''Görüşme Söz Konusu Olmaz''

Genel & Güncel Konular

''Görüşme Söz Konusu Olmaz''

İletigönderen ACD » Cum Şub 23, 2007 21:34

Resim

''Görüşme söz konusu olmaz''

Türkiye'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, Kuzey Irak'taki liderlerle görüşmeye ilişkin ''Önce, PKK ile mücadele kapsamında bizimle fiili olarak işbirliği yapacaklarını gösteren açık ve net adımlar olmadıkça bizim oradaki insanlarla herhangi bir şekilde görüşmemiz söz konusu değil'' dedi.

Başer, TRT'de katıldığı bir programda, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın terör örgütü PKK/Kongra-Gel konusundaki görüşlerinin anımsatılması
üzerine, Kuzey Irak'taki yönetimin unsurları tarafından terör örgütüne fiili olarak malzeme desteği sağlandığının bilgileri dahilinde olduğunu ifade ederek,
''Sayın Genelkurmay Başkanımızın söylediği hususlar tamamen gerçeğin ifadesi'' diye konuştu.

Ralston'un Kuzey Irak'taki liderlerle görüşmesi yönünde telkinlerde bulunup bulunmadığı sorusu üzerine de Başer, şunları söyledi:''Hayır, hiçbir şekilde böyle bir telkin almadım. İlk toplantıda bu konudaki tutumumuzun ne olacağını çok açık biçimde anlattım. Önce, PKK ile mücadale kapsamında bizimle fiili olarak işbirliği yapacaklarını gösteren açık ve net adımlar olmadıkça bizim oradaki insanlarla herhangi bir şekilde görüşmemiz söz konusu değil. Daha önce, 'oradaki insanlarla gerekirse görüşebilirim' demiştim.

Terör örgütüne fiilen destek veren insanlarla adları, makamları ne olursa olsun, gidip terör örgütüyle mücadelede işbirliği yapmayı konuşmanın bir yararı olur mu?
Yararı olmaz. Şu aşamada böyle bir yarar görmediğimiz için zaten bir görüşme söz konusu olmaz. Ancak, o yararın sağlanabileceğine emin olmamız lazım. Şu günkü
durumda da böyle bir durum ufukta gözükmüyor maalesef.''Etnik kökenleri öne çıkararak, bu ülkeyi bir Yugoslavya'ya benzer hale sokmanın, Yugoslavya kaderine sürüklemenin hiç kimsenin haddi olmadığını belirten Başer, ''DTP İl Başkanı olduğu söylenen yaratığın ifade ettiği şeyler tamamen bu
amaca yönelik'' şeklinde konuştu.
Kullanıcı küçük betizi
ACD
Üye
Üye
 
İletiler: 1137
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:58

İletigönderen Panzehir » Cum Şub 23, 2007 23:34

ACD, haber için sağolasın. Yalnız bundan sonra paylaşmış olduğun haberlerin kaynağını da vermeyi unutmazsan sevinirim. :wink:

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02

İletigönderen Ram » Cmt Şub 24, 2007 0:58

Ralston Kandil'deki pekakalılarla, görüştü mü, görüş medi mi¿? Beni bu bağlar, ağlarsa analar ağlar! Etnikler arası diyalog, mezhepler arası diyalog, dinler arası diyalog... Diyaloğunuza .......

ACD, haber için teşekkürler.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen ACD » Cmt Şub 24, 2007 6:19

Panzehir Ve Ram, Değerli Yorumlarınız İçin Teşekkürler :wink:

Panzehir, Bir Daha Kaynak Göstererek, Haberleri Paylaşırız. :wink: :!:
Mevzubahis VATAN ise gerisi TEFERRUATTIR...!
Kullanıcı küçük betizi
ACD
Üye
Üye
 
İletiler: 1137
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:58

İletigönderen Hasta » Cmt Şub 24, 2007 6:48

Ram yazdı:Ralston Kandil'deki pekakalılarla, görüştü mü, görüşmedi mi¿? Beni bu bağlar, ağlarsa analar ağlar! Etnikler arası diyalog, mezhepler arası diyalog, dinler arası diyalog... Diyaloğunuza .......
Aynennn!!!
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Panzehir » Cmt Şub 24, 2007 14:53

Ram, katılıyorum ama sen ne kadar bağırırsan bağır;

Duyulmaz o sebepli sesin
Kursağında kalır hevesin
Halimiz harap olmuş, oluyor
Allah haklarında en doğru olanı eylesin... :idea:

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02

İletigönderen Ram » Cmt Şub 24, 2007 18:14

Yalnız demek istediğim yanlış anlaşılmasın. Söz konusu Barzani ve Talabani... Görüşülmesin-görüşülsün derken şunları unutmamak gerek;

:arrow: :idea: Başkalarının verdiği emirle-baskıyla görüşülemez!
:arrow: :idea: Başkalarının istediği kişilerle değil, kendi istediği kişilerle görüşülebilir!
:arrow: :idea: pekaka ile görüşmüş birini, pekaka koordinatörü olarak tanıtarak, ne dediğinin farkında olmayanlar görüşemez!

