KIBRIS: TAM ZAMANI YUMUŞAK KARNIMIZA VURMANIN…Dr. Noyan UMRUK

Genel & Güncel Konular

KIBRIS: TAM ZAMANI YUMUŞAK KARNIMIZA VURMANIN…Dr. Noyan UMRUK

İletigönderen Noyan Umruk » Cmt Oca 07, 2017 13:15

KIBRIS: TAM ZAMANI YUMUŞAK KARNIMIZA VURMANIN…Dr. Noyan UMRUK

Neden tam zamanı?

Çünkü ülke, terör, yolsuzluk, hukuksuzluk, toplumsal kamplaşma ile karnına yumruk yemiş boksör gibi devlet krizi içinde kıvranmakta…

Ekonomik gidişat hiç açıcı değil. Türk lirasındaki devalüasyon %40’a varınca kredi faizleri katlandı; Kredi Derecelendirme Kuruluşları ile başımız belada… Devlet krizi ve Trump’ın çok uluslu sermayeyi Amerika’ya çağıran söylemleri, FED’in faiz politikaları ile kuruyan sıcak para muslukları “ekonomik sorunu” büyütmekte ve ülkeyi iyice köşeye sıkıştırmakta…

Üç dört cephede mücadele veren askerimiz moral ve disiplin, donanmamız ise bunlara ilaveten yetişmiş personeli açısından deprem yaşamakta…

Böylesine yumuşatılmış boksöre kim vurmaz?

İşte, tam bu sırada Kıbrıs’ta liderler, en kısa sürede, 'her konuda uzlaşı sağlanmadan, hiçbir konuda uzlaşı yoktur' ilkesi çerçevesinde anlaşmaya zorlanmakta…

Yumuşak karnımız üzerine oyunlar…

Artık yumuşak karnımız güneyimiz… Kıbrıs ve 932 km. lik sınırı ile güneydoğumuz…

Güneydoğu sınırımız sorunlar yumağına dönüştürüldükten sonra Şimdi Kıbrıs’a çullanmaktalar. ..

Bölgenin sınırlarını yenileme stratejilerine hala engel olabilen taşları büyük ölçüde temizledikleri kanısındalar…

Şimdi sıra Kıbrıs’ta …


Neden Kıbrıs…

Kıbrıs Doğu Akdeniz’de devasa bir uçak gemisi olması nedeniyle küresel güçler için stratejik açıdan, doğal gaz potansiyeli ile ekonomik açıdan çok önemli…

Ama Türkiye için, yumuşak karnına bir hançer gibi uzanan konumu ve küresel güçlere karşı ulusal onur duruşu olması nedeniyle hem stratejik, hem de moral açıdan daha da önemli.

Ancak, başka bir büyük önemi daha var, Kıbrıs Türkleri ve Türkiye için…
D. Akdeniz’deki ciddi doğal gaz ve petrol yatakları… Cadı kazanına dönüştürülmüş D. Akdeniz’in doğal gaz yataklarında Kıbrıs Rum kesimi ile müşterek tatbikatlar yapan başta İsrail olmak üzere bazı sahildar ülkeler çokuluslu şirketlerle -hazır donanmamız kızaktayken- fink atabilmekte…(1)

Yeni sürece eski sorular…

Şimdi gelin, yeni anlaşma taslağın bazı sorularla somutlaştıralım:

* Kıbrıs’ta ABD’nin de kullandığı iki İngiliz Üssü Dikelya ve Ağrotur (Akrotiri)1960 anlaşmalarına göre tam bir “Bağımsız Devlet” statüsünde iken (2) ve bu devletin şimdi bir de “Kıta Sahanlığı” oluşturulmuşken Türklerin can güvenliğinin yegâne teminatı olan Türk askeri adadan çıkartılıyor mu?
* KKTC devletliğinden, Kıbrıs Türk halkı milletliğinden vaz geçirtilip, “azınlık” statüsüne düşürülüyor mu?
*İki federe devlet, iki federal parlamento yerine başkanlığı dönüşümlü bile olmayan tek parlamento ile soydaşlarımızın konumunun, 1974 öncesi gibi korumasız sığıntı statüsüne dönüştürülmesi nasıl önlenecek?
* Türkiye, 1960 anlaşmaları ile elde ettiği hayati önemdeki garantörlük haklarından vaz geçirtiliyor mu?
* Jeolojik kopuşun sonucu İskenderun körfezine bir hançer gibi uzanan Dipkarpas’ın, ayrıca Maraş ve Güzelyurt’un Rumlara teslimi öngörülüyor mu?.
*19 adacık sessiz sedasız işgal edilmişken, harita olarak mevcut durumda adanın yüzde 36’sı Türk tarafına aitken, Annan Planı’nda bile yüzde 29 olan bu oran daha geri gidilerek, Türk tarafının toprak pozisyonu, yüzde 25’ e çekiliyor mu?
*Ayrıca anlaşma gerçekleşirse, Rumların 1974 öncesi mülkiyet haklarının tanınarak, mahkeme niteliğinde özel komisyon kurulması kararı ile KKTC’deki 30 bin dönümün tazminat ve takas yöntemiyle el değiştirmesi sureti ile 1 milyon 520 bin dönümü ise doğrudan Rum sahiplerine iade edilirken, bu günümüzdeki KKTC topraklarının yüzde 76’sının Rum uyruklulara iadesi anlamına gelirken, bu durum topraklarının yüzde 80’i eski Rum mülkü olan KKTC’de kaosa yol açarken, muhalefet milletvekilleri, Rum ve Türklerin mülk konusunda karşı karşıya gelmesinin iç savaşa yol açacağı uyarısı yaparken, yabancılar da dahil Kuzey Kıbrıs’taki mülk sahipleri endişeye kapılırken sizler neler yaptığınızın gerçekten farkında mısınız?
*Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları üzerinde Kıbrıs Türklerinin Deniz Hukukundan doğan hakları gözetilip, sağlam esaslara bağlanıyor mu?
*Annan Planını referandumda onaylayan Türk tarafına söz verilmesine rağmen uygulamaya geçirilmeyen mali yardımın anlaşmaya varılması halinde başlatılması ve Kıbrıs Türklerinin sadece 200.000 kişilik bölümü için Avrupa vatandaşı sayılma havuçlarını hepimiz için küçük düşürücü bulmuyor muyuz?

