Kimyasal Yalan Bombardımanı / Mahiye MORGÜL

Kimyasal Yalan Bombardımanı / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Nis 10, 2017 14:05

Kimyasal Yalan Bombardımanı

Kimyasal yalan bombardımanı Halepçe’den beri devam ediyor.

Amerikan kovboyları sınırlarımızda kol geziyorlar, her an bizim topraklarımıza geçip torbalarını bırakacak bir ahır kiralayabilirler.

Beyler, ağa beyler, kendinize gelin, gülmeyin kimseye, gelir başınıza. Kim ki tek adam yönetimine geçmiştir, başına bu iş gelmiştir.

Bu savaş çıktı çıkalı önce toplumların düşünme yeteneğini yok ettiler, kimyamızı bozdular. Bu coğrafyada yüz elli yıldan beri İngiliz oyunları devam ediyor ve biz tetikte durmadık. İsrail’i İngiltere’nin kurup büyüttüğünü unuttuk.

Baba sözümüzü tekrarlayayım:

“Komşunun tavuğu ölse İngiliz’den bileceksin. Tavuğu öldürür, senin üstüne atar, sen komşunla sittin sene kavga edersin.”

Bir de Kızılderili Atasözü var:

“Bir derede iki balık kavga ediyorsa bil ki biraz önce oradan bir İngiliz geçti.”

Şimdi dönelim Halepçe kimyasal yalan bombardımanına. 5 bin insan Halepçe’de öldü, doğru. Ölenlerin içinde Kürt de vardı, doğru. Ama, İran rejimine muhaliflerden oluşan ve içinde kadın taburlarının da yer aldığı 50 bin İranlı öldü, 8 yıl süren bu savaşta her iki taraftan atılan bombalarla çoğu Kaçari Türkmen olan Şiraz eyaletinden toplam 2.5 milyon insan öldü.

Dünya kamuoyuna nasıl haber edildiğini anımsayın, Kürtlere kimyasal bomba atıldı. Bu sayede ABD kovboyları Kürtlerin kurtarıcısı rolünde bölgeye yerleşti.

Bir Amerikan silah şirketi yıllar sonra açıkladı ki, her iki tarafa da silahları biz sattık.

Şimdi bugün haberlerde, Amerikan füzelerinin her birinin fiyatını öğrettiler bize, tanesi 6 milyon dolar, 49 tane füze. Amerikan piyasası canlanıyor, yani reklamlar buna.

Yaşı müsait olanlar hemen hatırlayacak, Bağdat bombalanırken de böyle daha havada giderken füzelerin fiyatları ekranın altında yazardı. İğrenç savaş kapitalizmi, ölü seviciler bunlar.

Birileri de kalkar bu ölü sevicilere alkış tutarsa, bilmiyor, “gülme komşuna gelir başına”, seni koruyacak bir tane bile komşun kalmadığı anda yaparlar bunu sana.

Her iki tarafa da o silahları satan çocuk düşmanı Allahsızlar (paraya tapanlar) verirler kimyasal torbalarını maaşlı özel devşirmelerine, git orda bir köy ahırı kirala, sonra koordinatlarını ver bize der, sonra hangi ordunun içinde yetiştirmişse ajan pilotlarını bilemezsin, bu bir Türk de olabilir, vur emri nerden gelmiş bilmez bile... Bu böyle iğrenç kontrollü kaos savaşıdır.

İlk haberlerde olay, “İdlib’de bir depoda bulunan kimyasal malzemeye uçaktan atılan bomba isabet etti, yayılan gaz ile halk zehirlendi...” şeklindeydi, sonra bu değişti, kimyasal bomba uçaktan atıldı haline geldi. Hangisi doğru?

Onun için ille de bağımsızlık, her alanda bağımsızlık, ille de herkese iş, ille de halkçı devletçi eğitim, ille de bilimsel eğitim... Oltaya takacak kimse bulamamalı emperyalizm.

Şu Barzanistana para kapmaya giden, orda Amerikalıya havaalanı, su deposu, baraj, yol, köprü sair işler yapan, kanlı haram parayı kapan benim işbilir işadamlarım. Bu işleri yaparken o köprüden Amerikan malı tanklar geçecek Kerkük’te Şiraz’da Türkmen katliamı yapacak, bilmediniz mi?

Kaçınız hatırladınız yargılanırken Saddam’a Halepçe katliamını sormadılar bile, çünkü gazeteciler sorduğunda “Onu Amerikalılara soracaksınız” demişti. Ve benim unutma özürlü insanım hâlâ Saddam kimyasal bomba patlattı diye biliyor.

Şimdi İdlib’de kimyasal bomba haberi ekranlara düşer düşmez Esed attı diye vaveyla koparanlar var. Neden bu aceleniz kardeşim? Yoksa Türkiye’nin üzerine yıkacaklar diye mi korkuyorsunuz?

İdlib’e silah depolayan İşidçileri koruyan, oraya silah gönderen kim olabilir diye yeni bir yalan bombardımanına önlem mi alıyorsunuz?

Dünyada en zor şey yalan bombardımanına karşı durabilmektir. Onun için öz değerlerimize döneceğiz.

“Emperyalizm yalan söylemeden savaş çıkartamaz.”

“Asla borç para alma, borç alan yalan söyler.”

“Gerçeği, yalnızca gerçeği konuş, asla yalan söyleme. Gerçek bütün silahlardan daha güçlüdür.”

“Yalan, gerçek kayasına toslayıp bumerang gibi geri döndüğü zaman onu savuranı yere yıkar.”

Canlarım,

Yalanlarla dünyayı nasıl yönettiklerini bilmiyorsanız, Kanal B ekranlarında Cumartesi akşamları 21.30 da Cengiz Özakıncı’nın gösterdiği belgeleri izleyin.

Akıl sağlığınızı korumanız dileğiyle...

Unutmadan;

1- Ankara B.şehir Belediyesinden izin alınarak Metro vagonlarına asılan üç adet afişi önceki gün 153 şikayet merkezine bizzat giderek şikayet ettim. Birinde porno, diğerinde şiddet, üçüncüsünde bir kolejin Türkçe’yi bozarak verdiği ilan vardı. Dün üç afişin kaldırılmış olduğunu gördüm. Lütfen siz de şikâyetlerinizi bizzat giderek yapın, sanal ortamda “tuvit” atarak değil.

2- Cani ruhlu gençler yetiştirme ve yalan söyleme eğitiminin ders kitaplarında nasıl verildiğini, karakter eğitimi(!) uzmanı Talim Terbiye Kurulu başkanınızın özgeçmişini ve yayınladığı kitapları, kendisine ait EDAM şirketinin son bastığı Evde İlmihal kitabını gördünüz mü?

Eğitimci-Yazar Mahiye MORGÜL, 8 Nisan 2017
http://www.mahiye.net
mahiye@gmail.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x