---

19 Temmuz 2008 "Atatürk ve Demokrasi" Mitingi | İstanbul - Kadiköy

---

Önce yazıklar olsun diyorum.Kime mi?
Atatürkçüyüm,Kemalistim,vatanseverim,milliyetçiyim,ulusalcıyım,AKP'ye gıcığım,Fettullah'a kılım,ABD-AB karşıtıyım,vs.vs.vs. deyip de İstanbul'da-Kadıköy'de yaşayıp,geçerli bir mazereti olmadan bugünkü ADD mitingine gelmeyenlere.

Bu kadar mı kolay korktunuz,ürktünüz,tırstınız?
Bu kadar mı kolay psikolojik savaşa teslim oldunuz?
Bu kadar mı kolay bu memleketin elden gittiğine inandınız?
Bu kadar mı kolay Fettullahçı sivil darbeye teslim oldunuz?
Bu kadar mı kolay bizler Kadıköy Meydanı'nda Amerika'ya,AB'ye ve AKP'ye başaramayacaklarını haykırırken çevredeki kafelerde-pablarda-barlarda dondurma yemek,bira içmek,sevgililerinizle yalarım-yutarım muhabbeti yapmak kolayınıza geldi?
20 milyonluk İstanbul'da,hadi onu geçtim 1 milyonu aşkın nüfuslu Kadıköy'de Kadıköy Meydanı'nda omuz omuza verecek 5000 tane dahi ATATÜRKÇÜ çıkaramadınız içinizden?(benim hesabıma göre 3000,kardeşimin hesabına göre 5000 kişi vardı meydanda)

Ama geyik muhabbetine gelince atıp tutmak serbest değil mi?
Yazıklar olsun ulan hiçbir mani durumu olmayıp da bugün Kadıköy'de ki mitinge gelmekten tırsan-korkan-ürken tüm İstanbullu-Kadıköylü hesapta ATATÜRKÇÜ-Kemalist-Milliyetçi-Yurtsever-Ulusalcı tayfanın topuna birden.

Ve helal olsun.....
Her türlü yıldırma politikasına,baskıya rağmen o meydanı dolduran İstanbul'un ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ üyelerine.
Emekli Subaylar Derneği temsilcilerine.
Bağımsız Cumhuriyetçi Parti temsilcilerine.
İşçi Partisi'nin İstanbul İl örgütüne ve diğer temsilciliklerine.
Nereden geldiklerini mikrofon tınlaması yüzünden anlayamadığım miting alanındaki yegane CHPli ilçe örgütü temsilcilerine.
Türkiye Gençlik Birliği temsilcilerine.
Halkın Kurtuluşu Partisi temsilcilerine.

Ve bayrağını,karısını,3 yaşındaki kızını,oğlunu kapıp da o meydana gelen milletimin aydınlık yüzlü ve aydınlık gelecekli insanlarına.
Vatandaşlarıma.

Not: Mitingten çıkarken polisler resmen bizleri fişledi.Dikkat ettim.Miting alanından çıktığı belli olan benim gibi eli bayraklı veya kafasında ay-yıldız şapkalı kişileri durdurdular ve kimlik kontrolü yaptılar.Telsizle kaydeden bir merkeze aktardılar.Mesela beni ''Trabzon-Ankara-Şırnak(soyadımı kodluyor),Çetin(adım),Bayram(babamın adı)''şeklinde bir merkeze kaydettiler.Yani fişlediler.Demokrasi-Özgürlük-Hak-Hukuk çığlıkları atan o Altangiller memleketin bu polis devletine dönüşmesi ve dönüştürülmesini herhalde görmüyorlar ya da işlerine gelmiyor görmek.Veya kör oldular.

Bu konu hakkında yorum yapmak istemiyorum.Sadece bir resim koyucam,doğada ender rastlayacağımız bir vaka'nın resmi.Resmin analizini sizler yapınız.

çok haklısın Çetin abi,istanbulda maltepede oturuyorum,ama çalıştığım için mitinge gidemedim,mitinge gitmeyi orda olmayı isterdim ama dediğim gibi çalışıyorum ama kadıköy gibi yerde halkın bu duyarsızlığına kızmamak elde değil zaten ben artık ümidimi kesmek üzereyim bu halktan...

dünyanin hangi yerinde aptallarla ugrasabilir akil?

