Kaldığımız Yerden

Kaldığımız Yerden

İletigönderen omer_yildiz » Sal Şub 21, 2012 14:04

Resim
Yaklaşık altı ay önce;

    "VATANIM; HA EKMEĞİNİ YEMİŞİM HA UĞRUNA KURŞUN" Askere gidiyorum. İhtimal Doğu olmaz ama olurda, O şerefe nail olursam "Şehit Ömer Yıldız, bir sosyal paylaşım sitesinde Vatan Sevgisini bu cümlelerle dile getirdi." falan diye haber yapacaklar. Medya; sıkıysa bunu da yayınlayın."Satılmışsınız oğlum hepiniz, tüküreyim sizin zihniyetinize de yayın ilkelerinize de. Yalakasınız, kemik yalayıcılarısınız hepiniz…"

Demiş ve askere uğurlanmıştım sevdiklerim tarafından… Sonuçta gidip de dönmemek vardı ve giderayak toplumsal bir mesaj vereyim bari demiştim. Biraz ağır bir eleştiri olduğunu savunan dostlarımız oldukça fazlaydı ama onlar, keşke içimden geçenlerin çok az bir kısmını paylaştığımı bilselerdi. Sonunda vatani görevimi tamamlayıp döndüm ve her yazımda belirttiğim sosyal değerlerimizin, kültürümüzün yozlaştırılması hadisesinin genel kitlelere ulaştırılması hayali de başka baharlara kaldı sanırım. Yine de “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” düsturunca, dilimizin döndüğünce anlatmaya devam edeceğiz bundan sonra ki dönemde…

Bu kimine göre uzun, kimine göreyse göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre içerisinde satılmış medyamızın, onun hipnozuna girmiş toplumumuzun da değişmediğini üzülerek gördüm. Kaldı ki bu kadar kısa bir sürede her şeyin değişmesini beklemekte safdillik olur sanırım. Durun yazıyı burada noktalamayın hemen o konulara daha sonra değineceğiz biliyorum sıkıldınız zaten…

Bu süre zarfında siz değerli dostlarımdan ayrı kalmamak, genç arkadaşlarımın da yazılarımı sabırsızlıkla(!) beklediklerini bildiğimden yazmaya devam ettim. Son bir ay hariç yazılarda aksama olmadı. Yoğun kış şartlarından ötürü sabah beş, akşam yedi kar mıntıkasına çıktığımızdan mütevellit oturup yazmaya zamanım olmadı. Olsun sonuçta “her şey vatan için” değil mi? Tabi bir de yazılara yapılan iyi ve kötü yönde eleştirileri, etkisinin nerelere ve kimlere kadar gittiğini görememek -yazan arkadaşlar bilirler- oldukça can sıkıcı bir durum.

Yalnızca Melodi ve Tatlıses TV’nin izlendiği, bir tek Posta Gazetesinin okunduğu!, tüm sohbetlerin “şafak” ve “ askerliğin kısalması” üzerine kurulduğu, internet imkanının olmadığı bir ortamda gündemi takip edememekte en büyük sıkıntıydı askerlik süresince…

Askerlik anıları malumunuz erkeklerin yıllarca anlatıp bitiremedikleri bir hadisedir ve anlatan dışında da kimsenin dikkatini çekmemektedir. Yıllarca askerlik anısı dinlemiş biri olarak bunun farkındayım tabii ki bu yüzden o konulara hiç girmeyeceğim dahi. Büyüklerimizin dediği gibi “o tornadan geçmeliydik” ve çok şükür kazasız belasız görevimizi ifa edip döndük.

“İhtimal doğu olmaz” diyerek büyük konuşmanın sınırlarını zorlamıştım giderken… Ve daha doğusu olmayan Van’a çıktı askerlik hizmetim. Van, Erciş’e üstüne üstlük. Orada yaşadıklarımı, yaşananları ayrı bir yazıda kaleme almak en doğrusu sanırım. Zaten günlerce aylarca konuşulan bu konu her ne kadar sıcak odalarında, televizyon karşısında ailesiyle beraber izleyen insanları sıkmaya başlasa da belki yaşamış birisi olarak gözlemlerimi aktarmak durumun vahametini ortaya koyacaktır. Sonuç olarak duyarsızlaşmaya karşı oldukça yatkın bir milletiz ve her zaman belirttiğim gibi insanların acılarını, yürek dağlayan ızdıraplarını bir süre sonra sıradanmış gibi kabul ediyoruz. Tıpkı şehit haberlerinde olduğu gibi…

“Ne yapalım yani?”

O da doğru ya… İşte o nokta da emin olun bende tıkanıp kalıyorum siz de haklısınız bir bakıma…

Ömer YILDIZ ( Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46 )
Mail adresi: mr_yldz@hotmail.com
Kullanıcı küçük betizi
omer_yildiz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 91
Kayıt: Cum Tem 22, 2011 22:33

Şu dizine dön: Ömer YILDIZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x