SEÇİMLER ve EMEKLİLER... :twisted: (AYDINLIK G.-07.04.2011)
Dr. Noyan UMRUK

Hükümet, işsizlik vb.birçok sosyal sorunun çözümünden vazgeçtiği gibi emekliler arasında akıl almaz haksızlıklar yaratan uygulamadaki emekli maaş sistemini düzeltecek‘’İntibak yasası‘’ndan da vazgeçti. Türkiyede 7,5-8 milyon emekli, son derece düşük gelir düzeyleri yanında, rahmetli A.Nesin’e şapka çıkarttıracak, çıldırtıcı bir adaletsizliği yıllardır yaşıyor :

[list][*]Aynı kurumda, aynı süre çalışmış ve aynı işi yapmış olan eski(2000yılı öncesi) ve yeni emekliler kat be kat farklı yaşlılık aylığı alıyorlar.


[*]Bağkur-SSK-Emekli Sandığı emekli aylıkları arasında uçurumlar var.


[*]Genel olarak, aylık düzeyleri yoksulluk sınırının altında.[/list]


1978 yılından 2000 yılına kadar SSK, Bağ-Kur ve memurlar için memur maaş katsayısı ile belli edilen bir emekli aylığı sistemi vardı. 1999 yılında 4447 sayılı yasa ile 2000 yılından itibaren SSK ve Bağ-Kur emekli aylığının hesaplanmasında, memur maaş katsayısının esas alınmasına son verildi. Bu kanun ile; çalışanların aylık artışında TÜFE ve BÜYÜME ORANI dikkate alınırken, emekli aylıklarında sadece TÜFE oranını esas alındı. Memur emekli aylığının hesaplanmasında ise sistem değiştirilmedi. Bu nedenle, hangi yıl emekli olursa olsun eşit derece ve kadrolu memurlar aynı emekli aylığını alırken, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylığı hem memur emeklilerine göre gerilemekte( Tam 11 yıldır, SSK ve Bağ-Kur emeklileri ile memur emeklilerine yapılan zamlar her yıl farklıdır.), hem de eşitleri arasında emekli oldukları yılların farklılığı ne kadar çoksa o kadar farklı emekli aylığı ortaya çıkmaktadır. 2003, 2007 yıllarında bunu telafi etmek için çıkarılan mevzuat ise yeterince uygulanmamıştır. Fark, 2000 yılından itibaren katlanarak artmaya devam etmektedir. Düşünün, bir şirkette genel müdürsünüz, amirsiniz, şefsiniz, işçisiniz ve 1999’dan önce en yüksek emekli aylığı göstergesi olan 15175 gösterge ile emekli olmuşsunuz, ama elinize şu an 600-700 lira aylık geçiyor. Öte yandan aynı düzeyde birisi bugün emekli olduğunda ise eline 2000 lira emekli aylığı geçiyor.

Bu nedenle İş Mahkemesine başvurup dava açanların sayısı 5000’e varmıştır. İş Mahkemesi davaları kabul edip, görüşlerini sunması için SGK’na göndermiş ve SGK yanıtına göre durumu değerlendirilmiş, konu Anayasa Mahkemesine(A.M) de taşınmıştır.A.M.ce yetkisizlik kararı verilen Hamdi Öz davasından edinilen deneyimle tutarlı gerekçelerle açılabilen 5000 davadan sadece birisi bile Anayasa Mahkemesine ulaşsa ve Anayasa Mahkemesi de konuyu esastan görüşse, milyonlarca SSK ve Bağ-Kur emeklisinin aylıkları iki katına çıkacaktır.

Öte yandan, AKP hükümeti döneminde mağdur olan SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin açtığı davalar kurum aleyhine sonuçlanmıştır. Bağ-Kur ve SSK’dan emekli aylığı alan her vatandaşın zam farklarını alabilmesi için dava açması gerekmektedir.Dava açabilecek durumda olan emekli sayısı milyonlarla ifade edilmektedir.Açılan her dava emsal mahkeme kararları nedeniyle zaten kurum aleyhine sonuçlanmaktadır. Bu durumda SGK, yaklaşık iki yıl süren bu davalar nedeni ile emeklilerin hakettiği zam farkları yanında yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini de ödemek zorunda kalacak, yüksek yargı da dahil milyonlarca dava dosyası hakimlerin önüne gelecektir. Bunun mahkemelere ve yüksek yargıya getireceği iş yükü ve mali külfet çok büyük rakamlara ulaşacaktır Bu durumda, tüm emeklilerin alacakları için dava açması gerekir yaklaşımının ne kadar yanlış olduğu açıkça görülmektedir..

Burada, aklı başında bir yönetimin yapması gereken; mahkeme ve yüksek yargı kararlarını dikkate alarak emeklilerin zam farklarından doğan alacaklarını herhangi bir dava açılmasına imkan vermeden zamana yayarak ödemektir.

Sonuç olarak, sürecin asıl önemli yönü, seçim eğik düzlemindeki siyasi yönüdür. 7.5-8 milyon SSK, Bağ-Kur emeklisi, aileleri ile birlikte 15 milyon oy demektir. İşte size demokrasi.”Kul hakkını”yıllardır gaspedenleri sandığa gömmek; hakkınızı vermeyi taahhüd edenleri sandıktan çıkarmak...

[list][*]DİSK’e bağlı TÜM EMEKLİ-SEN, bu konuda, sürdürdüğü etkinlikler yanında imza kampanyası başlatmıştır.


[*]Sevgili okurlarım, KPSS, YGS konusundaki gelişmeler, ÖSYM Kurucu Başkanı, rahmetli Prof. Altan GÜNALP’i, uzun süreli başarılı ve şaibesiz yönetimi nedeniyle minnet ve şükran ile anmamızı gerektiriyor. Işıklar içinde yatsın.[/list]