BOHÇADAKİ BOHÇA!

BOHÇADAKİ BOHÇA!

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Mar 06, 2018 23:38

BOHÇADAKİ BOHÇA!


Yeni yetişenler bilmezler, eskiden bohçacılar vardı. Sırtlarında kocaman bohçalar, sokak sokak gezerlerdi.

Çağırdınsa, el ettinse birine, onu evin içine alırdın, evin avlusuna, bir odasına, yazsa bahçene. Konu komşu gördüyse iyi, bohçacının başına toplaşılırdı.

Bir de korkutulurdu çocuklar, bohçacıya veririm seni denilerek. Bohçacılar üzerine neler neler anlatılırdı. Bazıları bohçacılık bahanesiyle soyguna çıkarlarmış. Gelin kızlar efsunlanır, uyurgezer gibi, evdeki altınları, paraları teker teker getirir bohçacıya verirlermiş...

O bohçada neler bulunmazdı ki... İçindekiler, aç aç, çıkar çıkar bitmezdi. Çarşı, açıl susam açıl örneği, bir anda evinizde oluverirdi. Çarşaflar, havlular, dokumalar, örtüler, danteller, çeyizlikler...

Bohça denilince akla hemen kare biçimli, dört köşe, kenarları dikili, işli, işlemeli bez gelir. Çoğunlukla parça parça yamalanarak dikilirdi bohçalar. İrili ufaklı atık kumaş parçaları birleştirilerek. Bu tür yatak örtüleri de yaygındı. Bu bezi gözünüzde istediğiniz kadar büyütün, bohçacılarınki öyleydi işte. Sırtlarında çuval taşır gibi taşıdıkları dört ucu ortada bağlı, kalın dokumadan, bir eski çarşaftan, sofra örtüsünden bohça. Kızın, oğlanın ailesinin birbirlerine gönderdikleri çeyiz bohçaları, sandıklarımızdaki eşyaları sardığımız bohçalar, bavul niyetine kişisel eşyanın taşındığı bohçalar, tarlalarda çalışırken yemek için yiyecek çıkınlarını, öte beriyi sardığımız bohçalar...

Bohçasını alıp kaçardı kızlar kocaya. Bohçasını eline verip kovardın evinden kimi kişiyi. Bohçası koltuğunun altında kapını çalardı sana sığınan kadın kişi. Geçim sıkıntısı çekenler bohçanın dört ucunu bir türlü bir araya getiremezlerdi. Yamalı bohça gibiydi, uyumsuz giyim, yakışmaz, dağınık işin adı. Torun torba sahibi olma da, yaşlanmanın tanımı. Bohçacı kadınların bohçası, çıkar çıkar nasıl boşalmazsa, dilencinin torbasına da, dilenci torbası dolmaz dermiş atalarımız.

Masallarımızda dağarcıktır bohçanın adı, eşya taşınan çıkın. Bir tür deriden yapılma, içine her şey konulan, gezerken, yolculukta yanına alınan torba. Belleğe de dağarcık deriz, sorarız; bakalım bu konuda dağarcığımda neler var?

Son yıllarda “torba yasa” adlı bir düzenek kuruldu ülkemizde. Yasa darbesi. İlgili ilgisiz her tür konu bir araya getiriliyor, “torba yasa” adı altında yasalaştırılıyor. Kimse de torbada ne var ne yok tam bilmiyor, son anda da en tartışılacak, istenmeyen yasalar tıkılıveriyor bu torbaya. Hepsi birden “Oldu da bitti maşallah!”

Bu torbalara, bohçalara bir yenisini daha eklediler. En son dün duydum birini: “Bohçadaki Sırlar”. Bu kez, her tür konu, bir bohçada toplanmış demek. Bu da kitap dünyasından bir dümen olmalı. Bu dümeni incelerken, bir bohçalı kitabın duyurusunu daha gördüm o arada:

Geçen Kasım yayınlanmış. Onun da adı “Sırlar Bohçası”. Yazarı bir kadın. Konusu sembollerin hayatımızdaki etkileri, sembollerin seçimi, para akışını çoğaltacak sırlar... Çağımızın kitabı (?).

Para akışı kimin cebine doğru olacak, orasını sormayacaksınız...

