Abdullah Öcalan: “Kürt kadınlarının çoğunun bedenleri ölü, kokuşmuş, soğuk ve çok kabadır. Fizikleri biraz böyledir, ruhları donuktur. (…) Fikir düzeyi hiç yoktur.” diyor, “Nasıl Yaşamalı?” adlı kitabında.

“Apocu Militan Kişilik” adlı kitabında söylediği ise: “Kadınlar buraya koşa koşa geliyorlar, biz de bunun gereklerini yerine getireceğiz. Madem kadına her şeyi layık görüyoruz, o da çalışmasını bilecektir. Bu tartışmasızdır.”

Emniyet ve MİT 2010 kayıtlarına göre PKK saflarının %18’i kadın ancak “Canlı Bomba” eylemlerinde kullanılan kadınların oranı %55. PKK, 1990’larda, 15 Canlı Bomba eylemi gerçekleştirdi; bunun 11’inde öne sürülen, ölüme gönderilen, kadındı.

Terör örgütlerini izleyen uluslararası kuruluşlar, PKK’nın kadınları kullanma oranının diğer bütün terör örgütlerinden kat be kat yüksek olduğunu söylüyor.

APO da zaten “Nasıl Yaşamalı?” kitabında, “Bu kadar cesaretsiz kadından, çok cesaretli kadınlar çıkardık” diyerek, bu “Bilinçsiz Canlı Bomba”ları nasıl yarattığını anlatıyor.

Çocukluk çağından henüz kurtulamamış, cehaletin esiri, ne yaptığını tartamayan ve çoğu zaman eylem için ilaçlarla algılamaları köreltilen bu kadınları suçlamak zor, acımak lâzım aslında.

Suçlayacağımız kişiler, “Çözüm Süreci”nin “Barış Meleği” ve bu kadınları insafsızca ölüme gönderen katil Apo’yu adam yerine koyup, ülkeye kalıcı huzur getiriyoruz yalanlarıyla karşılarına alıp, pazarlık yapan BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve şürekâsı.