Olmadı Sayın Çatı Ustaları, Olmadı!... / E. Fuat TEKÇE

Olmadı Sayın Çatı Ustaları, Olmadı!... / E. Fuat TEKÇE

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Haz 28, 2014 14:14

Olmadı Sayın Çatı Ustaları, Olmadı!...

Bu yazıyı CHP ve MHP'nin ortak "çatı adayı" açıklandığında kaleme almak istemiştim. Ama olmadı, yazamadım. Çünkü, üzerinize afiyet, yine dört haftadır hastanedeyim. Neyleyim? Yaşlılık işte! Çok şükür ama nihayet 85! Fakat hala tartışılan ve daha da tartışılacak olan konu güncelliğini koruduğu için sanırım pek de geç kalmış sayılmam. Kısmet bugüneymiş!

Sadede geleyim.

Kafalar ülkenin her yanında iyice karıştı. O kadar ki sayıları zaten az ulusalcı televizyon kanallarından birinde adayın lehinde konuşulurken, bir diğerinde tam tersi oluyor ve geriye adayın bir şeriatçılığı kalıyor söylenmedik. Oysa, toplumun geniş kesiminde beğenilmeyen karardan sonra, ortada gerçek sahipleri dururken söz konusu kararın neredeyse günah keçisi hâline getirilmiş adayına yönelik eleştirilerde kişiliğe zarar verecek kadar ileri gidilmemelidir. Uygar eleştiride kimsenin buna hakkı yoktur; olmasası gerekir!

Adayı tanıyanlar onun anlayarak, bilerek klasik batı müziği ile opera dinlediğini söylüyorlar. Kendisini eleştirenlerden acaba kaçı örneğin Bach, Haydn, Mozart, Beethoven, Brahms ya da Donizetti, Puccini ve Verdi'yi dinliyordur dersiniz? Bu dev bestecilerin eserlerini zevk almaktan öteye bilinçli biçimde dinleyenler -bildiğimiz biri gibi- kesinlikle bağnaz ya da takiyeci olamazlar! Çünkü adı geçen müzik sanatı üstatlarının geri plânında üstü örtülü olarak sözü edilen, ancak ömür boyu birikimle kazanılabilecek çetin bir kültür keyfiyetidir.

Klasik batı müziği dehalarını keşke Sayın Başbakan Erdoğan da dinlese, daha doğrusu dinleyebilseydi O zaman Türkiye hiç kuşkusuz bugün bambaşka bir konumda olurdu. Ama varsa yoksa "… beraber yürüdük biz bu yollarda." O takdirde sonuç, bugün sayesinde var olduğumuz Yüce Atatürk'ü nankörce inkâra yeltenen, Cumhuriyet ve Devrim karşıtlarının yarattıkları şimdiki maksatlı ve plânlı keşmekeş olur. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi Türk milletini bu ölümcül emperyalist tuzağından içerideki işbirlikçileriyle beraber kurtaracak bulunmaz, altın bir fırsattır. Yeter ki ana ve yavru muhalefet liderleri başkanlık kompleksine kapılmadan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesindeki değerler ile Cumhuriyet'in kazanımlarını kıskançlıkla gözetip koruyacak, gerçek demokratik edinimlerle seçilmiş doğru, yeni bir aday göstersinler.

Yüksek kültür düzeyine rağmen şimdiki çatı adayı "Türkiye’de Atatürk meselesi gündeme geldiğinde" diyor, "bir kesim onu yargılıyor ve tamamen reddediyor. Bir kesim ise yarı Tanrı misali kutsuyor. Ne kutsamalı ne de reddetmeliyiz."

Yanılıyorsunuz ve de yanlışsınız Sayın aday! Bir kere, Atatürk Sizin söyleminizle asla bir "mesele", bir sorun değildir; hiçbir zaman da olmamıştır! Aksine, doymak bilmeyen aç gözlü emperyalistlerin işgâli altındaki ülkesi ile milletini tutsaklıktan kurtarıp Sevr diktasını da Lozan'da "yok hükmü"'nde kılmış askerî ve diplomatik bir dehâdır. Türk milletinin kurtuluşu için Tanrısal bilgelikten özenle yaratılmış Ulu Atatürk'ü yargılamak, hele de reddetmek hiç kimsenin, hiçbir ölümlünün haddi değildir; olmaz, olamaz ve olmayacaktır da! Çünkü O'nu tarih yargılamış ve

gidişatına yön verdiği dünyanın en büyük onbeş liderinden biri olarak O, tarih yazınında hak ettiği seçkin yeri çoktan almıştır.

Çatı adayının dediği Ata'yı "yarı Tanrı gibi kutsama"ya gelince…

Kendilerinin İslam konusunda bir bilge kişi olduklarından kuşku yok! Ama bir atasözümüzde dile getirildiği gibi iman ile paranın kimde olduğu da bilinmez. Kendi adıma söyleyeyim:

Bendeniz Allah denilince alışılmış, malûm bilgi, öğreti ve uygulamalardan öteye evrendeki olguları ve evrene ilişkin verileri düşünürüm. Yaradılıştaki bilgelik, gizem ve güzelliğe o zaman belki biraz daha yaklaşabilirsek de matematik biliminin kesinlik ve yanılmazlığına karşın bırakın milyarı, trilyonu bir kenara katrilyonluk, yani bin milyon kez milyonluk (1.000.000.000.000.000 =1015) sayılar bile bu bilgeliği açıklamaya yetmez. "Bana seni gerek seni" diyen Yunus gibi, sonsuz Allah sevgisi sürekli gömlümde ve yüreğimde, bu geçici dünya yaşamı için derim ki:

Dinim var benim: Türklük!

