Kyoto protokolunu imzalıyoruz

Tartışma Alanı

Kyoto protokolunu imzalıyoruz

İletigönderen scruel » Pzr Haz 01, 2008 10:10

Türkiye sera gazı salınımlarını kontrol etme yükümlülüğü getirdiği için 20 milyar dolarlık maliyet hesabı yapılan Kyoto Protokolü’ne ‘evet’ diyecek. Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, ‘Protokolü imzalayacağız. Yazıyı Dışişleri’ne gönderdik’ dedi

TÜRKİYE, yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırım gerektirecek Kyoto sözleşmesini imzalamak için yeşil ışık yaktı. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kyoto protokolü tanıma müzakerelerini tamamladıklarını belirterek, ‘Kyoto protokolünü imzalayacağız. Kyoto Protokolü’ne taraf olmanın kabul ve onaylanmasının uygun olduğuna ilişkin yazıyı Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile hükümete sevk ettik’ diye konuştu.

DÜNYANIN GELECEĞİ İÇİN

MİLLİ Eğitim Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Deniz Ticaret Odası’nda imzalanan ‘Eğitimde İşbirliği Protokolü’ törenine katılan Eroğlu, tüm bakanlıkların işbirliği ile özellikle küresel ısınma konusunda ciddi adımlar attıklarını kaydetti. Veysel Eroğlu ‘Bundan sonraki süreçte hükümet tasarısı olarak Meclis’e gönderilecek. Bu konu ile ilgili daha fazla açıklama yapamam. Sayın Başbakanımız konu ile ilgili gerekli açıklamayı yapacak’ dedi. Eroğlu, Küresel Isınma Heyeti’nin Başkanlığını da yaptıklarını belirterek Kyoto sözleşmesinin dünyanın geleceği için büyük önem taşıdığını kaydetti. Türkiye’nin protokole taraf olmamasında en büyük etken maliyet hesaplarıydı. Taraf ülkelerin sera gazı salınımlarını 2008-2012 döneminde 1990’daki seviyeye, yani yüzde 8’e çekmeleri isteniyor. Türkiye de gelişmiş ülkeler seviyesindeki yaptırımlara tabii tutulduğu için bugüne kadar anlaşmaya taraf olmaktan kaçındı. Enerji Bakanlığı’ndan daha önce AB’ye yollanan yazıda 20 milyar dolarlık bir maliyetten bahsedilmişti. Türkiye protokolü imzaladığında şu anda dünya toplam emisyonunun yüzde 1.3’ü kadar olan sera gazı emisyonunu yüzde 60 azaltarak yüzde 0.5’e çekmek zorunda kalacak.


Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=7 ... 2008/05/31

Bu protokolü imzalamamız gerekiyordu ancak şu saatte değil 15 sene önce. Artık her evde doğalgaz var, Türkiye herşeyde olduğu gibi ucuz kombi cenneti oldu, araçlarımız 2000 yılına kadar karbüratörlü üretildi, termik santrallerimize gerekli ehemmiyet gösterilmedi, yatırım yapıyoruz bahanesiyle ameleik işler gerektiren fabrikaları kurdurlar memleketimize şimdi de atmosfere gaz salmayın diyecekler. Allah yardımcımız olsun
Kullanıcı küçük betizi
scruel
Üye
Üye
 
İletiler: 49
Kayıt: Sal Oca 29, 2008 22:10

İletigönderen hirbo06 » Pzt Haz 02, 2008 9:19

Amerika'nin ekonomisinin yavaslayacagi ve sanayicisinin dunyadaki rekabet sansini azaltacagi gerekcesiyle halen bu protokolu imzalamadigini ve yakin gelecektede imzalamaya yonelik bir cabasi olmadigini biliyormuydunuz? Bizim gibi ekonomisi sanayiden ziyade faize ve avantaya dayanan ulkelere gereken yeni teknolojiyide elbette yine bu sozlesmeyi imzalamadigi halde yeni teknolojiyi elinde bulunduran Amerika gibi ulkeler satacak. Bu anlasma imzalanabilir ancak basimizda bu duduk makarnalari bulundukca neyi niye yaptigimizi, gelecekle ilgili akilli ulke yararina planlar yapildigina inanmak en hafifinden enayiliktir. Batinin kucagina oturmus, samar oglanina donmus hukumetimizin yalakalik ve odun verme prensibine dayanan dis politikasi bana ve bircok vatansevere guven vermemekle beraber acaba kasitli mi yapiyor bu "ne mutlu Turkum diyemeyen" karaktersizler diye de dusunmuyor degiliz....
ONCE AHLAK,TERBIYE VE NEZAKET SONRA FIKIR ALISVERISI! Terbiyesiz (insan), yalnız kendine kötülük etmez, bütün utanç ve erdem ufuklarını ateşler (Mevlana). Ahlak mukaddestir; çünkü aynı kıymette eşi yoktur... Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür…Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir(K.Ataturk)
Kullanıcı küçük betizi
hirbo06
Üye
Üye
 
İletiler: 156
Kayıt: Cmt Kas 10, 2007 18:48
Konum: ONCE AHLAK,TERBIYE VE NEZAKET SONRA FIKIR ALISVERISI! SAYGIMIZ; BILGI,DUSUNCE VE EMEGE, REP'E DEGIL!

İletigönderen tuba » Prş Haz 05, 2008 12:22

Bir şeyi de gerçekten "bizim" için yapsalardı şaşırırdım...


