Matrikscilik ve Recep Tayip Siyon

Matrikscilik ve Recep Tayip Siyon

İletigönderen bezgin » Prş Ara 09, 2010 10:36

Kahraman, ahir zaman peygamberi Neo bütün gücünü toplar. Kötülerin sistemini lanetleyecek gizemli dualari söylemeye hazirlanir. Fakat o da ne? Dudaklari birbirine yapismaktadir. Agzi bir yara gibi kapanmis, dümdüz olmustur.


Holivud en az otuz yildir Pentagon'a calisiyor. Senaryolar, fikirler, teknikler önce Holivud'da tasarlaniyor, sinemaya uyarlaniyor. Ilk önce zihinler hazirlaniyor. Oktay Sinanoglu Hoca'nin bir Ceviz Kabugu programinda belirttigi gibi: "Zihin, cok garip bir varlik. Bir yerde okudugunuz, radyoda dinlediginiz veya bir sarkida duydugunuz bir düsünceyi bir müddet sonra gercekten yasamissiniz hissine kapilirsiniz". Ruhbilimde bu durum nasil aciklanir bilmiyorum. Matriksin peygamberi "De ja vu" demisti. Holivud zihnin bu özelligini cok etkili bir sekilde kullanan bir aygit.

Assanj'in tutuklanmasi cok cakma bir bicimde Holivud uyarlamasi oldu; icinde hirs, nefret, magduriyet ve teknik barindiran. Bu yazinin yazildigi anda Assanj'in böcekleri genel agda virüsleri yaymaktalar. Siber savas baslamakta. Bu cakma uyarlamanin iyi düsünülmemis oldugunu ve bunu daha iyi yapimlarin takip edecegini seziyorum. Bu cakma sanal savasta sermaye, bir kez daha taraflarin altini cizen "Taraf" oldu: Sermayeye karsi kücük insan.

Ve diger pek cok savasta yaptiklari gibi bu kez de bizi mutlak bir düsmanin varligina inandirdilar. Düsman ve isbirlikci meselelerine ayrintili bicimde girecegim. Parasal düzenin varligini sürdürebilmek icin bir düsman yaratmak hayati önem tasiyor. Bu duruma Banu Avar Hocamiz da Neler Oluyor'da deginmisti. "Mutlak bir düsmanin her zaman varolmasi, baskaldirinin bile sistem denetiminde olmasi bazi muhalif pitirciklarinin hosuna gitmiyor olabilir, ama asil mesele; insanlari mevcut muhalif oyuncaklarin disinda bir karsi durma olanaginin olduguna inandirabilmek, biraz yaraticilik, tarihe bakis ve vicdanla.

Küresel cete icin, önce pitirciklari bir savas olduguna inandirmak lazim: Icimizde bir savas, mesela kanserle savas, eyds'le savas, cin gribiyle, domuz gribiyle savas, sigara ve alkolle savas, oynanmis gidalarla savas. Veya kendimize karsi bir yaris, aliskanliklarimizla ve zaaflarimizla savas, utangacligimiz, tevazumuz, yetinmelerimizle savas. Doygunlukla, tatmin olmayla savas. Genel agda savas: Virüsler, bilgilerin calinmasi, e-posta savaslari, küfür, cehalet ve iftirayla savas.

Türbanla savas, siyasal simgeler üzerinden savaslar, özgürlük mücadelesi adi altinda irkciligin her türlüsü; etnik, mezhepsel ve tarikatci. Aleviligi bir tarikat haline dönüstürme cabalari, kiskirtmalar.

Görüldügü gibi sermaye, bütün bir evrenin ve icinde barindirdigi düzenlerin savas üzerine kurulu olduguna inandirdi hepimizi. Geriye de düsman ve isbirlikcileri secmek kaliyor. Holivud düzenegine bakacak olursak yapimin basarisini düsman görünümündeki isbirlikciler ve isbirlikci görünümündeki düsmanlar belirliyor. Bugün dünya sahnesinde rol alan karakterleri bu düzenege rahatlikla yerlestirmek mümkün: Obama, Ahmedinejad, Assanj, Kilicdaroglu, Tayip Siyon.

Offtopic :
Bu noktada kücük bir ekleme yapmak zorunda hisettim kendimi. Düsman ve isbirlikci teranesi, insanlik tarihi kadar eski, aramizdan bir takim uyanik adamin bizi koyun gibi güdebilmek icin ortaya attigi teranedir. Bütün idare, bütün saltanat, krallik ve peygamberlik bunun üstüne kuruludur. Düsman ve isbirlikciye kutsal kitaplarda, tarihi metinlerde, masallarda ve destanlarda veya dikilitaslarda rastlarsiniz. Binlerce yillik bir beyin yikamadan bahsediyoruz. Sanirsiniz ki meleklerle seytan, iyi cinlerle kötü cinler atmosferin üstünde bizim gibi kiyasiya birbirine giriyor kiliclar sakirdiyor. Düsman ve isbirlikci, kiyametten sonra bile iki ayri kampa ayrilacak. Insani birbirinden ayirmanin teranesi o kadar eski ve kendinden emin.



Beni en cok hayrete düsüren sey, AKPKK düzenegi icine PKK'nin sorunsuzca yerlestirilebilmesi olmustu. AKPKK PKK'yi icsellestirirken diger her seyin PKK gibi görünmesini sagladi: Bugün; Ordu, Muhalefet, Muhalif gücler, avukatlar, barolar, eczacilar ve emekciler ne yaparlarsa yapsinlar PKK damgasini yemekten kurtulamiyorlar. PKK ise cok az direncle son kertede ülkeyi yöneten iradenin bir parcasi haline geldi.

Simdi Feto'nun okullarinda bir din gibi hergün Matriks seyrettirilmesi ve sakirtlerdeki Matriksci algi yapisi daha rahat anlasilabiliyor. Insani soguk sadece savasmaya programli makineler haline getirmenin ilk adimiydi Matriks. Eger su an Assanjin pitirciklari matrikscilik oynuyorsa, yarin bütün dünya ve Türkiye elektronik savas cepheleri haline gelecektir. Herkes stoklarini yapsin, cimlenebilecek bugdayi varsa da saklasin. Cünkü yakinda, tek bir silah patlamadan ve suratimiza tek bir fiske vurulmadan bitecek savas.

Marketleriniz ve bakkallariniz bombos, elektrik ve suyunuz kesilmis, tasitlariniz orta yerde kalmis olabilir. Ve elinizdeki para dedigimiz kagit parcalari, ve altin dedigimiz renkli maden bir lokma ekmek almaya yetmeyebilir.

Hazirlanin, ucuyoruz.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x