İlkel Türk toplumundan uygarlığa ve feodal Türk toplumuna

Tarih olan olayları burda paylaşabilir, yorumlayabilir ve öğrenebilirsiniz

İlkel Türk toplumundan uygarlığa ve feodal Türk toplumuna

İletigönderen fozcan » Pzr Ara 07, 2008 18:56

İlkel Türk toplumundan uygarlığa
ve feodal Türk toplumuna ve demokratik devrime

Web Page Name
Tarih bilinci, tarih taşında
bileğilenerek jilet gibi keskinleşmiş insan zihniyetidir.

TARİH, KLASİK TANIMIYLA, GEÇMİŞ DÖNEMLERDE YAŞAMIŞ İNSAN TOPLULUKLARININ MADDİ VE MANEVİ KÜLTÜRLERİNİ, ZAMAN VE MEKÂNDA, OLGU VE BELGELERE DAYANARAK İNCELEYEN BİR BİLİMSEL DİSİPLİNDİR. İBN-İ HALDUN’UN DEYİŞİYLE, TARİH "BİLİMLERİN BİLİMİ”DİR. PERİNÇEK’İN DEYİŞİYLE "HATTA SOSYAL BİLİMLER TAMAMEN TARİHTEN İBARETTİR."

TARİHİN, TARİHSELLİK PLATFORMUNUN DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YOKTUR. GERÇEĞE YAKLAŞIMIN BİRİCİK MÜRŞİDİ TARİHTİR.

ÜLKELERİN BAĞIMSIZLIĞININ, MİLLETLERİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN VE HALKLARIN DEVRİM HAREKETLERİNİN TEMELİNİ TARİH BİLİNCİ BELİRLER. TARİH BİLİNCİ POLİTİKANIN DA OLMAZSA OLMAZIDIR. TARİH BİLİNCİNİN EKSİKLİĞİ BİRÇOK ZİHNİ SÜRECİN DUMURA UĞRAMASINA NEDEN OLMAKTADIR.


Türk tarihi insanlık tarihinin en zengin, en renkli, geçmişin derinliklerinde yitip giden gözde tarihlerden biridir. Bu tarihsel süreç içinde Türk soyunun zulme ve sömürüye, baskı ve saldırıya boyun eğdiği bir tarih durağı yoktur. Ve ayrıca bu görkemli tarih içinde milletimiz dünya siyasetinde etkin olan büyük uygarlıklar ve imparatorluklar örgütlemiştir. Şu işe bakın ki, böyle bir millete ABD ve AB emperyalizmi dayatmalarda ve boyun eğdirme denemelerinde bulunmaktadır. Batı kapitalistleri aynı girişimleri 20. yüzyılın başlarında da, Çanakkale’lerde, Kafkaslarda, Sakarya’larda da tekrarlamıştı.

Tarih bilmemek, tarih bilincinden yoksun bulunmak bu olsa gerektir.

Son 150 yıllık demokrasi mücadelesi tarihine, bu millet 4 büyük devrim sığdırmıştır. Her kritik duruma, her kör çıkmaza bir devrimle yanıt vermiştir.

Kaç tane vardır dünyada böyle müthiş ve büyük bir millet?
Büyük devrimci Atatürk’ün de belirttiği gibi, kendi atalarının böylesi büyük ve inanılmaz işler başardığını öğrenen gençlerimiz tarihsel süreçte yapılanların daha büyük ve mükemmelini yapmak için yeterli manevi güç ve desteği bulmaz mı ruhunda?

İşte, ilk olarak, tarih bilinci bunun için gereklidir.

Çok zengin, eski ve köklü bir tarih olduğunu söylediğimiz Türk tarihi içinde Türk İlkçağı ile Türk Yakınçağı, esasen radikal (köklü) değişikliklerin, sıçramalı değişikliklerin yaşandığı yaygın ve mutat bir deyişle devrim dönemleridir.

İlkinde Türk soyu İsa doğmazdan önce 800–1000 yıllarından 1000 yıllarına doğru toplam 2000 bin yıllık bir dönemde, kabileden sınıflı topluma, uygarlığa, devlete sıçramalı bir geçiş yaşamıştır. Bu süreç sancılı 2 bin yıl boyunca devletleşme ve uygarlaşma dönemidir.

Bundan sonra gelen tarih, 11. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar, toplam olarak

8 yüzyıl boyunca, aynı sistemin, feodal devlet yapısının alt gelişim basamaklarından üst ve daha mükemmel gelişim aşamalarına doğru evrimleşme deneyimidir.

Birinci devrim dönemini Türk İlkçağında yaşayan Türk soyu, ikinci devrim dönemini 19. yüzyılın ikinci yarısında, Genç Osmanlılar ve Genç Türklerle başlayan demokratik devrim döneminde yaşamıştır. Burada da sıçrama feodal monarşiden ilkin meşrutiyete, sonra cumhuriyete doğru olmuştur.

Bizim özenle üzerinde duracağımız ve bilincimize çıkaracağımız tarihsel dönemlerimiz işte bu iki tarih durağı olguları olacaktır. Ve bugünlere ışık tutacak şekilde tutuşturacağız olguları.

İşte, ikinci olarak, tarih bilinci bunun için gereklidir.

Bizim bu köşede yapmak istediklerimiz, halkımızın bilincinde uyandırmak istediğimiz, yukarıda logoda belirtilen bilimsel gerçekler çerçevesinde bilinçleri bilemektir. Bu yolda en keskin silah tarihtir, tarih bilincidir. Tarih bilinci, tarih taşında bileğilenerek jilet gibi keskinleşmiş insan zihniyetidir.

İlk durağımız Türk İlkçağıdır. Bu durakta atalarının uygarlığa geçiş serüvenini öğrenen Türk insanı çağdaş uygarlığa tırmanan çizgide manevi ve düşünsel güç edinecektir. Kendinde daha büyük işler başarmada azim ve kararlılık bulacaktır. Örneğin, klasik toplumsal gelişim şemasındaki basamaklardan birini, Köleci toplum biçimini yaşamadan doğrudan bir üst uygarlık basamağına geçen soyundan gurur duyacak; tarihi boyunca bağımsızlık ve özgürlükten yoksun kalmamışlık özelliği ile övünecektir. Unutmayalım ki, yoğunlaşmış istek ve dilek maddi bir enerji ve güç haline dönüşür.

Bu köşe, her hafta Salı ve Perşembe günleri yayınlanacaktır.

Dilek, temenni ve eleştirilerinizi köşemizden ve bizden esirgemeyiniz.
(SÜRECEK)
Kullanıcı küçük betizi
fozcan
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 10:56

Şu dizine dön: Türk Tarihi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x