Şimdi işler çok karışık. Talabani cumhur oldu. Barzani puşusuyla Beyaz Saray'a girdi. Bilen bilir, 15 yı kadar önce bunlara kırmızı Türk pasaportu verilmişti. O zamanlar kuzuydular. Rahmetli Eşref Bitlis Paşa, Turgut Özal zamanında bizzat bunları, pekakaya karşı kullanıyordu. Ne oldu peki¿?

Eşref Bitlis Paşa :arrow: 17 Şubat
Turgut Özal :arrow: 17 Nisan

1993 yılında neler olmadıki... Kaybedilen insanlar bir yana, Talabani&Barzani ikilisine verilen imkânlar, pasaportlar bir anda iptâl edildi. Ve kimse sesini çıkartmadı. Bu durumda, "Barzani ve Talabani" Türkiye'nin kucağından kalkıp ABD'nin kucağına oturmaya başlamıştır. Kısacası bu yıl, Türkiye büyük darbe yemiştir. ABD, insiyatifi ele geçirmiştir...

Şimdi görüşsek bir şey değişecek mi¿? Onlar da biliyorlarki, ABD'ye güven olmaz. Ama bu saatten sonra da, kendilerini kullandırmazlar.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Şub 25, 2007 0:13

Ram,işin aslı rahmetli Eşref Paşa zamanında da bu şerefsiz oğlu şerefsizlerin kullanıldığı falan yoktu.Ne yazık ki çok uyanık davranarak koskoca TSK'yı ve TC'yi uyuttular.Olan budur.
Şimdi de ortaya çıkan habere bak:Rahip Santoro,Hrant Dink cinayetleri,2 polisin şehit edilmesi ve başka pek çok olayda kullanılan silahlar Amerikalıların Irak'ta >silahlar olduğu ortaya çıkmış.Bizim kendilerini ileri zekalı sanan geri zekalı basın hala daha Amerikalılar'ın bu işte masum olduğunu ima etmeye çalışıyor.Sanki bu silahları Amerika UPS'ye ya da bizim YURTİÇİ KARGO'ya teslim etmiş de onlar da kargoları Irak'ta kaybetmiş gibi veriyorlar haberi.Kaybolan silah sayısı 500 binden fazla!Yani bir orduyu donatacak silahlar!Ve bu silahların neredeyse tamamının Türkiye'ye sokulduğu da biliniyor!Bu devletin derini de,derin olmayanı da ne işe yarar Allah aşkına arkadaşlarım?Bu kadar silahı bu namussuzlar Türkiye'de kan gövdeyi götürsün diye içeri sokarken onlar ne yapıyor?
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Pzr Şub 25, 2007 1:00

Çetin Taş, bunlar kullanıldı. Karşılığındada, Saddam rejimine karşı çıkabilmek için, kendilerini Türkiye'ye kullandırttılar. Eşref Paşa'yı öldürdüler, Irak politikası geri alınamaz bir sekteye uğradı. Daha sonraki gelişmeler ve Özal'ın ölümü ise, bölge politikasında karmaşıklığa yol açtı. Her ne kadar Özal, ABD yanlısı olsa da, bu tür girişimler uzun vadede Türkiye'nin büyük yararına işleyecek-(di). Ne oldu¿? Özal'ın Mesut'u, Irak'ın Mesut'una kazık attı.

