“İlk Kez Para Kazanmak, İlk Kez Tatile Çıkmak” / Özcan PEHLİVANOĞLU

“İlk Kez Para Kazanmak, İlk Kez Tatile Çıkmak” / Özcan PEHLİVANOĞLU

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Tem 18, 2011 21:01

İlk Kez Para Kazanmak, İlk Kez Tatile Çıkmak

Geçtiğimiz günlerde televizyon reklamlarından tanıdığımız bir sanatçının 31 yaşındaki eşi tatilde yüzerken geçirdiği ani bir rahatsızlık sonucu vefat etti.

Bu hepimizin her an başına gelebilecek bir olay. Allah’ın bize verdiği nefes sayısından haberimiz yok. Ölen kardeşimize Allah’tan rahmet ve eşine başsağlığı dilemekten başka bir şey elimizden gelmiyor.

Ancak eşini kaybeden 42 yaşındaki Burçin Bildik’in, olaydan sonra ettiği bir söz var ki; bu sözün üzerinde çok durmak gerekiyor. “İlk kez para kazanıp,ilk kez tatile çıkmıştık”.

Eğer böyle ise Burçin Bildik ve rahmetli eşi; 75 milyonluk Türk halkının içinde, bu ülkede sosyal adalet ve adil gelir dağılımı olmadığından dolayı şanslı olanlar zümresine dahildi diye düşünüyorum.

Ülkemizin üzerine oturduğu coğrafyayı gezme fırsatı yakaladı iseniz ne kadar büyük bir güzelliğin ve zenginliğin üzerine oturduğumuzu biliyorsunuz demektir.

Bu memleket güzeldir ve zengindir ama memleketin tapusuna sahip olan halk bu zenginlikten ne yazıkki hak ettiği payı yüzlerce yıldır alamaz.

Köyünden şehre inememiş insanlar, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlar, ortalama 5 büyüklüğünde depremle yıkılan şehirler, büyükşehirlerin varoşları, yeşil kartlılar, sosyal dayanışmadan karnını doyuranlar, Osmanlı’dan bu yana bitmek tükenmek bilmeyen ekonomik sıkıntılar, bölücü iç düşmanlar, yüzyıllardır genç yaşta toprağa konulan kınalı kuzular, kişisel ve ülkesel borçlar, asgari ücrete talim, gençlerdeki gelecek umutsuzluğu ve iç ihanet vs.,vs.,vs…

Peki buna karşılık, ülkenin zenginliğini iç eden küçük bir mutlu azınlık ve küresel sermaye ile ona hizmet eden beyaz yakalılar; istedikleri gibi para kazanıp, tatil yapıyor, keyif sürüyor. Sanki kader bu!

Bırakın dünyayı görmeyi ülkenizi gördünüz mü? Beş yıldızlı otellerde kaldınız mı? Ömrünüzde, şöyle bir aklınızda kalacak üç beş tatil yaptınız mı? Dünyanın birkaç noktasına uçup, adamlar şunu yapmışlar “vay be” dediniz mi?

Bunların hiç birini yapamayan milyonlarca insanımız var.

Eyfel Kulesinin 1887’de, New York’daki gökdelenlerin 1895’te, Budapeşte Metrosunun 1903’te hizmete girdiğini biliyormusunuz?

Onun için Burçin Bildik’in “ilk kez para kazanıp,ilk kez tatile çıkmıştık” sözü sizi bilmem ama bana göre çok anlamlar içeriyor.

Memleketimizin insanları; isteyipte o kadar çok şeyi yapamıyor ki! Hak ettiği halde o kadar çok şeye sahip olamıyorki!

Benim rahmetli babam uçağa hiç binmemiş ve tatile gitmemiş bir insandı. İşi alaya vurup, vaktiyle bizim tarlanın yakınına düşmüş uçağa bindiğini anlatır ve bizlere tebessüm ettirirdi. 55 yaşında üçüncü emekli aylığını alamadan sıkıntı içinde geçen ömrünü tamamladı.

Bu ülkede babam gibi sıkıntı içinde ve hayatın tadını alamadan öbür dünyaya göç eden o kadar çok insan var ki…

Oysa insanca yaşamak konusunda gelişmiş ülkelerle mukayese yaptığımızda, insanlarımıza haksızlık yapıldığı tartışma götürmez bir husustur.

Almanya’da yaşayan yeğenlerimin, ilkokuldan itibaren devlet tarafından düzenlenen gezilerle bütün Avrupa’yı dolaştırıldığını biliyorum. Kendi yaptığım seyahatlerde de çocukların ve gençlerin, eğitimcilerin önderliğinde dünyayı dolaştıklarını, bilgi ve görgülerini arttırdıklarını, tarihi ve kültürel dokuyu öğrendiklerini müşahade ediyorum.

Hatta son yaptığım seyahatte, Alman Demiryollarının, 5 kişilik bir aileye hafta sonunda 35 Euro karşılığında bütün Almanya’yı trenle dolaşma imkanı sağladığına tanık oldum.

