Mektup. . .

Mektup. . .

İletigönderen Seçkin ERGÜN » Çrş Tem 13, 2011 15:34

Ya biri bizi fena halde kandırıyor ya biz milletçe macerayı çok seviyoruz.


Kandırılıyoruz diyorum çünkü o destansı kurtuluş savaşını kazanıp Cumhuriyeti kuranlar bu siyasilerin, gazetecilerin, iş adamlarının dedeleri olamaz. Herkesin soyunu sopunu bilmiyorum tabii ama anladığım kadarıyla Cumhuriyet, ileri demokrasicilerin ve açılım tayfasının dedelerinin canını fena yakmış olmalı. Çünkü öyle bir irade gösterip mucize zafer yaratan millet daha ikinci kuşakta bu kadar deforme olup intikam alırcasına emperyalistlere kul-köle olamak için birbirleriyle yarışması hiç normal değil. Her dönemin haini, işbirlikçisi olmuştu. Bunlar çağdaş Türkiye yürüyüşümüze engeller çıkarıp anca yavaşlamamızı sağlamışlardı. Şimdiyse direksiyondalar ve bizi uçuruma sürüklüyorlar.


Yaşananlar yakın tarih olduğundan kandırılmış olma ihtimalimiz yok. Ana haberlerin sonlarında "Kurtuluş savaşı Gazilerinden .......... hayatını kaybetti" anonsu daha düne kadar vardı. O zaman geriye macerayı çok seviyor oluşumuz kalıyor. Belirli dönemlerde felaketin eşiğine gelip mucize kurtuluşlar yapmayı çok seviyor olmalıyız. Atatürk gibi lider her zaman bulunmaz ama bu toprakların kahramanları da hiç eksik olmaz. Onun yolunda ilerleyenler Kasımpaşa üslubunun revaçta olduğu döneme kurban ediliyor görünse de Atatürk'de Milli Mücadeleye başladığında resmi hükümet tarafından aranan suçlu'ydu. . .


Bu toprakların kanı kurumadan
Ne çabuk paha biçilip satılmaya başlandı
30 Ağustosa sayılı günler kala
Kazanılacak zaferden nasıl bu kadar eminlerdi?
Çünkü başka çareleri yoktu.
Başka bir cephe, başka bir sefer olmayacaktı.
Onun için Mustafa Kemal
Verilebilecek tek emri verdi;
"Ya istiklal, ya ölüm" . . .


Sahilde milletin oturduğu bankları kaldırıp
Coca-cola şemsiyeli züppe masalar koyanlar
Muhabbet için çayı bahane eden neslin devamı olabilir mi?


Hangi tepeden şehri kuşattılar?
O gece de acaba Ay böyle açıkta kalmışmıydı
Gizlenecek başka yer yok,
Kesin şu çınarları siper edip geceyi burada geçirmişlerdir
Mehmet kolundaki yarayı o zaman fark edip
Şöyle esaslı bir küfür bile savurmuştu.
Sırf keyif olsun diye güzel bir uyku yeri hazırlayıp
Sabaha dek gözlünü bile kırpmamıştı.
Koynundaki iki satır mektuba
Destanmış gibi hayranlıkla bakıp
Okuma bilmediği için şükretmişti.
Okunmamış mektubun yeni gelmişcesine
Heyecanını hep diri tutmasını seviyordu


Acaba beni sevdiğini yazmışmıdır diye düşünüp
Bir işaret, bir iz aradı
İkinci satırdaki şekiller
Ne kadar da anama benziyor diye düşünüp kendine güldü
İki adım ötedeki Mektepli'ye okutsam mı diye içinden geçirdi
Bu gecemi de ısıtsın, yarın okuturum deyip tekrar koynuna soktu


Koynunda ne yazdığını hiç bilemeyeceği mektupla
Şehit olduğu yerin
Liman yolu olup satılacağını da bilmiyordu
Anasına benzettiği ikinci satırın
O'nun ölüm haberi olduğunu da. . .


CHP'lilerin şanlı ! direnişi 14 gün sürdü. Sonunda Meclise vekil olarak teşrif ettiler. Artık Salı günleri grup toplantılarında gene mangalda kül bırakmazlar.Muharrem İnce'nin konuşmaları gene tıklanma rekoru kırar.


Mecliste konuşulması gerekenleri Apo'nun sesinden Kandil cüretkarlığıyla duyarken, bir sürü tehdit, emirler ve akmaya devam eden şehit kanı arasında, bir avuç BDP'linin koskoca devlete meydan okuması . . .


Ve sanki başka ülkenin vekilleriymiş gibi bütün bu rezilliğe kör-sağır kalıp kendi tribünlerini coşturmaya çalışan amigo gibi, kameralar tam da onu çekerken yalandan diklenen Milli İrademizin ? ! aktörleri. . .


Kurtuluş savaşının kumanda masası olan TBMM'nin şu anki durumu işte bu.


Seçmene yemin ettirmenin gerekli olduğu bu ortamda seçilenin yemini anlamsızlaşıyor. . .
Kullanıcı küçük betizi
Seçkin ERGÜN
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 58
Kayıt: Pzt Tem 04, 2011 22:01

Re: Mektup. . .

İletigönderen Feza Tiryaki » Çrş Tem 13, 2011 22:30

Değerli Seçkin Umut,
Yazınızı hüzünlenerek, gözlerim nemli bir solukta okudum.
Bu yazınızda tarihimiz, kahraman askerimiz bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiyor. Ardından bütün bu geçmişimize savaş açan, geçmişimizle hesabı olan şimdiki yöneticiler gözümüzün önüne geliyorlar...Yüreğimize bir ağırlık çöküyor,boğazımıza bir yumru tıkanıyor...

Yazıdaki iki bölüm beni öyle etkiledi ki yeniden kopyalayıp yazmak isterim:

"Yaşananlar yakın tarih olduğundan kandırılmış olma ihtimalimiz yok. Ana haberlerin sonlarında "Kurtuluş savaşı Gazilerinden .......... hayatını kaybetti" anonsu daha düne kadar vardı. O zaman geriye macerayı çok seviyor oluşumuz kalıyor. Belirli dönemlerde felaketin eşiğine gelip mucize kurtuluşlar yapmayı çok seviyor olmalıyız. Atatürk gibi lider her zaman bulunmaz ama bu toprakların kahramanları da hiç eksik olmaz. Onun yolunda ilerleyenler Kasımpaşa üslubunun revaçta olduğu döneme kurban ediliyor görünse de Atatürk'de Milli Mücadeleye başladığında resmi hükümet tarafından aranan suçluydu. . ."

(Burası da şehit askerin yavuklusundan gelen, koynunda sakladığı mektup üzerine yazılan satırlar.)

"Koynunda ne yazdığını hiç bilemeyeceği mektupla
Şehit olduğu yerin
Liman yolu olup satılacağını da bilmiyordu
Anasına benzettiği ikinci satırın
O'nun ölüm haberi olduğunu da. . ."

Bu yazı beni hüzünlendirdi demiştim. Doğru hüzünlendirdi ama aynı zamanda içimde bir umut da yeşertti. Seçkin Umut genç kuşağın temsilcisi...
Ne dersiniz bu gençliğe güvenmeli miyiz?
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 986
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12


Şu dizine dön: Seçkin ERGÜN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x