Kırım Cumhuriyeti'ne Giden Yolda İlk Hitapname: Sosyalizm-Tü

Devrim Tarihçisi Yazar / Devrim Şehidi

Kırım Cumhuriyeti'ne Giden Yolda İlk Hitapname: Sosyalizm-Tü

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr May 02, 2010 12:32

Kırım Cumhuriyeti'ne Giden Yolda İlk Hitapname: Sosyalizm-Türkçülük

Rusya'da 1917 İhtilâli ile birlikte ortaya çıkan kaos ortamında ilk tepkiyi gösteren ve siyasal yapılanmaya yönelen Türk topluluklarının başında Kırım Türkleri yer almıştır. 1783'den itibaren devam eden baskıcı Rus yönetimine karşı çaresiz kalan, ancak Gaspıralı İsmail Bey gibi aydınları sayesinde ulusal kimliğini korumayı başaran Kırım Türkleri, 1917 İhtilâlinin hemen ilk günlerinde, 25 Mart 1917'de Akmescit şehrinde büyük bir toplantı gerçekleştirmişlerdir. Kırım'ın geleceğine ilişkin önemli kararların alındığı bu toplantıya 1500'ü delege, toplam 2000 kişi katılmıştır (1). Toplantının hemen akşamında "Akmescit Müslümanları'nın Muvakkat Şehir İcraat Bürosu" oluşturularak faaliyete geçirilmiştir. Aşağıda ilk defa tıpkıbasımı yayınlanacak olan tarihsel önemi büyük olan belge, muhtemelen 1917 Martının son günlerinde kaleme alınarak yayınlanmıştır. Bildirinin uslûbundan Cafer Seydahmet'in de yeraldığı bir komisyonda kaleme alındığı anlaşılmaktadır. Bildiri, Kırım Türkleri'nin milli örgütlenme süreci tamamlanmadan gerçekleşebilecek en yakın tarihteki olası seçimlerde izlenecek stratejiyi ortaya koyması, buna ilişkin öneri ve telkinlerde bulunması, kadınları da dikkate alması açısından büyük önem taşımaktadır:

AKMESCİT MÜSLÜMANLARININ MUVAKKAT ŞEHİR İCRAAT BÜROSU TARAFINDAN HİTABNAME:

Müslüman Kardeşler!

Cemaat! Eski hükûmet yıkılıp Rusya'nın yeni devre girdiği üç ay oldu. Bu müddet zarfında Rusya halkının vazifesi, çalıştığı ne içindir? Yıkılmış halkı (...) hükûmet binası yerine halk hâkimiyeti esası üzerine yeni hükûmet binası kurmaktır. İşte bu meydandaki siyasi partiler o tartışmalar cümlesi o yenilikle yolda ve ne şekilde kurulması üzerinedir.

Biz müslümanların bu binayı kurmada tuttuğumuz yol evvelden beri söylenegeldiği gibi fukara ve basılmış halklara bütün hak veren sotsiyalistiçeski partiyaların (sosyalist partilerin) yoludur. Bizim bu yolumuzu evvelden yeri anlaşıldı. Biz o bayrağın tobine girdiğimizi söyledik.

Şimdi artık bu yol tuttuğumuzu iş ile göstermeğe vakit geldi. O da şehir saylavlarında (seçimlerinde) bu yol ile gitmemiz, sosyal partilere koşulmamızdır.

Çünkü olacak şehir saylavları hükûmet binasının ilk temel taşını yani eskizli koymaktır. Bu saylavlar ileride olacak uçriditelni sabraniyanın (kurucu meclis) emsalidir. Şehir saylavlarının neticesinden umum hükûmet binasının ne şekilde kurulacağı bir derece anlaşılacaktır.