Benim de haberim vardı.Cumhuriyet,Yeniçağ gazetesi Ulusal kanal haric hiç bir medya kuruluşunda millete haber verilmedi.
Diğer(Cumhuriyet,Ankara,İzmir,İstanbul) mitintglerde daha fazla bilgilendirme yapılmıştı halka.
Ben şahsen Üsküdarda oturuyorum ama Cumartesi olması banada engel çıkarttı.

cetin kas kardesim, yazdiklarini okudum, gitmissin mitinge, en azindan safini belli etmissin. bu mucadele devam edecek, bugun 3 bin, yarin 5 bin, oburgun daha fazla. umudunu yitirme, hiddetlenme pesinden gelmeyenlere, karanliklar aydinliga cikmaya basladigi zaman onlari da yaninda goreceksin.

amacına ulaşmış bir sivil darbenin kanıtıdır bu...

Degerli Cetin Bey,

Aynı hayalkırıklığını ben de yaşıyorum ama bunu beklemiyordum da diyemem. Dün güneşin en yoğun olduğu saatlerde, 4 saatten fazla süre orada bulunduğum için yüzüm gözüm yandı. Her tarafım kıpkırmızı, sızısı yavaş yavaş geçiyor. Ama içim inanın daha çok acıyor! Çünkü insanların geçen seneki Cumhuriyet Mitingleri'nden sonra direnişinin azaldığını, hatta yeryer dağıldığını görüyorum. Onca kalabalıklardan sonra dahi yeterince etkin olunamayıp Anti Kemalist Parti'nin tekrar iktidar oluşunu izlemiş olduğumuzu düşününce bunun nedenlerini tahmin edebiliyoruz. Ancak yine de 'bana ne'ci' boşveren zihniyet bizi en çok yaralayandır!

Dün Kadıköy'de yine de umut veren konuşmalar dinledim. Özellikle gençlerin el ele vererek oluşturdukları güç birliği ve direnç gözlerimi yaşarttı. Özellikle TGB kurucu başkanı Adnan Türkkan ve sanatçı Bedri Baykam'ın konuşmaları çok etkiliydi.

Katılan ve çeşitli mazeretlerle katılamayıp gönülden destek veren herkesi tebrik ederim..Bu vatan herşeye rağmen gericilik ve satılmışlığa teslim olmayacaktır!

Son olarak, sanıyorum Bedri Baykam'ın konuşmasıydı, burada yer alan bir cümleyle bitirmek isterim: ''Türk milletine Atatürkçülük gömleğini çıkar diyorlar. Bu gömlek çıkarsa bizim giyebileceğimiz tek şey 'KEFENDİR' ! ''

Projecteur arkadaşım(Gerçek adını bilmediğim için bu şekilde hitap ediyorum.Ayrıca bana bey diye hitap etmene gerek yok canım kardeşim.Adımla hitap edebilirsin.).
Duygularımız ortak.

Ama işte psikolojik savaşta böyle bir şey.Koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi bile ağızlarını açıp da ''Yahu siz bizim silah arkadaşlarımızı gözaltına alıyorsunuz da nasıl alıyorsunuz?Bu adamların suçu ne?''diyebildiler mi?Hadi bazılarımız gibi iyimser düşünelim ve bu soruları kapalı kapılar ardında sorduklarına inanalım.Peki en azından ''Yahu siz tüm Türk Silahlı Kuvvetleri'ne gün geçmiyor ki bir suçlamada bulunuyorsunuz.Bunu da doğrudan değil ama yandaş gazetelerinizle ve gazetecilerinizle yapıyorsunuz.Bunu yapamazsınız''bile diyemezler mi?Netice olarak diyemiyorlar.
Ama ne yapıyorlar?Evvel gün akşam üzeri internet sitelerinde ki açıklamayı zor bela yapabiliyorlar.Ve orada da diyorlar ki

