Kanadoğlu: Çok büyük hata yapıldı
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP kapatma davasından çıkan Anayasa Mahkemesi kararının Anayasaya ve Ceza Muhakemeleri Kanununa aykırı olduğunu söyledi. Sabih Kanadoğlu, Davada karar almak için 3 oylama yapılması gerekiyordu dedi.
ÜÇ OYLAMA YAPILMASI GEREKİYORDU DİYEN KANADOĞLU:
AYM KARARI ANAYASA VE CMKYA AYKIRIDIR!..
Büyük bir yargı hatası yapıldı
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Ceviz Kabuğu Programında şok açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesine çok baskı yapıldığını belirten Kanadoğlu, kararın bir demokrasi zaferi olmadığını savundu.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP kapatma davasından çıkan kararın anayasaya ve CMKya aykırı olduğunu söyledi. Kanadoğlu, Davada karar almak için üç oylama yapılması gerekiyordu dedi. Usta Gazeteci Hulki Cevizoğlunun Avrasya Televizyonunda (ART) canlı olarak yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta AKP kapatma davasının perde arkası tartışıldı. Program konuğu Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, gündeme bomba gibi düşecek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kanadoğlu, AKP kapatma davasından çıkan kararın anayasaya ve CMKya aykırı olduğunu söyledi.
Yıllarca tartışılacak bir karar
Davada karar almak için üç oylama yapılması gerektiğini kaydeden Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi, aldığı bu kararla anayasa hukukuna yıllarca tartışılacak, izi silinmeyecek bir armağan bırakmıştır dedi. Başsavcı Kanadoğlu, yasalara göre davada izlenmesi gereken doğru yolu şöyle anlattı: 3 oylamanın arka arkaya yapılması gerekirdi. Böyle bir dava bu şekilde sonuçlandırılamaz. İlk oylamada anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasına göre hakkında kapatma davası açılan partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olup olmadığını belirler.
Laiklik karşıtı odak mı değil mi?
AKP eylem ve beyanları ile laiklik karşıtı odak olmuş mudur olmamış mıdır? Bunun cevabı evet ya da hayır dır. Hayır fazla çıkarsa zaten davayı reddedersiniz. 7 veya üzeri oyda evet bulunursa tespit yapılmıştır. Buna göre 2. oylamada partinin eylemlerinin ağırlığı belirlenir. Partinin hazine yardımının kısmen veya tamamen kesilmesi için üçüncü oylama yapılır. Siyasi Partiler Kanununa göre bu da son yardımın yarısından az olmamak zorundadır. Bu sakat oylama, Erbakanın kayıp trilyon davasına benzer biçimde kaçak trilyonlar davası olmuştur.
Diğer üyeler niçin itiraz etmedi?..
Kanadoğlu, kapatma davasında yapılan uygulama da bir değil birden fazla yanlışın oluğunu söyledi. İlk yanlışın anayasa hükümlerine uyulmayarak, ikinci yanlışın en az oyu en çoğa ekleyerek yapıldığını belirten Başsavcı, 3. oylama yapılmayarak da 3. yanlış yapılmıştır dedi. Hulki Cevizoğlu, İç ve dış baskılar oldu, Ergenekon adı verilen dava ortaya çıktı ABnin içinden kıytırık olan ve olmayan birçok kişi işe karıştı... AKPye yakın olduğu söylenen Haşim Kılıç, davayı tek oylamada karara bağlamış olabilir! Peki diğer üyeler neden itiraz etmedi, onların böyle bir hakkı yok muydu? diye sordu. Başsavcının bu soruya yanıtı: Elbette var. Olmaz olur mu? Bir iç tüzük var ve buna göre itiraz edebilirlerdi şeklinde oldu. Anayasa mahkemesinin baskı altında karar aldığını savunan Sabih Kanadoğlu, Bu kadar baskıya uğramış dünyada başka bir Anayasa Mahkemesi yoktur. Böyle baskı altında karar vermiş bir mahkeme görülmemiştir. Bu demokrasi zaferi değildir! dedi. Kanadoğlu kararla ilgili gerekçeli karar açıklanmadan yapılan yorumların da yanlış olacağını açıkladı.
Ceza sadece 2008de geçerli
AKPye ceza olarak verilen hazine yardımının yarısının kesilmesi konusuna da açıklık getiren Kanadoğlu, Hazine yardımın kesilmesi 2008 yılında verilen yardımının yarısının geri ödenmesi anlamına geliyor. Bundan sonraki yıllarda para kesilmeyecek dedi.
