İnternet Sansürü Nehrin Kaynağına Doğru Yüzme Denemesidir!..

İnternet Sansürü Nehrin Kaynağına Doğru Yüzme Denemesidir!..

İletigönderen faruk haksal » Cmt May 07, 2011 10:14

ResimBildiğiniz [ya da duyduğunuz] gibi, Ağustos ayından itibaren istediğiniz internet sitesine dilediğiniz gibi girip, çıkamayacaksınız…
Devlet sizi internetin şerrinden korumaya karar verdi. Ve gerekli yasal düzenlemeleri sessiz sedasız yaptı, bitirdi…
Bu noktada bir soru:
- Devlet bizi kimden koruyor?..
Sanıyorum, kendisinin hoşlanmadığı düşüncelerden…
Benim gerçeği, onun bana gösterdiğinden başka yerde aramamı istemiyor; bundan korkuyor.
Devlet benim [eğer 18 yaşını geçmişsem ve aklım başım da yerindeyse,] evimi satmama karışmıyor.
Evlenmeme, boşanmama bir şey demiyor.
Bunca yalanın dolanın orta yerinde istediğim siyasi partiye oy vermeme de [bir noktaya kadar] sesini çıkartmıyor.
İçki içmeme, işsiz olmama, istediğim takımı tutmama, [zina suç olmaktan çıkartıldığına göre] hatta zamparalık etmeme de dahi karışmıyor…
Ama istediğim internet sitesine girip, istediğim düşüncelere yelken açmama izin vermiyor.
Peki niçin bu “özel” sansürü uygulamaya koyuyor?..
İşte size zurnanın zırt dediği yer bu noktadır!..
Bu davranış, beyin yıkama faaliyeti bile değil, onun çok daha kötüsü, “beyin kirletme” operasyonudur!..
2011 yılının uygar Dünya’sı içinde [izin kolay kolay çıkartılamayacak] kapkara bir leke ve “ileri demokrasi” kandırmacasının tam tersi yönde geliştirilmiş geri bir faşizm denemesidir bu yasaklama…
Devletin vatandaşın düşüncesine müdahale ettiği rejimler totaliter yönetimlerdir!..
Devlet, demokratik bir ülkede yurttaşların ne düşünmesi gerektiğine karar veremez.
Yurttaşların düşüncelerine müdahale edemez.
Tam tersine bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmelerinin yasal garantilerini oluşturur ve düzenler.
İnternet ortamı, düşüncenin ülke sınırlarını aşarak özgürce dolaşmasını, edinilmesini ve ifade edilmesini sağlayan ve bu özgürlüğe imkân tanıyan bir yaratı düzlemidir…
Devlet’i yönetenler eğer yurttaşlarına eğer bu imkânı tanımak istemiyorlarsa, o ülkede demokrasinin varlığından söz edilemez.
Ve gerçekte teknolojinin bu denli geliştiği bir dünya ortamında bu nitelikteki bir sansürü uzun vadede uygulama imkânı da oldukça güç ve hatta imkânsızdır.
Ama tüm diktatörler tarih boyunca aynı hataya düşmüşlerdir.
Halkın üstünde oluşturdukları egemenlik alanının baskı ve sansür uygulayarak kalıcı olabileceği yanılgısına düşmüşlerdir.
Tarihte olup bitenlere “Süleyman” dizisinin magazin gözlüğü ile değil de, tarih bilincinin sorgulayıcı aydınlığı ile bakacak olursak göreceğimiz gerçek, diktatörlüklerin geçici, demokratik yükselişin ise, sürekli bir kalıcılık taşıdığıdır.
Bu Dünya Süleyman’a kalmadıktan sonra… Nihai olarak bu yasaklamaları getirenlere de kalmayacaktır...
Gün, bugün müdür?
Yanılıyorsunuz…
Ben bu yazıyı bu gün yazıyorum.
Siz yarın okuyacaksınız.
Yani, kıssadan hisse:
- Zaman, ayağınızın altından kayıp giden yumuşak bir devingendir… O’na asla tutunamaz, onu durduramaz; keyfinize göre kurcalayamazsınız!..
İnternet sansürü, nehrin kaynağına doğru [nafile] bir yüzme denemesidir!..
Bilmem anlattırabiliyor muyum?

soruyusormak@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x