NATO bizi adam yerine koymaz…

NATO bizi adam yerine koymaz…

İletigönderen Erkan Güçiz » Pzr Oca 11, 2015 19:24

11 Ocak 2015 tarihinde NATO Karargahı’nda, NATO ve Müttefik bayrakları Paris’te geçen haftaki terör saldırılarının kurbanlarına saygı ve Fransa halkıyla dayanışma için yarıya indirildi.

Türkiye’de 1984’de başlayıp halâ devam eden terör olaylarında verdiğimiz onbinlerce can için NATO karargâhında bu fotoğraflara benzer bir şeyi gören, hatırlayan var mı?

Bırakın onu, kendi ülkemizde kaç defa bayraklar yarıya indirildi, onlarca şehit cenazesi, "sel olan gözyaşları arasında", "memleketine" gönderilirken.

NATO bizi adam yerine koymaz çünkü biz kendimizi adam yerine koymuyoruz.

1952’den bu yana Türkiye’de basiretsiz iktidar sahipleri de, NATO’nun “güçlü üyesi”yiz diye kasılarak, böbürlenerek ortalarda dolanır.

Ocak 2013’de basına açıklanan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Terör Alt Komisyonu taslak raporundan birkaç alıntı.

''PKK terörünün neden olduğu kayıp bilinmiyor''
Özellikle PKK terörünün son 30 yıllık geçmişini istatistiki olarak ilk defa değerlendirerek, Türkiye'nin yaşadığı kayıpları ortaya koymanın, alt komisyonun oluşturulmasındaki amaçlardan birisi olduğu ifade edilen taslak raporda, ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan yazışma sonucunda, komisyon çalışmalarına ışık tutacak verinin yer aldığı çalışmaya rastlanılmadığı belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) istatistiklerine de yer verilen raporda, buna göre, 1993-2011 yılları arasında 22 bin 971'i silahlı çatışmada, 2 bin 295'i sivillere yönelik saldırılarda, 293'ü kara mayınları ve serbest patlayıcıların patlamasında, 246'sı asker-polis şüpheli intiharı olmak üzere toplam 25 bin 805 kişi terörden kaynaklı yaşam hakkı ihlaline uğradı.

Şehit verileri
Raporda, şehit olan güvenlik güçlerine ilişkin rakamlar da yer aldı.

Emniyet teşkilatı, 1973 yılından itibaren terör nedeniyle 6 emniyet müdürü, 15 başkan, 3 emniyet amiri, 27 komiser, 16 komiser yardımcısı, 471 polis memuru, 54 çarşı ve mahalle bekçisi, 1 teknisyen yardımcısı ve 1 öğretmen olmak üzere toplam 594 şehit verdi.
Komisyona 14 Aralık 2011 tarihi itibarıyla iletilen verilere göre 1981'den bu yana jandarma teşkilatından 3 bin 105 kişi şehit oldu.

Şehitlerin rütbelerine göre dağılımı 161 subay, 209 astsubay, 187 uzman jandarma, 141 uzman erbaş ve 2 bin 407 erbaş ve er olarak gerçekleşti.

Genelkurmay Başkanlığı verilerine göre ise 30 Aralık 2011 tarihi itibarıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2 bin 312, Hava Kuvvetleri Komutanlığı 14, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 49 şehit verdi.

Bakanlıklara yazılan yazılara gelen cevaplara göre, Emniyet ve Jandarma teşkilatları dâhil toplam 5 bin 543 kamu görevlisi şehit olduğu kaydedilen raporda, terör ve şiddet olayları sebebiyle son 30 yılda TSK ile bakanlıkların verdiği toplam şehit sayısı 7 bin 918 oldu.

"Şehit Sayısı Kurtuluş Savaşı'nda Verilenden Fazla"
Taslak raporda, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Yayman'ın, şehit sayısının 11 bin 785'in üzerinde olduğuna ve bu rakamın Kurtuluş Savaşı'ndaki 10 bin 885 şehitten fazla olduğuna dair ifadesinden alıntı yapıldı.

Terör Kurbanı Sivil Sayısı
Taslak raporda, İçişleri Bakanlığı verilerine göre emniyet sorumluluk bölgesinde bin 633, jandarma sorumluluk bölgesinde 3 bin 924 sivilin yaşamını yitirdiği belirtildi. Bu rakamlara göre, terör kurbanı sivil sayısı toplam 5 bin 557 oldu.

Faili meçhuller ve kayıplara ilişkin dinlenen kişiler ve kurumların çelişkili rakamlara sahip olduğu anlatılan raporda, bunun aydınlatılan bazı faili meçhullerin sivil toplum örgütleriyle paylaşımındaki eksikliklerden kaynaklandığı ifade edildi.

Toplam can kaybı
Terör nedeniyle Türkiye'de yaklaşık son 30 yılda 7 bin 918 şehit, 5 bin 557 sivil kayıp ve 22 bin 101 terörist olmak üzere toplam 35 bin 576 can kaybı yaşandığına işaret edildi.

Bu rakamlara, yüzlerle, hatta binlerle ifade edilen terör örgütünün gerçekleştirdiği ve kayıtlara geçmeyen infazların, terör örgütlerinin birbirlerinin elemanlarına karşı gerçekleştirdiği eylemlerin ve terör kaynaklı faili meçhullerden henüz istatistiklere geçmeyenlerin dâhil olmadığına dikkat çekildi.
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x