Serdar Ateş:VATANSIZLAR!

Serdar Ateş:VATANSIZLAR!

İletigönderen A. Serdar Ateş » Sal Eki 28, 2014 20:06

3 ASKERİMİZİN ŞEHİT EDİLDİĞİ GÜN;TV'LERDE ULUSALCI DİYE SUNULAN, SOSYALİST GEÇİNEN SÖZDE AYDINLAR,BAKIN KİMLERLE BİRLİKTEYDİ!?..
**************************************************
Yurt Gazetesi Haberi:'Aydınlardan(!) Kobani İçin İnsan Zinciri'

Resim


Kobani İstanbul’a ne kadar yakın?
26 Ekim 2014

Kobani için bir kelime’ çağrısıyla biraraya gelen yazarlar dün Suruç’u ziyaret etti. Suruç'a günübirlik giden yazarlar, mesafelerin anlamsızlığını ortaya koydularPaylaş
Kobani İstanbul’a ne kadar yakın?
Kobani bugün itibariyle tam 42 gündür terör örgütü IŞİD'in kuşatması altında. Üç tarafı sarılan Kobani'nin tek çıkış noktası ise Türkiye sınırı. Kobani halkının IŞİD karşısında sürdürdüğü direniş için Türkiye'den tek bir talebi var: insani yardım koridorunun açılması. Bir grup yazar ve şair de "Kobane için bir kelime" çağrısıyla geçen hafta biraraya gelmiş ve koridor açılmasını isteyerek bu talebe katkı sunmuştu. Çağrıya katılan yazarlardan Menekşe Toprak, Sema Kaygusuz, Seray Şahiner, Murathan Mungan, Hatice Meryem, Vivet Kanetti, Ayşegül Tözeren, Aslı Erdoğan, Işıl Özgentürk, Gaye Boraloğlu dün sabah İstanbul'dan Suruç'a giderek devlet yetkililerine bir kez daha seslendiler. Şanlıurfa'da Diyarbakır Kürt Yazarlar Derneği üyesi yazarlar, Türkiye Pen Diyarbakır temsilcileri ve bölgedeki diğer illerden gelen yazarlarla buluşarak Suruç'taki Arin Mirxan ve Rojava çadırkentlerini ziyaret ettiler, sadece birkaç kilometre ötesinde havan toplarının patladığı sınır köyü Çaykara'da da insanlık zinciri oluşturdular.
Suruç’ta beş saat
Yazarların sadece beş saat süren Suruç ziyareti ilk olarak BDP Suruç İlçe Başkanlığı'na yaptıkları ziyaretle başladı. Burada HDP Şanlıurfa milletvekilleri İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Suruç HDP İlçe Başkanı İsmail Kalkan ve HDP Parti Meclisi üyesi Mehmet Doymaz Kobani'deki son durum hakkında bilgiler paylaştı. Yaralıların ve cenazelerin sınırdan alınması konusunda engellemeler ve zorluklarla karşılaştıklarını, bu nedenle de 12 yaralının kan kaybından öldüğünü belirttiler. İbrahim Ayhan'ın "6-7 Eylül olayları sırasında eylemler yaralılara karşı şantaj olarak kullanıldı. Yaralıları vermek için eylemleri sonlandırmamızı istediler" sözleri ise çarpıcıydı. Yazarlar daha sonra HDP'liler ve Şanlıurfa Barosu'ndan avukatların da eşliğinde Kobani'de çatışırken hayatını kaybeden iki çocuk annesi Arin Mirxan'ın isminin verildiği kampı ziyaret ettiler. Çadırkentin koordinatörü Cihan İncu da en büyük eksikliklerin hijyen, kışlık ihtiyaçlar ve eğitim olduğunu vurgulayarak "Her çadıra bir halı bir soba" kampanyası başlattıklarını belirtti. TTB'den gönüllü doktor Zeki Sinan Doğan da kampta uyuz vakaları olduğunu ve tedavi için yeterli imkana sahip olmadıklarını belirtti. Yazarlar daha sonra da Rojava çadır-kentinde 3 ile 10 yaş arası çocukların gönüllü öğretmenlerden eğitim gördüğü dersliği ziyaret etti.
Ziyaretlerin ardından sınır köyü Çaykara'da konuşan yazar Murathan Mungan bu günübirlik ziyareti şu sözlerle özetledi: "Sınırın öbür tarafında yaşananlar bir insanlık meselesidir. Şu an bunu televizyonlardan bir filmi seyreder gibi izleyenlerin farkına varması gereken şey çok ciddi bir insanlık dramı yaşandığıdır. Sırf sınır kapısı açılmadığı için kan kaybından 12 kişinin öldüğü söyleniyor. Oraya gidip savaşanların çektiği sıkıntılar televizyon ekranlarından izlendiği zaman bize uzak gibi geliyor ama Kobani ile İstanbul arasındaki mesafenin çok uzun olmadığını göstermek için de buradayız."
Sınıra yapılan bu ziyaretin en anlamlı anlarından biri de Aslı Erdoğan'ın, Kobane'de IŞİD'e karşı savaşırken yaşamını yitiren Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Suphi Nejat Ağırnaslı'nın veda mektubunu okuması oldu. Ağırnaslı'nın mektubundaki "Her yürek devrimci bir hücredir" sözü sonrası alkışlar ve sloganlar yükseldi.
Açıklamaların ardından yazarlar ve Çaykara halkı el ele tutuşup bu insanlık dramına karşı insanlık zinciri oluşturdu. Bu sırada sadece birkaç kilometre ötede ise televizyonlardan aşina olduğumuz bir görüntü vardı. Önce IŞİD havan toplarıyla saldırdı. Sonra koalisyon uçakları IŞİD'i bombaladı. Çaykara'ya vardığımızda sınırın ötesinde görünen dumanlar koyulaştı ve daha da yukarılara yükseldi. Ancak bu defa havada barut kokusu da vardı. Sınırda kaldığımız 45 dakika içinde defalarca tekrarlanan bu manzara savaşın şiddetini gösterdi. Biz birkaç saat sonra İstanbul'a döndük ama sınırın ötesi bıraktığımız gibi kaldı. İşte sabahtan akşama Kobane İstanbul'a bu kadar uzaktı.
Haber Kaynak: http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/k ... 64174.html
**********************************************

