İŞ GÜVENLİĞİNDE NEREDEN NEREYE?

İŞ GÜVENLİĞİNDE NEREDEN NEREYE?

İletigönderen Noyan Umruk » Prş May 20, 2010 23:29

İŞ GÜVENLİĞİNDE NEREDEN NEREYE? :( 20.05.2010


Dr.Noyan UMRUK


“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi …“


Kanuni’nin bu dizeleri, toplumsal sağlığa, insana ve bu alanda devletin işlevine ne denli önem verilen bir edep ve kültürden gelindiğini gösteriyor.

1930 yılında yürürlüğe giren“Umumi Hıfzısıhha Kanunu” ve “ Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun” düzenleme ve uygulamaları da, Atatürk döneminin konuya duyarlı yaklaşımının belirgin örnekleri ve sosyal politika belgeleridir. Ereğli maden işçileri ile ilgili yasa, özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından, zamanın İktisat Vekaleti denetiminde, dikkat çekici hükümler taşımaktadır:(1)

- “Amelenin (işçinin) temini istirahatları için amele koğuşu, hamam inşa’ına ocak amilleri (sorumluları) mecburdur.”
- “ Cebren istihdam (zorla çalıştırma), rıza dışı 8 saatten fazla çalıştırma, 18 yaşından dun (aşağıda) olanların istihdamı memnudur.
- “ Bilumum madenciler, hasta ve kazazede olan madenciyi meccanen (parasız)tedavi etmeye, bunu teminen maden civarında hastane, eczane ve şahadetnameli etıbba (hekimler) bulundurmaya mecburdurlar.”
- “Ocak amilleri bir mescit ve genç ameleye gece dersleri vermek üzere mektep yapmaya ve bir muallim bulundurmaya mecburdurlar.”
- “ Amelenin ahvali sıhhıye (sağlık durumu) ve hayatiyetiyle hukuku umumiyelerine müteallik işbu mevadı (kanunu,yönetmeliği) – diğer kanuni ve cezai müeyyideler hariç olmak üzere ifa etmeyen madenci ve mültezimlerin ruhsatname ve imtiyazları fesh olunur .”

80 senede nereden nereye geldi Türkiye?.. ILO verilerine göre her 100.000 çalışan başına, 20.5 ölümcül kaza oranı ile dünya klasmanında birinci. Ne onur, ama … İsviçre’de bu rakam 1.3 , AB ortalaması ise 4 . 1946 dan bu yana Türkiye’de iş kazaları 60.000 can almış. Ortalama her 6 dakikada bir iş kazası oluyor, her 5 saate bir ya da her gün 4 emekçi ölüyor. Bu aymazlığın maliyetinin, GSMH ‘nın yüzde 3 üne , 4 Milyar TL.ına ulaştığı söyleniyor.
Bu durum karşısında, o dönemdeki ilgili bakanın yolunu bulmakta güçlük çektiği Tuzla tersaneleri, ölüm tersanelerine dönüşürken, tersane emekçileri serçeler gibi birer birer can verip düşerken, bir ilgilinin “Abartmayın, madenlerde onlarca, yüzlerce kişi ölüyor..” diyebilmesi, 2008 yılında grizu patlamasından 43, 2009 yılında 92, 2010 yılında 17 mayısa değin 37 maden emekçisine, Karadonda ölenlerle birlikte, bu rakamın 67’e ulaşması, kravatlı, “gran tuvalet” bakanların “taşeronlaşmayı” ”onlar sadece galerileri inşa ediyorlar…” diye savunmaları, 44.000 ruhsatlı maden ocağının sadece 250 denetçi ile nasıl etkin olarak denetlenebileceğini, özelleştirmenin, iş güvenliği riski çok yüksek olan maden ocaklarında yol açtığı bu korkunç sonuçları önceden algılayamama aymazlığını, Başbakanın “Sizler bu duruma alışıksınız…Babası ölüyor, oğlu giriyor…Provakatörlere kapılmayın…(san ki bu trajik durumda provokasyona ihtiyaç varmış gibi)” diyebilmesini, diğer bazı ilgililerin bu faciaları sadece,” işçilerin eğitimsizliğine” (işçilerin eğitiminden kim sorumluysa) bağlayabilmesi, yaşamın diğer alanları yanında, bu alanda da Türkiye’nin ne denli bir edep, anlayış ve kültür değişimine uğradığını, toplumsal, insani ve de geleneksel değerlerinin ne denli çürütüldüğünü göstermiyor mu ?
Bu insafsız değişime, bu ilkel dönüşüme direnmek gerekiyor. Hem zaten, siz kendi insanınıza değer vermezseniz, başkaları hiç vermez…
Toplum büyük bir keder içinde bu derin acıyı paylaşırken, işsizlik ve yoksullukla boğuşurken canlarını yitiren tüm emek “şehitlerinin” aziz hatıraları önünde saygı ve tazimle eğiliyor.
Işıklar içinde yatsınlar…


(1)TALAS, Cahit; Sosyal Politika, A.Ü.S.B.F. yayını, 1967,s:182-184
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1040
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x