Kirli-Temiz / Zahide UÇAR

Kirli-Temiz / Zahide UÇAR

İletigönderen Balasagun » Pzt Ara 01, 2014 14:08

Kirli-Temiz

Resim
“Hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet” soruşturmasına basın yasağı geldi. Bu yasağı koydurtan soytarılar bir zamanlar kurmaca davalar için ne diyordu;

“Suçsuzlarsa yargıya güvenip aklanırlar(!)…”

Kumpas davada, Kuddisi Okkır’ı öldürdükten sonra, mecburen hazırlanan iddianame, yandaş basında çarşaf çarşaf yayınlandı. Ben de dahil olmak üzere, sanık olmayan birçok insanın konuşmaları, adı-adresi, telefonu da yayınlandı. Televizyonlarda mahkemeler kuruldu. Linç kampanyası havuz medyasında yürütüldü. Onur intiharları yaşandı. Kendi uydurdukları sahte deliller günlerce beyinlere boca edildi. AK Çete mensupları hem savcı oldu, hem cellat. Hukuk cinayeti işlenirken, ihlal edilmeyen hukuk kuralı kalmadı.

‘Kumpas’ın
özel yetkili, çok özel savcısı Öz’ün altına zırhlı araç çekildi. Yargıçlar; işledikleri hukuk cinayetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarına karşılık korumaya alındı. Kazanılacağını bildikleri tazminatları yasal bir düzenlemeyle devletin sırtına yüklediler. Kumpas yargıçlarını “sınırsız hukuk cinayeti işleyebilmeleri için” teşvik ederek korumaya aldılar.

Ergenekon ve türevi davalarda linç edilen insanlar ne istedi peki?

“Yargılamaların televizyondan verilmesini, halkın izlemesini” istedi.


Peki neden?

Suçsuz oldukları için tabii ki… Özgüvenden dolayı...

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası AK Çete ve Hırsızlar kralı ne yaptı?

Emniyeti hallaç pamuğu gibi attı. Savcıları görevlerinden aldı.

Şimdi de basına yayın yasağı getirildi…


Kurmaca davaların gizli tanıkları PKK’lılardan, tecavüzcülerden, pezevenklerden, katillerden seçildi. Kurmaca davaların kurmaca delilleri sahte çıkarken, rüşvet ve yolsuzluk kasetleri doğru çıktı.

Sonuç olarak;

Linç edilip hayatları karartılan insanlar yargılamanın televizyondan verilmesini istedi. Çünkü suçsuzlardı.

Şimdi ise 24 yaşında bir şahsın altına yatacak kadar küçülenleri, sıfırlanan-sıfırlamakta zorlanan dolarları gözden kaçırmak için basın yasağı getirildi.


Başkalarına;

“-Suçsuzlarsa yargıya güvenirler.” Diyenler;

Yargıdan kaçıyor. Basına yasak getiriyor.

Bu durum bile apaçık neyin ne olduğunu gösteriyor. Yargıdan kaçanlar, basını susturanlar, aslında iddiaları da kabul etmiş oluyor.

Suçu olmayanlar Türk halkı davayı televizyondan izleyebilsin diye defalarca müracaat etti.

Suçlu olanlar ise; yasakların arkasına saklanarak suçlarını örtmeye, kendilerini korumaya çalışıyor.

Çünkü; çalınan paralar milletin cebinden çalındı. Aldıkları rüşvetlere karşılık olarak milletin malları peşkeş çekildi.

Komisyoncu hırsızlara getirilen yayın yasağının Türkçesi şudur:

“17-25 Aralık operasyonlarında ortaya çıkan kaset ve iddialar doğrudur. Rüşvet ve hırsızlığımızın boyutunun tam olarak ortaya çıkmaması için yapmayacağımız yoktur. Çünkü biz bir çeteyiz. 12 yıldır büyük gayretle kurduğumuz Mafyokrasi yönetiminde konuşanı bacağından vururuz.”


Zahide UÇAR, 1 Aralık 2014
http://www.zahideucar.com
zahide@zahideucar.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x