VATANSIZLAR!
Suriye'deki 'Alan Savaşı' dahilinde;PYD terör örgütü ile PKK'nın yöndeş anlamda eşgüdümlü çalıştığı;

IŞİD Tehlikesi ile kaşınan bu bölgede;özellikle Ermeni Tehciri sebebiyle ve Cumhuriyet Dönemindeki İç İsyancı Aşiretlerin(Süryani-Kürt -Ermeni) ve göç ettiği beldelerde (Kamışlı,Rakka,Arap El Ayn,,öne çıkan etnik kışkırtmanın,bölgenin etnik nüfusunu yeniden şekillendireceği,aşikardır!

Bölgede , Büyük İsrail'in Enerji koridoru olacak; Musul-Hayfa Hattı'nın ,AB-ABD-BM-NATO güdümünde Akdeniz'e açılması planına uygun olarak;Türkiye karşıtı güçler silahlandırılırken;çatışmanın geçtiği bölgenin, özellikle seçimi de düşündürücüdür.

Bölge,hakim Arap unsurundan ayıklanarak,özenle;bir Kripto Ermeni -PYD -PKK ve müttefik unsurlarının güçlenmesine yönelik;psikolojik yönlendirme operasyonlarına da sahne olmaktadır.

IŞİD , Rakka gibi;Ermeni nüfusun yoğun bulunduğu bir bölgeyi, Neden kendisine merkez seçmiştir?

Türkiye'ye sığındırılan(!) mülteci görüntüsündeki nüfusun etnik yapısı ve siyasal yönelimi nedir?

Yazıda bahsi geçtiği gibi;Türkiye içindeki kampları;HDP yöneticileri mi açmakta mıdır?

Bu kamplarda,otorite Pkk'nın elinde midir?

1.Körfez Harekatı ve Kuzey Irak'ın ABD tampon bölgesi yapılmasından sonra;55 sözde STK, özde ajan yardım kuruluşlar ile;etnikleştirilmeye çalışılan aşiretler misalindeki gibi;

Gelen sözde mülteciler,kimlerin kontrolünde ve ne için politize edilmektedir.
Bu kamplarda , Türkiye'deki 'Hatay ili'; ''işgal altında diye gösterilerek eğitim yapılırken;Türkiye'nin doğusunu Kürdistan diye gösterildiği ,bir Suriye Resmi Eğitim Müfredatı var mıdır?

Suriye'de olmayan yer isimleri Rojova(Kamışlı), Kobane (Arap Pınarı-Ayn El Arap);haberde Bölücüler ağzından yenileyerek : Koridor Yapılması Planlanan bölgeyi Kürtleştirme Taktiklerine uymak;Sömürgecilere kültürel anlamda hizmet değil midir?

