Ne Cumhuriyeti, Ne 19 Mayıs’ı Yok Edebilirsiniz... / Ali ERALP

Ne Cumhuriyeti, Ne 19 Mayıs’ı Yok Edebilirsiniz... / Ali ERALP

İletigönderen Başkomutan » Pzt Oca 16, 2012 3:20

Ne Cumhuriyeti, Ne 19 Mayıs’ı Yok Edebilirsiniz.
Milletin Sabrını Denemekten de Vazgeçin Artık


Mussolini de sizin gibi iktidar olmuştu. Çarpık seçim sistemi sayesinde, aldığı üçte bir oyla mecliste üçte iki çoğunluğu sağlamıştı.

O çoğunluğa dayanarak yasalar çıkarıyor, anayasayı değiştiriyor, hapishaneleri karşıtları ile dolduruyordu. Kurduğu faşist düzen sayesinde dilediğini yapıyordu. Dünyaya direk kalacağını sanıyordu…

Tüm gücüne, tüm ihtişamına, tüm görkemine karşın, sol yumruğunu kaldırarak başladığı iktidar yolculuğu, bacaklarından asılarak son buldu.

Mussolini nerede şimdi? Hitler nerede?

İngiliz dostu mandacı Vahdettin, Damat Ferit nerede?

Tek dişi kalmış canavarlarla işbirliği yapıp, kendi ulusuna zulmeden vatan satıcıları tarihin çöplüğünde yerlerini aldılar.


Derviş Mehmet’lerin, Sait Molla’rın torunları da bugün aynı geleneği sürdürerek, 21. Yüzyılın Kuvayi Milliyesinden, yurtseverlerinden,
Atatürk’ten öç almaya çalışıyorlar.

Kubilay’ı kör bağ bıçağı ile kesen dedelerinin idam edilmesi akıllarından bir türlü çıkmıyor.

Bu nedenle Kurtuluş Savaşı yenilgisini bir türlü hazmedemeyen Batı emperyalizmine, ABD’ye “YARDIM VE YATAKLIK” suçu işliyorlar.

Cumhuriyete, tüm cumhuriyet kurumlarına, tüm Kurtuluş Savaşı kurumlarına bu yüzden savaş açtılar. Tıpkı dedeleri, ataları gibi…

88 yıldan beri kesintisiz kutlanan Cumhuriyet Bayramını “deprem felaketi” nedeniyle yasakladılar. Şimdi sıra 19 Mayıs’a geldi…


Kurtuluş Savaşının başlangıç tarihini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. ABD, AB, PKK da onları ayakta alkışlıyor…
“Çocuklar üşüyormuş…” falan filan… Gerekçe bu. 88 yıldan beri üşümeyen çocuklar, AKP iktidarında üşümeye başladı. Hikâye bunlar… Hikaye…

Asıl hedef, ABD kılavuzluğunda bir “tarikat, cemaat devleti” kurmak, İslam Cumhuriyetidir…

Asıl hedef, ulus devletin varlığına son verip, Kurtuluş Savaşının tüm kazanımlarını ortadan kaldırmak, onu anımsatan, simgeleyen ne varsa
yerle bir etmektir…

Ama şunu aklınızdan hiç çıkarmayın:


Siz ne Cumhuriyeti, ne 19 Mayıs’ı yok edebilirsiniz…

Buna gücünüz yetmez…

Bu yüce milletin sabrını denemekten de vazgeçin artık.


Bu büyük millet zamanı, vakti geldiğinde tehlikeler karşısında kenetlenmesini, ayağa kalkmasını çok iyi bilir.

“Deprem”i bahane ederek “Cumhuriyet törenleri”ni yasakladınız, ama yine de halk ellerinde bayraklar ve fenerlerle büyük bir coşku içerisinde bayramını kutladı. Hem de milyonların katılımıyla…

Engel olabildiniz mi?

Olamadınız…

Olamazsınız.

Çünkü siz Ortaçağ’ı savunuyorsunuz. Sömüreni, işgalciyi savunuyorsunuz. Geçmişi, yok olanı, gericiliği, şeriatçılığı savunuyorsunuz. Mandacılığı savunuyorsunuz. Tarihin tekerini geriye çevirmeye çalışıyorsunuz.

21. yüzyılın Mustafa Kemal’leri “Tam Bağımsızlığı“, geleceği, uygarlığı, ulus devleti savunuyorlar.

Bir doğa yasasıdır, bir tarih yasasıdır: Çürüyen, eskiyen, uygarlığa ayak uyduramayan yok olup gider.

Ağababanız Amerika ile birlikte sizler de yok olacaksınız.

ABD bocalamaktadır bugün. Mali sıkıntı içerisine girmiştir ve işgal ettiği topraklarda tüm güçlü görüntüsüne karşın yenilmektedir. Ordumuzun Suriye’ye müdahalesini dört gözle beklemektedir. Amerika adına Türk ordusunun savaşmasını istemektedir. Çünkü o, kurtuluşu BOP planında görmektedir.

Sizler de bocalamaktasınız. Sizler de korkuyorsunuz. Halktan korkuyorsunuz. Ordudan korkuyorsunuz. Yıkılmaktan korkuyorsunuz.

Korktuğunuz için “korku imparatorluğu” kuruyorsunuz. Tutuklamalar artık binlerle ifade ediliyor. Hapishanelerde yer yurt kalmadı.

Kriz sizin de kapınıza gelip dayanmıştır…

Cari açık çığ gibi büyüyor. Üstüne üstlük bir de koltuk kavgasına başladınız… Kaçınılmaz sona doğru hızla yol alıyorsunuz…

Sakın yurtseverlerin dağınık, parçalanmış durumuna bakıp da sevinmeyin. Onlar güç koşullarda, tehlikeler karşısında kenetlenmesini, birleşmesini, içindeki işbirlikçileri, hainleri savurup atmasını çok iyi bilirler.

“Tıbbiyeli”ler, eczacılar ayakta şimdi… Gençler ayakta… Öğretmenler, barolar, mühendisler, işçiler ayakta… Doğasını, deresini, suyunu koruyan köylüler ayakta… Hak, hukuk kavgasına başladılar bile… Önünde sonunda Türk-İş Yönetimi de yurtsever, anti-emperyalist çizgiye gelecektir. Türk İş’in başındaki Kumlu’lara, mumlulara karşı mücadele bayrağı açılmıştır.

Sakın, yalaka medyayla, yandaş basınla, televizyonlarınızla uyuttuğunuz halkın sessizliği sizi cesaretlendirmesin. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşını başlatmak için 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktığı gün 10 milyon nüfuslu halkın ancak yüzde biri onu destekliyordu.
Bugün karşınızda büyük bir çoğunluk var.

Sömürgecilerle bütünleşip, ülkenin yoksullaşması pahasına servet üstüne servet yapanlar, tatlı tatlı yediklerinin günü geldiğinde
acı acı hesabını mutlaka vereceklerdir…

Ali ERALP , 14 Ocak 2012
(ali-eralp@hotmail.com)
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Ali ERALP

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x