Özgür Kaçakçılar Ordusu / Mehmet UYSAL

Özgür Kaçakçılar Ordusu / Mehmet UYSAL

İletigönderen anter79 » Pzr Tem 29, 2012 11:46


Özgür Kaçakçılar Ordusu

Şam’daki patlamanın ardından Suriye ordusu Kürt nüfusun yoğun biçimde yaşadığı bölgelerden ve sınır kesimlerinden çekildi. Bunu fırsat bilen Özgür Kaçakçılar Ordusu (ÖKO) ile Selefi- Vahhabi zihniyetli barbar lejyonerler ve el- Kaide terör örgütü sınır kesimlerinde yuvalandı. Diğer yandan, PYD destekli Kürt nüfusun Suriye’nin sınırında tampon bölge oluşturması, bu ülkedeki rejimin düşmesi halinde neler olabileceğinin bir fotoğrafı olmuştur.

Bu fotoğrafa bakarak korkmaya yer olmadığını düşünenlerdenim latifesini” yapsam da, “yaşanan hadiseler bir illüzyondur, yani hadiseler sanal bir savaştır, korkmaya gerek yoktur” desem de yaşanan olaylar “uluslararası karteller, enerji baronlarının ve ulus devletlerin bir savaşıdır.” Namlularını Suriye yönüne çevirmiş bulunan ÖKO ve diğerleri, bugünlük bizim için tehdit oluşturmamaktadırlar. Yarın ne olur, onu bilmemiz gelecekten haber vermek olur değil mi? Varın siz de biraz kafa patlatınız. Beleşçilik her zaman olmaz. Allah her kuluna aklını kullanmasını emreder.

Yine de sizlere bir ipucu vereyim. Türkiye- Suriye sınırındaki illerde yaşayanlar ihracat ve ithalat mübadelesinin yanında bir de dahili kaçakçılık faaliyeti icra ederler desem kafanızda bir ampul yanmış olur mu acaba?

Suriye’de olayların yoğunlaştığı bölgelere bir bakınız. Olayların ilk başlangıç yeri olan,

Dera vilayeti Ürdün sınırına komşu,
Hums ve Hama vilayetleri Lübnan’a komşu,
Deyr ez-Zor Irak’a komşu,
Lazkiye Akdeniz’e açılıyor,
İdlib, Azez, Ayn el- Arap, Rasul el-Ayn, Kamışlı, Afrin ise Türkiye’ye komşudur.

Taşımacılık (petrol, silah, uyuşturucu ve kara para) trafiğinin Ortadoğu’ya açılan ana arterleridir bu saydığımız şehir ve vilayetler.
Hatırlar mısınız? Acaba Rusya’nın Gürcistan ile olan savaşını, çok yakın bir zamanda olmuştu. İhracat- İthalat’ın dışında dahili kaçakçılığın yapıldığı bir güzergahtı. Aynı Suriye’de olduğu gibi, uyuşturucu ve kara para trafiğinin en yoğun olduğu yerler bu ülkeler. Gürcistan müdahalesinden sonra, trafik Suriye’ye kaydırıldı. Sonra ne oldu? İşte izliyorsunuz neler olup bitiğini, bir de bu pencereden değerlendiriniz bakalım. Neler çıktığını bir görünüz.

Aynı Afganistan- Pakistan sınırındaki Veziristan eyaletindeki Swat vadisinde neler yaşanıyorsa, bugün sınırımızda da bunlar yaşanıyor. Sınırlarımıza Afganistan-Pakistan’da olduğu gibi terör örgütleri yerleştiriliyor, Suriye’de yaşanan savaş kara para trafiğinin savaşıdır.

Tabii ki petrol ve doğalgaz ile uyuşturucu ve silah ticareti dünyadaki savaşların genel nedenidir. Yani bu ülkeler Avrupa ve ABD’deki ekonomileri ayakta tutan kara para sisteminin can damarlarıdır. Sizlere iki örnek vereyim:

Birincisi, 17 Temmuz 2012 tarihinde yanılmıyorsam, Amerikan Senatosu’nda İngiliz Yahudi ailesi Rotschild’in HSBC Bankası hakkında şok bir rapor çıktı. Rapor, bankanın uyuşturucu ticareti ve terörizmden gelen paraların aklanmasına ortam oluşturduğunu belirtiyordu. Yeterli kontrol edilmediği bildirilen HSBC bankasına Meksika, Suudi Arabistan, Bangladeş, Suriye, İran gibi ülkelerdeki şüpheli hesaplardan para akımının olduğu açıklandı.

(Meksika, Suudi Arabistan, Bangladeş, Suriye, İran uyuşturucu (kokain ve eroin) trafiğinin en yoğun olduğu mihenk taşlarıdır. Bu ülkeler üzerinden piyasa oluşturulur. Ve dağıtım bu ülkeler üzerinden terör örgütleri korumasında sağlanır.)

Yaptıkları açıklamayla özür dileyen bankanın üst düzey yöneticileri Senato önünde ifade verdiler. HSBC bankasının 2004 ile 2010 yılları arasında yaptığı işlemlerin incelenmesinin ardından, kara para aklama operasyonlarına yönelik gerekli kontrolleri yapmadığı gerekçesiyle 1 milyar Dolar’lık ceza verilebileceği de açıklanmıştı. Bahsedilen kara para miktarı trilyon dolar civarında bilmenizi isterim. Avrupa’daki finansal krizin neden bu halde olduğunu ve Suriye’nin düşmesini neden bu kadar çok istediklerini anladınız sanırım.

İkincisi, 28 Temmuz 2012 tarihinde BM tarafından New York'ta düzenlenen ve 4 haftadan beri devam eden Uluslar arası “Silah Ticareti Antlaşması” görüşmeleri bir sonuca varılamadan sona ermesiydi. BM Genel Sekreteri, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını geriye atılmış bir adım olarak değerlendirdi. BM tarafından hazırlanan antlaşma tasarısı, üye ülkelerin silah ihracatlarını kontrol ederek, savaş suçlularına ve kitle katliamı tehlikesi olan yerlere gitmesini engellemelerini öngörüyordu. New York'taki görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından ABD'yi sorumlu tutuluyor. Zira ABD, tasarıyı incelemek için daha fazla süre talep ediyor. Çin ve Rusya'da aynı şekilde daha fazla süre istiyorlar.

Her iki örnekte de olduğu gibi, Türkiye- Suriye sınırında yaşanan bu engellerin asıl nedeni, yukarıda bahsettiğimiz nedenlerdir. ÖKO, EL- KAİDE, PKK, SELEFİ-VAHHABİ ve ASALA gibi terör örgütleri yeni şekillenme de pozisyon alıyorlar. Görmeyenlere ve duymayanlara havalı düdükle duyurulur.

Mehmet UYSAL, 29 Temmuz 2012
Kullanıcı küçük betizi
anter79
Üye
Üye
 
İletiler: 20
Kayıt: Çrş May 09, 2012 12:42

Şu dizine dön: Mehmet UYSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x