Ey vatandaşlar! Biliniz ki bu saylavlarda gorodskoy upraviya hangi partiye nasıl geçerse uçriditelni sabraniyede de o partiye o kuvvet galebe çalacaktır. Binaenaleyh bizim mukaddes vazifemiz, milletimizin menfaati kendisinde olan sotsiyalist partiyalarının geçmesine yardım etmek ve onlar ile koşulmaktır. Çünkü yalnız bu partiyalar fukara halkın faidesine hizmet ediyorlar. Çünkü yalnız sotsiyalist partiyaların kuvvet alması ve galebe çalması ile emellerimiz yaşayacaktır. Evet bu görüş ile hükûmet binasını bizim menfaatimiz kendisinde olan sotsiyalist partilerin istediği şekilde kurulmasına yardım edeceğiz. Bu sebepten biz şehir saylavlarına ayrı gitmeyip sostsiyalist partiler ile (bölük) olup yani koşulup gitme kararı verdik. Bunu bizim umumi turmuşumuz, siyasetimiz, gayemiz ve emelimiz iktiza ediyor.... Bundan mada biz eger bu meseleye şehirdeki turuşumuz yalnız şehirdeki faidemiz noktasından bakarsak yine de ayrı gidemiyoruz, çünkü biz müslümanlar Akmescid şehrinde az olduğumuzdan ayrıca kendi kuvvetimiz ile 8 veya 9 aza geçirebileceğiz. Eğer cümle saylavlarımız kalmayıp gelseniz bu az kuvvet ile biz Gorodskoy Duma'nın içerisinde de eğer sotsiyalist partiyaların yardımı olmasa hiçbir ehemmiyeti olamıyoruz. Bu sebepten biz şimdi saylav vaktinde de Duma'nın içinde de ayrıla gidemiyoruz. Herhalde bize ilk evvel lâzım olan bir şey varsa o da kendi aramızda birleşmemizdir.

Şehir müslümanları saylavlarda yalnız o zaman bir ehemmiyeti haiz olabilir ki ne vakit kendileri müttefik olsalar o zaman biz bir kuvveti haiz oluyoruz. Binaenaleyh bize olan bir kandidatlar ispiskası (aday listesi) üzerine ittifak edip kabul etmemiz lâzımdır. Yani şehir müslümanlarının ne gibi canlı kuvvetleri var ise, kim ki kendi milletine faide istiyorsa, birlik olarak bir adam gibi sesi sotsiyalist partiyaları ile gidecek müslüman ispiskasına vermek vicdan borcudur. O ispiska ileride cemaatin sarından geçeceği gibi ayrıca şehir müslümanlarına yazılıp dağıtılacaktır.

Bir de müslümanların mukaddes vazifesi hiçbir müslüman (sesinin) gaib olmamasıdır. Şimdi şehirde bulunan halkın yarıdan çoğunu kadınlar teşkil ediyor. Bu sebepten kadınların sesi biz müslümanlar için hayat memat meselesi gibidir.

Kadınların saylavga koşulmamasından biz müslümanlar Duma'da üçte iki mevkiimizi gaib etmiş oluruz. Onun için kadınların sesi bizim hakkımızı çıkaracaktır. Saylav vaktinde müslüman kadınları için ayrı bir yer de hazırlanacaktır. Hiçbir erkeğin müdahale etmediği halde onlar ayrıca yerde ses verecekler.

Bir de ileride saylav olduktan sonra Duma'da glosnilerin yapacak işlerine dair programmasını da ilân ederiz.



AKMESCİD MÜSLÜMAN MUVAKKAT ŞEHİR BÜROSU (2)

BELGENİN DEĞERLENDİRMESİ:


Bu bildirinin yayınlandığı tarihte, Kırım Türkleri siyasal örgütlenmeye yönelik henüz ilk adımlarını atmışlardı. Takip eden aylarda ise, tüm bölge, şehir, kasaba ve köylerde Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi'nin Büro ve Temsilcilikleri faaliyete geçirilirken; kadınların, işçilerin, gençlerin ülke çapında örgütlenmeleri de gerçekleştirilmişti (3). "Milli Fırka"nın oluşturulmasından sonra, Kırım Türkleri, Rus sosyalist partilerini destekleme yerine, kendi ulusal parti çatısı altında politika sürdürmeyi yeğlemişlerdi.

Bildiride, ilk seçimlerde sosyalist partilere destek verilmesi kararı bir hata mıydı?!. Kesinlikle değil!.. Eski Çarlık rejiminin şoven-asimilasyoncu-emperyalist çizgisini sürdüren statükocu partilerine ya da büyük sermaye gruplarını ve toprak sahiplerini temsil eden partilere destek verme yerine, "ezilmiş halklara hürriyet-eşitlik, topraksız köylüye toprak vaad eden" sosyalist partilere destek çağrısında bulunulması, o dönemin koşulları içinde son derecede gerçekçi-akılcı bir yaklaşımın sonucuydu. Elbette ki, takip eden yıllar içinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yönetimi altında, bırakın ulusal kimliklerini, ulusal varlıklarına dahi kastedileceğini kim bilebilirdi ki?!. Yapay kıtlıklarla yüzbinlerce Kırım Türkünün ölümüne neden olan; planlı aydın kırımı ile onbinlerce aydını kurşuna dizdiren ya da Sibirya'daki ölüm kamplarında yokolmaya terkeden; 1944 Mayısında tüm Kırım Türklerini bebeğinden ihtiyarına kadar öz vatanından binlerce kilometre uzaklıktaki bölgelere süren ve bir daha dönmelerine izin vermeyen; dönmeye kalkışanları en ağır biçimde cezalandıran kızıl Rus komünistlerinin, 1783'den 1917'ye kadar Kırım'ı mahveden beyaz Rus faşistlerinden daha acımasız olacaklarını kim önceden tahmin edebilirdi ki?!...

