İsrail’in Suriye’ye Sessiz Saldırısının Nedenleri / Erol BİLBİLİK

İsrail’in Suriye’ye Sessiz Saldırısının Nedenleri / Erol BİLBİLİK

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Sal Ara 18, 2012 21:37

İsrail’in Suriye’ye Sessiz Saldırısının Nedenleri

Yalnızca Suriye’nin değil, İsrail’in bölgedeki saldırıları’nın arka planı’nda “ Menahim Begin “ doktrini’nin olduğunu bilmek gerekiyor.

Menahim Begin Doktrini

Yirmibeş yıl kadar önce İsrai , Irak’a Osirak nükleer reaktörünü yok etmek üzere bombardıman uçaklarını yollamıştı. İndirilen bu darbe, İsrail Başbakanı Menahim Begin’in adı verilen doktrin’nin ortaya çıkışına damgasını vurmuştur. Bu doktrin uyarınca İsrail düşmanı hiçbir Orta Doğu ülkesi’nin nükleer silahlara sahip olmasına izin verilemezdi. Söylentilere göre İsrail’in kendisi de yaklaşık 1967’den beri nükleer silahlara sahipti. İsrail bunu ne yadsıyor ne de kabul ediyordu.
Londra merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü bugün İsrail’in elinde iki yüz nükleer silah bulunduğunu tahmin ediyor.
İsrail’li yetkililer kendilerinde var olduğu söylenen nükleer silahlarla Suriyeliler’inki arasında ahlaki bir denklik bulunduğu iddialarını kayıtdışı olarak reddediyorlar.Yetkililer bunun nedenlerinden birinin Suriye’nin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından terörist örgütler olarak kabul edilen Hizbullah ve Haamas’la kurduğu ilişki olduğunu söylüyorlar.
İsrail’li yetkililere göre Al Kibar nükleer reaktörü’ne yapılan saldırı eşsiz başarıydı ve Begin Doktrin’i yeniden doğrulanmıştı.
O günden beri ne Suriye ne Hizbullah İsrail’e zarar vermeye kalkışmıştı.
Bu gün acilen yanıtlanması gereken soru, aynı başarıdan çıkarılacak derslere, tüm kanıtlara karşın nükleer enerji’yi yalnızca sivil amaçlar doğrultusunda kullanmak üzere geliştirdiğini ısrarla söyleyen İran’da da başvurulup, vurulamayacağı ve İsrail’le ABD’nin bu tehlikeye aynı gözle bakıp bakmadığıdır.


Askeri Saldırı Kararı Verilmesi ve Karar’ın Zamanı’nı Onaylama Yetkisi

İsrail’de savaşa yol açabilecek bütün askeri saldırı (harekat) kararları ve bu kararlar’ın zamanı’nı onaylama yetkisi yalnızca ulusal güvenlikten sorumlu bakanlar olarak Başbakan, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı’na aittir. Nitekim Suriye’ye saldırı kararı ve karar’ın zamanı’nı Başbakan Ehud Olmert ,Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni vermiştir.
Bu sürecin işleyişi ana çizgileri itibarı ile şöyle olmuştur:
Olmert Bakanlar Kurulu’nu toplamış saldırı konusunda onları bilgilendirmiştir. Bu bakanların her birine gizlilik yemini imzalattırmış, bilgi sızması olması halinde soruşturmayı göze alacaklarını kabul ettirmiştir. Bakanlar Kurulu oturumdan sonra Olmert, Barak ve Livni, Olmert’in çalışma odasının bitişiğindeki Bilgilendirme Odası’nda yeniden biraraya gelmişlerdir. Genel Kurmay Başkanı Gabi Eşkenazi buraya davet edilmiştir. Genelkurmay Başkanı saldırının gece gerçekleştirilmesini , “ Sıska Shedi “ harekatı’nın yapılmasını önermiş ve toplantıdan ayrılmıştır. Olmert, Barak ve Livni’de oy birliği saldırı’ya başlama kararı’nı almışlardır.

