Ne Barışı, PKK istediğini almak üzere
Son dönemdeki yolsuzluk haberlerini, ‘şehit haberi gelmiyor, açılıma karşılar’ ondan diye açıklıyor iktidar. Dillerinden düşürmedikleri paralel yapının, açılıma karşı olduğunu söylüyorlar. Oysa ‘Kürt açılımı’ başladığı andan itibaren, cemaat medyası, Abant Platformları ile ‘Kürt açılımına’ destek sunmadı mı?
Unutmadan söyleyeyim, bir iddiaya göre AKP açılımın nereye gittiğini gördü, durdu. O sebeple tasfiye edilmek isteniyor. Bu arada cemaatten birisi de diyor ki ‘Kürt açılımını destekledik doğru fakat gelip dayandığı yer bölgenin tamamen PKK’nın kontrolüne’ girmesi.
Hangisi doğru söylüyor? 1. Körfez Savaşının ardından, Irak’ın kuzeyinde kurulan cemaat okulları ile bölgedeki Kürtlere İngilizce eğitim veren, batı kontrollü siyasetin yolunu açanda yine cemaat. Gerek AKP ve gerekse cemaatin açılıma dair tüm yayınlarını inceleyin, hep aynı noktaya ortak vurmuşlar.
O bakımdan ‘Açılım, PKK’ya yol açtı, ondan kızıyoruz’ söylemi hiç inandırıcı değil. Velev ki öyle. Önünü görmeyen bir dini hareketten söz ediyoruz o zaman. Bu işin nereye varacağını, daha ilk adımda MHP söylemedi mi? MHP’ye, ‘kan aksın istiyor’ diyen, o yolları beraberce yürüyen şimdi savaşan iki cephenin elemanları değil mi?
Şahsen camianın ‘AKP Kürt açılımı diyerek bölgeyi PKK kontrolüne soktu. Biz buna karşıyız’ tavrına hiç rastlamadım. Bir şekilde yol ayrımına karar verildiğinde, tabana bunu anlatabilmek için mi ‘açılım=PKK’ sözleri düşünmelerini isterim.
AKP’nin ‘Yolsuzluk yapmadık, barış istemeyenlerin saldırısına uğruyoruz’ dememsi de tam bir handikap. Bir kere, nasıl ki cemaatin sadece ‘yolsuzluk’ üzerinden eleştirisi hiç inandırıcı durmuyorsa, iktidarında ‘Yolsuzluk yok, barış sabote ediliyor’ sözleri inandırıcı değil.
Ne barışı, hangi barış bu? Bölge neredeyse PKK kontrolüne girdi, şimdi hedeflerinde bölgedeki illerin belediyelerini ele geçirme var. Ondan sonra her şey yasal ilerleyecek, illerin yönetimi bir şekilde belediyecilik hizmetlerini özerklik çerçevesine oturtacak.
Geçenlerde MHP Lideri Bahçeli’nin danışmanı Şükrü Beyin Diyarbakır videosunu izledim. Bir yere ziyarete gidecekler, güvenlik güçleri korumasında yapılabilmiş o ziyaret.Vatan toprakları içinde, Diyarbakır’da PKK şirretliği boy vermiş. Şimdi bölgenin bu haline bakıp barış mı geldi denir, PKK bölge kontrolünü ele geçirmiş mi?
Bebek katili deseniz, PKK uzantısı parti mensupları ile sürekli görüşüp, çeşitli pozlar vererek sinir katsayımızı yükseltiyor. Yakında gazetecilerle görüşecekmiş. Ne hakla, hangi sıfatla. Sanırsınız ki, sıradan kader mahkumu. Terör örgütü lideri olarak bu ülkeyi bugün bile parçalamaktan bahseden, Ankara’ya ‘Sözde Ermeni soykırımı’ konusunda akıl verip, ‘yüzleşin’ yani ‘kabul edin Ermenileri soykırıma uğrattığınızı’ diyen caniye yüz verilen AKP iktidarı, ‘barış oldu’ diyor.
Ortada barış değil, tek taraflı PKK’ya verilen taviz ve bölgeden Türk askerinin çekilip, mevziiyi teröristlere bırakması var. Öyle olduğunu bölge halkı söylüyor. Ulu orta dillendirmekten korkuyorlar ve gelecek için tedirginlik duyuyorlar.
Şimdi bunun adı nasıl barış oluyor? PKK zaten bölgeyi Türkiye’den ayırma, Kürdistan kurma mücadelesi vermiyor muydu? İstediği verilirse elbette saldırmazlar.
Bugün görülmüştür ki, iktidar paralel dediği yapının içinde her kimler varsa yasalara aykırı şekilde birlikteliğe gitmiştir. Yine görülmüştür ki, AKP iktidar olamamış, ülkeyi yönetememiş. Devletin, milletin bekasını tehlikeye atmıştır.
30 Martta, oyların düzgün ellerde sayılmasına azami dikkat edileceği, yani kararsızlardan AKP ve BDP’ye, MHP’den de yine her ikisine oy aktarımı yapılmadığı güvenli bir seçim ortamı diliyorum.
* * *
“Türk: 30 Mart’ta Kürdistan haritasını çizelim”
“Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Ahmet Türk, hakların istediği gibi bir belediye yönetmek istediklerini belirterek, “Kürt Halk Önderi’ni utandırmayalım. Şehitlerimiz bize bakıyor. Onları utandıracak bir şey yapmayalım. Bu seçimlerde sesimi yükselterek Kürdistan haritasını çizelim, dedi.” (10 Şubat 2014- Dicle haber ajansı)
* * *
Bebek katilinin resmi ile propaganda çalışması
BDP, Diyarbakır’a caninin resimlerini astı. şu şekilde propaganda ediyor:
“Özgür önderlikle özgür yaşama’ şiarıyla tüm halkımızı önderliğe özgürlük için kuracağımız üç günlük platforma katılmaya çağırıyoruz.”
Öcalan’ın affedilmesi ile birlikte özgürlüğümüzü kutlayacağız diyorlar. Tekrar dönelim ‘barış’ diyen çevreye. Özgürlük istemiyorlar, Türkiye çatısı altında yaşayacaklar diye milleti kandıran hainlere.
Kürdistan haritası çizmekten, özgürlükten bahseden PKK militanları dağdan şehirlerimize inmiş durumda. Hangi ‘barış’tan söz ediyor iktidar?
Bölge resmen Türkiye’den ayrılacağı güne kadar oynanacağı belli olan oyunun adı. ‘Barış.’
Neval KAVCAR, 13 Şubat 2014