Kaldı ki, Gaspıralı İsmail Beyin geniş ufuklu, birleşik cepheyi öngören politikası sonucu, Çarlık Rusyası'nın baskıcı yönetimine karşı Türkçü-Sosyalist farklılığı, hiçbir zaman ayrılık ya da çatışma nedeni olmamıştır. Örneğin, sosyalist çizgide bulunup da ezilen halkının haklarını aramak için sosyalist yapılanmalarla işbirliği yapan Abdürreşid Mehdi için Gaspıralı, "yolumuz aynı, taktiğimiz farklı" demekteydi (4). Abdürreşid Mehdi, Rus Parlamentosu Duma'da, daha ziyade Türkçülerin yer aldığı "Müslüman Fraksiyonu" içinde bulunurken; Türkçü çizgisiyle tanınan ünlü din bilgini-eğitimci Hadi Atlasi de Duma'nın en aktif sosyalist grubu olan "Trudoviki" içinde beş Türk milletvekili ile birlikte yer almıştı (5). Türkçü sosyalistler arasında bulunan Veli İbrahim, Sultan Galiyev gibi isimler, Sovyet yönetimince öldürülünceye kadar kendi toplumlarına hizmet etmişlerdi. Aynı şekilde, önce sosyalist olup da daha sonra Türkçü çizgide mücadele verenler arasında Ayaz İshaki, Nasip Yusufbeyli, Cafer Seydahmet (Kırımer) gibi pekçok aydının ismine rastlamak mümkündü. Gaspıralı İsmail Beyin sosyalistlerle dayanışmasının pekçok örneğinin yanısıra, çatışması ise sadece bir tek noktada olmuştu: O da, sosyalist Türklerin milliyet kavramını yadsımaları durumunda... Gaspıralı'ya göre, Türklük ya da Türklük bilinci, mutlak korunması ve güçlendirilmesi gereken en önemli olguydu; dağınık Türk topluluklarını biraraya getirecek en sağlam dayanaktı...

Nitekim, yukarıdaki bildirinin yayınının arıdından "Milli Fırka"nın oluşturulması ile Kırım Türkleri için sosyalist partilerle işbirliği tümüyle gündem dışı kalmış; öz siyasal partileri çatısı altında politika yapma dönemi başlamıştı. Ta ki, Sovyet işgali ile Kırım Halk Cumhuriyeti ortadan kaldırılıncaya kadar...


DİPNOTLAR:

1. Geniş bilgi için bkz. Müstecib Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları. (İstanbul: 1980), s. 169 vd.
2. Necip Hablemitoğlu Özel Arşivi, Kurultay Klasörü, Dosya 1, Zarf 1, Belge 3.
3. Ayrıntılı bilgi için bkz. Hablemitoğlu'lar: Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920). (Ankara: Kırım Dergisi Yayını, 1998), s. 212 vd.
4. Şefika Gaspıralı, "Genç Tatar Hareketi"nin ünlü lideri Abdürreşid Mehdi hakkında şu notu düşmüştür: Babam Mehdiyef hakkında, yolumuz bir, taktik ayrı der ve onu takdir etmez değildi. Evimize gelir giderdi". Bkz. N.H. Arşivi, K.2.D.4.Z.7.B.1.
5. 1880'de Kırım'ın Perekop bölgesinde doğan Abdürreşid Mehdi'nin 1912'ye kadar devam eden kısa yaşam dönemine ilişkin bilgi için bkz. Doç.Dr. Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarında Milli Kimlik ve Milli Hareketler (1905-1916). (Ankara: T.T.K. yayını, 1996), s. 93 vd.


Dr. Necip HABLEMİTOĞLU
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Necip HABLEMİTOĞLU

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x