Hazırladıkları raporu özetleyen Büyükelçinin merkeze gönderdiği mesajdan kısa bir alıntı, iki şeyi apaçık ortaya seriyor.
Birincisi, 11 Eylül 2001’de yıkılan ikiz kuleleri kimin yıktığını bilmeyen kalmadı.
Diğeri de, Güneydoğu’da yaşayan “Kürt vatandaşlarımız”, ABD’yi kendi topraklarında istemiyorlar fakat ABD’nin Türkiye’nin iç işlerine doğrudan müdahale ederek onları Türk Devleti’nden korumasını istiyorlar.
Bitlis, Doğu’da İslam’ın Kalesi
Bitlis ve ilçelerinde yaşayanların çoğu politika olarak İslamcı, AK Parti taraftarı.
Pek çok belediye başkanı, ABD’nin Irak’ı işgalini eleştirdi ve kinayeli bir şekilde “Bundan sonra Türkiye mi; yok, sizi buraya sokmayız”, dediler.
Tatvan belediye başkanı uzun bir nutuk çekerken belediye çalışanları da odasını doldurdu.
“CIA, Bin Laden’le birlikte ikiz kuleleri yıktı, İslam Dünyası’na saldırmanız için bir sebep yarattı. Bizim buna karşı geleceğimizi bilmelisiniz.”
Bu noktadan sonra, Belediye başkanının iddiaları, bölgenin yetersiz medya kültürünün çarpıtmaları yüzünden iyice sapıttı.
Belediye binası, polis ve AKP ileri gelenlerden uzak mesafede, pek çok işadamı, konuşmalarının gizli kalmasını, duyulduğunda başlarına geleceklerden korktuklarını söyleyerek, “İslam Sorunu” ile endişelerini dile getirdiler.
Sokakta sıradan vatandaşlar, işveren toplulukları, PKK/KADEK hakkında ne düşündüğümüzü sordular; bunların ABD’de terör örgütü olarak tanımlandıklarını söyledik.
Ve bize sordular: “Neden ABD, Türk Devleti’nin uyguladığı terör ve şiddeti engellemiyor?”
Görünen, 1920 Sevr antlaşmasında Batı himayesinde hayata geçirilmek istenen ve ABD’nin BOP, Büyük Ortadoğu Projesi’nde sınırları yeniden belirlenen Kürdistan’ın özlemi hâlâ hayatta.
Kardeş dediğinizi tanıyor, kim olduğunu biliyor musunuz?
________________________________________
https://wikileaks.org/plusd/cables/03ANKARA6858_a.html