Güçlü Devlet

Güçlü Devlet

İletigönderen zafer atun » Prş Eyl 03, 2020 7:17

Önümüzdeki günler epey zor geçecek.
Kısa bir süre içerisinde pandeminin 2 fazını tüm ağırlığı ile ülkece hissedeceğiz.
Bunda en önemli etmen ülke insanının olayı ve korunma tedbirlerini ciddiye almaması.
Aslında bunda insanların da suçu yok, çünkü sürü bağışıklığını benimseyen ülkelerden biri olan ülkemiz, pandemi sürecinden aşırı etkilenen ekonomisine bir nefes aldırmak adına sağlık mı maddi kazanç mı ikileminde, gelen baskılar karşısında hükümet maddi kazanç şıkkını seçerek tüm yasakları tüm önlemleri kaldırdı. Kaldırılan tüm bu önlemlerin çok kısa bir sürede mutlak misliyle olumsuz dönüşleri olacaktır.


Dünya genelinde hükümetler bu salgının ekonomiye olan ağır etkisi yüzünden tedbirleri gevşetmişlerdi. Biz ise tümden kaldırıverdik. Onlar güçlü devlet olarak salgının yayılım ve gelişimini izleyerek gevşettikleri önlemleri gelen verilere bakarak tekrar uygulamaya koydular. Kendi ülke vatandaşlarına gerek vergi muafiyeti gerek maddi yardım gerek kira desteği vb bir sürü uygulamayı ve insanların lehine olan işlere imza attılar.
Bizde ise vebalı gibi 65 yaş üstüne yasaklar geri geldi. Maske takmayanlar veya doğru takmayanlar devletin yeni gelir kapısı oldu (cezası 900 lira). Turizmden gene gelir bekliyoruz, toplu ulaşımlar Allaha emanet, virüsü kapan esnaf dükkanını açmaya ve virüsü yaymaya devam ediyor (çiğköfteci örneği). Okulları yeniden açacaklarını yüz yüze eğitime eylülde geçileceğini özel okul sahibi olan Milli eğitim bakanı söylüyor. Çoğu öğretmen evlerinden uzaktan eğitim vermek yerine boş okullarına giderek! okullarından öğrencilerine uzaktan eğitim yapacaklar. Bu öğretmenler her gün sokağa çıkacak risk altında olacaklar onların sağlık güvenlikleri Allaha emanet. Hastalık kaparlarsa kendi tedbirsizliklerinden diyecekler. Avm’ler, Kafeler, Lokantalar, Berberler, Pazar yerleri, piknik alanları halen açık ve faaliyette bizde önlem sadece maske ile sınırlı.
Sebebi ise çok basit aslında kasa bomboş, mantık işyerleri açık olsun insanların para kazanma ümitleri kırılmasın ve zamanı geldiğinde vergilerini kazançları yeterli olmasa bile ödesinler kasaya para girsin.

İnsan sağlığı gene ekonomiye yenik düştü. Zaten geçen sene devlet bütçemizde cezaların bütçeye katkısı %41, bu bile artık bir şey söylemeyi gereksiz kılıyor.
65 yaş ve üstüne devamlı yasaklar getiren zihniyetin sokağa yansıması ise şöyle;
tüm virüs bu 65’likler tarafından yayılıyor bu yüzden bunlara yasak üstüne yasak getiriliyor zannediyorlar. Sokaktakine göre bu yaşın altındakiler güvende.
Halbuki bu yaş ve üstü grup en dayanıksız, bir sürü kronik hastalığa sahip, buluttan nem kapacak insanlar. Hükümet bakış açısı ise onları kaybetmektense eve hapsedelim dışarıda olurlarsa toplu şekilde ölecekler bunu kimseye izah edemeyiz.
Sokaktaki vatandaş da bu 65 ve üstü gruba getirilen yasaklardan dolayı bilmeden tepki gösteriyor.
Olanın bitenin suçunu bilmeden onlara yüklüyor. Pandemi verileri de elden geçirilip maç sonucu gibi yayınlanınca vatandaş tarafından ciddiye alınmıyor.
Düşünme yetiniz olmazsa ve birazcık olsun okumaz bilgilenmezseniz sonuç böyle oluyor.

Gelişkin ülke devletleri ise tam bir kararlılıkla gerek önlemler gerekse önleyici tedbirleri hiç düşünmeden uygulamaya geçirdiler. Vatandaşlarının kafasında soru işareti bırakmadılar. Gerek vergi ötelemeleri gerekse vatandaşlarına maddi yardımlar destekler hemen uygulamaya konuldu. İnsanları da tüm yaptırımlara uydular uyuyorlar. Denetlemeler ise aralıksız sürmekte.
Bu ülkeler güçlü olduklarından, kanunlara ve kurallara oralarda harfiyen uyulduğundan, hazineleri dolu olduğundan ve insanları da olağanüstü hâl koşullarına eksiksiz uyduğundan salgını belki de daha az zarar ile atlatacaklar.

Türkiye’yi ise her bakımdan çok zor günler bekliyor.
Bu virüs salgınından da en çok etkilenecek ülkelerden biriyiz maalesef.
İşte tam bu noktada devlet adamı ile siyasetçinin farkı,
Güçlü devlet olma ile az gelişmiş popülist devlet olmanın farkı,
İnsan sağlığı mı yoksa ayakta durmak için kısa vadede gelecek olan maddi menfaatler mi,
Günü kurtarmak mı yoksa uzun vadeli tedbirler mi, soruları gözünüzün içine baka baka aslında yanıtlanıyor.
Güçlü devlet ve millet olmak lafla değil yapılan icraatlar ile görülüyor.
Devlet adamı olmak ise çok ciddi bir iş. Olağanüstü günlerde kendini gösteriyor.
Görmesini bilene.

Zafer ATUN
21 Ağustos 2020
zaferatun.wordpress.com
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 147
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x