Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler! / Banu AVAR

Banu AVAR haftalık yazıları ile yaşanan gelişmelere, gündeme ışık tutuyor.

Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler! / Banu AVAR

İletigönderen Güncel Meydan » Cum Eyl 02, 2011 10:14

Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler!

Önce medya savaşı başlatılır! Yalan haberler ortalığa saçılır. Hedef ülkenin içinde bulunduğu durum, etnik ve mezhep çelişkileri iyice incelenir. Sonra bunları besleyip örgütleme aşamasına geçilir. Batı müttefiki komşu devletler, harekete geçirilir. Görevli muhbir/muhabirler gerekli politik/psikolojik iklimi hazırlayan yazıları yayarlar…

Phil Sands’in yazısı bunlardan biri. Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayınlanan National gazetesinde 30 Ağustos tarihinde yayınlandı... Başlığı ‘Birileri, Suriye’ye müdahale ve savaş korkusu içinde!’

Şam’da görüştüğü ‘muhalif’lerin Suriye’ye bir müdahalenin kaçınılmaz olduğunu düşündüklerini, hatta bunu istediklerini yazıyor!

‘Arap Ligi ve Türkiye’nin Suriye’ye karşı safları sıklaştırdığına’ değiniyor. Abdullah Gül’ün reformlar için, ‘Çok yetersiz ve çok geç!’ dediğini alıntılıyor.

Bir Suriyeli gazetecinin, ‘Eğer Suriye’de baskı ve katliam devam ederse, Türkiye ve Arap devletleri müdahale edecek ve Esad’ı bitirecektir!’ dediğini de vurguluyor!

Phil Sands’i onlarca ‘görevli yazar’ izliyor. Bir anda küresel medya bu haber ve makalelerle dolup taşıyor. İki gün içinde tüm ekran ve gazetelerde ‘görevliler’ bu fikri tartışıyor!

Phil Sands adlı muhbir/muhabiri biraz anlatalım. Çünkü onlardan çok var! Önce Bağdat’daydı. Bağdat’a işgal başlamadan, 2003 Şubat ayında gelmiş/gönderilmişti. Ağabeyi Chris Sands de ABD işgaliyle birlikte Afganistan’ı mesken edinmişti. Her ikisi de ‘gömülü’ yani işgal ordu birlikleri korumasında görev yapıyorlardı. Phil, kendi başına Bağdat’ta ortamı koklamak istediği 2006 yılında evinden kaçırılmış sonra Amerikan askeri birlikleri tarafından kurtarılmış olan İngiliz ‘gazeteciydi’.

Phil veya Chris Sands veya Mısır’da karşılaştığımız Liam Stack gibi ‘gazeteciler’ hedeflenen ülkenin ne zaman başının belaya gireceğini göstermesi açısından çok önemlidir. Ülkede batı istihbaratı tarafından beslenip büyütülen ‘muhalefet’in sesi henüz çıkmaya başlamadan o ülkenin kılcal damarlarına nüfuz ederler. Onların bir ülkeye üşüşmesi, tehlike işaretidir.

Mısır’da Daily News adlı gazetede yazısını okuduğum, Soros örgütü Kifaya’yla ‘yakın ilişkili’ Liam Stack ile 2007’de bir röportaj yapmıştım.. Mısır’dan önce Sudan’da ‘çalıştığını’ söylemişti. Georgetown Üniversitesindendi. Yani ABD’nin en önemli devlet memurlarını yetiştiren üniversitesinden mezundu. Böylesine zorlu bir okulun Uluslararası ilişkiler bölümünü bitirmiş sonra Sudan’da ‘kilise çalışanı’ olarak görev yapmıştı. Orada işi bitince, Mısır’a gelmişti.. 2010 da işini bitirdi. Şimdi New York’da Foreign Policy, Guardian Weekly de yazıyor. ‘Buradan sonra durağın neresi olacak?’ diye sorduğumda, ‘Belki Türkiye olur…’ demişti…

