Kurtlar ovaya kan ve silah ile döndü!
Kurtlar Vadisi merakla beklenen yeni bölümüyle ekranlara geldi. Milyonlarca kişinin sabırsızlıkla beklediği dizi, beklenenin aksine yine silah sesleri ve kan görüntüleriyle başladı.


Söz konusu silah sesleri ve kan görüntüsü, işadamı Çağrı Toros’a yapılan suikastla sahnesinde yaşandı. Bu sahnedeki bazı detaylar, Sabancı Center Suikastıyla benzerlikleriyle dikkat çekti. Özellikle suikastçilerin sol bir terör örgütü adına cinayeti işlemeleri, "temizlikçi" olarak binaya rahatça girmeleri ve tetikçilerin başındaki kişinin Özdemir Sabancı'yı öldüren Mustafa Duyar ile benzer özellikler taşıması dikkatlerden kaçmadı.

SENARYODA ÖNEMLİ BİR HATAYA İMZA ATTILAR

Bu arada dizinin senaristleri kimileri için önemsiz görünse de son derece hayati bir hataya imza attı.

Polat Alemdar'ın izlediği televizyon kanalında yer alan cumhuriyet tarihindeki önemli suikast ve cinayetlerle ilgili haberde "Eşref Bitlis Paşa'nın uçağının düşürüldüğü" ifadesi yer aldı.

Halbuki Eşref Bitlis Paşa, uçağı değil helikopterinin düşmesi sonucu şehit olmuştu. Dizi hayranlarının büyük bir bölümünün Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihine hakim izleyicilerden oluştuğunu dikkate alırsak, bu önemli detayın büyük "gaf" olduğunu söylemek yanlış olmaz.

OYUNCU KADROSUNUN DİKKAT ÇEKEN İSİMLERİ

Diziyle ilgili bir diğer saptamamız ise oyuncu kanseptinin dışına çıkılmış olması. Çünkü Kurtlar Vadisi, Türk tiyatrosuna yıllarca emek vermiş ancak ekranlarda yer almamış çok değerli isimleri izleyiciyle buluşturarak, önemli bir çizgi yakalamıştı.

Oktay Kaynarca (Süleyman Çakır), Selçuk Yöntem (Aslan Bey), Zafer Ergin (Mehmet Karahanlı), Attila Olgaç (Kılıç), İstemi Betil (Laz Ziya), Tarık Ünlüoğlu (Testere Necmi), Baykal Saran (Hüsrev Ağa) bu isimlerden sadece bir kaçı idi...

Ancak dizinin yeni bölümünde Nefise Karatay gibi yüzü deşifre olmuş ve magazin dünyasının dedikodularıyla hep gündeme gelmiş birinin yer alması eminim ki bizim kadar dizinin hayranlarını da şaşırtmıştır.

Son dönemde eşinden boşanma olayı ile gündeme gelen ve bazı köşe yazarlarınca "azgın teke" sendromunun örnekleri arasında gösterilen şarkıcı Neco'nun da dizide rol alması, eminiz ki yadırganmıştır.

Tamer Yiğit gibi Türk sinamasına uzun yıllar emek vermiş birinin yıllar sonra Kurtlar Vadisi ile tekrar televizyon ekranlarında görünmesinin ise son derece isabetli olduğu inancındayım.

TÜRKİYE'NİN İLK TELEVİZYON FENOMENLERİ, 25 YIL ARADAN SONRA TEKRAR BİRARAYA GELDİLER

Bunun yanı sıra Türkiye’nin ilk televizyon fenomenlerinden olan 1983 tarihli “Kartallar Yüksek Uçar” dizisinin iki oyuncusu Can Gürzap ve Selçuk Özer'in de 25 yıl aradan sonra yine bir dizide bir araya gelmesi son derece önemli.

TRT, 1983 yılında Atilla İlhan imzalı Kartallar Yüksek Uçar’ı yayınladığında, bütün Türkiye o diziyi konuşuyordu. Olay yaratan dizide Mustafa Karabulut adlı karakteri Can Gürzap, Hasan Çolakefe karakterini ise Selçuk Özer canlandırıyordu.
İşte bu iki usta oyuncu, aradan geçen 25 yılın ardından, yine Türkiye’nin çok konuştuğu bir dizide, ekranların son fenomeni Kurtlar Vadisi’nde buluşması, genç izleyicileri olmasa da orta yaş ve üstü izleyici kitlesini heyecanlandırmıştır.

Kurtlar Vadisi Pusu’da Can Gürzap ve Selçuk Özer, dizideki 4 Baron’dan ikisini canlandırıyorlar. Gürzap, Tataroğlu ailesinin reisi Davut Tataroğlu karakterine hayat verirken, Selçuk Özer ise Kaçgar ailesi reisi Turan Kaçgar rolünü canlandırıyor.

Öte yandan Devlet Tiyatroları’nda 50 yıllık bir hizmet geçmişine sahip olan Ecder Akışık da Kurtlar Vadisi Pusu’da, Karacadağ ailesinin reisi Celal Karacadağ rolüyle izleyicinin karşısına çıktı.

