Şaşkın Masal

Şaşkın Masal

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzt Oca 02, 2012 20:48

ŞAŞKIN MASAL

Çocukluğunuzda ne kadar masal dinlediniz bilmiyorum ama inanın bazı masallar bizi tastamam anlatır.

Türk masallarında şöyle bir konu vardır: “Suyunu içenin delirdiği, aklını yitirdiği memleketler.”

Ülkenin birini devler(düşmanlar) ele geçirmek isterler. Bunun için memleketin tek akar suyuna ilâç katarlar... Bu ilâçlanmış suyu içen onların dediğini yapacak, onlara karşı çıkamayacaktır. Masal bu ya, bu sudan her içen uyuşur, düşünme yeteneğini kaybeder.

Keloğlan’ın yolu o memlekete düşer. Bakar ki ahali kafayı yemiş. Bin bir zulüm görürler, her gün en az bir kızlarını devlere kurban verirler,aç açık gezerler, sürüm sürüm sürünürler yine de sesleri çıkmaz…

Keloğlan o sudan içmediği için bunları görür. Bu uyuşmanın sudan kaynaklandığını anlar ve bu suyun içilmesini önlemeye çalışır. Bir süre suyu içmeyen akıllanır. Sonra ülke sanki ikiye bölünür. Suyu devamlı içip ne olup bittiğini ayıramayacak kadar beyni uyuşanlar ve ayınanlar.

Masal böyle sürer gider.

Bir yanda aklı başında olanlar, olanı biteni görenler. Olacağı sezenler…

Bir yanda yarı uyanık gezenler. Beynini kullanması önlenenler…


Şimdi diyeceksiniz ki bir de devler var. Onlar ne? Aslında gönülleri cüce olan ama görüntüleri büyük görünen devler… Keloğlanın karşısında yenilen devler…

Bizim ülkemiz böyle devler tarafından sarıldı.

O sudan içmeyenler şöyle bağırıyorlar:

“Bizi küresel çetenin, yüz yıl öncenin sömürgecilerinin plânlarına göre bölecekler. Bunu Anayasa değişikliği numarasıyla yapacaklar.”

“Dilimizi aldılar mı işimiz bitecek! İpimiz çekilecek!”

“Bizi aynı zamanda yeryüzünden silecekler. Genetiği değiştirilmiş gıdalarla önce üreme, gelişme, düşünme yeteneğimiz körelecek… Sonra hastalanacağız, organ kayıplarına uğrayacağız…”

“Türklük Türkiye’den silinecek. Dinimiz, dilimiz, kimliğimiz elimizden gidecek… Sonumuz Yugoslavyadan beter görünüyor. Onlar dört beş parçaya bölünmüştü. Bizim için, en az yirmi beşe bölünseniz bile az diyor hain işbirlikçi çetenin pis ağızlıları...”


Sudan içenler bu denenleri duymuyor bile:

“Ne diyorsun sen? Boşversene, hayatını yaşa… Bırak siyaseti. Onları ben bilmem, büyüklerimiz bilir… Bir daha mı geleceksin dünyaya. Ye, iç, gez dolaş bak keyfine…”

*
Yeni yılın ilk günü bir popçuyu çıkarmış yeni Star televizyonu ekranına. Veriyorlar ilâçlı suyu, veriyorlar ilâçlı suyu millete:

“Aşk şarabı içmesi hoştur şaşkın,
Şarap peşinden koşması boştur şaşkın.
Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın
Tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın.”

Buradan sonra, şarkıcı ter içinde hoplayıp zıplarken mikrofunu açıyor. Yeni yıl için gitsin, diyor. Bir siyah elbise giymiş yardımcısı mı, sunucusu mu kim olduğunu bilmediğim bir süslü kadın da o söylerken oynuyor. Bir o yana bir bu yana gerdan kırıyor, sırıtarak el kol işaretleri yapıyor.
Bir matah sözleri varmış gibi söylediklerinin, son, bir ki deyip başlıyorlar:

Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın, şaşkın, şaşkın!

Gerçekten her yan şaşkın dolu.

