Hele şu önümüzdeki malûm dava da bir sonuçlansın, amerikaya bakalım daha kimler gidecek!!!
Kaçırtmamak lazım, Türk Polisi'ne güveniyoruz!?!?!

..

ergenekon diye sacma sapan bir sey uydurup ne aydinlari ne durumlara dusurduler. ama bu savcinin baglantilarini arastirmak sorgulamak kimsenin aklina nedense hic gelmiyor..

Şemdinli davasının kayıp savcısı Ferhat Sarıkaya Çukurambar'da ortaya çıktı

Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanması olayı ile ilgili hazırladığı iddianame ve bu iddianameye eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkındaki iddiaları eklemesi sebebiyle HSYK tarafından Nisan 2006’da meslekten ihraç edilen “Özel Yetkili Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya”yı HABERTÜRK buldu. Meslekten atıldığı günden bu yana, tam 1402 gündür gözlerden uzak olan Sarıkaya’nın, Türkiye’nin gündemine Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla gelen Çukurambar semtinde yaşadığı ortaya çıktı. Savcının bu semtteki evi Arınç’ın evine 700 metre, suikast iddiasıyla gözaltına alınan iki subayın yakalandığı noktaya 300 metre mesafede.

Hilal ÖZTÜRK - Güngör KARAKUŞ - Tekin ATAY / AHT (ÖZEL HABER)

ESKİ Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın, eşi Kezban Sarıkaya ve ikisi kız biri erkek üç çocuğuyla birlikte yaşadığı ileri sürülen Ankara’nın Çankaya İlçesi’ne bağlı Çukurambar semtindeki evini HABERTÜRK buldu. Dire, yaklaşık 1 yıl önce Kezban Sarıkaya’nın adına 1200 TL bedelle kiralandığı öğrenildi. Sarıkaya Ailesi’nin oturduğu yerin en dikkat çekici özelliği ise, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evine olan yakınlığı. İki ev arasında yaklaşık 700 metre mesafe bulunuyor. Bir başka ayrıntı da evin, “Arınç’a suikast” iddiasıyla gözaltına alınan iki subayın yakalandığı noktaya olan 300 metrelik mesafesi. Apartman sakinleri, bu dairede eski savcı Sarıkaya’nın oturduğundan habersiz. Çünkü bir yıl olmasına rağmen hiçbir komşusu ile iletişim kurmamış. Daire kirasını ve depozitoyu Ferhat Sarıkaya’dan aldığını söyleyen apartmanın kapıcısı, kendisiyle çok sohbet etmediğini sadece merhabalaştığını ifade etti.

YAPTIĞI İŞ BELİRSİZ

Bazı mahalle sakinlerinin ifadesine göre, Passat marka bir otomobille görülen Sarıkaya’nın, bu aracı sürekli olarak kullanmaması, aracın kiralık olabileceği izlenimini veriyor. Eski savcının ne iş yaptığı ise belirsiz. Evinden çıkış ve dönüş saatleri düzenli olmayan Sarıkaya’nın, genellikle takım elbise giymediği söyleniyor. Ferhat Sarıkaya’nın evinin kapısını çaldığımızda, kapıyı eşi açtı. Önce kimliğini gizlemeye çalışan Kezban Sarıkaya, Ferhat Sarıkaya’yı tanımadığını, hiçbir yakınlığı olmadığını söyledi. Hatta kendisini, dairenin bir önceki kiracısının eşi olarak tanıtmak istedi. Ancak ısrarlı sorular üzerine Kezban Sarıkaya, rahatsız edilmek istemediklerini söyledi ve konuşmayacağını yineledi. Ferhat Sarıkaya ile konuşma talebimiz üzerine, eşinin evde olmadığını söyleyen Sarıkaya, ne zaman geleceğini bilmediğini de sözlerine ekledi. Kezban Sarıkaya, bir devlet okulunda okuyan 3 çocuğunun da rahatsız edilmesini istemediğini kaydetti.

BOSNA’YA GİTTİ

Meslekten ihraç edildikten sonra kaybolan Ferhat Sarıkaya hakkında, Ergenekon davasının gizli tanığı olduğu, tanık koruma programına alınıp estetik yaptırıldığı, iddia edildi. Amerika’ya gittiği de iddia edilen Sarıkaya’nın izi Şubat 2008’de bulunmuş, ailesiyle Bosna’da olduğu anlaşılmıştı.