Düşünün, nasıl bir rastlantıysa yazarın adı, Abdullah, Abdullah Ayata, bir kitap yazıyor. Daha piyasaya ilk çıkıyor kitap. Ne okuna okuna klasik eserlere girmiş, ne yazın değerini kanıtlamış. Bilinmedik bir şey. Demek ki birileri bir şeyleri biliyor, bir koruma kollama var işin içinde. Yazar Kayserili, geçen yazın, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi’nde okuma günü düzenlemişmiş. Bu kitap, Kayseri’de, ilçelerinde, bu etkinlikte okullara dağıtılıyor, öğrencilere armağan edilsin diye. Yazarın, yeni basılmış, dağıtılmamış, kitapçı yüzü görmemiş kitabı toptan satın alınıyor valilikçe, kolay mı? Bu kitabın dağıtılma amacı:

“Okuma alışkanlığını özendirme.” Etkinliğin adı: “Kentimi Tanıtmaya Gönüllüyüm”. Neyin etkinliği?

Kayseri Valiliği ve Orta Anadolu Kalkınma Ajansı İşbirliği’nin.

Şimdi boynumuza takılan torbaya bakalım, düşünelim:

Kayseri’de, Kayseri’yi tanıtma. Nasıl? Bu küresel çete kurumları, ajansları falan ile, ülkemizi bölünmüş gösteren o tehlikeli bölge adları, “Orta Anadolu” Kalkınma Ajansı işbirliği... Valilik yapamaz mı kentini tanıtmayı? Hadi yapamaz diyelim, okumayı özendirecek kitap listeleri, Türk yazınının destanları, klasikleşmiş çocuk – gençlik kitapları, romanlar, öyküler bulamaz mı, doğru dürüst kitaplar dağıttıramaz mı kentin öğrencilerine? Bula bula bohçalanmış bir kitap bulunmuş. Her işimiz, "Ahbap çavuş" ilişkileriyle... Sonra da cayılmış, kitaplar, dağıtıldıktan hemen sonra ana babaların şikayetleri üzerine toplatılmış. Neden mi?

Dünün haberiydi bu. Kitap: “Bohçadaki Sırlar.”

Kitap, bohça ya, konular, bohçaya atılmış renkli çarşaflar gibi üst üste yığılmış, sarılıp sarmalanmış ya, içinden şunlar da çıkmış: “Cinsel sapıklıklar, yasak ilişkiyi özendirici, cinselliği, cinsel uyarıcı ilaçları özendirici ifadeler.” Zaten kitapta kadın erkek ilişkilerinin öyküleri anlatılıyormuş. Öğrenci velileri küçük çocuklara dağıtılan bu kitapları istemediklerini, valiliğe durumu şikayet edeceklerini söylemişler.

“Bohçadaki Sırlar”ı, çocuklara okusunlar diye dağıtan, valilik; şikayet edilen yer de valilik... Ertesi günü Kayseri’nin iki ilçesinde, şikayet üzerine bu kitapları toplatan da, valilik.

Kitabın yazarının savunması ise tam bir bohçacılık. “Bohçacı geldi hanım!” diye bağırarak, çağrıldığı kimsesiz evleri soyan, gelin kızları kandıran eskinin bohçacı kadın söylentilerini aratmıyor. Gazetelerden:

“Kitabın yazarı Abdullah Ayata, kitabı kendisinin yazdığını, tekrar inceleyeceğini ve rahatsızlık uyandırdıysa gerekirse dağıtmayabileceklerini söyledi.

“Amacım kötü yola düşmüş bir kadının kitabın sonunda doğru yolu bulma hikâyesini anlatmaktı. Uyarınız için teşekkür ediyorum, biz bu kitabı kaldırıyoruz, zaten fazla dağıtmadık. Burada doğru söylüyorsunuz, biz aşırıya kaçmışız” dedi.

Vali Süleyman Kamçı ise kitabı tasvip etmediklerini ve içeriğini fark etmediklerini belirterek kitabın toplattırılacağını söyledi. (yeniakit)”

Eğitim öğretim bohçaya döndü de, görüyoruz yıllardır bunu, yazın (edebiyat), çocuk kitapları hiç bu kadar ayağa düşmemişti... Geleceğimiz, göstere göstere böyle bohçalanmamıştı...

Feza Tiryaki, 6 Mart 2018

Ek: https://www.youtube.com/watch?v=8Q-7Ct0QYaw (Kemal Sunal bir filminde bohçacı kadın kılığında, bohçacılık yaparken)
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 987
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x