Askeri Saldırı Kararının ABD Başkanı’na Bildirilmesi

İsrail, ABD ile stratejik İşbirliği Anlaşması gereği, tüm askeri saldırı kararları’nı ; nedenleri, siyasi ve askeri seçenekleri , saldırıyı gerçekleştirecek komuta kontrol kurumlarını ABD Başkanı’na ayrıntılarıyla bildirmek ve Başkanlık Ofisinde görüşmek ve tartışmak ve kararlarını onaylatmak ve hangi ülkelerin bilgilendirileceğini birlikte tesbit etmek zorundadır.

Başkan GW. Bush ve İsrail Arasında Görüşmeler Sürecinin İşleyişi

ABD- İsrail Görüşme Süreci’nin İşleyişinde Yeralan Ekipler
Başkan GW. Bush Ekibi
Dıck Cheney Başkan Yrd. , CFR üyesi
Condoleezza Rice - Dışişleri Bakanı, CFR üyesi
Robert Gates - Savunma Bakan, CFR üyesi
Stephen Hadley- Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı, CFR üyesi
Eliot Abrams - Ulusal Güvenlik Konseyi Danışman Yrd., CFR Üyesi
James Jeffrey - Ulusal Güvenlik Konseyi Danışman Yrd.
Elioth Cohen Rice’ın Başdanışmanı, CFR üyesi
Eric Edelman - Gates’in üst düzey Danışman Yrd.
General Michael Hayden - CIA Başkanı
Andrew Tabler Washington Enstitü’sü Suriye Uzmanı
Başbakan Ehud Olmert Ekibi
Ehud Barak- Savunma Bakanı
Tzipi Livni - Dışişleri Bakanı
Yoram Turbowicz - Olmert’in danışmanı
Shalom Turgemen - Olmert’in Danışmanı
Gabi Eşkenazi - Genel Kurmay Başkanı
Meir Dağan - Mossad Başkanı
Amos Yadlin - Askeri Haber alma Örgütü Başkanı
Yuval Diskin - Güvenlik Hizmetleri Örgütü (Shin Bet ) Başkanı
General Eliezer Shekedi - Hava Kuvvetleri K. Komutanı

Beşar Esad, Hedef Ülke’nin Devlet Başkanı

General Muhammed Süleyman: İsrail’li yetkililere göre İran’a ilişkin çeşitli konularda yönetimin bağlantı kurmasını sağlayan kişilerden biriydi. Suriye gölge ordusu’nun başıydı. Önemli İran silahlarını Hizbullah’a vermek gibi bir takım sorunların üstesinden gelmekteydi. Hem Alevi hem de Esad ailesi’nin yakın dostuydu. Nükleer reaktör’ün varlığını bilen yönetimdeki bir iki üst düzey yetkiliden biriydi.
2008’de Suriye’nin liman kenti Tartus’da, Mossad ve Shayetet 13 veya İsrail Deniz Kuvvetleri’nin deniz’den kara’ya baskın yapmakta ve terörle mücadele de uzmanlaşmış seçkin komando birliklerinden Flotilla 13 tarafından öldürülmüştü.
İbrahim Othman: Suriye Atom Enerjisi Komisyonu Başkanıydı. Mossad ajanları evine süzülerek girmiş bigisayarı’ndaki son derece gizli bilgileri almış ve hiçbir iz bırakmadan çekip gitmişlerdi. Otham’da öldürülmüştü.
Mahmud Abbas Filistin Yönetimi Başkanı ABD ve İsrail’in görüşmelerdeki muhatabıdır.

Bilgilendirme Zorunluluğu

İsrail sessiz saldırı’dan önce İngitere servisine (MIG) alınan saldırı kararı hakkında bilgi vermiştir. Ancak saldırının zamanını iki ülkeyle de (İngiltere ve ABD) paylaşmamıştır.
Gerçekte ise İsrail – ABD gizli stratejik işbirliği anlaşması gereği ABD ile saldırının zamanı’nı ABD ile paylaşmıştır. Zamanı’nı başkan G. W. Bush saptamıştır.
Begim Doktrini’ne göre İsrail kendisine yönelik nükleer silahlara sahip olma ile ilgili her tür faaliyeti ölümle cezalandırmaktadır.
General Muhammed Süleyman ve İbrahim Othman bu nedenle anında öldürülmüştür.


Erol BİLBİLİK, 18 Aralık 2012
Güncel Meydan
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Erol BİLBİLİK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x