DİZİNİN BEĞENİLEN SAHNELERİ

Dizinin ilk bölümünde gözümüzü çarpan ve beğendiğimiz sahneleri ise Memati'nin gazeteci kıza bakışları, tetikçinin cezaevi aracına bindirilişi ve Polat'ın cezaevi aracında tetikçiyi sorgulaması oldu.

Bu arada İstanbul'un havadan çekilmiş görüntüleri, teknik olarak son derece etkileyici ve büyüleyiciydi. Ancak cezaevi aracının havadan takip sahnesindeki kamera açıları ve hareketleri çok kötüydü.

"Pusu"ya düşürülen Polat'ın adamları diziye yine heyecan, hareket ve renk kattı.

Yeni bölümün başında Polat Alemdar'ın istihbarat başkanına giderek "Ben teröre dahil olmak istedim ama engellediler. Ancak bu işin peşini bırakmayacağım" sözleri, Kurtlar Vadisi-Terör'ün yayından kaldırılışına "ince bir mesaj" oldu.

Özetle, Kurtlar Vadisi yine eskisi gibi rakiplerini geride bırakacak bir senaryoyla hayranlarını sevindirdi.

Hiç şüphe yok ki aynı dakikalarda Kanal D'de yayınlanan Sağır Oda'ya bile önemli bir fark atacaktır.

SÜPERPOLİGON
20 Nisan 2007, 08:03

haber için teşekkürler bir çok konuya soğru değinmiş

g_bilgi, eyvallah kardes okuduğun için teşekkürler sana öm atmıştım kardes mesajımı aldınmı acaba

seyredemedim ya ama download edicem
haber icin tsk

Semih R.Cabalar, eyw semıh guzel parca ıı seylere degınmıs emegıne saglık bende uye oldum avatarının forumuna

yattara, eyvallah kardes zaten paylasimborddaki arkadaşlar orada fan sitesi olarak açtılar sağolsunlar site süper
shadow39, rica ederim kardes eyvallah

haber için saol

pae, eyvallah kardes okuduğun için teşekkürler

Semih R.Cabalar, sağolasın haber için.

SENARYODA ÖNEMLİ BİR HATAYA İMZA ATTILAR

Bu arada dizinin senaristleri kimileri için önemsiz görünse de son derece hayati bir hataya imza attı.

Polat Alemdar'ın izlediği televizyon kanalında yer alan cumhuriyet tarihindeki önemli suikast ve cinayetlerle ilgili haberde "Eşref Bitlis Paşa'nın uçağının düşürüldüğü" ifadesi yer aldı.

Halbuki Eşref Bitlis Paşa, uçağı değil helikopterinin düşmesi sonucu şehit olmuştu. Dizi hayranlarının büyük bir bölümünün Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihine hakim izleyicilerden oluştuğunu dikkate alırsak, bu önemli detayın büyük "gaf" olduğunu söylemek yanlış olmaz.

devede kulak olarak kabul ediyorum bu kadarı normaldir

Alıntı:
SENARYODA ÖNEMLİ BİR HATAYA İMZA ATTILAR [size=] [/size]

Bu arada dizinin senaristleri kimileri için önemsiz görünse de son derece hayati bir hataya imza attı.

Polat Alemdar'ın izlediği televizyon kanalında yer alan cumhuriyet tarihindeki önemli suikast ve cinayetlerle ilgili haberde "Eşref Bitlis Paşa'nın uçağının düşürüldüğü" ifadesi yer aldı.

Halbuki Eşref Bitlis Paşa, uçağı değil helikopterinin düşmesi sonucu şehit olmuştu. Dizi hayranlarının büyük bir bölümünün Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihine hakim izleyicilerden oluştuğunu dikkate alırsak, bu önemli detayın büyük "gaf" olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Semihciğim,sevgili arkadaşlar,bu satırları kim yazdıysa ben onu yılın safı ilan ediyorum.Çünkü Eşref Bitlis gerçekten de uçağının düşürülmesi ile şehit edildi.Açıkçası ben izlerken o kısımda uçak mı dediler,helikopter mi dediler dikkat etmedim.Ama uçak demişlerdir çünkü helikopter deselerdi YANLIŞ olacağı için kesin dikkatimi çekerdi.Demek ki yanlış bir şey söylenmedi diye düşünüyorum,o zaman bu satırları yazan kişi yanılıyor demektir.Çünkü sizin de internetten çok rahat kotrol edip göreceğiniz gibi 17 Ocak 1993 tarihinde uçağına (CIA'nın yaptığı)yapılan bir suikastle düşürüldü(CIA kısmının elbette benim elimde yüzde yüz belgesi yok ama bu zamana kadar okuduğum kaynakların analizi sonucu CIA'nın bu cinayeti işlediğine eminim,neyse bu apayrı bir tartışma konusu).
Netice olarak senaryoda hata yok,bu eleştiriyi yapanda saflık var.

Çetin Taş, bilgilendirme için teşekkürler çetin abi okuduğun için sağol
logical, hata yokmuş zaten kardes okuduğun için sağol
Ayberk, eyvallah kardes okuduğun için sağol

Semih R.Cabalar, teşekkürler paylaşım için...

nurdi, rica ederim okuduğunuz için sağolun