-Kaynağı neresi olursa olsun; bu tür haberlerle Türk Silahlı Kuvvetlerine yöneltilen hukuk dışı saldırılara karşı yalnız Türk Silahlı Kuvvetlerinin değil, onun gerçek sahibi yüce Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi doğal bir beklentidir.(18.07.2008 tarihli BA-36/08 no'lu Genel Kurmay Başkanlığı basın açıklamasının 6. maddesi)*

Türk Milleti zaten bu zamana kadar her olayda askerinin yanında oldu.Çünkü asker bizzat milletin kendisidir.Hepimiz asker değil miyiz?Her Türk erkeğine askerde ''Her Türk asker doğar''diye aylarca günde 500 sefer bağırtılmıyor mu?Ve bizler de buna yürekten inanmıyor muyuz?Askerimizin kafasına çuval geçirildiğinde o çuvalı hepimiz-ama Mehmet Altan değil ya da Orhan Pamuk değil,bizler yani Türk olmaktan gurur duyanlar-kendi kafalarımızda hissetmedik mi?Prezidan Buş ''derhal askerlerinizi çekin''diyerek emir verdiğinden kısa bir süre sonra genel kurmayın ''biz zaten tüm askerlerimizi Irak'tan çektik''şeklinde açıklama yapması üzerine yüreklerimize düşen acıyı daha sıcak olduğu için hepimiz hatırlıyoruz.Ama her seferinde kendimizi motive ettik.''Askerimiz güçlüdür,askerimiz ATATÜRKÇÜ'dür.Askerimiz ite-köpeğe boyun eğmez.Galiba bir köprü var ve o köprüyü geçme mevzusu var ki geçene kadar ayıya dayı diyorlardır'' dedik.

Ama gelinen noktada asker artık dinci basının,liboş gazetecilerin şamar oğlanı oldu.
Ve de yukarıdaki gibi bir açıklama yaptırıyor sayın Genel Kurmay Başkanımız.
Karşımda olsa şu şekilde konuşmak isterdim onunla:
''Yahu paşam,sen ne diyorsun?ATATÜRK ve DEMOKRASİ adı altında Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düzenlediği mitinge bile sindirilmiş-bastırılmış-moralsizleştirilmiş halk gidemiyor.Korkuyor.Ne yapacak şimdi bu halk?Çıkıp askere destek mitingleri mi yapacak?Sizin bu halkın arkasında olduğunuza nasıl emin olacak?Emekli generallerinize,silah arkadaşlarınıza bile sahip çıkamıyorsunuz.Çıkıyorsanız da bize belli etmiyorsunuz.Şimdi koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri eğer TARAF gazetesi ile,VAKİT gazetesi ile,ZAMAN-BUGÜN-SABAH gazetelerinin satın alınmış ve bir yerde satılmış kalemleriyle başa çkamıyorsa biz yani halk ne yapacak sayın paşam?Bir ışık göstermeniz gerekiyor bu halka.Hızlı bir şekilde İslamcı bir devlet rejimine dönüşen Türkiye'nin kesinlikle ŞERİATÇI ya da Amerikalıların istediği ILIMLI İSLAM devletine dönüşmesine bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri'nin izin vermeyeceğini ilk ağızdan yani bizzat sizin ağzınızdan bu mesajın kuvvetli bir şekilde verilmesi gerekiyor.''

Projecteur kardeşim.Haklısın TGB başkanı ve TGB'li gençlerin sahip olduğu enerji benim o miting alanında en çok mutluluk duyduğum olaydı.Ve her şeye rağmen taa Marmaris'ten kalkıp oraya gelen ATATÜRKÇÜ teyzelerimiz ve amcalarımız da beni çok umutlandırdı ve duygulandırdı.Hani kuvvetli bir yumruk yemiş ama yıkılmamış bir ağır siklet boksörü gibi hissettim bizleri.Bakalım rakibe şöyle adam akıllı bir yumruğu ne zaman vuracağız?

Sevgiler kardeşim.