Sonuç: Onlar için yumuşak karnımıza vurmanın tam zamanı ise, bizim için de “One minute” gibi ucuz şovlar yerine, 12 Ocak’ta “Yetti gari…” deyip bu uğursuz masayı devirmenin tam zamanı değil midir?
Ucuz kabadayılıkların ciddi tavırlara dönüştürülmesi zamanlarındayız…
İşte size gerçekten ciddi bir sınav…

(1)Umruk; “Ege ve Kıbrıs sorunlarının perde arkası”, Aydınlık G., 01.09. 2011ve “Doğu Akdeniz cadı kazanı” Aydınlık G., 08.09. 2011
(2) CIA’in yayınladığı “World Factbook 2005”e göre https://www.cia.gov/library/publication ... index.html

ABC GAZETESİ, 06.01.2017
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1040
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Re: KIBRIS: TAM ZAMANI YUMUŞAK KARNIMIZA VURMANIN…Dr. Noyan UMRUK

İletigönderen Noyan Umruk » Cum Oca 13, 2017 14:34

"Ne olduysa, Mustafa Akıncı’nın Nisan 2015’de Cumhurbaşkanı seçilmesiyle oldu ve BM müktesebatı ile yılların mutabakatı bir kenara atılarak, Eroğlu döneminde masadan kaçan Anastasiadis aniden masaya döndü ve bırakın kaçmayı, iskemleye yapıştı kaldı.

Türk tarafı habire taviz vermeye başladı karşılığında hiçbir şey almadan, KKTC’yi lağvetmek, egemenliği Rumlara devretmek ve Rumların idaresi altında azınlık olarak yaşamak pahasına sözde ortak bir devlet kurmak uğruna. Bu güne değin hiç görüşülmemiş olan dört Rum’a bir Türk nüfus oranı kabul edildi, toprak tavizi ve bunun be kadar olacağının yüzdeliği de belirlendi, adına dört özgürlük denen, serbest dolaşım, yerleşim, çalışma ve mülk sahibi olmak kabul edildi, toprak üzerinde ilk kullanıcı hakkı kişisel mülkiyet haklarına indirgendi, Türkiye’nin garantörlüğün kaldırılması ile Türk askerinin adadan tümüyle çekilmesinin tartışmaya açılması kabul edildi.

Tüm bu tavizler verildi ama dönüşümlü başkanlık konusunda Rumlardan hala bir ses seda yok.

Yapılacak anlaşmanın AB’nin Birincil Hukuku olacağına dair herhangi bir taahhüt de yok.

Mülkiyet konusunda da ilk mülk sahibi olan Rumların ilk sözü söyleyeceği ve kararı vereceği konusunda da Anastasiadis’in ısrarları devam ediyor.

Güzel hoş da, biz Akıncı-Anastasiadis müzakerelerinde tüm bunları verirken neleri aldık veya da neleri aldık gerçekten çok merak ediyorum. Cenevre’de neyi kazandık, harita sunmak tuzağına düşmekten öteye.

Eğer dönüşümlü başkanlık uğruna ve de 43 yıldır süren müzakereleri BM’nin istediği şekilde sonlandırmak için kan ve gözyaşı pahasına kurduğumuz KKTC’yi lağvedeceksek, egemenliğimizi Rumlara devredeceksek ve çoğunluk Rum idaresi altında azınlık olarak yaşamımızı sürdüreceksek, eksik olsun böyle anlaşma."

Prof. Dr. Ata ATUN, 12 Ocak 2017
http://www.twitter.com/ataatun
ata.atun@atun.com
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1040
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Google [Bot] ve 6 konuk

x