Seni gidi fındık kıran!

Neymiş? Karadenizli fındık fiyatından şikâyetçiymiş! İki yıl önce kilosu 22 lira olan fındığın kilosu 8 liraya inmiş.

İlaçlama, gübre, mazot her şey artarken, fındık fiyatı yarıya düşmüş. Zira boş fındık çuvalı bile 50 kuruştan 1 liraya çıkmış.

İstanbul'da fındık pazarda 40 lira markette 60 lira… Ne yapıyor, İstanbul'da üniversiteye gidip orada kavrulup mu pazara çıkıyor? Ne iş?

Çay fiyatından da şikâyetçiydi Karadenizli… Niye şikâyetçi? Elimizden geleni ardımıza koymadık ki!

* * *

Karadeniz'in her köşesine taş ocakları açtık… Her yeri hafriyat alanına çevirdik.

Her deresine elektrik santrali kurduk. Karadeniz Bölgesi'nde faaliyette, işletilen 176 HES yetmedi, inşaat aşamasında olan 47 HES daha sıraya girdi. Suyu kirlettik. Bölgeyi temiz suya hasret bıraktık. Derelerden çamur akıttık!

Durmadık, doğanın ortasına termik santralleri oturttuk. Nükleer için yer bile ayırttık.

Cumhurbaşkanı çıktı; “Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik rezil ettik” dedi. Kim kirletti? Kim bu rezalete izin verdi? O değil tabii ki… Yine biz!

* * *

Tüm Karadeniz'e sahil yolu yaparak sahilin canına okuduk. Artvin'den Sinop'a kadar uzanan ve bütün kıyının doğallığını, özgün yapısını ve farklılığını yok ederek bölgeyi asfaltla kapladık. Hatta sen de oturdun inşaat makinelerini seyredip fındık kırıp, yedin.

Bu denizi doldurma işi aklımıza yattı… Trabzon'da da denizi doldurup stat yaptık.

Aslında bize denizi doldurup AVM yapmak yakışır. Merak etmeyin, ona da yakında başlanır.

* * *

Ordu-Giresun arasında sanki yer yokmuş gibi denize dolgu ile havalimanı yapıp, maliyeti artırıp yandaşı zengin ettik.

Şimdi de denize 100 milyon tonluk dolgu kullanılarak Rize-Artvin havalimanını yapacağız. Maksat müteahhidin cebi daha çok dolsun.

Artvin demişken, Türkiye'nin ve dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip noktalarından ve kuşların göç güzergâhlarından olan bölgeye onlarca maden açılacak ki bölge delik deşik olsun.

* * *

Yakında yaylalar tamamen yol olacak, etrafı inşaatlarla dolacak. Adı “yeşil yol” olacak. Yeşil gidecek yol kalacak! Yanına “yayla şehirler” kurulacak. Bölge betona doyacak.

TOKİ ile Karadeniz'de her ile gelir paylaşımı usulü ile binlerce apartman dikiliyor. Her gün binlerce ağaç kesiliyor.

Sürmene'de yedi ayrı noktada orman yangını çıktı. Aynı yerde lüks orman köşklerinin temeli atıldı. Kim bilir kim, kimin önüne yattı?

Haliyle tüm bu hizmetlerden dolayı üreticiye verilecek para kalmadı. Kimse işgüzarlık yapmasın. Gelecek yıl bu fiyatı da bulamayacaksın!

Murat MURATOĞLU, 15 Eylül 2017
sozcumuratoglu@gmail.com