Bu sakat karar herkesi bağlar
Anayasa Mahkemesi kararları kesin olduğu için bundan sonra herhangi bir yolla değişiklik ya da düzeltme yapılamayacağını ifade eden Kanadoğlu, Bu olay Yargıtayın herhangi bir yerinde olsaydı düzeltilebilirdi ama burada düzeltilemez. Çünkü mahkeme ben hata yaptım, düzelteyim diyemez. Karar kesin olduğu için de yeni bir yola gidilemez. Bu karar bu sakat haliyle herkesi bağlayan bir karardır. Bu sakat oylama nedeniyle verilecek en az ceza verilmiştir diye konuştu. Kanadoğlu, temelli kapatma kararı çıkmadığı için kişilere de siyasi yasak getirilmediğini söyledi.
Karara hukuk dışı şeyler katıldı
Bu davayı büyük bir yargı hatası olarak tanımlıyorum diyen Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıçın kararı açıklarken yaptığı konuşmayı talihsiz bir konuşma olarak değerlendirdi. Kanadoğlu şunları söyledi: Hiçbir mahkeme açılmış bir davanın ülkenin ekonomik ve siyasi durumunu göz önüne alarak karar almaz. Bunları hesaba kattığını söyleyen Başkan karara hukuk dışı şeyler kattığını da söylemiş oldu. İkincisi bir daha bizim karşımıza böyle davalar getirmeyin demektir bu... Siyasi mesaj taşıyan bir demeç vermiştir. Kanadoğlu yapılan oylamada aslında 10 kişinin AKPnin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu kabul ettiğini söyledi. Kanadoğlu, Hem laiklik karşıtı olduğunu kabul edeceksiniz hem de en az ceza alsın diyeceksiniz. Böyle bir şey olamaz dedi.
Kanadoğluna canlı yayında silahlı tehdit!
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlunun yaptığı açıklamaları beğenmeyen bir kişi canlı yayına gönderdiği SMS mesajı ile silahlı tehditte bulundu!.. Kullandığı cep telefonu operatöründen adı ve telefonu tespit edilen Çağatay A. Adlı kişi şu mesajı gönderdi: Konuğunuzun milletin değerlerine bakış açısını iyi biliyoruz. Sizi kınıyorum. Millet kendine yapılanların hesabını soracaktır. Seddi yıkarsanız bizi silahlı bulacaksınız. Hulki Cevizoğlu, bu iletiyi kınayarak, kişinin soyadını açıklamadı ama adını verdi. Kanadoğlu, Gülüp geçelim derken, Cevizoğlu, Biz de kimseden korkmayız. Ama meydanın boş olmadığını görmeleri için, demokrasiyi içine sindiremeyenlere hukuken ders vermek gerekir. Bu kişi hakkında avukatlarımız gereken yasal takibi yapacaklardır dedi.
Hazine yardımı oya göre verilsin
Ceviz Kabuğuna telefonla arayarak katılan LDP Genel Başkanı Cem Toker hazine yardımlarının eşit olarak dağıtılmamasını eleştirdi. Hazine yardımından bütün siyasi partilerin oyları oranında yararlanması gerektiğini savunan Toker, bu konuda 22 Temmuzdan 5-6 ay önce, Hazine yardımlarının yapılış şekli anayasaya aykırıdır diyerek Ankara 5. İdare Mahkemesinde dava açtıklarını ve bu yardımın iptal edilmesini istediklerini, davanın Anayasa Mahkemesine geldiğini açıkladı.
Yabancılar ülkemizden ellerini çeksinler
Melahat Azizoğlu adlı bir izleyici de programa telefonla katılarak ülkede güveneceği bir kurum kalmadığını söyledi: Sayın Cevizoğlu sizin İşgal ve Direniş adlı kitabınızı ağlayarak okudum... Çok kitap okudum ama artık okumayacağım... Ülkemde güvenip sırtımı dayayabileceğim bir kurum yok. Dış güçlerin ülkemde bu kadar söz sahibi olmaları beni çok rencide ediyor. Artık yabancılar ellerini ülkemden çeksinler. Şu anda Türkiyede bana ait, benim diyebileceğim bir parti olmadığı için huzursuzum. Azizoğlunun bu serzenişine karşılık Başsavcı Kanadoğlundan geldi: Türkiyede hiçbir kuruma güvenmezseniz Türkiyenin geleceğinden söz edemezsiniz. Vatandaş ülkeyi bu hale getiren dış güçlere karşı neden kayıtsız kalıyor? Siz vatandaşlık görevini yerine getirmelisiniz. Dolayısı ile kurumlara güvenilirlik de gelecektir.