Türkiye Kyoto'ya katılıyor
Türkiye'nin Kyoto Protokolüne katılmasına ilişkin kanun tasarısı, TBMM'ye sunuldu.

Türkiye'nin, 11 Aralık 1997 tarihinde Japonya'nın Kyoto kentinde imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin Kyoto Protokolüne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarının gerekçesinde Türkiye'nin, uluslararası toplumun en önemli gündem maddelerinden olan çevre konularına büyük önem verdiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:

''Özellikle son yıllarda önemi artan iklim değişikliği konusu da çevre alanındaki öncelikli konular arasında yer almaktadır. İklim değişikliği, günümüzde salt bir çevre sorunu olarak görülmekten çıkmış ve çok ciddi sosyo-ekonomik sonuçlara yol açabilecek ve hatta ülkelerin güvenliğini tehdit edebilecek boyutta bir sorun olarak ele alınmaya başlanmış, ülkelerin sürdürülebilir kalkınma çabalarını ciddi ölçüde sekteye uğratabilecek potansiyeli ile uluslararası gündemin üst sıralarına tırmanmıştır.

Ülkemiz, iklim değişikliği ile mücadele konusunda uluslararası toplumla birlikte hareket ederek, 1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (BMİDÇS), 2001 yılında Marakeş'te yapılan BMİDÇS'nin 7. Taraflar Konferansında özgün şartlarının tanınmasını müteakip, 2004 yılında taraf olmuştur.

Sözleşmenin 1995 yılında Berlin'de gerçekleştirilen 1. Taraflar Konferansında, 2000 yılından sonraki dönemler için belirli zaman dilimleri içinde, 'Sayısal sera gazı azaltım veya sınırlandırma' konusunda politika ve tedbirleri detaylandırmaya odaklı başlatılan süreç, 1997 yılında Japonya'nın Kyoto kentinde yapılan 3. Taraflar Konferansında ortak eylemlerin genel çerçevesini çizen Kyoto Protokolünün benimsenmesiyle sonuçlanmıştır.''

-KYOTO PROTOKOLÜ-

Sözleşmeye taraf olan ülkelerin, 1997 tarihli Kyoto Protokolüne taraf olmaya çağrıldığı kaydedilen gerekçede, Protokolün 16 Mart 1998 tarihinde New York'ta imzaya açıldığı ve bir yıl süreyle imzaya açık kaldığı hatırlatıldı.

2005 yılında 55 ülkenin taraf olmasıyla yürürlüğe giren Protokole, 177 ülke ve AB'nin taraf olduğu anımsatılan gerekçede, Protokolün ilk yükümlülük döneminin 2012 yılında sona ereceği hatırlatıldı.

-TÜRKİYE'NİN SAĞLAYACAĞI YARARLAR-

Türkiye'nin Kyoto Protokolüne taraf olmayan çok az sayıdaki ülkeden biri olduğu ifade edilen gerekçede, iklim değişikliği ile mücadele alanındaki çalışmaları çerçevesinde Türkiye'nin, 2004 yılında Sözleşmeye taraf olduktan sonra 1997 tarihli Kyoto Protokolüne de taraf olmaya davet edildiği bildirildi.

Gerekçede, Türkiye'nin Protokole taraf olmasının sağlayacağı yararlar da şöyle sıralandı:

*''Ülkemizin, kurucu üyelerinden olduğu BM'nin saygın bir ülkesi olarak, Protokol'e taraf olması, uluslararası gündemin en öncelikli ve acil sorunlarından biri haline gelen iklim değişikliği ile mücadele konusundaki kararlılığını ve uluslararası toplumun güvenilir bir ülkesi olduğunu göstermesi bakımından önem arz etmektedir.

*Protokole taraf bir Türkiye'nin, hemen hepsi Protokole taraf olan Sözleşmeye taraf ülkeler nezdinde itibarı ve 2012 sonrasına ilişkin müzakerelerde ağırlığı artacak, iklim değişikliği ile mücadele konusunda 2012 sonrasının şekillenmesinde ülkemiz kendi özgün koşullarını daha iyi müzakere edebilecektir.

*Kyoto Protokolü kapsamındaki uluslararası rejime katılacağımız için, özel sektörde sera gazı salım azaltımı için yapılabilecek projeler daha kolay teşvik edilebilecek ve özellikle uzun vadede başta enerji güvenliği olmak üzere ülke ekonomisine katkı sağlanabilecektir.

*Kyoto Protokolü, AB çevre müktesebatının bir parçasıdır. AB, Protokolün yerini alacak olan yeni anlaşmayı da müktesebatına dahil edecektir. Dolayısıyla, 2012 sonrasını önemseyen AB, ülkemizin Protokole taraf olarak, geleceğe yönelik hazırlıklarını bir an önce başlatmasını istemektedir.

*Ülkemizin Kyoto Protokolüne taraf olması halinde, AB ile iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konularında ve AB müktesebatına uyum bağlamında işbirliği olanaklarını geliştirmesi de mümkün olacaktır.''

-İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ-

Gerekçede, iklim değişikliğinin, BM'nin öncelikli konularından biri haline geldiği ve BM Güvenlik Konseyinin gündemine alındığı bir dönemde, Kyoto Protokolü'ne taraf olmuş bir Türkiye'ye, BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği için avantaj sağlayacağı görüşüne de yer verildi.


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...


Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x