Bu bölgelerde yaşayan,Arap,Türkmen,Süryanilerin ikamet hükmü ne olacaktır?

IŞİD'in işgallerinde özellikle,Tapu ve Kadastro binaları ve arşivlerini yakması;K.Irak'ta Musul-Kerkük'te geçmişte yaşanılan Türkmen katliam ve zorunlu göçlerinin, yeniden yaşabileceğini göstermemekte midir?

Kampların kurulduğu ülkede;otorite Türk Devleti değilse,eşkiyaya mı havale edilmiştir?
Türkiye'de gönüllü öğretmenlik faaliyetlerinin koordinasyonu;MEB görev alanına mı,yoksa HDP örgütünün görev alanına mı girmektedir?

Sosyalist geçinen sözde aydın, özde vatansızlar güruhu;neden acziyet ve insan sevgisinde ;sadece ,karma aşiret topluluklarının içinden;tek bir etnik üzerine, ilgileri vardır?

Türkmen ve Araplar üzerinde; neden hiç bir ilgi ve alaka mevzu bahis değildir?

Kendini Sosyalist olarak niteleyen ünlü şair ve ünlü televizyoncumuzun ilgi alanına ;neden ; sadece,Kürtler ,Ermeniler ve Süryaniler girmektedir?

Ayrımcılık ,milliyetçilik ve vatanperverliğe karşı olduğunu ilan eden düşünce sahibinin; şefkat ve özende ayrımcılık yapması;ruhu ve düşünce yapısıyla tezatlık değil midir?

Sonuç olarak;
İdare,mirasını aldığı gerek Osmanlı ,gerekse Cumhuriyet'in ilk yıllarında Devlet'e isyan eden aşiretlerin her etnikten nüfusunu,''Suriye Savaşının Mültecileri'' bahanesi ile yurduna sokmaktadır.Sabık İdare'nin, bu nüfusa ,(geçen seçim döneminde olduğu gibi)Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri vererek,ikametgahlarını sürekli yapması durumunda; vatandaşlıkları kaçınılmazdır!

1999 Helsinki Zirvesi ardından AB'ye Katılım Ortaklığı Belgesi'' yemi ile başlayan;
Ulus Devleti Federal Halklarcı Yapı'ya dönüştürme operasyonu;4 Haziran 2003'te BM İkiz Sözleşmelerin ivedilikle kabulü ile başlamıştır.

Gerek Uyum Yasaları,Terörle Mücadele Kanunu,DGM'lerin Kaldırılması,ve nihayetinde TSK personelinin sivil mahkemelerde yargılanabilmesi,ÖGM'lerin teşkili,S'AÇILIM sürecinin başlamasıyla doruğa çıkan Federal söylem ; şu an sadece,işaretini beklemektedir.

Olağan İşaret;Yeni Anayasa Düzeni ile Türkiye'nin bölgelere ayrılarak,bölgelerin özerkleştirilmesidir.
Olağan dışı işaret ise; İç İsyan ve kalkışma yolu ile;BM ve NATO kontrolünde 2.Yugoslavya Deneyi'nin ülkemizde gerçekleştirilmesidir.

Sabık İdare;2 milyonu aşan sayıda; azınlığı mülteci , çoğunluğu terörist bir nüfus yapısını ülkemizde;milletin verdiği vergilerle beslemekte,başta silah ve mühimmat olmak üzere ,tüm ihtiyaçlarını bütünlemektedir!

Kıvılcımların yakılmaya çalışıldığı, son gündemde;ülkede, barut fıçısı haline gelen, bu dev sorunu görmek;soruna yönelik çözüm üretmek için,hayatidir!

Düşünmek ,en önemli erdemdir.Düşünebilen her Kemalist Türk Genci,''Şifre''yi kolaylıkla çözecektir!

Bu topraklarda;2.kez planlanmış bir YENİ SEVR planının işleyemeyeceğini ; BOP'çular da , ibretle er veya geç görecektir!

Cumhuriyet Bayramımızı Kutlar! Ata'nın ''Ebedi Cumhuriyet' ümidinin her daim içimizde yandığını ifade ederek;

Nice Yıllara Türkiye Cumhuriyeti!
Nice Yıllara Türk Milleti!

Serdar Ateş
28.10.2014

twitter :@ates_serdar
Facebook:https://www.facebook.com/yazarserdarates
Kullanıcı küçük betizi
A. Serdar Ateş
Üye
Üye
 
İletiler: 49
Kayıt: Pzt Eyl 24, 2012 5:32

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x