İsrail ve Rusya'yla Uzlaşma Ne Anlama Geliyor / Metin AYDOĞAN

İsrail ve Rusya'yla Uzlaşma Ne Anlama Geliyor / Metin AYDOĞAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Tem 02, 2016 19:06

İsrail ve Rusya'yla Uzlaşma Ne Anlama Geliyor

İsrail’le 27 Haziran 2016’da Roma’da yapılan anlaşma imzaladığında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sevincini gizlemeye çalışarak; anlaşmanın İsrail ekonomisine "muazzam etkileri” olacağını söyledi. Doğu Akdeniz’de çıkardığı gazdan İsrail gazı diye söz etti ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolunun açıldığını müjdeledi. “Türkiye anlaşmasıyla ekonomimiz yükselen bir ivme kazanacak” dedi. x 

Söylemler

Recep Tayyip Erdoğan, sürekli duruma getirdiği, söylediğinden dönüp karşıtını yapma tutumunu yineledi ve İsrail’le uzlaşıldığını, Rusya’yla yeniden iyi ilişkiler kurulacağını açıkladı. İsrail anlaşmasıyla ilgili olarak, “İki ülke ve Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum, ekonomik ilişkiler çok farklı bir şekilde gelişmeye başlayacaktır. Sayın Obama başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum” 1 ; “İsrail’le Türkiye’nin birbirine ihtiyacı var”. 2 

Erdoğan, 28 Haziran 2016’da bunları söylerken, 2010 yılındaki Mavi Marmara Olayı’ndan sonraki 6 yıl boyunca, İsrail’e karşı sert söylemli açıklamalar yapmış, lafta kalan ağır suçlamalarda bulunmuştu. 2014’te Hatay’da Gazze için konuşurken, İsrail’e Hitler göndermesi yapmış ve şunları söylemişti; “Biz antisemitizme karşıyız ama herkes bilsin ki Hitler’in izinden giden İsrail gibi terör devletlerine de karşıyız”. 3 

İki yıl önce bu sözler, şimdi Obama’ya teşekkürle birlikte, "Türkiye’nin İsrail’e ihtiyacı var”a dönüştü. Politik dengesizliğin yaratacağı sorunlar bilinmiyor olabilir. Ancak, İsrail’in Türkiye karşıtı politikası ve oluşturduğu tehdit, somut belgelerle ortaya koyulmuşken böyle bir açıklama yapılması, ülkedeki egemen siyasetin düzeyini göstermektedir.

İsrail’i, “PKK’ya seri numaraları silinmiş silah verdiği” 4 , Kuzey Irak’ta Kürtlere komando kamplarında eğittiği istihbarat raporlarına girmişken, New Yorker dergisinden Pulitzer ödüllü ünlü gazeteci Seymour M.Hersh , kampları ve İsrail’in bölgedeki çalışmalarını belgeleriyle birlikte yayınlamışken 5  şimdi bu açıklama yapılıyor.

Göstermelik Koşullar

İsrail, kamplarda adam eğitip PKK-PYD’yi büyütürken, Ortadoğu’da her taşın altından MOSSAD çıkarken bunlara yönelik bir koşul öne sürülmemiş; para ve özürle Türkiye’ye hiçbir kazanç sağlamayan Gazze ablukasının kaldırılması istenmiştir. Yapılan anlaşmada, yıllarca ileri sürülen ve yerine getirilmesi kolay istekler bile kabul görmemiştir.