Bütün bu karışıklıklar içinde, artık insiyatif bizim elimizden uçtu-uçurttular.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Şub 25, 2007 1:13

RAM,gelinen noktaya bak.
-Irak 3'e bölündü.
-Saddam öldü-en azından resmi olarak öyle biliyoruz-
-Kan gövdeyi götürüyor hala Irak'ta ve savaşın başından beri ölenlerin sayısı 700 bini geçti.
-Şiiler ve Sünniler Irak tarihinde hiç olmadığı kadar birbirlerine düşman oldular.
-Kerkük ve Musul'da çoğunluğu elinde bulunduran Türkmenler artık çoğunluk değiller.
-Amerika 3000e yakın askerini kaybetti.25binden fazla Amerikan askeri yaralandı.Amerikan hükümetine seçimleri kaybettirecek olan konunun Irak'taki başarısızlık olduğu artık kesin.
-Türkiye-tabi ki çapsız hükümetimizin de bunda katkısı büyük ama tek başlarına onları suçlamak haksızlık olur,diğer hükümetlerin de ağır sorumluluğu var-Irak konusunda inisiyatif kullanamaz durumda,içeride Kürtçüler tarihlerinin en güçlü günlerini yaşıyorlar,Apo'nun tutuklandığı günü içeren hafta boyunca doğu ve g.doğu Anadolu'nun belli başlı şehirlerinde esnaflar kepenk açmıyor,bitti denilen PKK yine hortladı.

Kazanan kim peki RAM?Sadece ve sadece Irak'ta ki Kürtler ve onlardan güç alan bizim içimizdeki Kürtçüler.

Özal ile ilgili düşüncene ve ondan bu memlekete özellikle bu konularda en ufak fayda geldiğine inanmıyorum.Aksine bu meselelerin bu boyutlara gelmesinin en büyük sorumluluğunun Özal'da olduğunu biliyorum.Apo bile,"Özal ölmese biz bu meseleyi onunla çözerdik."dedi.

Eşref Paşa'yı öldüren de AMERİKALILARdır.Bunu artık hepimiz açık açık söyleyebilmeliyiz.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Pzr Şub 25, 2007 1:27

Çetin Taş yazdı:RAM,gelinen noktaya bak.
-Irak 3'e bölündü.
-Saddam öldü-en azından resmi olarak öyle biliyoruz-
-Kan gövdeyi götürüyor hala Irak'ta ve savaşın başından beri ölenlerin sayısı 700 bini geçti.
-Şiiler ve Sünniler Irak tarihinde hiç olmadığı kadar birbirlerine düşman oldular.
-Kerkük ve Musul'da çoğunluğu elinde bulunduran Türkmenler artık çoğunluk değiller.
-Amerika 3000e yakın askerini kaybetti.25binden fazla Amerikan askeri yaralandı.Amerikan hükümetine seçimleri kaybettirecek olan konunun Irak'taki başarısızlık olduğu artık kesin.
-Türkiye-tabi ki çapsız hükümetimizin de bunda katkısı büyük ama tek başlarına onları suçlamak haksızlık olur,diğer hükümetlerin de ağır sorumluluğu var-Irak konusunda inisiyatif kullanamaz durumda,içeride Kürtçüler tarihlerinin en güçlü günlerini yaşıyorlar,Apo'nun tutuklandığı günü içeren hafta boyunca doğu ve g.doğu Anadolu'nun belli başlı şehirlerinde esnaflar kepenk açmıyor,bitti denilen PKK yine hortladı.

Kazanan kim peki RAM?Sadece ve sadece Irak'ta ki Kürtler ve onlardan güç alan bizim içimizdeki Kürtçüler.


Ee Çetin, bütün bunları ben de biliyorum. Bu ABD'nin dünyaya dayattığı gerçektir.

Özal ile ilgili düşüncene ve ondan bu memlekete özellikle bu konularda en ufak fayda geldiğine inanmıyorum.Aksine bu meselelerin bu boyutlara gelmesinin en büyük sorumluluğunun Özal'da olduğunu biliyorum.Apo bile,"Özal ölmese biz bu meseleyi onunla çözerdik."dedi.

Eşref Paşa'yı öldüren de AMERİKALILARdır.Bunu artık hepimiz açık açık söyleyebilmeliyiz.


Özal ABD yanlısıydı diyorum, katılmıyor musun yani¿? :) Ama geniş görmek lâzım. Zamanında askere verdiği yetkiler, ondan sonra da istikrarlı devam etseydi, bugün ABD Irak'a gi-re-mez-di... Apoşa gelince; bu adam hizmete hazırım dedi. Sence hazır mıydı¿? Bu yaratık konuşsa ne olur, konuşmasa ne olur Allah aşkına...

Ben şimdi diyorum ki, diyelim Özal'ı da öldürdüler, ne düşünmemiz lâzım bu durumda¿?