Bu ve benzeri gazeteci/istihbarat elemanları çoktandır Türkiye’de, ve bölge ülkelerinde cirit atıyorlar. Küresel çete’nin hedef seçtiği ülkelerde, belirlenmiş ‘muhalefet’le Batı arasında hat kuruyorlar. Gayrı resmi yoldan yol haritalarını ulaştırma, muhalefetin yeterli güce ulaşması için gereğini yapıyorlar… Kriz gruplarına, İnsan hakları derneklerindeki yoldaşlarına, uluslararası ‘camia’nın oyunlarında rol alıyorlar.

Phil Sands şimdilerde Suriye raporları yazıyor!

Suriye’ye müdahale için rüzgar estiren koca bir küresel medya ordusunun neferlerinden biri… Zavallı ‘muhaliflerin, Esad’ın ordu gücü önünde nasıl ‘barışcıl’ barışcıl gösteri yaparken vurulduklarını anlatıyorlar… Yüzlerce ordu mensubunun kol ve bacakları kesilip işkence altında can verdiklerine pek değinmiyorlar. İşkenceyle öldürülmüş onlarca polisin kan fışkıran bedenlerinin köprü üzerinden Asi nehrine fırlatıldıklarını da yazmıyorlar. Yakılan polis karakolları, ordu evleri de ilgi alanlarına girmiyor! Onlar Suriye’de düğmeye basılıp ortaya çıkan ‘muhalif’ cenahın basın sözcüleri olarak görev yapıyorlar..

İkinci aşama

‘Katledilen siviller ve barışcıl muhalifler’ söylemi yavaş yavaş yerini bir sonraki aşamaya bıraktı.. Tıpkı Libya’da olduğu gibi! Şimdi Küresel medyada ‘Özgür Şam Koalisyonu’ adı ortaya atılıyor. Daha önce bu oluşumu duyan yok! Bu ‘koalisyon’un ismi gizli bir üyesi, İngiliz The Guardian’da Phil Sands ile aynı noktayı vurguluyor: ‘Esad’ı ancak Türkiye ve Arap devletleri gücü durdurabilir!’ buyuruyor.

Amerika’nın Sesi’nden Dorian Jones Türkiye ile Suriye ilişkilerinin giderek gerildiğine dikkat çekiyor… Bir ağ örülüyor, seçilmiş ülkelerin başına! … Ya da çorap!

Türkiye başbakan ve Cumhurbaşkanının Suriye yönetimine giderek sertleşen uyarıları batıda büyük yankı buluyor… Ağızlarını açsalar manşet oluyor…

Ve Türkiye adım adım komşusuna karşı bileniyor… Türkiye’nin, Suudi Arabistan Ürdün gibi ABD güdümündeki devletlerle, Suriye’ye ‘müdahalesi’ konuşuluyor…Halk psikolojik olarak buna hazırlanıyor! Arada Esad’ın sivil halkı öldürdüğüne ilişkin haberler, medyayı kaplıyor!

Derken Ahmet Davutoğlu NTV’de bir gece vakti: ‘Suriye yönetimine karşı Suriye halkının yanında yeralırız!’ diyor.

Bu arada gittik gördük, dinledik, Suriye halkı Sünnisi Alevisi Esad’ı en sevmeyenler bile sokaklarda bir dış müdahaleye karşı bütünleşmiş durumda, kilometrelerce uzunlukta Suriye bayraklarını caddelere seriyor. Onları medya görmüyor! ‘Muhalifler’ evet bir yerlerde varlar… Onlar El Kaide ve Müslüman Kardeşler… Eşittir ABD istihbaratının malum kolları! Ülkedeki sorunlardan yılmış grupları para ve vaade boğan küçük görevli bir grup provokasyonlara başlıyor! ‘Demokrasi istiyoruz! Bizi kurtarın!’ diyor!