Yaşar Büyükanıt’ı çete kurmakla suçlamıştı

1967 yılında Kırşehir’de doğan Ferhat Sarıkaya, 1992 tarihinde İstanbul Hukuk
Fakültesi’nden mezun oldu. Bitlis’in Mutki İlçesi’nde göreve başlayan Sarıkaya, ardından Aksaray Güzelyurt ve Zonguldak Çaycuma’da Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptı. Van Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında tarihi eser kaçakçılığından dava açan Sarıkaya, 2005 Şemdinli Olayları ile ilgili soruşturmayı da yürüttü. İddianamede, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ile Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdal Öztürk hakkında çeşitli suçlamalara yer verdi. İddianamede, Büyükanıt’ın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu, hatta bu çetenin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı öldürdüğü iddialarına da yer verildi.

Kamuoyunda büyük tartışmaya neden oldu. Dosyanın gönderildiği Genelkurmay bir açıklama yaparak, dosyaya konulan ifadenin, kasıtlı olarak bir bölümünün dikkate alındığını öne sürdü.

Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in onayı ile Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu’nca Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında soruşturma başlatıldı. Sarıkaya, soruşturması sonunda, HSYK 20 Nisan 2006 günü almış olduğu kararla, “mesleki yeterlilikten uzak olduğu” gerekçesiyle meslekten ihraç edildi.

Olayları kitabevine atılan bomba başlattı

HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’nde 9 Kasım 2005 tarihinde Umut Kitabevi’ne el bombası atıldı, olayda Zahir Korkmaz hayatını kaybetti. Bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil halk tarafından durdurulduktan sonra içindeki 3 kişi linç edilmek istendi. Bu kişiler polise teslim edildi. Üç kişinin serbest bırakılması üzerine sokaklara dökülen halk, polis noktasını ateşe verdi. Daha sonra 3 kişinin bulunduğu otomobilde keşif yapan savcı ve milletvekilinin üzerine ateş açılması sonucu ise Ali Yılmaz hayatını kaybetti.

BÜYÜKANIT ‘TANIRIM’ DEDİ
Olaylardan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş sorumlu tutuldu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılanan sanıklar için Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yargılamanın askeri mahkemede yapılmasına karar verdi. Patlamanın ardından kalabalığın üzerine ateş açarak Ali Yılmaz’ın ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Uzman Çavuş Tanju Çavuş ise yargılandığı mahkemede “Adam öldürmek” suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Astsubay Ali Kaya ile ilgili “Tanırım, iyi
çocuktur” diyen Yaşar Büyükanıt’ın sözleri ise büyük yankı uyandırdı.

Arınç’a suikast iddiasıyla anılan semt

Çukurambar’ın ismi son olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast girişimi iddiasıyla gündeme geldi. Bir ihbar üzerine 19 Aralık 2009 gecesi operasyon düzenleyen Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, bir Albay ile bir Binbaşıyı gözaltına aldı. İki askerin üzerinden Arınç’ın evinin bulunduğu caddenin adının yazılı olduğu kâğıt çıktı. Her iki subay serbest bırakılırken, Genelkurmay daha sonra yaptığı açıklamada, iki askeri personelin, TSK’dan bilgi sızdıran bir kişiyi takip için Çukurambar’da bulunduklarını bildirdi.

SİYASETÇİLERİN GÖZDESİ: ÇUKURAMBAR

Çankaya’ya bağlı Çukurambar semti, Eskişehir yolunun hemen yanıbaşında ve TBMM’ye 5 kilometre mesafede bulunuyor. Bir zamanların gecekondu mahallesi olan Çukurambar, lüks siteler, marka restoranlar, banka şubeleri ve alışveriş merkezleri ile 2000’li yılların başından itibaren Başkent’in gözde yerlerinden biri haline geldi. Birçok siyasetçinin bu semtte evsahibi olması, bölgenin değerini daha da artırdı. Ev fiyatları da milyon TL’lere dayandı.