CIA & NSA, açıkça söylüyorum işte.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Şub 28, 2007 19:04

RAM kardeşim,kaç gündür iş-güç hesabı geç saatlerde eve gelip yatıyorum.Mesajını şimdi okudum.
Az çok birbirimizin dünya görüşlerini biliyoruz RAM,elbette ki Özal'ın ABD yanlısı olduğuna katılıyorum ama Özal'ın Irak ve Kürtler konusunda yaptığı bir tek davranışın dahi Türkiye lehine olduğuna katılmıyorum,inanmıyorum.Özal'ı öldürenin(ben de öldürüldüğünü düşünüyorum)ABD olduğuna da inanmıyorum.Bana yaptığı yanlışların birileri tarafından cezalandırılması daha mantıklı geliyor.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Çrş Şub 28, 2007 20:50

Çetin Taş, hoş geldin. Farkındayım, yokluğun belli oluyor. :)

Şimdi, açık konuşayım. Savunduğun görüş itibariyle, objektif olamıyorsun. Özal'ın askere verdiği yetkiler, ondan sonra verilmedi diyorum. Bu yetkilerde Türkiye'nin elbette lehinedir. Gerisi beni ilgilendirmez, savunmuyorum, korumuyorum, kötülemiyorum. Ne yapmışsa yapmış. Konu bu değil. Demirel-Çiller-Yılmaz-Erbakan-Ecevit ve diğerleri. Askerin önünü tıkadılar. Tıkamakla kalmayıp 28 Şubat'a alet ettiler. Askerin işi bu değil, ama bazen zorunlu oluyor.




Türkiye ne zaman içe dönüklükten vaz geçip dışa yönelse, bir şey oluyor ve tekrar kabuğuna çekiliyor. Osmanlı dönemindeki Beyazıt-Cem Sultan çekişmesi gibi. İlerleme yok. Hatta gerileme var. Emniyet ve asker çatışması oluyor. Tam bitiyor derken yeniden başlıyor.

Bu memleket nice akıllı askerleri harcadı. Artık askerin "dış politikada" aktifleşmesi gerek. Devletin bir kolu Başbakanlıksa, bir kolu da Genelkurmay'dır. Bu kolu kullanmazsan, paslanır. Paslanmış bir kolla iş görmeye çalışırsan, hata yaparsın, kaş yapayım derken göz çıkarırsın. Isınma turları başladı bile. Şimdi herhangi biriniz diyebilirsiniz; askerin politika yapması uygun değildir ve benzeri şeyler... Buna binaen sadece şunu söylerim; açıp haritaya bakın, Türkiye nerede, dünyanın neresinde...

Burada tek aksayan yanımız MİT'tir. Her yerden kuşatılmış MİT için, küçük Türkiye diyebiliriz. Artık kendine bir yön seçmeli ve (herhangibir) başbakana bağlılığını kanıtlayarak değil, görevlerini yerine getirerek faydasını en üst seviyeye çıkarmak zorundadır. Buna binaen de, artık askerler MİT ile uğraşmamalıdır. Düşünün, bizim askerimiz, bizim teşkilâtımızın içine adam sızdırıyor. Bizim teşkilâtımız da, bazı emekli ve kurumdan dışlanan askerlerden yardım alarak, askere karşılık veriyor. Başbakan için siyasi bilgiler topluyor. Kendi içinde devamlı çatışma var. Genellikle makam-mevki savaşı. Var oğlu var.

Herkes kendi işini yapsın. Terör siyasi bir konu haline getirildi. Halâ da buna devam ediliyor. Terör askerin işidir. Tam yetki verilmesi gerektir. Hiçbir millette, Türklerdeki asker anlayışı gibi bir anlayış yoktur. Bu elbet değerlendirilir. Asker karar verir, uygular ve muhakkak netice alır. Ama şuna dokunma, ona elleşme, buraya girme dersen, ABD gibi ülkeler bilmem kaç bin kilometre öteden, senin yanı başına gelir, güneşlenir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Panzehir » Çrş Şub 28, 2007 23:13

Ram, sen şimdi şunu mu demek istiyosun yoksa ben mi yanlış anladım...

Nasıl, Derin Devlet & Asker Hizbullah'ı senin deyiminle -ki bundan sonra yatan ifadedir aklıma- pekaka'ya karşı kullanmışsa, Özal döneminde de Barzani & Talabini ikilisi de kullanılacaktı. ABD'nin kucağına düşene kadar da kullanıldılar.

Ama heves kursakta kaldı, dönem içinde Eşref Paşa şehit edildi. Dediğin gibi sonradan öğrendiğim kadarı ile Kuzey Irak politikisında elini masaya vurabilecek olan paşaların başında geliyordu. Uçakta onun haricinde şehit düşen askerler de olmuş.



Oyunu oynatan kazanırmış. Asker ise çıkamayacağını bildiği yere girmezmiş.

Miş... Miş... Miş...

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x