Polat Baron Herkes Elini Öpüyor

Polat Baron Herkes Elini Öpüyor

İletigönderen bezgin » Çrş Şub 02, 2011 20:16



Babalar ve Ogullari

Babalik her kültürde önemli bir kavramdir. En "ileri demokrasilerde", kadin-erkek esitliginin hala bir sorun teskil ettigi bati toplumlarinda, erkekler toplumdaki belirleyici konumlarini sürdürmekteler. Gündelik dile yerlesmis kaliplar, bu yapiyi daha uzun süre ayakta tutmaya calisiyor. Bizim dilimizde bu kaliplarin cok daha yogun kulanimina sasmamak gerek.

Mesela; babayi almak, babalara gelmek, babayigit, büyük babaligi dokunmak, baba gibi adam olmak, gibi deyimler; güce ve iktidara vurgu yapilmasi gerektigi durumlarda - kadin veya erkek ayrimi olmaksizin - sürekli olarak kullaniliyor, yerlesmis. Mafya babasi Alattin Cakici'ya, gözettigi kesimler tarafindan "Fakir Babasi" denir, ülkemizde kallesce cinayetlere imza atmis bir katile "Reis", "Bana,`sagcilar adam öldürüyor` dedirtemezsiniz" diyen Eski Cumhurbaskani Demirel'e yillarca "Baba" dendi.

Erkin Koray, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay gibi sanatcilarimizin da benimsenmis lakabidir "Baba". Yukaridaki örneklere göre daha anlasilir bir durum. Hic olmazsa bu sanatcilar milyonlarca aci ceken insanin cigligi olmus, yanik sesleri ve duygulu türküleri ile dertleri bastirmislar.

Tayiban gecen ay gayri-milli sermayenin ülkemizdeki bayiilerine "Babalar" diye seslenince garip düsünceler aldi beni. Kafam karisti. Neydi simdi bu? Malumun, görünenin ifsasi miydi? Kulüp mafya kulübü, icindekiler de mafya babasi miydi? Yoksa bugüne kadar montajla yolunu bulmus, kaportacidan bozma, AKPKK iktidariyla ne oldugunun farkina varabilmis, "70 yildir, giden agam, gelen pasam" diyen sambabalari miydi? Ayrintiya girmedi Tayiban. Kesin olan birsey var ki; "isci babalari"ni kastetmemisti.

Sonra farkettim ki önemli olan ne babasi olduklari degildi. Bu babalar zamaninda Mendereslerin, Özallarin, Demirellerin babalari degiller miydi? Öyleyse simdi de Tayiban'in Babalari bunlar. Bu babalarin Bati'daki babalari ise "Büyükbabalar". Hepsi elbirligiyle "Muhtesem Yüzyil" icin calistilar. Ve iste ortaya böyle bir evlat cikti.

O da bir baba artik, hem de "Basbaban". Babalar vurgusunu yapabilmesi, bu cesareti göstermesi, kendisinin de konsey önünde baronlugunu ilan edisiydi. Yeni Baron, babalara muhtesem yüzyila yakisan "yüzde yüz yerli" otomobili yapma emrini verdi, kaportacilar ve montajcilar "hay hay efendim" dediler ve yeni baronun elini öpmek icin siraya girdiler, kimisi hizini alamadi ve PKK halayina girdi, halaybasi oldu. Kimisi, Baron'un bir kas hareketiyle piste cikti, frakli, kravatli beyler göbek atti, gerdan kirdi, hamamdaki ayilardan beter bayildilar. El öpme sirasinda ise hicbir itisme olmadi, cünkü bayiler büyüklüklerine oranli bir örgüt disiplini icindeydiler.

Kaportaci sambabalari, yerli otomobil icin kollari sivadilar sivamasina da; 70 yildir kaportasini tamir edip, montajini yaptiklari markalarin sahipleri, yani Tayiban'in büyükbabalari bu ise ne derdi? Aslinda bu sorunun da önemi yok. Hepsi, kaportacilarin medyasinda oynandi ve bitti.

Bütün bu bol saksakli ve el öpmeli mutlu tabloda, yeni aile fotografinda yine kendine yer bulamayan ogullar vardi, lanetlenmis, afaroz edilmis emekciler. Ve onlarin acliktan ölmüs bebekleri giremediler kadraja. Baron'un babalari ona yeterdi. Baron, analari genelde hep kötü vesilelerle aniyor. Ya ciftciye sövmek icin ya da bebek imalati, issiz nüfusu arttirsin diye gündeme geliyor analar. Ona göre sömürgecilerin bayiisi, PKK halayina girecegim diye yirtinan konsey baskani da bir ana degil. Cünkü o da babalar gibi arkasinda yeni Baron'un.

Analar, bos mideleriyle bebeklerini mezara götüren, analar. Oysa Baron devletin parasiyla yaptirdigi stada sisinerek giriyordu, "benim TOKi'm, benim baskanim" diyerek. Paranin da babasi benim, Allah kurusunuz yok, para bendeyse, Allah'iniz da. Ve bu iktidar abidesi Samsun'da bir ananin evladini yitirmesine, kendi stadinda taraftar tebasinin nefretine engel olamiyordu. Racon kesmeyip, kafa kestiyse (Aydin Dogan) bile idare edemiyordu tebayi. Nasil isti bu?

Aslinda saflar, cok belli taraflar. Kimin gercekten baba oldugu, kimin babalara geldigi cok acik. Büyükbabalar 70 yildir bu aile resmindeki sambabalari da, onlarin basina diktigi degnekcileri de babalar gibi kullanmakta, adeta "babalar gibi satmaktadir", pazarlamaktadir. Hersey büyükbabanindir ve sambabalari ezilirse, emekcinin yine cilki cikacaktir. Ortada oyun oynamasi icin izin verilen bir mafya ve onun sarlatanlari disinda birsey yoktur, o mafya da zaten "anani al git" demektedir. Resimde okuyamadigimiz dudaklar, analarimizi her firsatta asagilayacak, her daim dere tepe sövecek, aglatacak.

Türkiye'nin emekcisi bu tabloyu cok iyi anlamalidir. Bu baba maskeli soytarilarin ne ülke gelismesine ne de iki cocuk babasi Türk iscisine bir faydasi olmayacak, cünkü büyükbabalar, hicbir zaman böyle bir ise izin vermemislerdir (Adnan Menderes), gelecekte de vermeyecekler.

Lütfen gecmis artik tekrarlanmasin, Türk emekcisinin basina ayni corap örülmesin, bütün derdimiz. Emekci sinifi su maskeli balo tablosuna bakip, kendine yeni bir gelecek, hak ve gercek adaletten yana yeni bir yön tayin etmelidir.

Resim
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x