Örümcekler, Kürtlere yeni seçenek olmak istiyor

Devşirilmiş gençler

Örümcekler, Kürtlere yeni seçenek olmak istiyor

İletigönderen Ram » Çrş Kas 05, 2008 21:57

Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm?

DİYARBAKIR / BATMAN

Bu yazıyı yazdığım Batman’da memur sendikası birkaç gün önce kendilerini istihbaratçı olarak tanıtan sivil görevliler tarafından ziyaret edilmiş. Sendikacılar artık tanıdıkları görevlilere kapıda takılmışlar: Ergenekon bizim kafamızı karıştırdı. Şimdi siz hangi istihbarattansınız, Emniyet, MİT, JİTEM, yoksa doğrudan Ergenekon’a mı çalışıyorsunuz?

Günü birlik Diyarbakır / Batman ziyaretimi özetleyen, işte bölgenin bu yeni ruh haliydi. Genç Siviller’in 26 yıl sonra 7 Kasım’da yeniden referanduma götürdüğü Anayasa’ya karşı yürütülen ‘Darbe Devam Ediyor’ kampanyasının Batman ve Diyarbakır ayaklarında Ferhat Kentel ve Erkan Şen ile birlikte forumlara katıldık. Biz Diyarbakır’dayken DTP’nin iki günlük oturma eylemi sürüyordu. Tayyip Erdoğan’ın bölgeye yaptığı gezi ise tartışılıyordu. Özellikle de DTP’yi hedef alan stratejisinden, epey kızılarak; Diyarbakır’da Kâğıthane deresinin ıslahı falan gibi konularda verdiği mesajlardan ise bayağı gülünerek bahsediliyor. Hem de AKP’ye yakın çevrelerde bile. Ama Genel Merkez’den Diyarbakır’a gönderilmiş profesyonel danışmanlar tüm bunları genel başkanlarına ne kadar açıklıkla aktarıyorlar? Erdoğan’ın söylemine bakınca emin olamıyorsunuz. DTP ise sürekli eylem hali ile Kürtleri epey yormuş anlaşılan. DTP üyesi iş güç sahibi bir Kürt için her gün sokağa çıkmak, iki gün gece gündüz çadırlarda oturma eylemine katılmak, il il, miting miting oraya buraya taşınmak, sokaklarda polisle çatışmak katlanılabilir bir külfet değil. Aşırı politizasyon depolitize eder.

Fransız Devrimi heyecanları taşıyan DTP’nin genç yönetici kadrosu bu politik yorgunluğun ne kadar farkında bilemiyorum. Bu iki tespiti yapmak için günlerce bölgede kalmaya gerek yok. O ruh hali her yere sinmiş durumda. Kürtler AKP’ye fena halde küsmüş ama DTP tarafından da yorgun düşürülmüş. İki arada kalmış bölge halkı. Erdoğan’ın yeni hiçbir şey söylemeyen milliyetçi-muhafazakâr Kürt açılımlarına karnı tok. DTP’nin hiper politik gündemi de, bölgenin dingin insanlarını artık zorlayan sürekli eylem stratejisi de, ‘geriye mi dönüyoruz’ korkularına neden oluyor. İşte tam bu ortalarda bir yerde duruyor tarafını seçmemiş büyük bir kitle. ‘Kürt sorunu çözülsün ama artık çatışma istemiyoruz’ diyen büyük uğultu kulakları artık sağır ediyor. Duymayan bir tek sağır sultanlar. “Ergenekon duruşmalarından bir şey çıkmasa da Ergenekon ideolojisi bu dava sürecinde meşruiyetini kaybetti,” diyor Batman’daki forumda bir öğretmen. Başka biri “1915’te Ermenilerin anaları ağlatıldı bu topraklarda,” diye söze giriyor ve ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ sözünü lügatten çıkarmayı teklif ediyor. Bir öğrenci “Habermas,” diye başlıyor söze, bir avukat ‘Weimar Anayasası’ndan’ söz açıyor ve ‘anayasasızlığı’ öneriyor. Yazdığınız her satırın hesabını vermek zorunda kalıyorsunuz. Birikim dergisinde çıkan Liberal-sol tartışmasıyla ilgili bir yazıyı okumadıysanız cahil kalıyorsunuz birden. Hayat koşuları burayı politikleştirmiş, ama bu entelektüel bir politikleşme. Kürtler Türkiye standartlarının çok üstünde bir demokrasi kültürü yaratmışlar. Bu DTP’yi de AKP’yi de çok geride bırakmış bir bilgelik. Sorunun çözümünü herkes biliyor. Sokaktan birini çevirin size anlatsın. Erdoğan tebdili kıyafet bir dolaşsın Batman sokaklarında, Emine Ayna ayıp olması diye yüzüne söylenmeyen sert siyasi söyleminden duyulan rahatsızlığa bir kulak kabartsın. Bu araftaki Kürtlerin belki şu anda bir partisi yok, kendilerini ifade edecekleri bir sivil mecraları da yok. Şimdilik bu 3. yol sadece bir ortak duygudan, ortak bir fikirden, havada asılı duran bir bilgiden ibaret. Belki o araftakiler bir gün cesaretlerini toplayıp seslerini daha gür çıkarırlar. Ama şimdilik o araftakilerin sadece Taraf’ları var. Taraf Diyarbakır ve Batman’da artık sadece bir gazete değil. Burası bir Taraf cenneti. Ayıptır söylemesi Batman’da, Diyarbakır’da sokaklarda dolaşan kel ve şişko bir Taraf yazarının bile şöhreti yakışıklı bir pop stara ulaşmış ise ulusal kahramanlar gibi bahsedilen Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın durumunu artık siz düşünün. Bin bir zorlukla çıkan bir gazetenin yarattığı bu atmosfer beni epey gururlandırdı. Bu arada uzun bir teşekkür listem var. Unuttuysam birilerini, lütfen affedin. Forumları organize eden Batman’dan sevgili Faruk Baş ve diğer Genç Siviller gönüllülerine; Diyarbakır’dan Rezan Amed, Fidel Balta ve adını sayamadığım diğer arkadaşlara; toplantılara katılan Fazıl Hüsnü Erdem, Altan Tan, Bejan Matur, Sezgin Tanrıkulu’na; soyadını hatırlayamadığım Vedat Bey, Muhammed Bey ve diğer herkese; ama özellikle de bu yazıyı yazarken beni sabırla bekleyen Cahit Çekmen ve Mehmet Ergin’e çok teşekkürler. Yazının başlığı mı? Aslında özel bir anlamı yok. Nedense gün boyu aklıma bu şarkı takıldı.
Yıldıray Oğur - 3 Kasım 2008
Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gencsiviller.net/artikel.php?artikel_id=73
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: Genç Siviller

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x