinin akıldan, bilgiden ve diplomatik nezaketten uzak politikalarının ve söylemlerinin sorumluluğu çok ama çok büyük. Son seçimlerde AfD’nin bu başarısı, ister istemez diğer partilerin de Türk göçmenlere karşı tavırlarını sertleştirecek.

Komik Laflar Fayda Getirmiyor

Kendine bakmadan, hukuku, adaleti, insan haklarını ve demokrasiyi ayaklar altına aldığını görmemezlikten gelerek Almanya’ya karşı Hitler benzetmesi yapmak, “Ey Almanya” diye arkası boş meydan okumalarda bulunmak, “Almanlar bizi kıskanıyor” ve “Hasbelkader zengin olmuşlar” gibi komik laflar etmek fayda getirmediği gibi Almanya’da yaşayan insanlarımızı ve ülkemizi daha zor duruma sokuyor.

Almanya’da tüm medya, halen Türkiye’yi yöneten iktidar iradesini alaya alıyor ve gırgır geçiyor. Artık komik fıkralara konu olmuş. İster istemez bu bizi üzdü ve onurumuzu kırdı. Bizim için daha üzücü ve onur kırıcı olanı ise halen bu iradenin ülkemizi yönetiyor olmasıdır. Toplum olarak, buna layık olmadığımızı göstermeliyiz. Önümüzdeki süreçte bu tavrı gösterebileceğimizden hiç şüphem yok!

Yüzde 80’i AKP Seçmeni!

İktidarın imzaladığı ve 1 Ocak 2018’de yürürlüğe girecek anlaşma ile Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında mali, sosyal güvenlik ve mülkiyet bilgilerini ihtiva eden otomatik bilgi transferleri yapılabilecek. Özellikle Hollanda ile Almanya bu bilgilerin peşindeydi. Çünkü Hollanda ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, Türkiye’den emekli maaşı veya gayrimenkul geliri olanların işsizlik nedeniyle verilen sosyal güvenlik ücretlerini kesmek istiyor. Bu durumda olan yaklaşık 550 bin insanımız var. Bunlar, Türkiye’de geliri olmadığını beyan ediyorlardı. Şimdi bunlara hem ceza gelecek hem de işsizlik maaşları kesilecek.

Bunun anlamı; yaklaşık 550 bin göçmen Türkiye’ye dönmek zorunda kalacak. Bu insanların yüzde 80’inin AKP seçmeni olduğunu biliyor musunuz? Neyi imzaladığını, neye mal olacağını bilmek ve öngörmek lazım! Niteliksiz ve öngörüsüz oldunuz mu, hem ülkenizin hem de kendinizin mezarını kazarsınız!

Bu akşam (17 Ekim 2017) saat 22:00’de, KRT’de “Sorguluyorum” programında Ferit Atay’ın konuğu olacağım, gündemi konuşacağız ve sorularınızı yanıtlamaya çalışacağım.

Türker ERTÜRK, 17 Ekim 2017