KATAR-MATAR

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

KATAR-MATAR

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Haz 07, 2017 11:53

KATAR-MATAR
Whatdoesitmean.com sitesinin haberine göre Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Thani Trump’ın başına 217 Milyon Dolar (89 200 Bitcoins) ödül koymuş.
Şimdi Türkiye’de ‘telefon etti’ ya da ‘tefelonla konuştu’ yerine “telefon gerçekleştirdi” diyen televizyon sunucuları anlamayabilirler.
Hani şu Amerika’da ‘kellesini getirene’ deniyor ya, işte öyle.
Katar Emiri Tamim bin bilmem ne.. yani Katar ‘Ulus-Devlet’inin ‘başı’..
‘Ulus-Devlet’çilerimize selam olsun..
Neresinden başlayacağımı ben de şaşırdım.
Şimdi bu Katar’ın neresi ‘Devlet’, neresi ‘Ulus’?
Denilecek ki, o bölgede Emirlikler ‘katar katar’.
O zaman önce haritaya bakmak gerekecek.
Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman..
Herbiri birer PKK kantonu sanki.
Sanki değil, tam da öyle aslında.

Şimdi şu bizim ‘Ulus-Devlet’çilerimizi ‘Devlet’ ve ‘Ulus’ kavramlarını yeniden düşünmeye çağırarak, oradan Türkiye’deki ‘Devlet’imizin de IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti) gibi bir ‘Devlet’ olma yolunda tamgaz ilerlediğini anımsatalım.
Ya da Kuveyt mi dersiniz, Katar mı o da size kalmış.
Deniyor ki, bizim ‘Ulus-Devlet’çilerimizin bir Cumhurbaşkanları, bir ‘Meclis’leri, ‘Bakan’ları falan olduğu gibi, bir de TSK’ları var.
Benim bildiğim Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise, ne yazık ve ne acıdır ki, yıkılmıştır.
Dimdik ayakta olan ise, zerre kadar ‘ulusal bilinç’ ve zerre kadar ‘vatan sevgisi’ taşımayan ‘sözde’ aydın, politikacı, asker-masker ve giderek tüm Türkiye halkıdır.
Şimdi seksen milyonluk ‘nüfus’, ‘yurttaş’ demeye dilim varmıyor, sayın III.Abdulhamit ve tayfasının Katar konusunda ne yapacağını merakla bekliyor.
Kesinlikle Türk Ordusu değil, ama III.Abdülhamit’in Silahlı Kuvvetleri de yine onun ağzının içine bakıyorlar.
Adamda zaten ‘Tanrının tüm nitelikleri var’...
Aziz ‘Milletimiz’e de ‘tapmak’ düşüyor.
Burayı geçiyorum; ne söylesem boş çünkü.
Geliyorum Katar’a.
O Katar ki, Türkiye’nin neredeyse ‘Varlık Fonu’na giren ‘malvarlığı’nı ya satın almış ya da almak üzere.
Sadece Türkiye’nin değil, kimbilir daha kaç ‘ülke’nin malvarlığına talip.
Katar’ın gaz rezervi Rusya (47800 milyar metreküp) ve İran’dan (34020 milyar metreküp) sonra üçüncü sırada (24 530 milyar metreküp).