Kitâbım var: Kutadgu Bilig ve Divan-ı Lügât-it Türk!

Ve Önder’im var yalvaç mertebesinde: Gazi Mustafa Kemal Atatürk!

Bu dünyasal gerçeği böylece ortaya koyduktan sonra Siz isterseniz buna kutsamak deyin, bizim yorumumuz yoktan var ettiği Türkiye Cumhuriyeti uğrunda her an canımızı vermeğe hazır olduğumuz derin ve sonsuz Atatürk sevgisidir!

Aday bir konuşmasında Ata'yı ayrıca Fransızlar'ın Napoleon Bonaparte'ı ile Amerikalılar'ın da Georg Washington'una benzetmiş. Oysa Napoleon, Fransız Cumhuriyeti'ni kuruluşundan yalnızca on yıl gibi kısa bir zaman sonra ortadan kaldırmış elleri kanlı, taç ve taht tutkunu müstevli bir İmparator'du. Washington ise, İngiltere'nin Yedi Yıl Savaşları'ndaki kayıplarını gidermek üzere Kuzey Amerika'daki kolonilerine yüklediği ağır vergiler yüzünden o zamanlar onüç eyaletten oluşmuş zaten mevcut bir federasyon devletinde hoşnutsuzluktan kaynaklanıp da zamanla bağımsızlık savaşına dönüşmüş mücadeleye önce başkomutanlık etmiş Amerika'nın savaştan sonraki ilk Başkanı'dır. ABD tarihindeki önemi yadsınamaz.

Ama Atatürk, yıkılıp tümüyle yol olmuş Osmanlılar'ın galip yedi ihtilaf devletinden İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan tarafından antlaşmalara aykırı olarak işgal edilmiş yangın yerinden farksız, halkı hasta, sefil ve yoksul anavatan toprakları üzerinde, kendisini ateşe atarak yanıp öldükten sonra küllerinden yeniden doğup sonsuza dek yaşayan mitolojik Anka kuşu gibi, Türkiye Cumhuriyeti'ni harfi harfine hiç yoktan var etmiştir. Gösterebilir misiniz bana tarihte böyle bir asker ve devlet adamı daha? Kendisini bağımsızlık mücahidi ve demokrasinin yetkin örneği olarak tanıtan ABD'nin Çanakkale savaşında ihtilaf devletlerinin malzemelerini taşıdığı ve Wilson İlkeleri Bildirisi'nde de Ermeniler ile Kürtlere 96 yıl sonra bugün bile sıkıntısını çektiğimiz birer bağımsız devlet umudu verdiği de unutulmamalıdır. Bir de üstelik bugün stratejik ortak ha?

Kimi söylemleriyle pot kıran yalnızca çatı adayı mıdır? Hayır! CHP'nin Genel Başkanı da çam deviriyor. Hem de ne çam! Çatı adayının ülkede tanınmadığını söyleyenlere yanıt olarak "Amerika'ya sorun, Fransa'ya sorun!" diyor. İlahi Başkan, biz ABD'nin Beyaz Saray'da ya da Fransa'nın Ėlysée Sarayı'nda oturacak Başkanı'nı değil, cennetmekan Atatürk'ümüzün Cumhuriyet Çankayası'na çıkmak onuruna erecek 76 milyonu aşkın kendi halkımızın, kendi milletimizin Cumhurbaşkanı'mızı seçeceğiz. Arzederim, Sayın Başkan!

CHP ve MHP'nin merkez yönetim kurullarından ya da yurt çapındaki örgütlerinden çok liderlerinin kapalı kapılar ardında kendi kendilerine vermiş oldukları izlenimini yaratan çatı adayı kararı toplumda neredeyse bir travmanın sınırlarına yaklaşan büyük bir şaşkınlık yarattı. Çünkü, her ne kadar türlü kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle danışıldığı söyleniyorsa da daha çok demokrasi dışı bir davranışla tepeden inme alınmış bir karara benzemektedir. Çatı formülünün sahibi ve savunanları acaba danışılan söz konusu kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin hiç değilse birinden adayın ismen kendilerine telaffuz edildiğini söyleyebilirler mi? Milletin geleceğini ilgilendiren yaşamsal öneme sahib bir konunun milletten gizli bir yanı olamayacağı gibi böyle bir konu devlet sırrı da değildir! AKP iktidarının son on iki yıldır Kürt kökenli yurttaşları çözüm vaatleri ve toplumu da demokratikleşme paketleriyle oyaladığı millet sonuçta geleceğinin biçim ve yönüne karar verecektir. Söz konusu gelecek ile o biçim ve yön ise kimsenin iki dudağı arasındaki bir ad olamaz Hatta o kimse isterse parti başkanı olsun!

CHP ve MHP'nin Başbakan Erdoğan'ı ikbal ve iktidar uğrunda yıllardır kötüye kullandığı kendi silâhı din ile vurmak düşüncesi şiddetle geri tepebileceği gibi gerçekte nicedir ortanın sağına kayma çabalarına rağmen görünüşte sosyal demokrat geçinen CHP ile ilkeli milliyetçi ve ülkücü olduğunu söyleyen MHP'ye AKP'nin çoktan eskittiği bu ucuz siyasi takiye yakışmıyor. İnsan söylediğini yapmazsa, zamanla yaptığı gibi olmaya başlar ve bir hata başka hatalara yol açar. Siz oy için eğilip bükülmeden görevinizi gerçek kimliğinizle yapın, gerisini siyasetçiden en nihayet dürüstlük bekleyen halka bırakın. O olanların farkındadır!

E. Fuat TEKÇE, 28 Haziran 2014
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: E. Fuat TEKÇE

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x