Anlaşmada, İsrail’in resmen tazminat ödeyeceğine dair bir ifade yer almıyor; özür dilenmiyor. Türkiye’ye resmen tazminat ödemek yerine, bir Türk vakfına yardım yapmakla yetiniliyor. ABD Başkanı Obama’nın 2013’te İsrail ziyaretinde Netanyahu'nun
Erdoğan'dan telefonda özür dilemesi yeterli sayılıyor. Gazze ablukasının kaldırılması koşulundan vazgeçiliyor. Üstelik Gazze’ye yapılacak yardımı İsrail denetimine bağlayarak, İsrail’in ablukası tanınmış oluyor. 6 

Filistin Özerk Yönetim’i , anlaşmaya doğal olarak tepki gösterdi. Üçüncü Yol Partisi’ nden Hanan Aşravi anlaşmanın Filistinlilerin çıkarına olmadığını açıkladı ve “anlaşma aslında sadece iki ülkenin çıkarlarıyla ilgili ve büyük ölçüde Filistin’in meşruiyetinin altını oyuyor” dedi. 7 

Doğu Akdeniz ve Doğalgaz

Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz’de zengin doğalgaz kaynakları bulundu ve zenginlik kaynağı petrolün yanına doğalgaz da eklendi. Son on yılda, Ortadoğu’da yoğunlaşan çatışma ya da birleşmelerin merkezinde doğalgaz bulunuyor. Basra’daki doğal gazdan Katar ve bir oranda İran; Doğu Akdeniz’dekinin ise kıyısı bulunan İsrail, Mısır, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Türkiye’nin yararlanması gerekiyor.

Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz yataklarında 100 trilyon dolarlık bir rezerv olduğu söyleniyor. Kıyısı olan her ülke 12 mil karasu alanına sahip. Ayrıca, 188 mil Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) (bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında özel haklara sahip olduğu deniz bölgesi) ilan edip yeraltı kaynağı arayabiliyor. Bu büyük zenginlik, etkili bir politikası olmayan Türkiye dışında herkesin iştahını kabartıyor. 8 

İsrail, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’la birlikte, Türkiye’yi dışarda bırakıp kaynaklara el koymaya çalıştı. Ancak, Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaşmak pahalı olduğu için şimdi Türkiye’ye yöneldi. İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, ülkesinin doğalgazı hem Türkiye hem de Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ihraç etmek istediğini belirtiyor ve “ancak Türkiye’ye boru hattı inşa etmek Kıbrıs ve Yunanistan’a inşa etmekten çok daha ucuz” diyor. 9 

Haklarını Savunmayan Türkiye

İsrail, boru hattını Anadolu’dan geçirerek, Avrupa’ya gaz götürmenin ucuz yolunu bulurken, Türkiye’ye yalnızca geçiş bedeline razı olmak kalıyor. İsrail; Türkiye’yi hakkı olan Doğu Akdeniz gazından uzak tutmanın peşinde. AKP iktidarının Batı’ya bağlanmışlığı ve çapsızlığı nedeniyle amacına ulaşacak gibi gözüküyor. AKP, ilan etmesine karşın, münhasır ekonomik bölgesinde varlığı kanıtlanmış doğalgazını çıkarmıyor; çıkarmak için hazırlık ya da araştırma bile yapmıyor Yabancılara yaptırdığı yol ve köprülerle halkı kandıran gözboyamacı işlerle oyalanıyor.

PKK’ya destek veren İsrail’in yararına olan bir anlaşmayı, başarılı bir iş yapmış gibi sunan ve elindeki adaları koruyamayan bir iktidarın, Doğu Akdeniz’deki çatışmalı ortamdan payına düşeni alması olanaksız gibi görünüyor.

İsrail’in uygulamak istediği MEB alanı Türkiye’nin MEB alanına tecavüz içeren bir görünüm sergiliyor. Doğu Akdeniz’de kıyı şeridi en uzun ülke Türkiye’dir ve 200 mil MEB alanı vardır. Bölgedeki doğalgaz tartışmalarının, uluslararası deniz hukukuna bağlı kalarak ve Türkiye’nin onayı alınmadan; devletler düzeyinde bir anlaşmaya dönüştürülmesi mümkün değil. 10  Hükümetin haberi yok (belki de var) ama İsrail bu nedenle Türkiye’ye yanaşıyor.