Her demokrasi siyasi partilerin elinde can vermiştir
Dünyanın hiçbir yerinde demokrasi kavramını ortadan kaldırmaya çalışan bir siyasi partiye çalışma imkânı tanınmaz, demokrasiyi yok etme özgürlüğü verilmez
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, siyasi partilerin kapatılmamasından yana olanları ve kapatılmasının yasaklanmasını isteyenleri eleştirerek dünyanın hiçbir yerinde siyasi partilere demokrasiyi yok etme özgürlüğünün verilmeyeceğini söyledi: Siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırmak ya da yasaklamak demokrasiye bir şey katmaz. Unutulmamalıdır ki her demokrasi siyasi partilerin elinde can vermiştir. Düşünün ki, laik devlet düzenini ortadan kaldırmaya çalışan, bölücü terör lehine davranan, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırmaya çalışan bir parti yasal olarak çalışmaya devam edecek! Dünyanın hiçbir yerinde ülkelerin geleceğini böylesine tehlikeye atacak bir karar alınmaz. Demokrasi kavramını ortadan kaldırmaya çalışan hiçbir siyasi partiye çalışma imkânı tanınmaz, demokrasiyi yok etme özgürlüğü verilmez. Siyasi partiler kapatılmasın demek Türkiyenin geleceğini ipotek etmektir... Bu karara ne sevinilir ne yerinilir. Sevinen olmuştur... Üzülen olmuştur... Ama davalı partinin üzerine düşen bundan ders alması gerektiğidir.
Kutluyorum ama benim dava 6 yıldır nerede?...
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu bu davayı bu kadar erken sonuçlandırdığı için Anayasa Mahkemesini kutlamak gerektiğini ancak bu hızın geçmişten kalan bazı konuları da gündeme getirdiğini söyledi. Kanadoğlu, 23 Ekim 2002de Anayasa Mahkemesinin ihtar kararına uymadığı için AKPye açılan, o tarihteki yaptırımı kapatma olan, sonradan devlet yardımından kısmen ya da tamamen mahrum bırakma yaptırımına dönen dava, 6 yıldır neden hâlâ sonuçlanmadı?... DEHAP hakkında bölücü terör örgütü ile iş birliği yaptığı ve de hukuka uygun olmayan belgelerle seçime katıldıkları iddiasıyla 2003ün mart ayında açtığım dava neden hala sonuçlanmadı? diye sordu. Kanadoğlu, açtığı davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitse akla uygun (makul) süre aşılmıştır kararı çıkacağından emin olduğunu söyledi.
Türbanı çözmezse AKPye oy yok
Canlı yayına telefonla katılan ve kendisini muhafazakâr bir insan olarak tanımlayan Serkan Atasoy isimli izleyici daha önce Anavatan Partisine oy verdiğini ancak şimdi AKPli olduğunu, AKPye de bundan sonraki dönemde Türban ve katsayı sorununa çözüm bulamazsa oy vermeyeceğini açıkladı. Kapatma davasında kararın Türkiyenin gerçeklerine uygun olduğunu düşündüğünü ifade eden Atasoy, alternatif olarak da başka bir parti görmediği kaydetti. Atasoy, ayrıca Sabih Kanadoğluna Neden parti kurmuyorsunuz? sorusunu yöneltti. Kanadoğlu böyle bir isteğinin olmadığı yanıtını verdi.
Tekrar gündeme gelirse parti kalmaz
Sabih Kanadoğlu AKPnin bundan sonraki laiklik karşıtı tek hareketinin örneğin türbanı
yeniden gündeme getirmesinin kesin bir kapatma nedeni olabileceğini belirtti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yeniden dava açılabileceğini dile getiren Kanadoğlu ilk davanın açıldığı 14 Mart tarihinden önceki söylem ve eylemlerin yeni bir dava nedeni olamayacağını ancak bu tarihten sonraki tek bir olayın bile dava açılmasına yeterli geleceğini söyledi.
Köksal Toptanın ölçü kavramı farklı Kanadoğlu, Bu filmi tekrar seyrettirmemek için ders almak gerekmektedir dedi. Sabih Kanadoğlu, Meclis Başkanı Köksal Toptanın, Santimle ölçülse bu kadar doğru bir karar çıkmazdı sözlerine, Ölçü kavramları farklı demek ki. Demokrasi her şeyden önce demokrasi kültürünün, etiğinin olması demektir diyerek tepki gösterdi.
Kaynak