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=208189&cat=110&dt=2010/02/20

Programda Ferhat Sarıkaya’yla Fethullahçılar arasındaki ilişkiye dair daha somut veriler ve belgeler gösterilseymiş daha iyi olurdu. Sadece laf yetersiz kalıyor.

Ben bu Ferhat Sarıkaya ve onun arkasında duran siyasetçi ve cemaatlere sadece entrikacı fitneci deyip geçemiyorum. Benim için onlar aynı zamanda da faşist katiller. Çünkü sırf Van rektörünü çetecilikle suçlayabilme adına rastgele bir kişiye daha fitne atıp hapse attılar, çünkü tek kişilik çete olmuyor, ve masum bir kişinin intiharına neden oldular. Hiç umurlarında bile değil. Ondan sonra kimbilir kaç tane suçsuz asker benzer fitneler yüzünden intihar etti.

Tamamen masum, karakola yargıya hiç yolu düşmemiş bir aile babasına kötü muamele yapıp bir de üstüne hapse tıkarsan intihar sürpsiz olmaz. Her şeyi bile bile yaptılar. Ellerine daha da çok güç geçse, örneğin yüksek yargıda da kadrolaşsalar bu ülkede Atatürkçü olan herkesin can güvenliğinden korkması gerekir. Hele polisin Fetoşçuların elinde olduğu bir ortamda.

İslamcı diktatörlük için örnek aldıkları Humeyni’nin güce ele geçirene kadar işbirliği yaptığı liberal solcuları sokaklarda vinçlere asmasinda ders almak gerekir.

Kimbilir,

Ağlayan kronik mağdur Arınç'a suikast yapacakları iddiasıyla kroki yiyen ! sözde suçüstü yakalanan askerler F tipi araştırmalar için Sarıkaya'nın etrafında geziyorlardı...
Bunu bildikleri için "ağladılar"...
Belki Başbuğ'un "bildikleri" bu mahalleden falandır.

Kimbilir...

Tayyip Radyo Televizyon, bugünkü haberlerinde öyle acıklı ifadelerle görüntüledi ki eski savcıyı. İçim acıdı !!!

Ne yapar, ne eder hıckkk...
1200 TL kirayı nasıl öder... Nasıl geçinir o gariban avukatlık bile yapamadığı hukuk bürosunda dosya getir-götür işleriyle...
Çok acıklıydı çooook...

cia ajanlari hicbir zaman ac kalmaz. Ya görevdedirler, ya da ölü.

Magdurlastirma/Med-yalama operasyonu:
Ortaya Cikmis!?

Eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, Ankara Çukurambar’da ortaya çıktı. Sarıkaya, Şemdinli iddianamesine Yaşar Büyükanıt'ı da dahil etmiş ve meslekten men edilmişti.

Eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, Şemdinli iddianamesine 2006 yılında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı da dahil etmişti. Ardından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 20 Nisan 2006'da, "Mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte eylemleri" nedeniyle Ferhat Sarıkaya'yı meslekten ihraç etmişti. Görevinden alınan eski savcı Sarıkaya, 4 yıl sonra Ankara Çukurambar’da ortaya çıktı. Uzun süredir Amerika'da olduğu bilinen Sarıkaya, yurt dışına hiç çıkmadığını ileri sürdü. Sarıkaya şöyle konuştu "Bir avukatlık bürosunda hukuk danışmanlığı yapıyorum. Geçim derdindeyim. Hep Ankara’daydım, yurtdışına hiç çıkmadım. Önce Sincan’da daha sonra Eryaman taraflarında oturdum. Son olarak bu eve taşındım." Sarıkaya, gazetecilerin Erzurum'la ilgili sorularına ise yanıt vermek istemedi, “Erzurum konularıyla ilgilenmiyorum” şeklinde konuştu. Ferhat Sarıkaya, 2005 yılında da, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ve üniversite yönetimini hedef almıştı. Suçlamaları onuruna yediremeyen Genel Sekreter Enver Arpalı, "Bu lekeyle yaşayamam" diyerek cezaevinde canına kıymıştı. Prof. Dr. Aşkın da, kalp spazmı geçirerek hastaneye kaldırılmış ve kalbine üç stent takılmıştı. Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasında, tekerlekli sandalyeyle mahkemeye getirilen Aşkın'ın beraatine karar vermişti.

Ulusal Kanal, 21.02.2010