Küresel çetenin yıllardır yamyassı ettiği Amerikan muhalefeti ‘Yeter bize yardım edin bıktık bu siyonist şebekeden ve bizi sömürmesinden’ dese acaba kim onlara yardıma gidecek?!

Yaratılmış ‘muhalefet’ bağırmaya başlar başlamaz, komşu ülkelerden sesler yükseliyor: Uluslararası İlişkiler uzmanı Soli Özel, AKP’nin Suriye muhalefetiyle ortak köklerine dikkat çekiyor. Muhalefetin belkemiği Müslüman Kardeşlerle AKP’nin islami kökenlerini vurguluyor.!

İçerde müdahale iklimi hazırlanıyor!

Suriye ‘muhalefeti’ her geçen gün biraz daha yüksek sesle küresel medyada ‘MÜdahale istiyoruz!’ diye bağırtılıyor.

ABD’nin yeni bir harekata gücü yok! O nedenle Suriyeli muhalifler, ‘NATO hava harekatı ve Türkiye ve Arap ülkeleri önderliğinde bir kara harekatı düşünülmeli!’ diye çığırtılıyor!

İsim vermeyen muhalifler, ‘Suriye ordusundan generallerin ağır silahlarla birlikte muhalefete katılmasını’ istiyor! Küresel medyaya Suriye’nin çeşitli illerindeki gösterilerin fotoları düşüyor: İngilizce yazılı plakartlarda ‘BM uçuşa yasak bölge istiyoruz!’ ‘Katlediliyoruz! Körfez ülkeleri müdahale edin!’ söylemi yeralıyor!

Beyaz Saray kayıtlarına, son iki aydır Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile ortak kınama kararları geçiyor: Gerekçe: ‘Suriye hükümeti, İnsan hakları ihlali, ve sivil halka karşı orantısız güç kullanımı gerekçesiyle kınanmaktadır!’

54 BM üyesi devlet, Cenevre’de, Suriye Hükümetinin BM İnsan hakları yüksek komiserliğine araştırma soruşturma izni vermesini istiyor.

Bir sonraki adımda, beslenip silahlandırılan muhaliflerin korunması için , R to P (Responsability to Protect) Koruma Sorumluluğu çerçevesinde Suriye’ye müdahale gerçekleştirilecek… Bunu komşu ülkeler yaparsa , daha ucuza gelecek. Ayrıca sınırları akraba ülkeler birbirini kırarken etnik ve mezhepsel çatışma bölgeye kanser gibi yayılacak!

Ey Türk milleti. Size söylenen yalanlara aldanmayın! Kulaklarınızdan içeri yalan boşaltılıyor. Suriye’den yeni döndük. Halk silahlı CIA çetelerinin katliamlarıyla yüzyüze… Ordu mensubu kılığında sivil halka ateş açan ajanlar fink atıyor. Cami önlerinde cemaat arasına nereden geldiği belirsiz yüzü maskeli adamlar karışıyor… Bu fitne sadece Suriye’yi hedeflemiyor… Bunun gerisi gelecek… Önce Türkiye’yi komşularına karşı kullanmak isteyenler, sonunda Türkiye’yi de hedefe koyacak!

Bakın Mısır’da Mübarek gitti. Ne iyi oldu derken, ABD Süveyş kanalının kontrolüne el koydu. Mısır’da iktidara Pentagon oturdu. İsrail Mısır’a doğru uzanıyor… Libya petrolleri kapışılıyor. Ölü sayısı 30 bin! Ülke kaç parçaya bölünüyor… Kan bitmiyor! Hiçbir ülkeye dışarıdan demokrasi ithal edilmez! Küresel sırtlanlar demokrasi derken işgali kasteder! İşgal petrol ve su yolları içindir.. Onlar girdikleri coğrafyanın insanını affetmez… Buna muhalifler dahil… Irak örnektir! Afganistan örnektir!


