BU YAZI YAZAR TARAFINDAN KALDIRILMIŞTIR..

CHP'nin ölüm tarihi 1938'dir.

kesinlikle katılıyorum. M. kemal zaten sağlında da CHP nin hazırlanan iç tüzüğünü hiç beğenmiyordu. Onun ölümüyle, CHP tamamen Atatürk'ün çizgisinden sapmıştır. Artık CHP Atatürk'ün partisi değildir...

byk07 yazdı:kesinlikle katılıyorum. M. kemal zaten sağlında da CHP nin hazırlanan iç tüzüğünü hiç beğenmiyordu. Onun ölümüyle, CHP tamamen Atatürk'ün çizgisinden sapmıştır. Artık CHP Atatürk'ün partisi değildir...

CHP'yi yargılayan kişilerin öncelikle CHP'li olmaları gerekmektedir.1938'de CHP'nin ölmesi veya Atatürkçü çizgisinden sapmaması için gidip o partide çalışacak ve sesini duyuracaksın. Etrafını üye yaparak delege seçileceksin. Bunların hiç birini yapmadan CHP artık Atatürkçü değil demek son derece tehlikeli bir söylemdir.Refarandum sonrası yıkılması gereken 2 şey kaldı. MHP ve CHP... Bunlarıda karıştırarak, eleştirerek, bölerek yıkabilirsiniz.O zaman kime hizmet edeceğinizide iyi ölçebiliyor olmanız gerekmektedir. Yurtsever olarak insanlar kime güveneceklerini şaşırdılar...F tipi yapılanmanın ve islamı siyasallaştırmak isteyenlerinde amaçları zaten buydu.Kaos ortamı yarat, bilgi karmaşası yarat.Neyin doğru olduğunu kimse anlamasın. Amacınızdan asla sapmamanız dileklerimle.....

bunlar tam anlamıyla zırvalık,
yada bana göre tamamen baykalcı tayfanın kılıçdaroğlunu karalamak için aradıkları sudan sebepler. haa hiçmi hatası yok elbette var. ama eskiden yapılanlar kadar degil. heşey daha güzel olacak en azından bu temenni ile bakmalıyız. eleştiri dahi yaparken yıkıcı degil yapıcı olunmalı. hele hele günümüz siyasetinde başka alternatifiniz yokken sizin burdaki demeçlerinizin de tamamen bir çıkara dayandıgının apaçık bir kanıtır..

Denilmiş ki: "CHP'yi yargılayan kişilerin öncelikle CHP'li olmaları gerekmektedir"

Bu anlayışa göre şu da mümküdür o öd: "Akapeyi yargılayan kişilerin öncelikle akapeli olmaları gerekmektedir"

Bunu yapamıyorsan yermeye hakkın da yoktur; değil mi ama¿?

Anlaşılıyor ki, Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün İlke ve Devrimleri, ilgili kümeyle -şu gelinen yıkım ortamında dahi- özdeştirilebiliyor; oldukça göz kamaştırıcı... Gelgelelim, ilgili kümenin hangi ilke ve devrimi hakkıyla savunduğu ve dahi savunabildiği gibi sorular sorulduğunda, gelebilecek olası savunucu yanıtlar da bir o kadar göz kamaştırıcı olacaktır.

Yine de şuraya katılmamak olanaksız: "Yurtsever olarak insanlar kime güveneceklerini şaşırdılar"

Yurdunu seven bireylerin, kime güvenecekleri bilinmezinin getirdiği bir şaşkınlık ortamı olduğunu onaylamak, bunu güdümlü cemaatin başarısı sanmak ve diğer yandan siyasal simge türban üzerinden konuşan yeni başkanı, çarşaflıya rozet takan eski başkanı olan kümeyi hararetle savunmak pek düşündürücüdür.

Deniliyor ki: "Baykalcı tayfanın halt etmeleri"

Bu daha da endişe verici... Demek ki, Kılıçdaroğlu gidip yine aynı ayarda veya daha olumsuz bir kimse gelse ve yerilse, bu da kolayca "Kılıçdaroğlu ve tayfasının halt yemeleri" olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, başka bir seçenek sunmuyorsanız da; bu "zırvalar" ancak "çıkarcı" kimselerin "halt yemeleri" olmaktadır.