Bir seçmece oyunu daha geldi ve geçti...Geçti diyoruz ama YSK sitesine erişim bile hala engelli!
Gidişat esamesinde; faaliyet sonu incelemesi anlamında ;geçmiş ve bugün değerlenmeli!

2009 Yerel seçimlerinde;

Parti            Oy Oranı          Oy Sayısı
AKP               38.8            15,458,985
CHP               23,1             9,218,445
MHP               16,1             6,403,831     
DTP                5,7             2,271,566 

2011 Genel Seçimlerinde;

Parti           Oy Oranı           Oy Sayısı
AKP              49,95            21,466,356
CHP              25,94            11,147,736
MHP              12,98             5,575,993
BDP               6,58             2,826,031

(DTP seçime Bağımsızlar adaylar şeklinde hülle ile girerek, seçim barajını delmiştir.)


2014 sözde Yerel ancak Turuncu Darbe Meşruiyetinin oylandığı seçiminde ise;

Parti           Oy Oranı           Oy Sayısı
AKP              43,6             19,111,282
CHP              25,7             11,270,468
MHP              17,6              7,718,799
BDP +HDP          6,4              2,841,035
İP                0,3                114,985 

Partisel karşılaştırmayı elbette düşünen akıllara bırakıyorum.Niceliksel karşılaştırma dahilinde; gerilemeyen ve açık AKEPE desteği ile istikrarlı büyüyen bölücü kuvvet olarak;BDP-HDP birlikteliğini gözlemliyorum.
Atatürk'te birleştik diyen kuvvetin ise esefle birleşemediğini;sadece oy bölen araç olarak AKP tarafından kullanılmaya çalışılsa da;yüzdelerinin oy bile bölmeye yetmediğini ; üzülerek işaret ediyorum.
Ülkede demokrasi adında ;oligarşilerin hakimiyetinde,' bir yalan Cumhuriyet'i yaşıyor 10 Kasım 1938'den beri...
17 Aralık'tan bugüne bant dinleyen ve kukla savaşı ile oyalanan halk,o kadar çok ve çabuk uyutulmaktadır ki; Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü'nde AİHM'den APO'nun affına dair açıklamasına bile; bir türlü uyanmaz! ;
16 Kasım'da, Baş hain eliyle son evresine geçen Bölünme Açılımı'ndaki;Son Yerel Özerklik kalkışmaları ve Eşkiya'nın Türk Devleti'ne meydan okumalarını;filtrelenen kulağı sebebiyle duyamaz!;
AK'lanma Seçimi ile o kadar yorulmuştur ki gündem;seçime 4 gün kala güpegündüz Silopi'de 3 Polisi yakılır;Ulusal Basın'da bile; bu ihanet haberi ile , esas gündem yerini bulmaz!

Niceleri söyledi,Niceleri geldi ve geçti... Düşünen akılların azlığından mıdır?:
Suç işleyeni ak'layacak bir seçim sistemini; henüz batı demokrasileri bile üretmedi!
Ülkede, Güçler Birliği'ne ses etmeyenler;sine-i millete sırtını çevirenler; hükümeti sine-i milli bildi...
Bu sebepledir ki;suç işleyen hüküm sahibini yargılayacak hukuk da,soruşturacak Polis de,asker de bitirildi!

Yaşanan her şey;basit bir Siyaset Sosyolojisi özeti sanki!:
'Menfaati için kutsalını unutup,dünyalığa satmışlar memleketi!
Milletim, şimdi isyana ayakta ama ;milletini gören artık hiç yok ki!'
Kimse ''bu ülkede Cumhuriyet bitmiştir'' gerçeğini; yalandan seçimler oyununda hiç önemsemedi!
Oysa, 'Sanal Parti Düzeni'nde;her kanattan (Rus-ABD-AB -İran)isimlerle esas amaç ; yöneten -yönetilen ayrımında;halkı koyun gibi görenler oligarşisine dahil olabilmekti...
Kapalı kapılar ardındaki esas kavga; Kutlu Bilgi ve Siyasetnameye göre; milleti liyakatle yönetmek değil; sanki bir Protestan ahlakında;sadece güç değerlerini bölüşmekti...
2006'da İlizyonla aldatmanın bir filmi vardı: Prestij...
Ana fikirde;Bir ilizyon gösterisi 3 aşaması gösterilirdi...
Vaat (Pledge) ,dönemeç (turn) ve prestij (prestige)...
Ve ülkemdeki her seçim gösterisi ; ilizyondan birer hileydi...
Seçimi izleyen akıl ,sisteme biat için kendisine çare olarak gösterilen adaya inanması; ilk hedefti...
Seçim döneminde söylenen her yalan (istikrar ve kalkınma) ve cebe konulan her para ile vaat tamamlanır...

Dönemeç ise ; sahte seçim sonuçlarının bilgisayara yazılmasıyla anlamlaşır...
Hemen ardı sıra Balkon konuşmasıyla;halka çaresizliğini kabul ettirmeye;şapka, tavşanlara hazırlanır...

Finalde; ilizyona bağımlı insanın amacı gerçeğe değil;olmayana inanmaktır.
Seçimde prestijin açılımı ise;hileye inananların kabul için gösterdikleri irade açıklamalarıdır...
Bu sayede;
Pekdaş gibi bir bölücü anti-Kemalist akıl bile Ata'nın parti bayrağı hilesiyle İzmir-Konak'ta başkanlaşır!...Ne de olsa baş anti-Kemalist iktidardadır!
İstanbul için aday yapılan;şimdi ise YCHP'ye Genel Başkan yapılması planlanan Sarıgül bile aynı renklere gizlenmiş ;Cemaat destekli bir Fedaralist iken ;yöneten seçkinler dairesine alınır!...

Şimdi karar sizin!;İlizyona kapılanlardan mısınız?
Yoksa : ''Seçsis'li sistemde ;halkça seçilmemiş ;
Küresel Düzenin yeni kuklalarının belirlenme hilesi; adil bir seçim olamaz'' aklında mı?...

Bu arada, ''düşünmemesi istenen'' Türk insanı için; tek bir ilizyon yoktur.
Bütün ülkedeki her yapay gündem ; millete ilizyon olmuştur:
Şehzade Mustafa'nın boğdurulmasına, gıyabında cenaze namazı kılan akıl;uykuya sokulmuştur!
İlizyonu bozacak Psikolojik Harekat Merkezleri TSK içine sızdırılan Baş İmam eliyle 1 Mart 2005'te boğdurulmuştur!
İşte bu yüzden;Ülkedeki kurulu ihanet gündemi , her gün kirli bilgilendirme ve gereksiz magazin maddeleri ve günlük vaatlar ile halkı uyutur...
Bu;esaret için,bölmek için,kindarlık için; çaşıtlıkla, sahte demokrasiyle iktidara gelen;seçimle gönderilmez oyunudur!

Bu oyunda,öne sürülen her yalanı kabul;yenilmeyi ve yok olmayı doğurur!
Oysa ,esas yenilmeyenlerin sırrı :'Yenilgiyi asla kabul etmeme olgunluğu'dur!
İşte gerçek gündeminiz ve aklınızda olması gereken tek düstur da budur!:
Türk olan: Ya bu oyunu vurur!
Ya da ismini unutup:BOĞULUR!

Serdar Ateş
01.04.2013