Nasıl Bitecek Bu Maç?..

Nasıl Bitecek Bu Maç?..

İletigönderen faruk haksal » Prş Haz 30, 2011 8:51

Demokrasi en iyi rejim.
Demokrasi, halkın yönetime katılmasına olanak sağlayan en adil sistem.
Demokrasi, düşüncelerin birbirine eklenerek en iyinin, en doğrunun ve toplum için en yararlının ortaya çıkarıldığı yöntem; tamam…
Diyelim ki kafa salladık bu sözlere… Ancak!
Demokratik mücadele [!] adı verilen bu “meşru” kör dövüşün yarattığı insan müsvetteleri ne olacak?..
İktidar hırsının azdırdığı insan bencilliğinin önüne hangi engeller konacak?
Her önüne gelenin elinde bir çatal, bir bıçak… Ama pasta belli… Kapışmaya alışmış bu insan güruhu nasıl dizginlenecek?..
Sınırlı olan bu pasta, [oynanan demokrasi oyunu sınırları içinde kalınarak] nasıl paylaşılacak?..
Vur abalıya, azdır kurnazlığını, çimdir yalanı dolanı, vur abalıya!.. Göz göre göre bas rakiplerin omuzlarına… Bastır çamurun dibine onları ve yüksel böylece!.. Daha daha yüksel…
İşte tem düşünce budur.
Ve bu düşünce, bu yöntem ve bu rezillik, demokrasi adı verilen o amansız yarışın kaldırım felsefesinde egemen olan kepazeliğin adıdır…
Koltuk tektir, ama mabadı yumuşak bir koltuğa oturma özlemindeki “âdem “ çoktur…
Allah büyüktür, ama, tekne küçüktür.
Ve demokrasinin yükselen değeri olan güncel insanımızın umudu yüce, ama erdemi cücedir.
Cücelerden oluşan toplumumuzun hemen kıyısında ABD’nin 2008 yılı silah dış-satımı, geçtiğimiz yıllara oranla 3 katına ulaşmıştır…
Amerika en çok silahı, Irak ve Afganistan’a satmaktadır.
Ve işte bu diyar-ı âlemde, “Yurtta Savaş, Cihanda Savaş,” sloganı yürütülen politikaların şiarı olmuştur…
Ama ne gam?..
Önemli olan kişisel çıkardır, ötekilerinin omuzlarına basarak tırmanılan koltuğun merdivenlerindeki didişmedir.
Halk, yoksulluk sınırının altında inim inim inlemektedir. Ama politikacı evde yoktur!..
Asıl hedef, koltuk yarışına katılan rakiplere çelme takabilmektedir.
Politikacının temel amacı, kişisel çıkarı, kamu yararı(ymış) gibi ısıtıp ısıtıp günün gündemine oturtmak ve insanların önüne bir yem gibi koyabilmektir…
Demokrasinin musalla taşında hoca efendilerce yıkanıp son yolculuğuna uğurlanan erdemli insan tipi, cemaatin hep bir ağızdan haykırdığı gibi, “iyi bilinen” bir kişi midir?..
Ya da sağlığında “iyi bilinen” bu nitelikli mevta, demokrasinin çoğulcu süreçlerinde mi yitirmiştir erdemini?.. Ya da kimliğini ya da “insan”lığını?..
Düşünmekte yarar vardır sanırız.
Ve bize gelince…
Bizler, demokratik sürecin işlemesini sağlayan koyunlardan ibaret bir sürü müyüz sadece?
Ak koyun muyuz?
Kara koyun muyuz?
Ya da ak koyunla kara koyununun yol ayrımındaki bir trafik lambası mıyız, sadece?..
Ak yandı, geç…
Kara yandı, dur!
Çoban kaldırdı değneğini, yürü…
Çobanın köpekleri kesti yolunu; dur…
Ya da celep biçti ömrünü, yürü ayaklarını sürüye sürüye mezbahaya…
Hayat mı bu, mirim?
Ya da rejim midir bu tekmil hocalarım?
Neler öğrettiniz bizlere o kara tahtalı sınıflarda?
Yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini, Gazi Paşam?..
Kaç kaç bitecek bu maç, bileni var mı?..
- Kaç kaç?..

soruyusormak@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x