ÖZERKLİK ŞARTI'NIN UYGULANMASI TÜRKİYE’Yİ BÖLME PLANININ BİR PARÇASIDIR!
Cumhuriyet Güçbirliği İzmir 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Doğu Perinçek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hakkâri’de yaptığı “Yerel yönetimlerin özerklik şartını olduğu gibi kabul edeceklerini” açıklamasına Silivri Cezaevi’nden yanıt verdi. Perinçek’in açıklaması şöyledir:
“Yeni CHP”nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkâri’de yaptığı konuşmada “Yerel yönetimlerin özerklik şartını olduğu gibi kabul edeceklerini” belirterek bir kez daha AKP’nin kuyruğuna takılmıştır.
Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, “açılım”da AKP’nin de önüne geçerek Türkiye’nin özerklik şartında çekince koyduğu maddelerinde kaldırılarak aynen uygulanacağını belirterek bölücülüğün önünü tamamen açan ifadelere yer vermiştir.
Kılıçdaroğlu, özerklik şartını kabul ederek yerel yönetimlere “çözüm” getireceği sanısına kapılmaktadır.
Oysa, Türkiye’ye “çözüm” adına dayatılan bu öneri yeni değildir, önerinin gerçek sahibi ABD ve Avrupa’dır.
Türkiye’nin Anayasa ile belirlenen üniter yapısını değiştirmeye yönelik “Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı” Avrupa Konseyince Türkiye’ye dayatılan “özerk yerel yönetimler” öngörmektedir.
Bunları kabul etmek, yerel yönetimlerin özerkliğini taahhüt etmek anlamına gelmektedir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasında tanımlanan “üniter devlet” yapısından vazgeçmek demektir.
Özerklik şartının olduğu gibi uygulanması ile her türden cumhuriyet düşmanı ve bölücü terör azgınlaştırılarak bir hukuki zemin yaratılacak, bu tür faaliyetlere uluslararası himaye getirilecektir. Bu şartlar hayata geçtiğinde, ayrılıkçı, mezhepçi, tarikatçı faaliyetler bölücü ve gerici örgütlerin tüzüklerine göre değil, doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti yasasına dayanılarak yürütülebilecek ve bu tür faaliyetleri önlemeye yönelik kamu uygulamaları yasadışı sayılacak, dahası her türlü bölücü ve yıkıcı faaliyet, başka devletler tarafından Türk yasalarına göre kışkırtılabilecektir.
Özerklik şartını aynen benimsemek demek, Türkiye’nin Yugoslavlaştırılması sürecinin resmen kabul edilmesi anlamı taşıyacaktır.
Özerklik şartının kabul edilmesi ile Türkiye’nin devlet bütünlüğünün ve millet birliğinin savunulmasının gayrimeşru duruma düşürülmesi ile eşanlam taşımaktadır.
Kaldı ki, Avrupa Konseyince Türkiye’ye dayatılan bu şartlar, Avrupa’nın etnik sorun yaşayan hiçbir ülkesi tarafından kabul edilmemektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu, özerklik şartını aynen uygulayacağını söyleyerek AKP’nin “Kürt açılımı” yla yarış halinde olduğunu bir kez daha dile getirmiştir.
Daha önce de “Dersim arşivleri açılsın” söylemiyle AKP’nin Atatürk’ü suçlama girişimlerinin aleti durumuna düşen “Yeni CHP”, bu yeni açılımıyla AKP’ye payanda olmaya devam ettiğini bir kez daha göstermiştir.
AKP ile her konuda aynı mevzide olanlar, AKP’ yi yıkabilirler mi?
Programları AKP’den farksız olanların, hatta AKP’nin programlarıyla yarış içinde olanların AKP’yi yıkmak için bir gerekçeleri olabilir mi?
AKP’yi, AKP kuyrukçuları yıkamaz!
AKP’yi, Amerikancı ve Avrupacılar yıkamaz! Çünkü AKP Amerikancılık ve Avrupacılığın Truva atıdır.
AKP’yi yıkmanın parolası bellidir:
“Ne ABD ne AB, Tam Bağımsız Halkçı Türkiye.”
Bu şiarı, programının en başına yazan Cumhuriyet Güçbirliği, Türkiye’yi bu çıkmazdan kurtaracak ve AKP’yi tarihin çöp sepetine atacaktır.
DOĞU PERİNÇEK, 24 Mayıs 2011 - Silivri
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed