Pandemi bize ne öğretmedi ki, hayat sürekli bir öğrenme evresidir. İnsan her gün yeniden yeni şeyler öğrenir. Bunları yaşamına geçirir gerektiğinde deneyim ve ders çıkartır. Bakın bu salgından neler öğrenmişiz.

Olağanüstü durumlarda ve zamanlarda stokçuluğun karaborsacılığın fırsatçılığın pusuda yattığını gördük,
Gene olağanüstü günlerden geçerken halkına bedava erzak dağıtmak isteyen belediyelerin siyaset yüzünden engellendiğini böyle bir durumda bile birilerinin siyaseten prim yapma çabalarını üzülerek gördük,
Bütçesi 11 bakanlığın bütçesine denk olan Diyanet isimli kurumun bu virüsün yayılmasında çok ciddi katkısı ve suçunun olduğunu (Umre yolcuları, Cuma namazları) ve kurum olarak hiçbir işe yaramadığını gördük,
Devletin piyasaları başıboş bıraktığını, ne marketi nede pazarı nede fırsatçıyı denetlemediğini gördük,
Bankaların borçlanmayan vatandaşı da türlü hileler ile borçlandırdığını kredi (ev, oto, tüketici) ötelemelerinde bile abuk subuk faizler uygulayarak ana borcu çoğalttıklarını verilen kredilerin neredeyse vatandaşın ödememesi üzerine kurulu bir uygulama olduğunu, 10bin lira vereceğiz diyerek (sanki bedava verecekler) 3bin veya binbeşyüz lira, sadaka gibi para verdiklerini pardon kredi verdiklerini bunlara gerek BDDK gerekse bankalar birliği gerekse Maliyeden ses çıkartılmadığını gördük,
Halen şu durumda bile, geçmediğimiz köprüden, gitmediğimiz yoldan, uçmadığımız havaalanına para ödediğimizi birilerinin servetine servet kattığımızı gördük,
Sağlık çalışanlarının ne kadar önemli ve değerli olduklarını gördük,
Cami yapana kadar, hastane, ve okul yapmanın gerekliliğini gördük,
Camilere hoca yetiştirene kadar doktor, laborant, eczacı, hemşire, teknik eleman, öğretmen yetiştirilmesi gerektiğini gördük,
Din yerine bilime sarılmamız gerektiğini gördük,
Ülke böyle bir felaket yaşarken insanlarımız yüzer yüzer ölürken fırsatçılık yapılmaması gerektiğini (Salda gölü, Kanal İstanbul ihalesi, Ahlattaki yazlık saray, Saraya yeni lüks araç alımı, Atatürk Havalimanının uçuş pistlerinin iptal edilerek buraya hastane yapılıyor imajı ile yapılaşmaya yol verilmesi, Vb,vb,vb) gördük, Vatandaşa maske dağıtımda bile bir kaos yaşandığını ülkenin sağlık gereçlerine ve ekipmanlarına ihtiyaç varken diğer ülkelere hem de emperyalist paralı pullu gelişkin ülkelere gıda ve sağlık malzemesi yardımı yaptığımızı gördük (ayranı yok içmeye),
Türk Kızılay’ı nerde derken Kızılay’ın Endonezya’da cami dezenfekte ettiğini gördük,
Pkk’nın halen askerimize ve vatandaşımıza saldırdığını öldürdüğünü gördük,
Sınırda birbuçuk milyon insanın beklemekte olduğunu gördük,
Yunan sınırına palas pandıras getirilerek Avrupa’ya gideceksiniz denilen göçmenlerin gene palas pandıras geldikleri şehirlere gönderildiklerini gördük,
Örtülü af çıkartılarak mafyanın, tecavüzcünün, sapığın, hırsızın, katilin salıverildiğini, Ama haber yaptı, kitap yazarak olan biten yolsuzlukları açığa çıkardı deşifre etti denilen gazetecilerin gece yarısı saat 02’de torba yasaya ek bir madde konularak tahliyelerinin önlendiğini silahın, bıçağın, kanın düşünceye, fikre galip geldiğini gördük,
Çalışanlar ücretsiz izne çıkartılırken Meclisin korona nedeniyle 45 gün tatil olmasını ama vekillerimizin maaşlarına bir hâlel gelmediğini, gördük,
Günde üç beş kere iletişim başkanlığından 10 TL gönder mesajı gelirken 5 tane maske için bir türlü mesaj gelemediğini gördük,
Bu dincilerin ve yobazların kin ve intikam duygularının asla körelmediğini, en ufak bir fırsat bulduklarında her tür melaneti yapacaklarını gördük,
Cehaletin bilgiye, kültüre, görgüye, bilime şimdilik, üstün çıktığını gördük,
Dünya genelinde yaşlıların ve kronik hastalığı olanların virüs ve hastalık bahanesi ile ölüme terk edildiklerini gördük,
Dünyanın süper gücü denilen Amerika’nın hiç de öyle olmadığını kendi ülkelerinde pandemiden günde ölüm sayısının 5bine dayandığını gördük,
Güçlü devlet olmanın nutuklarla sözlerle değil böyle olağanüstü durumlarda vatandaşına kol kanat germesi ve sahip çıkmasıyla olduğunu gördük,

Bu liste uzayıp gider.
Bu kadar şey gördük deneyimledik de bir ders çıkardık mı acaba?
Bunu da ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.

Zafer ATUN
16 Nisan 2020
zaferatun.wordpress.com