DEVLET Mİ DEDİNİZ ? (V)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

DEVLET Mİ DEDİNİZ ? (V)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Cum Haz 14, 2019 13:52

DEVLET Mİ DEDİNİZ ? (V)
Bugün, 14 Haziran 2019 günü, bir eski bakan Namık Kemal Zeybek, Tele 1 televizyonunda – « Bir siyaset hocası olarak Tayip Erdoğan’a, siyaset dersinden yüz üzerinden yüz verirdim » dedi.
Ve ekledi ; - « Ama Devlet adamlığı konusunda sıfır”.
Ele aldığımız konu bakımından çok öğretci.
Siyaset başka, Devlet başka demek ki.
Son söyleceğimizi baştan söyleyecek olursak; eğer Devlet, ‘siyasetçiler’ tarafından ele geçirilmiş ise Devlet olmaktan çıkmıştır diyeceğiz.
İlk bakışta ‘çelişkili’ ve hatta ‘saçma’ gibi görülen bu saptamaya, dönüp tarihten örnekler de verilebiliriz ama biz, bu yazı dizisi bağlamında, yani Weber’in Devlet anlayışı bağlamında, yakından bakmaya çalışalım.
Herşeyden önce ‘Devlet’ deyince elleri titreyen, huşûyla kendinden geçen ve aklı bağlanan insanlarımızı Devlet konusunda düşündürmeye çalıştığımızı belirtelim.
Devlet düşmanı olmadığımızı bilmem söylemeye gerek var mı?
İnsanlık tarihinin belli bir aşamsında ‘Devlet’in ortadan kalkacağı’ savının da ‘felsefî derinliği’ konusunda bilgi sahibi olduğumuzu belirtmek gerekebilir.
Ancak ne var ki; ‘Devlet’i, kendilerini ‘siyasetçi’ olarak takdim edip, özde ‘Devlet düşmanı’ olan kimilerine, ‘işgal ettikleri makam’ dolayısıyla saygı duyduklarını söyleyen kişilerin kendilerine saygısı yoktur diyeceğiz.
Gelelim Weber’in Devlet ve siyaset ilişkisine.
Weber, Devlet’in ‘tarihsel yapısı’ (la structure de l’Etat) üzerinde durmaktan çok genel olarak ‘siyaset anlayışı’nı çözümlemeye, kendi deyişiyle ‘anlama’ya (compréhension) çaba gösteriyor.
Burada ‘yapı’ sözcüğünün, sıradan anlamıyla kurum, kuruluş, iskelet gibi terimlerden çok, bir ‘kavram’ olarak ele alındığını söyleyelim.
Örneğin, ‘kafa yapısı’ denildiğinde, sadece ‘kelle biçimi’ olarak değil ama içindekiler, yani ‘dünya görüşü’ gibi bir ‘yapı’ taşıdığına dikkat etmek gerekir.
Demek ki, ‘Devlet’ denilince sadece ve yalnızca, o geniş masa ya da mühürden çok, o masanın temsil ettiği ‘sembol’ ve o günün ‘Devlet anlayışı’ anlatılmak istenmektedir.
Söz sözü açıyor ve, ‘sembol’ denilince, ‘sembollerle yönetilen toplumlar’ ile ‘usla yönetilen toplumlar’ gibi başka konulara da değinmek gerekiyor. [Bu konuda uzun süredir üzerinde çalıştığımız ve tamamlanması için uzun bir süre daha üzerinde çalışacağımız ‘Toplumsal Bilimlerde Yöntem’ konusunu da okuyucularımıza duyurmak isteriz).
Weber’in ‘siyaset anlayışı’ ya da daha doğru bir deyişle, ‘politika’yı öncelemesinin nedeni ne diye sorulacak olursa; onun başından beri Devlet’in özgül karakteristiği olarak görülen ‘meşru şiddet tekeli’nin, ‘modern devlet’ten önce farklı ‘politik gruplar’ tarafından kullanıldığını göstermeye çalışmasıdır diyeceğiz.
Örneğin tarihte bu güç kimi zaman ‘gevşek’ (amorphe), kimi zaman basit ve geçici toplumsallıkların eline geçebilmektedir.
O çok övünülen müstebit ‘İmparatorluk’lar özünde ‘en gevşek’ politik yapıları oluşturmaktadırlar.
İnsanlık, Almancasıyla Verband’dan Anstalt’a, günümüz Türkçesiyle şâkilikten şekilliğe doğru bir evrim geçirmiştir.
İşte Weber, o hükûmet binaları, meclis binaları, saraylar ve içlerindeki masalar ve mühürlerden çok, onları kullanan insanlara (ya da insan benzerlerine) ve onların oluşturdukları ‘gruplaşmalara’ bakmak gerekir diyor.
Hem Devleti ve hem de ‘politika’yı anlamanın yolu budur.
Çözümlemelerinin tümüne katılmak olanaksız olmakla birlikte, Weber’in yüzyıl önce yazdıklarının, özellikle günümüz Türkiyesindeki Devlet’i anlamak için yararlı olabileceğini söyleyelim.
Türk Devlet geleneği bir tarafa, Cumhuriyet’le kurulmasına girişilen ‘Modern Devlet’in şimdilerde ne kadar ‘şâkiliğe doğru evrildiğini’ görmemek için ya kör olmak ya da gerçekten akıldan yoksun olmak gerekiyor.
Ve hâlâ ‘Ben Devletime söz söyletmem’ diyen beyinsiz, akılsız, aptal ve kendini bilmez varsa, oturup bir kez daha düşünmelidir diyorum.
Kuşkusuz zerre kadar ‘düşünme yetisi’ varsa..
(Sürecek)
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1526
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x