Not: Yukarıda yazdığım yazıda Halkın Kurtuluşu Partisi temsilcilerini unutmuşum.Sonradan aklıma geldi ve ilave ettim.Türkiye'nin en büyük yurtsever sosyalist aydınlarından olan Doktor Hikmet Kıvılcımlı'nın ilkeleri etrafında birleşip Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun devrimlerine de sahip çıkan bu sosyalist arkadaşların da dünkü miting alanında olmaları bence güzel bir olaydı.


* : http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_1_Bas ... BA_36.html

Miting ile ilgili görüntüler, Bedri Baykam'in konusmasi eklenmistir.

---

19 Temmuz 2008 "Atatürk ve Demokrasi" Mitingi | İstanbul - Kadiköy

---

beni en çok korkutanda AKP kapatılmaz,bu operasyonlar tam gaz devam eder ve Genelkurmay yeni başkanıda bu olaylara sessiz kalırsa geçmiş olsun demek istiyorum.

Türkancığım,görüntüleri eklediğin iyi olmuş.Emeğine sağlık.
Alperen kardeşim,zaten hepimizin en çok korkması gereken de senin söylediğin gibi AKP'nin kapanmaması ve yeni genel kurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının şimdikilerden daha fazla AKP yönetiminde olmaları.

Vallahi miting sonrası babam ve kardeşimle yıllardır Kadıköy'e yolum düştükçe uğradığım FASIL meyhanesine gittik.Sinir bozukluğunun ve sıcağında verdiği hiddetle biraya vurduk kendimizi.Şimdi yine efkarlandım.Daha farklı bir yol bulmamız lazım efkar dağıtmak için.Bu gidiş gidiş değil.

Gipta ile yurtdisindan izledigim Cumhuriyet mitinglerinden sonra böyle bir mitingden heberim yoktu... Ne olacagindan, ne oldugundan... 5 kisi de olsa 5000 kisi de olsa 500.000 kisi de olsa bence önemli olan mitingin olmasidir. Zamanla ki umarim bu is isten gecmeden olur gercek katilimlarin cogalacagini dusunuyorum ... en azindan umuyorum...

Ayrica ,yerlere göklere sigdirilmayan Cumhuriyet mitinglerinin ardindan olanlar da bir moral bozuklugu olmustur saniyorum.

Ancak sunu hic tereddütsüz bir sekilde söylüyorum... Biz yasadigimiz, varligimizi belli ettigimiz sürece umut var...OLMALI

Söz mitinglerden acilmisken;

Benim TV'dan haberdar oldugun miting ORTAK AKIL midir nedir oyle birseydi... ki o da kisilerin yavas yavas saflarini belli etmeleri acisindan bence önemli... Demek ki kiliclar cekilme safhasina geliyoruz yavas yavas...

Inancim o ki gercek savas basladiginda gercek vatanseverler kelleyi koltuga alip bu ülkenin üzerinde hakkettigi bayragi dalgalandiracaktir...

ORTAK AKIL HAREKETİ diye düne kadar duymadığımız grubun düzenlediği mitingin adı DEMOKRASİ ve MİLLET mitingi idi.Bizim katıldığımız ADD'nin düzenlediği mitingin adı ise ATATÜRK ve DEMOKRASİ idi.Yani arkadaşlar ATATÜRK ile MİLLET'i yer değiştiriyorlar ve yani arkadaşlar MİLLETin istediği şekilde bir DEMOKRASİ esastır ama ATATÜRK'ün öngördüğü şekilde bir DEMOKRASİ değil diye kendi tabanlarına ve bizden anlayanlara mesaj yolluyorlar.
Haklısın luzismud.O kılıçlar açıktan açığa çekildi.
Bakalım ne olacak?

Çetin, halka cok kizma. Tuncay Özkan örnegi o kadar taze ki. Gecen seneki cumhuriyet mitinglerinin önde gelen adami, kalkip TV kanalini Fetos'a sattiktan sonra halk kimin "arkasindan" mitinglere gidecek (belki de hepimizin görmek istedigi yüz binler, milyonlar...)? Türkiye'de halkin güvendigi, güvenebilecegi bir lider yok. E yasanan gözaltilar da cabasi. "Pasa'lari dahi sabaha karsi alabilen", grev yapan iscilere biber gazi kullanan bir polis devletinden tirsiyor vatandas.