Hem ‘Devlet’ değil hem ‘Ulus’ değil ama Türkiye’nin malvarlığını satınalabilecek zenginlikte ve ABD Başkanı’nın başına ‘ödül’ koyacak kadar da küstah.
Küstah çünkü ‘Devlet’ değil, olmamıştır ve olamayacaktır.
Buraya bir ‘Mim’ koyalım, isterseniz.
Yani bir ‘sözde devlet başkanı’, sabah kalkıp şu komşu devletin başkanı benim düşmanımdır diyorsa, orası Devlet değildir, söyleyen de ‘adam’ değildir.
Demek ki, ‘Devlet’ olmanın da belli koşulları var.
IŞİD de ben ‘Devlet’im diye ortaya çıkmıştı, değil mi ama?
III.Abdülhamit de ben ‘Devlet’im diyor ya.
Aralarında sadece ve yalnızca gömlek farkı var.
‘Fetö Devleti’ de öyleydi.
‘Paralel’.
III.Abdülhamit’inkiyle atbaşı da denilebilir.
Ve tam da böyledir.
Öfkemi ve utancımı yenip, Katar’a bir türlü gelemiyorum.
Bir de deniyor ki, Trump, sen mi benim başıma ödül koydun demese de, ‘sen misin İran’a yaklaşan’ demiş ve işte böylece ‘Katar Krizi’ çıkmış-mış.
Sanki koskoca Amerika Birleşik Devletleri, şu zamandan buyana ‘Dünya Lideri’ de ‘Trump’ın ağzının içine bakıyor’muş.
Şimdi bu denli karışık ve karmaşık ‘ilişki’ler içinde, öyle ağzına geleni söylemek kolay.
Değil mi ki, Katar’ın bu gaz ihracatını Suriye üzerinden yapmak için sizin III.Abdülhamit Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a düşman oldu idi.
Şimdi nasıl Katar’la bozuşacak?
O herşeye muktedirdir, yapar mı yapar diyorsanız o başka kuşkusuz..
Ancak para-pul kadar ‘İhvancılık’ da önemli.
Zaten tüm alış-veriş o ‘kalpten kalbe giden gizli yol’a dayanmakta değil midir?
Şimdi gelelim strateji-mtrateji, düşünce kuruluşu-müşünce kuruluşlarının ‘çözümleme’lerine...
Öyle fazla ‘derin’ olmasın.
Çünkü en derini, Türkiye’deki ‘Derin Tarih’inki kadar olacaktır.
Üçüncü Dünya Savaşı hiç beklenilmeyen bir bölgede hiç beklenilmeyen bir ‘Devlet’in hiç beklenilmeyen bir kararıyla çıkar mı çıkmaz mı diye soralım.
Çıkar.
En çok da ‘Devlet’ niteliği taşımayan ama tüm dünyanın ‘Devlet’ diye bildiği ve ‘adam’ saydığı mahlûklar yüzünden çıkar.
Bu mahlûkların ‘en babayiği’ni siz benden iyi tanırsınız.
Bana gerekçe üretmenize gerek yok.
Siz hâlâ Devlet-mevlet diye kendi kendinizi kandırıp durun.
Bölgemizde gerçekten bir ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ olsa, Katar-matar, Küveyt-muveyt, Suudî-muudî, sunnî-şiî, Kürt-mürt ‘sorun’u olmayacaktı.
Sorunlar olsa bile ‘Devlet’ler arasında çözümlenebilecekti.
Ancak bugün herhangi bir zırzop ‘Devlet Başkanı’ diye seçilebilebilyor, tanınabiliyor falan.
Ve kalkıp bir gün ‘Ben şu devlet başkanı’nın başını başını istiyorum diyebiliyor.
Katar Emiri Tamim bin bilmem ne Trump’ın başına ödül koymuş.
Hmm.
Peki Beşar Esad’ın başını isteyen de oldu mu acaba?
Ve bütün bu ‘dengesizliklerin kaynağı’ oldu mu olmadı mı?
Efendim, strateji-mtrateji.
İsmet Paşa ne güzel söylemiş; ‘Hadi canım sende’!
Önce ‘Kelam vardı’..
Ya da önce Turgut Özal vardı, diyelim.
Sonra III.Abdülhamit oldu.
Artık bölgemizin herhangi bir yerinden sivrisinek uçsa gelip bizi sokacak demektir.
Bölgeyi gerçekten ‘bataklık’a çevirenlerin başında geliyoruz çünkü.
Bundan sonraki Devlet-mevlet, Katar-matar, strateji-mtratejilerin ‘zerre kadar’ önemi yok.
Biz ancak, oturup biribirimizi kandırabiliriz.
O arada III.Abdulhamit’ten bir ‘kahraman’ bile çıkarabilirsiniz.
Katar da ne ki?
Yarın Katar Emiri’nin ümüğünü sıkabilirler.
Katar üzerinden ya da benzer biçimde bir gün gelip senin ümüğüne sarıldıklarında ne yapacaksın?
Sen onu söyle.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1532
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x