Arabeskçiler damardan giriyorlar. Müslüm Gürses, Coşkun Sabah gibi ağır toplar ekranlarda. Söylerken şarkılarını canlarından can çıkıyor sanki. Ağız, burun, yüz bir yerde… Dedikleri de sevgiliye ah vah…

Yılmaz Erdoğan’ın sözüm ona müthiş oyuncuları cırtlak cırtlak bağırarak milleti gıdıklıyorlar. Başlarında Noel babanın gülünç başlığı.
Şaşkınlıktan şaşırmışlar…

Beri yanda, çığlık çığlığa ordu millet cumhuriyet düşmanlığı yapan hainler sürüsü… Ağızları köpüre köpüre, gözlerini döndüre döndüre parmak sallıyorlar. Süslü, boyalı, gazeteci kılıklı bir takım utanmazlar da her şeyi bilirim havasında göz süzüyor, gerdan kırıyor konuşurken… Şaşkınlıktan bir hâl gelmiş bu kadınlara…

Devletin TRT’si açıktan yapıyor şaşkınlığını. Türk müziği deyip veriyorlar eski Türkçeyi, veriyorlar eski dili… Osmanlı diyen, Bizans diyen ödüllere boğuluyor ya, burada her gece Osmanlıca hayranlığı. Adam hızını alamıyor, sözlerini insanı bayılta bayılta okuması yetmezmiş gibi, failâtün failâtün diye vezinlerini okuyor sözleri hiç anlaşılmayan, tek kelimesi Türkçe olmayan Nuh Nebi’nin şarkılarının. Her gece ama her gece bastırıyorlar ilâcı suya… TRT gezi izlencesi yapmış. Eski Yunanca adlarını sayıyorlar oranın buranın. Karadeniz’de geziniyor ha bunu unutmayın. Doğumuzu halletsinler sırada neler var neler… Ah eskiden burada yaşayanlar buranın kıymetini biliyorlardı… diye de halkımızı bir güzel aşağılıyorlar. Beyinlere siz buranın sahibi değilsiniz ilâcı veriliyor…

Uludere Kaymakamı hastanede yaralı, serumlu yatıyor. Şikayetçi değilmiş. Aslında orada o yatmıyor, koskoca bir milleti yatırmışlar, milletin yüksek kurumlarını yatırmışlar… Polis de tokatlamak olağan, valiyi de azarlamak olağan artık… Gelmeyin buraya ha! demek de…

Yurdumuzun bir yöresinden bir fotoğraf. Bir yazılı bez asmışlar kocaman. Üstünde dilimizde olmayan bir harfle yazılmış yazı var: “Qılaban” yazmışlar. Yazının gerisi Türkçe. Anlaşılan bu bir yer ismi. Değiştirilmiş bir yer ismi. Kimseden ses yok.

Görevini yapan askere her yandan saldırı. Asker sorguda. Eski Genelkurmay Başkanı da sorgulanacakmış… Koskoca Cumhuriyet Kaymakamı, Cumhuriyet’in Valisi, Polisi, Generali…

Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesi bir haftadır değiştirilmesi teklif edilir bir vaziyette bir gazetenin başlığında. İçimiz dışımıza çıkarılmış vaziyette rezilce sergileniyor. Kaldırın nedir o diyen, bunu yapanı sorguya alan yok! Gazetenin ünlü gazetecisi gülerek sonucu açıklamış. Millete veriyorlar ilâçlı suyu: Bir buçuk milyon kişi Anayasa değiştirilsin diyormuş. Sanki bilgisayar oylamalarında nasıl oyun yapıldığını bilmiyor kimse. Sanki milletin derdiydi yeni anayasa! Türkiye bölünsün diye bunu yaptıklarını bilmeyen mi var? Bütün dünya bunu biliyor da bir biz mi bilmiyoruz!

Devleti tehdit eden bölücü vekille al külâh ver külâh, Yeni CHP başkanı.Tin tin geziyor. Suçluyu bulmuş. Devletmiş. ABD ve İsrail mi? Yok canım, koskoca muhalefet liderinden daha iyi mi bileceksiniz! Partililer seyirde. Bahçeli konuşmuş, konuşmasını bitirmiş ve çekilmiş öbür konuşmasına kadar.

İlâçlı suyu içen bunlara bakıyor. İçmeyen saçını başını yoluyor…

Herkes şaşkın!

Şaşkın!

Şaşkın…


Feza Tiryaki, 2 Ocak 2011
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 988
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x