Çatışmalar Yumağı

İsrail’in Lübnan ile deniz sınırı anlaşmazlığı var. KKTC’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile anlaşmazlıkları bulunuyor. Katar doğalgazına geçiş izni vermeyen ve Doğu Akdeniz’de kıyısı olan Suriye’de savaş bütün hızıyla sürüyor. ABD ve AB, İsrail’in destekçisi olarak bölgede bulunuyor. Rusya, Suriye’ye yerleşmiş durumda. 40 kilometrelik kıyı şeridine sahip Gazze’nin bile varsıllıkta payı var. İsrail, Gazze ambargosunu bu nedenle kaldırmıyor, Filistin’lileri toplu göçe zorluyor. Bölge ülkeleri arasındaki siyasi ve ideolojik farklılıklar, istikrar sağlayacak kalıcı MEB anlaşmalarını engelliyor. 11 

AKP sözcülerinin, isteklerin yerine getirildiğini söyleyerek başarıymış gibi gösterdikleri İsrail uzlaşması, kurtlar sofrasında gerilim ve çatışmaların olanca hızıyla sürdüğü bir ortamda yapıldı. Bu uzlaşmanın yapılacağı, Mavi Marmara’ya saldırıldığı günden beri belliydi. Ekonomik ilişkiler kesilmemiş; özür, para talebi, Gazze ambargosu gibi göstermelik istemlerle halk kandırılmıştı. AKP’nin; ABD’nin, bağlı olarak İsrail’in politikalarına aykırı davranması mümkün değildir. Anlaşma için, İsrail’in, doğalgazı bulması beklenmiş, bulunan gazın pazarlanması aşamasına gelindiğinde anlaşma yapılmıştır. Uzlaşmanın zamanlamasını bu aşama belirlemiştir. Bu anlaşma, Türkiye’nin bir dış politika atılımı değildir.

Rusya ve Özür

Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’le uzlaştığı gün, Putin ’e gönderdiği mektubu açıkladı. Mektupta öz olarak şunları söylüyordu: “Bir kez daha üzüntümü ve derin başsağlığı dileklerimi, ölen pilotun ailesine iletmek istiyorum ve özür diliyorum”. 12 

Bu açıklama da her zaman yaptığı gibi bir geri dönüş ya da söylediğinin tersini yapma uygulamasıydı. Rus uçağı Su-24’ün düşürüldüğü 24 Kasım 2015’ten beri, Rusya’ya seslenerek "Sizin orada ne işiniz var?”, “Aynı ihlal yine yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek zorundadır” 13 , “Rusya’dan özür dilemeyeceğiz. Hava sahamızı ihlal edenler bizden özür dilemeli” biçiminde açıklamalar yapmıştı. 14 

Bu kadar sözden sonra yapılan ani dönüş yani Rusya’dan özür dilemek, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet olarak saygınlığını törpülemekten başka bir işe yaramamıştır/yaramayacaktır. Birkaç turist için yapılan özür, ulusal onuru zedelenmiştir. Rusya Başbakanı Medyedev’in, yapacaklarını göreceğiz anlamına gelen; “normalleşme bir günde olmaz, yaptırımlar kademeli olarak kalkacaktır” 15  sözleri bunun kanıtıdır. AKP, Türkiye’yi çok sevdiği Osmanlı’nın son dönemine gerçekten geri götürmektedir. Türkiye, aynı onun gibi; yaptırım gücü olmayan ciddiye alınmayan ve dağılması beklenen bir ülke durumuna gelmiştir.

Türkiye bugün, yönetimde bulunanların niteliği nedeniyle, Ortadoğu’daki olayların edilgen izleyicisi durumdadır. Haklarını koruyup geliştirmek bir yana, kazanılmış haklarını bile koruyamamaktadır. Kendini, ABD ve AB’ye olduğu kadar, özellikle enerji alanında Rusya’ya da bağlamıştır. Rusya’ya bağımlıdır ancak Batı’nın istediği biçim ve doğrultuda hareket etmektedir. Rusya’yla ilişkilerini bozmuştur ama Batı’dan ulusal yarar taşıyan en küçük bir ödün bile almamıştır.

