Yerel Seçimlere Dikkat; Mızrak, Çuval!

24 Haziran seçimlerinde mızrak çuvala sığdı ama yerel seçim öncesi çuvalı yırtmak elimizde!

Malum önümüzde yerel seçimler var.

MHP dahil, tüm muhalefeti şimdiden uyarıyorum!

24 Haziran seçimleri öncesine mızrak çalındı ve uygun çuvala da yerleştirildi.
Ancak söz konusu çuval yırtılabilir ve mızrağın görünür olması sağlanabilir; tabi istenirse!

Mızrak ve çuvalın ne olduğuna geçmeden 24 Haziran seçim sonuçları ile önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili gelişmeleri hatırlayalım.

• 24 Haziran Seçim Sonuçlarına dair;

Meral Akşener ile MHP oyları ve dolayısı ile AKP oyları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor!

Açıklandığı gibi nedenler, belki minimal etki yaratmış olabilir ama Millet İttifakı asla değil ve MHP’de asla güçlenmiş değil!

İYİ Parti oyunun %10 bandında iken Meral Akşener oylarının %7 bandında olması ile siyaseten çürümeye yüz tutmuş MHP’nin özellikle Güneyimizdeki bir çok ilde % 300’lere varan bir oy patlaması yapmış olması,
Rasyonel gerekçelerle açıklanması mümkün değil!

• Önümüzdeki Yerel Seçimlere Dair;

Bazı Siyasi Partiler hazırlıklarına başladılar ve ittifak konusundaki söylemlerini, şimdilik medya üzerinden iletmenin çabası içindeler.

İktidara yandaşlık edercesine yaptığı çıkışlarla, İthal Başkanlık Sistemine geçişi hızlandıran MHP Lideri Devlet Bahçeli, AKP ile kurdukları Cumhur İttifakının önümüzdeki yerel seçimlerde de mutlaka devam etmesi gerektiğini açıkça ilan etmekten kaçınmadı.

AKP’nin Ankara ve İstanbul’u tekrar alamaması halinde kazanılan(!) Başkanlığın tartışmalı hale geleceğine özellikle vurgu yaptı;

Bu nedenle de Adana ve Mersin Belediye Başkanlıklarının MHP’de olması kaydı ile MHP’nin Ankara ve İstanbul’da aday göstermeyip AKP’yi destekleyeceğini alınmış bir karar gibi ilan etti.

Ancak AKP, aba altından sopa gösterilmesi şeklindeki bu resti görmedi ve AKP’nin her noktada aday göstereceğini parti sözcüsü aracılığı ile de ifade etti.

Görünen o ki; MHP, AKP’den her istediğini alabilecek gibi durmuyor!

Ve anlaşılacağı üzere AKP son derece rahat!

Neden mi?

Tekrar Mızrak ve Çuval benzetmesine geçelim.

24 Haziran seçimleri öncesinde ittifak yasası ile birlikte Sandık Kurulu Başkan tespiti ile ilgili olarak bir konuda değişikliğe gidildi.

Değişiklik öncesinde uygulanan yöntem, aşağıda 135 sayılı Genelge’den alıntıladığım Sandık Kurulu Başkanının Seçimi başlığı altında açıklandığı üzere;

1- İlçe Seçim Kurulu Başkanı, kurulda görevli siyasi parti temsilcileri dışındaki asil üyelerle görüşerek iyi ün yapmış okur-yazar kişiler arasından o ilçede kurulacak Sandık Sayısı kadar Aday Listesi belirler.
2- İlçe Seçim Kurulunda görevli, parlamentoda grubu bulunan siyasi parti üyelerinin her birinden o ilçede kurulacak Sandık Sayısı kadar Başkan Aday önerisi alınır.
3- Elde edilen tüm Aday Listeleri tek bir havuzda birleştirilerek Seçim Kurulu Huzurunda -sandık bazlı olmak kaydı ile- kura çekilmek suretiyle Sandık Kurulu Başkanları belirlenir.

