Senaryolar, üstü çizilenler ve ağaca sorulur mu?

Senaryolar, üstü çizilenler ve ağaca sorulur mu?

İletigönderen Erkan Güçiz » Sal Ağu 14, 2012 19:54

Senaryolar, üstü çizilenler ve ağaca sorulur mu?

Ülkemizin geçirdiği badireleri yakından izleyen ve olayları tartıp, perde arkasına bakarak yorumlayan bir yakın dostumun mektubu aşağıda. Ekleyecek hiçbir şey yok.

Amerika Birleşik Devletleri 1944’den bu yana dünyanın gidişatına yön veren bir devlettir.

Japonya’nın anayasasını yazmış, halı bombalama metoduyla haritasını değiştirdiği Avrupa’yı Marshall planıyla ayağa kaldırmış, soğuk savaşı bitirmiş, Orta ve Güney Amerika’da istemediği hükumetleri devirmiş, Ortadoğu’da amaçladığı sistemleri kurma yolunda epeyce mesafe almış, yedi okyanusta bayrak gezdiren gemilere, uçaklara, askeri üslere sahip olmuş bir devlettir.

Dünyada geçerli para birimi olan yeşil banknot onundur. İngilizce lisanı dünyada her yerinde bilinen, bilmeyenlerin öğrenmeye çalıştığı bir dildir. En baba üniversiteler, araştırma merkezleri, oralarda çalışan en üstün insanlar Amerika’dadır.

İşte bu Amerika’nın, elbette Türkiye için de hazırladığı planlar ve yazdığı senaryolar olması gerekir.

Türkiye’de biz bunları bilemeyiz, sadece tahmin edebiliriz. Ve hatta Türkiye’yi yönetenler de bu senaryo ve planların tamamından haberdar olamayabilirler. Çünkü senaryolar da zaman içinde yenilenebilmektedir. Dizi filmlerde sık sık karşılaşıldığı gibi, geçen sezonda oynayan aktörler, bu sezonun dizilerinde yer alamayabilirler. Bu bir yerde, şartların değişmesi ile ilgilidir. Ancak muhakkak olan şudur ki, senaryonun bir belkemiği vardır ve o değişmez. Örneğin “Gone With The Wind” filminin senaryosunun belkemiği, Amerikan iç savaşını ve bundan sonraki İkinci Kuruluş Devrini anlatır. Burada başrolün, önce Gary Cooper’ın oynaması öngörülmüş fakat sonra (galiba para meselesinden) Clark Gable seçilmiştir. Baş kadın aktris için de birçok oyuncu arasından Vivian Leigh seçilmiştir ki kendisi o tarihte çok meşhur bir aktris değildi. Barbara Stanwyck, Joan Fontaine gibi daha büyük yıldızlar vardı.

Amerika, Türkiye senaryolarında rol alan ve alacak aktörleri mutlaka belirlemiş ve yetiştirmiştir. Ben Aygaz’da çalışırken biliyorum; Koç Holding’in böyle personel planları vardı. Örneğin ben işten ayrılsam, ya da ölsem, yerime kim geçecek, belirlenmişti. Aynı sistem Pirelli’de de vardı. Bir yedek bir de yedeğin yedeği. Ayrıca aynı arabaya iki müdürden fazla müdür binemez, üçüncü ayrı araçla giderdi.

Dün akşam RAI STORIA kanalında bir film vardı; filmin konusu "JOSEPH STALİN" idi. Adamın doğumundan itibaren hayatı anlatıldı. 40 milyon kişiyi Gulag kamplarına göndermiş, bunların 20 milyonu ölmüş. 1922 de parti genel sekreteri olmuş, 1924 de Lenin ölünce iktidara geçmiş, bir köylü toplumundan bir endüstri toplumu yaratmış, o zamanki kuvvetli devletlere, Fransa, İngiltere, Almanya rağmen ve karşı, büyük bir askeri ve siyasi güç elde etmiş, dünya çapında politikalar hazırlamış bir adam. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın canına okumuş, pençesini Doğu Avrupa’ya geçirmişti.

Filmde Stalin, ağzında piposu, asık suratla, ölüme gönderilecek insanların, daktilo sayfası şeklinde yazdırılmış listesini imzalıyordu; isimleri teker teker inceliyor ve bazılarının üstünü kırmızı kalemle çiziyordu; bunlar ölümden kurtulacak olanlardı.

Düşünebiliyor musun… O insanın hayatı kırmızı bir çizgiye bağlı…

Eminim ki, Türkiye’de de bazı kişiler, Silivri’ye kimin gönderileceği listelerini böyle çiziyorlar. Tıpkı bundan önce Veli Küçük gibi adamların da hazırlanan listeleri çizdiği gibi…

Türkiye’nin bugünkü durumu, siyaseti, Amerika’nın istediği biçime getirilmiştir. Bundan sonra da öyle devam edecektir. Buna muhalif sesler, usulünce kısılacaktır.

Sen bahçendeki meyve ağaçlarını sonbaharda budarken neyi amaçlıyorsun? Bir dahaki sene daha iyi verim ve ürün almayı değil mi? Bunu yaparken ağaca “sen ne istiyorsun?” diye hiç sordun mu???
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x