Bize ise, üzerine oturduğumuz Karun gibi zenginliğe karşılık sabırla kanaat edip, ahreti kazanmamızı telkin ediyorlar. Hani hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışmak ve yarın ölecekmiş gibi ahret hesabı yapmanın terazisi? Küfenin dünya tarafını bizden çalanlar, oraya bizim için aynı ağırlıkta bir hayal ve sıkıntı dolu bir yaşam koymuş. Hangimizin yaşamadan ölenlerden farkı var?

Haydi, Burçin Bildik; hayatında onu ve rahmetli eşini beş yıldızlı bir otelde tatile götürecek parayı kazanmış ya böyle bir parayı hiç kazanamayanlar ne yapıyor?

Acaba nefesleri açlıktan kokanlar,kahve köşelerinde pinekleyenler, karın tokluğu için zenginlere ve iktidara avuç açanlar ne zaman tatil yapacak?

Ufuk, Fahrettin, Aykut, Mustafa, Gökhan, Adem, Mehmet, Barış, Emrah, Necmettin, Noyan, Vefa, Ethem isimli gençleri hatırlıyormusunuz? Belki isimlerini unuttunuz? Onlar parada kazanamayacak ve hiç tatile çıkamayacak.

Kimse bana martaval okumasın,onlar yüzyıllardır tekrarlandığı gibi sizin olan fakat kullanamadığınız zenginliği iç edenler rahat etsin diye şehit düştü. Niceleri gibi…

Bana göre hepsi gariban çocuğu. Kanaatimce bugüne kadar doğru dürüst tatil yapmamışlardı. Ve bundan sonra da yapamayacaklar. Ailelerine ise yaşam bundan böyle haram oldu. Oysa onlar şehit düşerken tatil yapanlar vardı, eğlenceler devam ediyordu, televizyon ekranları hiç hız kesmedi. Buna karşılık pazar günü küçük bir azınlık Türkiye’nin çeşitli illerinde olayı protesto etti. O kadar… İnsan ister istemez soruyor: 75 milyon neredeydi diye?

Yarın hayat yeniden başlayacak. 31 yaşındaki tatilde iken ölen Zeynep Elçin Bildik’i de, şehit çocuklarımızı da unutacağız.

Tatil yapamayanların varlığı da bizi enterese etmeyecek, gerçi bu tatil yapamayanları da garip bir şekilde enterese etmiyor.

İnşallah bir gün dünyanın tadını anlar, zenginliğimizin ve sömürüldüğümüzün farkına varırız. O zamanda belki sık sık tatile çıkarız. Hem oğlum yaşında şehit olan ama bundan sonra hiç tatile çıkamayacak olan Diyarbakır’daki 13 şehit ile diğer şehitlerimiz içinde tatil yaparız. Zaten ne yapıyorsak onlar sayesinde değil mi?


Özcan PEHLİVANOĞLU, 18 Temmuz 2011
http://www.rumelibalkanfederasyonu.org
http://www.trakyanethaber.com
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: “İlk Kez Para Kazanmak, İlk Kez Tatile Çıkmak” / Özcan PEHLİVANOĞLU

İletigönderen Sabırlı_Vatandaş » Sal Tem 19, 2011 8:49

75 milyonda 1 milyon insan çıkmadı tepki vermek için.Dolaş ülkeyi yürüyenleri topla 1 milyon yok. Sakarya'da 14:05'te Kent Meydanı'nda 100 kişi ancak vardık.Çark Caddesine yürüdük oldu bir 200 kişi.Hepi topu o kadar.Gölgede oturup balkonunda el kol sallayan, vitrine dalmış "kırmızı mı mavi mi" diye düşünürken bizi görüp lütfen başını çeviren ve lütfen alkışlayanlar falan da vardı tabi haklarını yemeyelim!Büyük bir tepkiydi onlar için bu.Yani demem o ki; bu millet bedenen olmasa da ruhen tatilde Özcan Bey.75 milyon nerede dediniz ya, hepsi tatilde.Hepsi ölü gibi yatıyor gafletin ateşinde, "bronzlaşıyor" şimdilik.Yarın o ateş yakacak kendisini ama farkında değil.Hiçbir şeyin farkında olmadığı gibi, başına geleceklerin de farkında değil.

Ben pazar günü şahsen bu tablodan payımı aldım.Vatan, millet kelimelerine uladığımız Sakarya'da 200 kişi.Ağzımı açamadım yürürken, tek bir slogana eşlik edemedim.Sustum.Tek kelime edemedim.Gördüğüm "duyarlılık" karşısında nutkum tutuldu.40 derece sıcağın altında 50li 60lı yaşlarda eli öpülesi analar babalar, ve 30-40 kadar nasipli genç arkadaş, hepsi o kadar. Tabi ki şu gaflete düştüm artık, "Bu halk mı bu gençlik mi kurtaracaktı vatanımı" diye!Hala çırpınıyorum kurtulmak için.Gelecekten ümitsizler kervanına şimdilik benim de adımı iliştirin.Bir ışık görene kadar.
Kullanıcı küçük betizi
Sabırlı_Vatandaş
Salık Takımı
Salık Takımı
 
İletiler: 101
Kayıt: Cmt Tem 31, 2010 9:42


Şu dizine dön: Özcan PEHLİVANOĞLU

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x