Banu AVAR, 2 Eylül 2011
banuavar@superonline.com
http://www.facebook.com/BanuAVAR
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler! / Banu AVAR

İletigönderen selma malgaz » Cum Eyl 02, 2011 13:44

şu anda;banu avar oldukça basit ve hakiki örneklerle yazıyor anlatıyor olsada ulaşılabilen kitle çok az.ulaşılabilen kitlenin dahi bir çoğunun algıları kapalı.bunun sebeplerini eren erdem son iki yazısında çok doğru tesbitlerle açıklamış ama zor bir dil kullanmış.basitleştirilmiş anlatım gerek.zaten algılar donuk.milletin ihtiyaçlarını ve ihtiyaçlarına götürecek yolları düşünmek gerek.şu anda millet kendisi değil.diğer milletlerde öyle.hiçkimse ve hiçbirşey değiller.saksıdaki bi çiçek gibi köküne damlatılan bir damla suya muhtaç,minnettar.çünkü artık elinde cebini sömüren kapital alışkanlıklar,ve maddi sadaka uzatan eller var.başka kudretin kendisinde olduğunu,bir saksıda değil,bir vatanda yaşdığını unutturmuşlar.hatırlatmak görev.bunu yaparkende hakaret,küfür yok.bu millet adam gibi adamdır.ne kaybettiyse,insanlığı yüzünden kaybetti.eğer bazı kitleler milletin dini duygularına ikidebir laikliği kamçısına sarıp vurmasaydı.batı ve abd akp ile bir yere varamayacaktı.sanki laikler ve akpnin tanımsız zamanı özellikle uğraştı bu olsun diye.şimdi biz çırpınıyoruz.görüyoruz,biliyoruz.bizde milletiz.senelerdir süregelen seçim sonuçlarından benim aldığım en güzel ders bu milletin,dinini bilmese dahi elinden geldiği kadar korumaya çalıştığıdır.millet dindardır ve sağcıdır.bunu anladık.şimdi millete nasıl bir iktidar,nasıl bir muhalefet,nasıl bir strateji bizi kurtarır onu anlat arak ve sağ yanını ellemeden,suçlamadan,memleket çıkarlarını ideolojisi ekseninde işaretleyip göstererek millete vurmadan anlamaya çalışarak açmış olduğumuz yaraları samimiyetle onarmalı,hakkını iade etmeli,iradesine saygı duymalı bu irade kapsamında stratejiler kurmalıdır.akp seçmeninin %80'i akpnin ne olduğunu biliyor.ona lazım gelen özellikle dini duygularına ve iradesine saygı duyacak bir siyasi hareket.sivil hareket.bunu mu yapamayacağız.yapamayacaksak zaten varlığımız anlam taşımıyor.mahfolsakta zararı yok ozaman.herkes %50 diye günah keçisi bulup horlarken bunu iyi düşünsün.ilk önce iyileştirilecek organ milletin muhalif kanadıdır.ozaman uçmaya başlayacağız.ve banu avar gerçekten kendinede her tarafı yoğurmuş,gerçek medeni tavrı bulmuştur.ciddiyetle bu tavrı incelemeli ve örnek almalı.her tarafa dost,samimi dost.bu millet için gerçekten çırpınan bir kaç kişiden birisi.milletle arasında mesafe yoktur.milleti elinden tutmuş iyiliğine çekiyor ama sorumlu olduğu kalabalık çok,etrafı az.ne lazımsa bu bilinci taşıyan herkes onun gibi elini taşın altına koymalı.
Kullanıcı küçük betizi
selma malgaz
Üye
Üye
 
İletiler: 9
Kayıt: Prş Tem 21, 2011 20:40

Re: Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler! / Banu AVAR

İletigönderen Balasagun » Pzt Mar 19, 2012 18:19

“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Küresel Muhbirler ve 'Barışçıl' Gösteriler! / Banu AVAR

İletigönderen Deli Haydar » Pzr Nis 01, 2012 15:13

Balasagun yazdı:

"Büyük Doğu" cephesinde değişen yeni bir şey yok...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Banu AVAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x