ABD, 2050’ye dek Ortadoğu’dan vazgeçmeyeceğini BOP ile açıklamış; AB’yi, İsrail’i, Türkiye’yi, kimi küçük Arap ülkelerini ve Kürtleri yanına alarak Ortadoğu’ya yerleşmiştir. Buna karşın Rusya; İran Suriye, Lübnan ve dolaylı olarak Çin’le birlikte hareket etmektedir. ABD’nin hedefi; petrolü denetlemek, Katar ve İsrail doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmak ve bu stratejik bölgenin denetimini elinde tutmaktır. Bunun için, Büyük Kürdistan Devleti’ni kuracak, bu devleti İsrail’le birlikte bölgenin iki güçlü devletinden biri yapacaktır.

Rusya ise, bu plana karşı çıkarak; bölgeye yerleşmek, Katar doğalgazını önlemek ve dinci terörü Kafkasya’dan uzak tutmak istemektedir. Suriye’de savaşa katılmasının nedeni budur. Doğalgaz üretiminde dünyanın bir numarasıdır ve Avrupa’nın kullandığı gazda tekel oluşturmuş durumdadır. Kurduğu tekelin, Katar ya da İsrail gazıyla kırılmaması için elinden gelen herşeyi yapacaktır. Türkiye, kişiliksiz dış politikasıyla, büyük kapışmaya hazırlanan bu iki bloğun öncüleriyle yakınlaşmaya çalışmış, bu tutumuyla kendisini üçüncü sınıf bir ülke haline getirmiştir.

Örgütsüz ve bilisiz (cahil) kılınmış halk; gerçekleri gizleyen ve yalana dayanan sözlerle belki kandırılabilir ancak dış politikada bu tutum işe yaramaz. Sizden daha akıllı ve cesur olanlar başınıza çöreklenip elinizdekileri alır götürür. Bunun acısını da halk çeker.


 x  “İsrail-Türkiye Anlaşmasında Enerji Ne Kadar Rol Oynadı?” http://www.bbc.com
 1  a.g.s.
 2  http://www.nediyor. com.
 3  “İsrail’i Çıldırtacak Hitler Sözü Erdoğan Söyledi” http://www.internethaber.com
 4  “PKK’ya Yardım Eden Ülkeler; Kimi Silah Vererek Kimi de Eğiterek” haber365com.tr.
 5  “İsrail’de PKK Kampları” bpakman.wordpress.com
 6  http://www.cumhuriyet.com.tr
 7  “Türkiye-İsrail Anlaşması: Ramallah Tepkili, Hamas Teşekkür Ediyor” , http://www.bbc.com
 8  “Mesele Mısır ve Suriye Değil; Doğu Akdeniz” Dr.Nejat Tarakçı http://www.pau.edu.tr
 9  “Doğu Akdeniz’de Doğalgaz Planı” http://www.hurriyet.com.tr
 10  “Doğu Akdeniz’de Rezerv Yüz Trilyon doları Buluyor” Doç.Dr.Vedat Yorucu http://www.eud.org,
 11  “Mesele Mısır ve Suriye Değil; Doğu Akdeniz” Dr.Nejat Tarakçı http://www.pau.edu.tr
 12  “Erdoğan’dan Rusya ve İsrail Açıklaması” http://www.bbc.com
 13  “Erdoğan Rus Jetini Düşüren Pilotu Suçladı” http://www.yenicaggazetesi.com.tr
 14  “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rusya’dan Özür Dilenmeyecek” http://www.hurriyet.com.tr
 15  “Normalleşme Kademeli Olacak” Hürriyet, 01 Temmuz 2016


Metin AYDOĞAN, 1 Temmuz 2016
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Metin AYDOĞAN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x