Kolay anlaşılması için örneklendireyim; diyelim ki seçim yapılacak ilçede 2.000 adet sandık kurulacak. Bu durumda 2.000 adet aday listesi Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Parlamentoda temsili bulunan 4 ayrı siyasi parti ise her biri 2.000 adet olmak üzere toplamda 8.000 adet başkan aday listesi hazırlar.
Toplamda oluşan 10.000 kişilik aday listesi havuzundan, İlçe Seçim Kurulu huzurunda kura çekilerek kurulacak olan 2000 sandık için başkanlar belirlenmiş olur. Anlaşılacağı üzere yöntem son derece adil ve karışıklık yaratacak bir durum görünmüyor.

24 Haziran seçimlerine kadar uygulanan, Sandık Kurulu Başkanlarının tespiti için kullanılan bu yöntem, yasa değişikliği ile aşağıda yer alan MADDE 22’de açıklandığı gibi Sandık Kurulu Başkanlarının, Sandık Kurulu Başkanı tarafından atanacak Devlet Memurlarından oluşturulması sağlandı.

Sevgili okurlar;

Mülki İdare Amirleri tarafından oluşturulan Devlet Memurları Listesi üzerinden Sandık Kurulu Başkanı atamasını yapacak Seçim Kurulu Başkanlarından, AKP’ye rağmen, gerçekten bağımsız kişileri Sandık Kurulu Başkanı olarak atama yapmalarını beklemek en hafif ifade ile saflık olur.

Ancak bu değişikliğe rağmen, Muhalefet Partilerinin, AKP’nin her seçimin galibi olmasını sağlayacak bir sistemle seçimlere KAZANILACAK yaklaşımı ile gitmeleri saflıktan öte bir durum oluşturur. Bu durumun izahını sizlere bırakarak muhtemel sonuçlarını paylaşmış olayım;

1- Muhalefetin bu yapı ile seçimlere gitmesi halinde mızrağı kamufle etmeye çalışan çuvalı legal hale getirmiş olur ki, bu vebalin altından kesinlikle kalkamaz!
2- Bu yöntemle muhalefete inanarak seçimlere katılacak seçmenler, ne yazık ki yine seçim akşamı derin keder içine girmekten kesinlikle kurtulamayacaktır!

Tüm bu nedenlerle önerim; vakit varken Sandık Kurulu Başkanlarını belirleyen eski yönteme geçilmesi olmalıdır ve gerçekten demokratik seçim için bu sağlanmalıdır!

___________________________________

DEĞİŞİKLİK ÖNCESİ UYGULANAN YÖNTEM:
135 Sayılı Genelge’den Alıntıdır:
Sandık Kurulu Başkanının Seçimi;
MADDE 3- İlçe seçim kurulu başkanı, ilçe seçim kuruluna siyasi partiler dışından getirilen asıl üyelerle görüşerek sandığın kurulacağı seçim bölgesinin içindeki veya dışındaki seçmenler arasından iyi ün sahibi olmakla tanınmış, okur-yazar kimselerden, kurula bağlı seçim bölgelerindeki sandıklardan her biri için birer kişi olmak üzere bir liste düzenler.
Kurulun, siyasi partilerden seçilmiş asıl üyelerinden her biri, ilçe seçim kurulu başkanınca verilecek süre içinde yukarıdaki fıkrada gösterilen nitelikte birer liste düzenleyerek başkanlığa verir.
Belirlenen süre içinde liste vermeyen parti temsilcisi bu hakkından vazgeçmiş sayılır.
Yukarıda belirtilen şekilde düzenlenen listelerde her sandık için adı önerilen başkan adayları arasında ilçe seçim kurulu huzurunda ad çekilerek sandık kurulu başkanları belirlenir.

DEĞİŞİKLİK SONRASI UYGULANAN YÖNTEM:
MADDE 22: İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu Başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu Başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu Başkanının sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmek suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler.