Sibel Edmonds Davası

Yabancı Dilde Belgeseller

Sibel Edmonds Davası

İletigönderen kgursu » Pzr Şub 08, 2009 22:13

Sibel Edmonds Davası - Kill The Messenger


Sibel Edmonds'a göre "Türk ajanlar ABD'nin nükleer sırlarını İsrail ve Pakistan'ın da bulunduğu bazı ülkelere pazarladı", bu ne kadar doğru olabilir? Bunu açığa çıkarmaya çalışırken işinden oldu ve haklılığını ispat etme yolları kapatıldı.
Doğruluğuna siz karar verin...


Görüntü: AVI (XVID) 25.00fps
Dosya Boyutu: 699.99 MB
Süre: 53 dakika
Çözünürlük: 608x336

Resim


İndir: :arrow:

Kill The Messenger (1)

Kill The Messenger (2)

Kill The Messenger (3)

Kill The Messenger (4)

İzlencenin dili İngilizce'dir.



Dünya Bülteni'nden konunun ayrıntılı kronolojisi:

11 Eylül öncesinde 120 Mossad ajanı tutuklandı. Ama onlar ne mahkûm edildiler ne de yargılandılar.



"Ağızlarındaki baklayı çıkarmalarına izin vermeyi göze alamayız"

Gary Leupp


Komplo teorilerini kolaylıkla kabullenecek biri değilim, özellikle de 11 Eylül olayının bir iç tertip olduğunu vahim bir düşünde olduğundan fazlasıyla inanılmaz buluyordum. Öte yandan saldırılarla ilgili olan bazı yetkililerin davranışlarıyla ilgili kuşku yaratıcı bazı taraflar var. Justin Raimondo, 11 Eylül öncesinde ABD'deki el-Kaide elemanlarını izleyen "İsrailli sanat öğrencileri" olarak sunulan Mossad ajanları gerçeğiyle ilgili iyi bir durum oluşturdu. 120'yi aşkın İsrailli tutuklandı, bazıları istihbarat toplama ile ilgili sorular sorulduğunda yalan testini geçemediler. Fakat onlar ne tutuklandılar ne de herhangi bir illegal aktiviteye katılmakla suçlandılar. Sınırdışı edildiler. Eski FBI mütercimi ve ifşacı Sibel Edmonds'un ortaya çıkardığı gibi 11 Eylül öncesinde hükümetin, el-Kaide saldırısı ile ilgili istihbarat verisine göre harekete geçme konusunda tuhaf bir başarısızlığı var. Daha da önemlisi Sibel Edmonds, eski başsavcı Ashcroft'un 2002'de koyduğu konuşma yasağını koyduğu delerek, eskiden Dışişleri Bakanlığı'nda üçüncü adam olan Marc Grossman'ın ABD nükleer sırlarını Pakistan ve İsrail'e verme çabaları içinde olduğunu ima ediyor. Edmonds, bunun; parayı Muhammed Atta'ya ulaştıran eski Pakistan istihbarat başkanın da aralarında olduğu Türk ve Pakistanlı bağlantılar üzerinden yapıldığını iddia ediyor. Alın size bir komplo teorisi.

Edmonds FBI'dayken (20 Eylül 2001'den 22 Mart 2002'ye kadar) istihbarat materyallerinin tercüme edilmeden biriktirilmelerine kasıtlı bir şekilde izin verildiğini, beceriksiz mütercimlerin işe alınıp teşvik edildiklerine ve nükleer maddelerin dolaşımıyla ilgili delillerin göz ardı edildiğine şahitlik ettiğini iddia ediyor. Daha sarsıcı bir şekilde Edmonds, Grossman'ın Türk ve İsrailli doktora öğrencilerine Los Alamos ve diğer nükleer tesislere girmeleri için güvenlik kontrolünü aşmalarıiçin yardımcı olmakla suçluyor. Bu doktora öğrencilerinin elde ettikleri nükleer sırlar, Pakistan ve sırasıyla nükleer teknolojiyi Libya ve diğer ülkelere satan, "İslami bomba"nın babası Abdulkadir Han'a aktarıldı. Grossman ve saldırılardan önce Pakistanlı terörist Said Şeyh üzerinden 11 Eylül şebekesinin elebaşı Atta'ya 100,000 dolarlık bir ödeme ayarladığı söylenen bir Taliban hamisi ve eski Pakistan ordu istihbaratı şefi Mahmut Ahmet'i ilişkilendirdi. Edmonds, Grossman'ın; Pakistanlı ve Türk bağlantılarını, Valerie Plame'nin bir nükleer kaçakçılık çetesine sızma çabasının bir parçası olarak dâhil olduğu CIA'nın saha şirketi Brewster Jennings Şirketi ile ilişki kurmaya karşı uyardığını ileri sürüyor. Çok etkili olan hikâyenin bütünü bu ay Times of London'da yayınlandı (ve ABD medyası tarafından büyük oranda göz ardı edildi).

Times'daki yazısında Edmonds, Grossman'ı adıyla anmıyor fakat geçmişte bunu yaptı ve eski CIA yetkilisi Philip Giraldi American Conservative'deki oldukça ilginç bir makalesinde aynısını yaptı. Bu ve daha pek çok kaynakta aşağıdaki kronoloji ile karşılaştım. Fakat ilk önce Grossman'ın geçmişinden söz edelim. Santa Barbara'daki Kaliforniya Üniversitesi ve Lonra Ekonomi Okulu'ndan mezun biri olarak Grossman, Pakistan'daki ABD büyükelçiliğinde hizmet etmeye başladığı 1976'dan beri meslekten bir Dışişleri görevlisiydi. NATO Genel Sekreteri Lord Carrington'un Özel Ofisi'nin direktör yardımcısı olduğu 1983'e kadar bu görevine devam etti. 1989'dan 1992'ye kadar Türkiye'deki ABD büyükelçiliğinde, büyükelçi yardımcısı ve 1994'ten 1997'ye kadar ABD'nin Türkiye büyük elçisiydi. Büyükelçi olarak ABD ve Ankara arasındaki büyük silah anlaşmalarını güçlü bir şekilde destekledi.

Sonrasında 2000 yılına kadar 1,2 milyar dolarlık bir program bütçesiyle dışarıda 50 farklı yerde bulunan 4,000'i aşkın Dışişleri Bakanlığı çalışanından sorumlu Avrupa Meseleleri'nden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı'nı yaptı. 1999'da NATO'nun 50. yılı Zirvesi'nin Washington'da düzenlenmesinde öncü bir rol oynadı ve aynı yıl Kosova'da NATO'nun askeri operasyonuna ABD'nin doğrudan katılımına yardım etti. George W. Bush yönetiminin başlangıcından 2005'e kadar dışişleri bakanının Politik İşler'den sorumlu bakan yardımcısı olarak Grossman, Plame'in CIA bağlantısının "Scooter" Libby'sini (I. Lewis "Scooter" Libby) ihbar ederek Plame Meselesi'nde (CIA ajanı Valerie Elise Plame Wilson'ın kimliğinin açığa çıkmasıyla ilgili skandal) küçük bir rol oynadı.

Grossman, Amerikan İsrail Politik Hareket Komitesi'ne (AIPAC) kardeş bir örgüt olarak 1994'te kurulan Türk Amerikan Konseyi'ne (ATC) yakındır. Onun kurucuları, Richard Perle ve Douglas Feith'e ek olarak Henry Kissinger, Brent Snowcroft ve eski kongre üyesi Stephen Solarz'ın olduğu İsrail—Türkiye ilişkisine müdahil olan neoconları kapsamaktadır. (Perle ve Feith eskiden, Feith'in Uluslar arası Danışmanlar Şirketi üzerinden Türkiye nin kayıtlı lobicileriydi. Bir zamanlar Perle bu tür faaliyetlerden yılda 600,000 dolar kazanıyordu). Edmonds bunun "sadece isimde ve resmi belgede olan bir ortaklık olduğunu gerçekte ise o ve diğer ilgili ortaklıkların ABD hükümeti, lobiciler, yabancı ajanslar ve Askeri Endüstriyel Komleks olduğunu" söylüyor. (Grossman'ın Cohen Grubu'ndan M. Christine Vick Danışmanlar Kurulu'nda hizmet veriyor.) Grossman Amerikan Türk Birliği'ne (ATA) de yakındır ve düzenli olarak onun programlarında konuşmalar yapıyor.

Hem Amerikan Türk Birliği hem de Türk Amerikan Konseyi uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili kuşku duyulan bağlarından dolayı FBI soruşturmalarının hedefi durumundadırlar fakat Edmonds, Türk Amerikan Konseyi'ni, bazıları 11 Eylül ile ilgili olan diğer illegal faaliyetlerle bağlantılantılandıran gizli telefon dinlemelerini duyduğunu iddia ediyor. CIA, Konseyi, nükleer sır ve madde kaçakçılığı ile bağlantısından dolayı soruşturdu. Valerie Plame ve CIA saha grubu Brewster Jennings, Bush yönetiminin yetkilileri Temmuz 2003'te kimliğini sızdırdıklarında Konseyi izliyorlardı. Edmonds, Giraldi ve araştırmacılar Christopher Deliso ve Luke Ryland, Grossman'ı, hükümet görevindeyken süpheli bir şekilde kendisini zenginleştirmekle suçluyorlar. Bununla birlikte başkan Bush onu 2004'te Meslekten Büyükelçi konumuna atadığında Dışişleri Hizmeti'nin en üst düzey ödülüyle ödüllendirildi. Bir sonraki yıl Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü nü aldı.

İkili bir İsrailli—Amerikalı milliyetiyle Grossman, Ortadoğu'da "rejim değişikliği" dayatma ajandasını destekledi. Irak işgalinin akşamında "kitle imha silahları ve terörizm arasında her türlü bağlantıya karşı durmanın zamanı geldi. Ve biz Irak'ın bu gün için oluşturduğu ilk tehtidin; kitle imha silahları ve terörizm arasında bağ oluşturan bir yer olması olduğunu düşünüyoruz" açıklamasını yaptı. Fakat Grossman; Wolfowitz, Perle, Feith, Libby, Bolton ve diğerleri gibi göze çarpan bir savaş taraftarı olmadı. (Perle ve Feith 1980'lerin sonu ve 1990'ların başlarında Türkiye'ye ek olarak İsrail'in yararına lobi faaliyetlerine derinden katıldılar. Edelman, ABD'nin Irak işgalini hevesli bir şekilde destekleme ile ilgili Türk başarısızlığı tarafından hayal kırıklığına uğradığı Türkiye'de 2003—05 arasında büyükelçiydi ve ev sahiplerini çok kızdırdı.) Grossman, dünyayı İsrail için daha güvenli kılmaya azmetmiş bir ideologdan çok yolsuz, ahlaksız ve kendini yücelten bir fırsatçı gibi görünüyor. Herneyse burada diğer ilgili ayrıntılarla birlikte onun suçlandığı yanlış işlerinin bir kronolojisi var.

2001

Siyasi İşler'den sorumlu dışişleri bakan yardımcısı olarak yeni atanmış olan Grossman, Türk, İsrailli ve diğer insaları—özellikle doktora öğrencilerini—özel vize ve aralarında New Mexico'daki Los Alamos nukleer laboratuarının da olduğu hassas araştırma tesislerinde çalışmaları için güvenlik kontrollerini aşmaları konusunda destekledi. 2001–02 arasında telefonunu dinleyen FBI, onun rüşvet aldığını ortaya çıkardı (biri 15,000 dolar olmak üzere). Edmonds: "212 yıllık Amerikan tarihinde en azından böylesi üç olay duydum. Kesinlikle daha fazlası vardır" beyanında bulunuyor.

Ağustos ve Eylül arası: Grossman, nükleer sırları elde etme peşinde olan Türk dostlarını Brewster Jennings'in (CIA ajanı Valerie Plame'ın kendisi için çalıştığı şirket) bir CIA kuruluşu olduğu konusunda uyarıyor.

4 Eylül: Pakistan istihbarat servisi başkanı General Mahmud Ahmad ABD'ye geldi, Grossman ve diğer ABD yetkilileri ile görüştü.

10 Eylül: Pakistan gazetesi Şafak'ta Amir Metin tarafından yapılan haber: "Ahmad aynı zamanda Beyaz Saray ve Pentagon'da adı açıklanmayan yetkililerle uzun müzakerelerde bulundu. Fakat en önemli görüşme Siyasi İşler'den sorumlu Dışişleri Bakanı yardımcısı Mark Grossman ile yapılan görüşmeydi. ABD'li kaynaklar, ikilinin 'karşılıklı çıkarlala ilgili meseleler'in görüştüğünü söyleme dışında herhangi bir ayrıntı vermediler."

11 Eylül: Saldırılar gerçekleşiyorken General Ahmet, Washington'da temsilciler meclisi üyesi Porter Goss (Cumhuriyetci/Florida) ve senatör Bob Graham (Demokrat) kahvaltı yapıyordu.

(Goss, CIA'daki gizli operasyonlarda 10 yıl görev aldı ve sonra 22 Eylül 2003 ile 5 Mayıs 2006 arasında kuruma başkanlık yaptı. Sonrasında Graham ve Goss, başkan George W. Bush'un 11 Eylül olayıyla ilgili ileri düzeyde hiçbir bilgiye sahip olmadığını iddia eden Temsilciler Meclisi—Senato ortak soruşturmasına eşbaşkanlık yaptılar.)

11 Eylül saldırılarının hemen ardından FBI saldırılara dâhil olduklarından şüphelenilen insanları tutukladı—FBI'nın karşı istihbarat operasyonlarının önemli hedefleri olan dört Türk ve Pakistanlı arkadaş ta yakalananların arasındaydı. Sibel bu hedeflerin Grossman'a şöyle dediklerini işittiğini söylüyor: "Onları ABD'nin dışına çıkarmaya ihtiyacımız var çünkü onların ağızlarındaki baklayı çıkarmalarını göze alamayız." Grossman onların hapishaneden çıkmalarını kolaylaştırdı ve şüpheliler başka herhangi bir soruşturma geçirmeden hemen ABD'yi terk ettiler.

12–13 Eylül: Ahmet ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage arasında görüşmeler. Armigate, ABD'nin Afganistan'a saldırısını desteklemezse Pakistan'ı "taş devrine dönderecek" şekilde bombalamakla tehdit ediyor. Ahmet, Dışişleri bakanı Colin Powell ile de görüştü. Pakistan ın işbirliği anlaşması güvenceye alındı.

20 Eylül: 32 yaşındaki bir Türk—Amerikan olan Sibel Edmonds FBI tarafından çevirmen olarak işe alınıyor.

Edmonds'a göre kendisi, bir ajanın gizli telefon dinlemesinde Detroit'teki Suudi işadamları ile "Alabama'daki hava üssünden çalınan nükleer bilginin" pazarlığını yaptığına ve "elimizde bir paket var ve biz onu 250,000 dolara satacağız" dediğine kulak misafiri oldu. O aynı zamanda Türk yetkililerden rüşvet alan üst düzey bir yetkilinin (Grossman) kayıtlarını dinlediğini de iddia ediyor.

Ekim'in ilk günleri: Hindistan istihbaratı General Ahmet'in, 2001'in yazında (Wall Street Journal çalışanı Daniel Pearl'ü kaçırıp öldürmekten suçlu bulunan) Said Şeyh'e, hava korsanlarından biri olan Muhammet Atta'nın Florida'daki iki banka hesabına Dubai'den 100,000 dolar aktarma emrini verdiğini duyurdu. FBI'nın bunu doğruladığı ABC haberlerde duyuruldu.

7 Ekim: ABD liderliğindeki Koalisyon, Taliban'a karşı hava saldırılarına başlıyor.

8 Ekim: Bir Taliban destekçisi ve ABD'nin Afganistan işgalinin muhalifi olan General Ahmet Pakistan istihbaratının genel direktörü olarak görevinden ayrılmaya zorlandı.

Ekim sonu: Pakistan hükümeti hepsi Han ile yakın bağlara sahip olan Pakistanlı nükleerci üç bilim adamını Taliban ile olan şüpheli bağlantılarından dolayı tutukladı.

2002

Mart'ın ilk günleri: Edmonds, Adli Komite'deki senatör Chuck Grassley ve Patrick Leahy'e fakslar gönderdi, yalan testine tabi tutuldu ve Adalet Bakanlığı genel müfettişinin raporu "o cevaplarında yalan söylemiyordu" şeklinde beyanda bulunuyor.

Mart: Grossman, Türk Amerikan Konseyi'ndeki konferansta esas konuşmacı.

22 Mart: Edmonds, iddiaya göre kalitesiz çalışmadan kaynaklanan güvenlik ihlallerine savaş açıyor.

27 Ekim: Edmonds CBS'nin "60 Dakika" programına çıkıyor.

Aralık: Grossman, Irak İşbirliği anlaşması karşılığında Türkiye'ye 3 milyar dolarlık ABD yardımını kabul ederek Türkiye'yi ziyaret etti.

2003

Mart 3: Hollanda televizyonu için yaptığı mülakatta Grossman, "kitle imha silahları ve terörizm arasında her türlü bağlantıya karşı durmanın zamanı geldi. Ve biz Irak'ın bu gün için oluşturduğu ilk tehtidin; kitle imha silahları ve terörizm arasında bağ oluşturan bir yer olması olduğunu düşünüyoruz" diyor.

29 Mayıs: Başkan yardımcısı Dick Cheney'in en üst düzey yardımcısı "Scooter" Libby, Grossman'dan 2002'de CIA tarafından Afrika'ya gönderilen gizli elçi ile ilgili haberlerin raporu hakkında bilgi istedi. Grossman, Dışişleri Bakanlığı istihbarat bürosu direktörü Carl Ford'tan gizli bir kayıt rica etti ve sonrasında kaydın içeriğiyle ilgili Libby'e sözlü olarak sunumda bulundu.

Haziran Ortası: Powell ve onun yardımcısı Richard Armigate, Grossman'ın kaydının bir kopyasına ulaşmış olabilirler.

10 Haziran: Grossman, İstihbarat ve Araştırma Bürosu'ndan Nijerya uranyum meselesi ve özellikle de Dışişleri Bakanlığı'nın, Irak'ın uranyum konsantrasyonları (Yellow Cake) almaya çalıştığı şeklinde değişmeden devam eden Beyaz Saray düşüncesine muhalefetiyle ilgili bir brifing vermesini istiyor. Sonuç kaydı bu brifingle aynı tarihlidir; Wilson misyonu ve diğer kaynaklar üzerinden CIA'daki 19 Şubat görüşmesinin notlarından çıkarılmıştır. Kayıt "çok gizli" olarak sınıflandırılmıştır ve bir paragrafa sığdırılmıştır, ayrı ayrı yabancı ülkelere ve istihbarat ajanslarına yayma konusunda Gizli/Değil (S/NF) olarak işaretlenen kayıt, iki cümle ile Valerie "Wilson'ın" kimliğinin bir CIA ajanı olarak ve onun Wilson'un Nijerya'ya seyahatinin başlangıcındaki rolünden bahsediyor. Bu 10 Haziran tutanağı, bahsedildiğine göre onun kızlık soyadı Plame'i kullanmıyor.

17 Haziran—9 Temmuz: Senato Adli Komitesi, Edmonds'un iddiaları ile ilgili açık toplantılar düzenledi.

19 Haziran: Kıdemli cumhuriyetçi senatör Charles Grassley ve kıdemli demokrat senatör Patrick Leahy'den, Edmonds'un iddialarıyla ilgili baş müfettiş Glenn A. Fine'a mektup.

Temmuz 14: Robert Novak Plame'ın CIA kimliğini ifşa ediyor.

22 Temmuz: Edmonds, hükümet çalışanları tarafından gerçekleştirilen suç faaliyetlerini haber vermesine misilleme olarak haksız yere FBI'dan atıldığını iddia ederek Adalet Bakanlığı, FBI ve birkaç üst düzey yetkili hakkında dava açıyor.

13 Ağustos: Sibel Edmonds'un iddiaları ile ilgili başsavcı Ashcroft'a iki senatörün gönderdiği mektup.

15 Ağustos: 11 Eylül saldırılarının 600 kadar kurbanı (Burnett, Al Baraka Yatırım ve Gelişim Şirketine karşı) Edmonds'un görevinden alınmasının, ABD hükümetinin 11 Eylül olayını önceden bildiğinin delili olarak değerlendirilmesini talep ettiler.

22 Eylül: Goss, CIA direktörlüğünü yapıyor (5 Mayıs 2006'da bu görevi terkediyor).

18 Ekim 20002: Başsavcı John Ashcroft, ulusal güvenliği tehlikeye atacağı bahanesiyle Edmonds'un işinin doğasını ifşa olmasını engellemek için Devlet Sırları Ayrıcalığı'nı talep etti (Adalet Bakanlığı tarafından değil Dışişleri Bakanlığı tarafından talep edildi) ve onun haksız işten çıkarılmasıyla ilgili davanın reddedilmesini istedi. Fiili olarak Edmonds'a konuşma yasağı getirdi.

Kongre üyesi Henry Waxman (Demokrat-California) konuşma yasağıyla ilgili kızgınlığını ifade ediyor ve Kongre'deki Demokrat çoğunluğun müzakereleri yürüteceği sözünü veriyor. (Bu yapılmadı.)

28 Ekim: Sibel Edmonds'un iddialarıyla ilgili FBI direktörü Robert Mueller'e iki senatörden mektup gidiyor.

11 Aralık: Başsavcı Ashcroft bir kez daha Devlet Sırları Ayrıcalığı için başvuruyor, Burnett Al Baraka'ya karşı davasında Edmonds'un mahkeme dışında yazılı ifadesinin alınmasının engellenmesini ve davanın bütünü için bunun reddedilmesini istiyor. Bilgi arayışında olan hâkim hükümete davayla ilgili gizli olmayan her türlü belgenin oluşturulmasını emrediyor. Cevap olarak Ashcroft, Devlet Sırları Ayrıcalığı'nın kullanımını meşrulaştırmak için başka beyanlarda bulunuyor.

Aralık: Grossman, Irak'ın yeniden yapılandırmasına katılım için Türkiye'nin uygunluğunu onaylamak için bir kez daha Türkiye'de.

2004

Başkan Bush, onu Meslekten Büyükelçi makamına atadığında Grossman, Dış Hizmet'in en yüksek makamını elde etti.

Patrick Leahy, soruşturmaya çağrılıyor; Senatonun Cumhuriyetçi başkanı senatör Orrin Hatch soruşturmayı bloke ediyor.

13 Mayıs: Ashcroft geriye dönük olacak şekilde Edmonds'un davası ile ilgili olarak 2000'de Senato Adli Komitesi'ne sunulmuş olan bütün materyali sınıflandırıyor buna ek olarak Hükümeti Gözetleme Projesi (POGO) tarafından online postalanmış senatör mektuplarını da sınıflandırıyor.

23 Haziran: POGO, yayınladığı sınıflandırılmış materyalden dolayı Adalet Bakanlığı'na dava açıyor; Adalet Bakanlığı davanın reddedilmesini sağlayamıyor.

6 Temmuz: Edmonds davası sırları ifşa edeceğinden reddediliyor.

Temmuz: Edmonds temyize başvuruyor. Aynı gün Genel Müfettiş, "onun pek çok iddiasının desteklendiği, FBI'nın bu iddiaları yeterince ciddiye almadığı ve FBI'nın onun ödemelerini durdurmaya karar vermesinde iddialarının önemli bir faktör olduğu" sunucuna varan bir soruşturmayla ilgili çok gizli bir raporun gizli olmayan bir özetini yayınladı. Raporda "Edmonds'un iddialarını gayretle ve derinlemesine soruşturmak yerine FBI, onun bir fesatçı olduğuna karar verdi ve sözleşmesini iptal etti" deniliyordu.

Ağustos: Edmonds, ABD güvenlik zayıflığını ifade etmek için Ulusal Güvenlik İfşacılar Koalisyonu'nu (NSWBC) buluyor.

Aralık: Grossman, Omni Shoreham Hotel'de yapılan TAK Konferansı'nda esas konuşmacıdır.

2005

Grossman, Dışişleri Bakanlığı'nın Üstün Hizmet Ödülü'nü alıyor.

Ocak: Grossman, hükümetteki işini bırakıyor. Bir diğer eski Türkiye büyükelçisi Eric Edelman, Politikadan Sorumlu Savunma Bakan Yardımcılığı'na getiriliyor.

Ocak: Pakistanlı nükleer mühendis A. Q. Khan, Pakistan'dan Libya, İran ve Kuzey Kore'ye uzanan gizli bir uluslar arası nükleer silah teknolojisi üretimi ağına dâhil olduğunu itiraf ediyor.

5 Şubat: Pakistan devlet başkanı General Pervez Müşerref Khan'ı affettiğini ilan ediyor. ABD'nin buna karşılığı yumuşaktır.

Mart: Grossman, Cohen Group'un başkan yardımcılığını yapıyor.

18 Şubat: Yeni bir başsavcının göreve başladığı Adalet Bakanlığı, POGO tarafından gönderilen belgelerin gizli oldukları iddiasından vazgeçiyor.

21 Nisan: Temyiz duruşmasına saatler kala üç hâkim bütün habercilerin ve halkın mahkeme salonuna girişini engelleyen bir karar yayınlıyorlar. Duruşma esnasında Edmonds'un duruşma için mahkeme salonuna girmesine izin verilmedi.

6 Mayıs: Edmonds'un davası reddedildi, hiçbir sebep gösterilmedi ve hiçbir fikir beyan edilmedi.

14 Mayıs: Edmonds açık bir mektupta "belirli diplomatik ilişkileri" ve "belirli dış ticaret ilişkilerini" korumak için hükümetin bu davada sessizliği istediğini vurguluyor. Edmonds mektubunda, konuşma yasağına tabi "dış ilişkiler çoğu Amerikalının çıkarına ve yararına değildir fakat küçük bir azınlığı koruyor" diyor.

20 Haziran: Edmonds: "Nisan 2001'de, 1990'dan beri büroyu bilgilendiren bir muhbir Usame bin Laden tarafından planlanan terörist bir saldırı ile ilgili iki FBI ajanını ve bir mütercimi bilgilendirdi. 11 Eylül'den bu yana nerdeyse dört yıldır yetkililer terörirstlerin ABD'ye saldırı planlarıyla ilgili özel bir bilgiye sahip olduklarını reddediyorlar. The Phoenix Memo (FBI özel ajanı Kenneth Williams tarafından 10 Temmuz 2001 de FBI karargâhına gönderilen bir mektup) 11 Eylül saldırılarından aylarca önce geldi ve özellikle FBI karargâhını pilot eğitimi ve eğitilen pilotların ABD ye karşı yürütülen terörist faaliyetlerle olası bağlantıları konusunda uyardı. Terörist saldırılardan dört ay önce İranlı muhbir "uçak kullanımı", "hedef olarak önemli ABD şehirleri" ve "Usame bin Laden'in irad ettiği emir" konusunda FBI'ya önemli bilgiler verdi. Benzer şekilde Coleen Rowley FBI karargahına gelen spesifik bilgi ile ilgili haber yaptı" diye yazıyor.

20 Temmuz: Grossman, "emekli bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi" olarak adı anılmamış bir şekilde AP'ye; gizli bir Dışişleri Bakanlığı kaydının, yönetimin, Irak, Nijerya'dan uranyum elde etme arayışındaydı şeklindeki iddialarının meşruiyetini tartıştığını aynı zamanda bu kaydın gizli olarak işaretlenmiş şekilde Plame Wilson'un CIA'daki çalışmasıyla ilgili birkaç satır içerdiğini söylüyor.

5 Ağustos: Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), daha alt düzeydeki mahkemelerin her iki dava için Devlet Sırrı Ayrıcalığı başvurularını tekrar gözden geçirmesi için Birleşik Devletler Yüksek Mhkemesi'ne mektup gönderdi. ACLU, mahkemelerin Devlet Sırrı Ayrıcalığı ve Totten kuralını birleştirdiklerini iddia ediyor.

28 Eylül: Washington Post, Plame'ın ifşa edilmesinin "açıkça intikam" olduğunu söyleyen adı açıklanmayan eski yönetim kaynağından (Grossman) alıntı yapıyor.

28 Ekim: Patrick Fitzgerald'in I. Lewis "Scooter" Libby'yi suçlamasında Grossman, Libby'e, Plame hakkında bilgi verdiğinden söz edilen Dışişleri Bakan yardımcısıdır.

Kasım: Grossman, müsrif Türk Osmanlı Yemeği Galası'na katılıyor ve Chicago'daki Türk lobi grubu Türk Amerikan Birliği Kongresi'nden (ATAA) ödül alıyor.

28 Kasım: Yüksek Mahkeme, Edmonds davasında verilmiş kararları gözden geçirmeyi reddetti.

2006

Mart: Grossman TAK'nin yıllık konferansında esas konuşmacıdır.

Haziran: Grossman Türkiye'nin ABD ve İsrail için öneminden bahsettiği MERİA konferansında esas konuşmacıdır.

Eylül 2006: Sibel Edmonds davası ile ilgili Elçiyi Öldür adlı bir belgeselin Fransa'da galası yapılıyor.

2007

24 Ocak: Grossman ilk kez Libby davasında tanıklık ediyor. Grossman, Plame'ın Haziran 2003'te "yaklaşık 30 saniyelik konuşmaya" dahli ile ilgili Libby'i bilgilendirdiğini söylüyor.

Kasım: Grossman, AIPAC (The American Israel Public Affairs Committee) duruşmasında savunma tarafından tanık olarak çağrıldı.

26 Kasım: Danışma şirketi Cohen Group'un başkan yardımcısı olan Grossman, Letonya'nın Riga şehrinde önemli bir Güvenlik Konferansı'na katılıyor.

2008

Ocak: Edmonds yorumsuz bir şekilde şimdiki ve eski yetkililerin Türk arkadaşları ile fotoğraflarını websitesi üzerinden gönderiyor: Richard Perle, Eric Edelman, Marc Grossman, Brent Snowcroft, Larry Franklin, eski Temsilciler Meclisi Sözcüsü Dennis Hastert, Roy Blunt (Cumhuriyetçi—Missouri), Dan Burton (Cumhuriyetçi Indianapolis), Tom Lantos (Demokrat Kaliforniya), Bob Livingston (eski Temsilciler Meclisi Sözcüsü, Cumhuriyetçi, Los Angeles), Stephen Solarz (Demokrat New York), Graham Fuller (RAND), David Makovsky (WINEP), Martin Markovsky (WINEP), Yusuf Turani (Doğu Türkmenistan ın sürgündeki başkanı), Prof. Sabri Sayari (Columbia Universitesi, WINEP), Mehmet Eymur (eski MİT Kontrterör Dairesi başkanı).


6 Ocak: Times of London hikâyeyi yayınlıyor, "Batının ölümcül nükleer sırları: Satılıktır." Haber; üst düzey bir yetkilinin "onlara, para, mevki ve politik hedefler karşılığında sadece Dışişleri Bakanlığı'ndan değil aynı zamanda Pentagon'dan üst düzey bilgi aktararak ABD çıkarlarına karşı yabancı ajanlara yardım ediyordu" şeklindeydi. FBI'nın da yabancı ajanlara yardım eden önemli Pentagon yetkililerine karşı deliller topluyor olduğunu iddia ediyor.

"FBI'nın bu konu ile ilgili sahip olduğu bütün bilgiyi açığa çıkarırsanız çok yüksek mevkili insanların ceza davalarından geçtiğini göreceksiniz."

22 Ocak: Beyaz Saray, Türkiye'ye nükleer sırların satışını onaylama niyetini deklare ettiği açıklamasını yayınlıyor; Joshua Franks, "Beyaz Saray, Edmonds tarafından ürkütülmüş görünüyor ve özel Türk "entiteleri"ne illegal nükleer teknoloji satışına dahil olduğu iddia edilen ABD yetkililerini bu durumdan kurtarmayı umuyor" şeklinde yazdı. Frank, Grossman'ı bu yetkililerden biri olarak tanımlıyor.

* * * * *

Edmonds, şu an Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hükümet Reform Komitesi'nin başkanlığını yapan kongre üyesi Waxman'ın ifadeleri bilmesi için yorulmadan ve korkusuzca kampanya yürütüyor. O, FBI ajanları ve Türk istihbarat yetkililerinin onun suçlamalarını muteber kılmak istediğini ve bunu yapmaya muktedir olduklarını söylüyor. Fakat kongre üyesi çekiniyor, muhtemelen patlayıcı delilin; politikacılarından, yalancı neoconlardan ve savaştan hasta olan bir ülkede üreteceği öfke fırtınasından çekiniyor. Korkuyu kışkırtmak ve saldırgan savaşa destek inşa etmek için yabancıların ellerindeki nükleer silahlarla ilgili yanlış bilgiler yayarlarken, vatansever hizmetlerinden dolayı onur ödülleri alırlarken yetkililerden bazılarının aslında nükleer sırları satarak ihanet ettiklerini ortaya çıkarmalı mıdırlar—cevap patlayıcı olabilir.

Abram Shulsky ve Douglas Feith yönetimindeki Özel Planlar Ofisi, insanları bir Irak saldırısını desteklemeleri için korkutmak için New York Times üzerinden istihbarat yaydılar. Demokrat liderler geçmişte insanı ürküten fakat Kasım 2006'dan beri çehresi değişmiş olan bu ofisle ilgili bir soruşturma yapılmasını sağlamaya çalıştılar fakat başarılı olamadılar. İtalya parlamentosu, İran saldırısı öncesi bir casus belli sağlamak üzere düzenlenmiş belgeleri oluşturmada asıl şüpheli olarak Michael Ledeen'i ortaya çıkararak Nijerya uranyum hilesiyle ilgili bir çalışma yürüttü. Kongre, bunu takip edecek hiçbir şey yapmadı. Aslında, yönetimin insanlara yalan söyleme hakkı olduğunu dile getiriyorlar. Libby'e verilen başkanlık affı, Joseph Wilson gibi yolsuzlukları ortaya çıkaran adamları cezalandırmak gerektiğinin açık ifadesidir. Yüksek Mahkeme Edmonds'un başvurusunu görüşmeyi reddediyor. Hükümetin üç kolu, kokuşmayı ifşa eden samimi vatandaşları marjinalleştirip cezalandırırlarken çok ahlaksız ve kanunsuz yetkilileri koruma yarışında görünüyorlar.

Ulusal İstihbarat Tahmini'nin yayınlanmasının yönetimin İran saldırısı meselesini zayıflatması; ABD istihbarat topluluğunda yönetimin yalanları ve daha saldırgan bir zemini yalanlar üzerinden haklılaştırma çabaları tarafından harekete geçirilen birilerinin varlığını gösteriyor. İstihbarat Tahmini'nin yayınlanması Norman Podhoretz önderliğinde Bush'un İran ı bombalaması için dua eden neo-conları kudurttu. Feith'e bağlı Larry Franklin in tutuklanıp mahkûm edilmesi, FBI'da neoconların, İsrail istihbaratı ve İsrail lobisiyle aralarındaki yakın bağlardan rahatsız olan ve kanunların ihlal edilmesine karşı harekete geçen güçlerin varlığını göstermektedir. Fakat Feith ve Perle'ün ikisi de daha önce soruşturma geçirdiler, Perle, 1970'te Washington'da FBI'nın izlediği bir telefon görüşmesinde İsrail Büyükelçiliği'nin çalışanları ile gizli bilgi konuşmaktan dolayı soruşturma geçirdi. Görünüşe göre davalar politik nedenlerden düştü. Bu, zamanın geleceğini yeterince berbat bir şekilde kanıtlayabilir. Belki de Bush'un görevdeki son yılı neoconların eksiksiz bir şekilde ifşa edilmelerine, aşağılanmalarına ve yenilgilerine şahitlik edecektir.

Veya belki de Georgia'nın Conyers şehrinden Cumhuriyetçi Waxman ve yetkili konumdaki diğerleri; onların gerçekten kanunun üstünde oldukları şeklindeki kötü, olumsuz ve yolsuz varsayımı besleyerek yönetimlerin en yalancısıyla samimi bir şekilde mücadele etmede kararsız kalmaya devam ederler. Tecrübesizlerin aşağılamasını kazanmak; serseri bir rejime yönelik ciddi bir kongre teftişini beklemek için yeterlidir.

Dünya Bülteni Haber Portalı, 05.02.2008

Edmonds'ın resmi internet sitesinde yayınladığı fotoğraf galerisi

Dünya Haber Portalı'ndan konuyla ilgili diğer haberler:
ABD'den Sunday Times'a yalanlama, 09.02.2008
Türkiye'yle nükleer işbirliği neo-con'lar için mi?, 28.01.2008
ABD'nin sırlarını Türk ajanlar satmış, 07.01.2008


Diğer ilgili haberler:
Genelkurmay Başkanlığı, katman.info web sitesinin 15 Haziran 2005 tarihli 13. sayısında "Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Başbuğ, Washington'daki Türk - Amerikan Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin içine sokulduğu teslimiyeti apaçık ortaya koydu" başlıklı haberi için site kurucusu Mehmet Eymen hakkında dava açtı.

Belgeselde bahsedilen Hürriyet haberi

Sibel Edmonds ile yapılan röportaj (İngilizce) - Antiwars.com
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen kgursu » Pzt Şub 09, 2009 5:46

Linkler eklenmiştir, iyi seyirler...
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen İlteriş » Pzt Şub 09, 2009 7:39

tesekkurler, bu kadin ne istir, simdi izler anlariz.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen İlteriş » Prş Şub 12, 2009 5:05

Sagolasin kgursu, tamamini izledim,

Cok vatansever bir kizmis, tabii yeni vatani amerika icin. Yalniz bulastigi islere inat edip sonuclandirmaya calisma cabasi takdire sayan. Ornegin bu izlencenin Turkcesini Davos Fatihine ovguler duzen, birazcik milli hisleri oksanan ve bu olaydan sevinc duyan yurttaslarimiza izletsek, sevincleri kursaklarinda kalir. Belgeselde Turk-Amerikan-Israil iliskilerinin ne kadar girift oldugu ortaya konmus, ve belgeselde bizler acisindan anlatilan en onemli nokta bence suydu;

"Bazi Ust Duzey Turk yetkililerin Siya ve bazi siya mensuplariyla iliskileri ve kimlikleri desifre olursa Amerikan Ulusal guvenligi icin buyuk bir tehdit olur" diye dusunuyormus amerikalilar, bu yuzden kadin FBI aleyhine butun davalarini kaybetmis. Kadinin En icten Amerikan vatanseverlik duygulariyla ortaya cikarmaya calistigi iliskiler, Amerikalilarin istemedigi turden bir vatanseverlik imis:-) O'na abd medyasi "UYGUNSUZ VATANSEVER" lakabi takmis (Belki de ergenekoncudur da ifade ozgurlugu ayaklari yapip amerika'yi icten yikmaya calisiyordur:-))

Burada Amerikan yargi kurumlarinin Amerika'nin ulusal guvenligi ile adaleti saglama arasinda nerede durduklari cok onemli, "Adalet cok da gerekli degildir, ama amerikan ulusal guvenligi herseyin ustundedir" anlayisi hakim.

Bizde de Ulusalcilari hapse attirirlar :evil: , su dunyanin en Ulusalci yonetilen ulkesi abd, ama tabi bir tek kendisi oyle yonetilsin istiyor o ayri :!:

Bu arada esi Matthew ile Bodrum'da evleri varmis:-) (Bu da haberin magazinsel yonu, benden olsun)

Ayrica, Guney azerbaycanli imis, humeyni devrimi(?)nden sonra ozgurlukcu babasiyla beraber Turkiye'ye gocmusler.

Ama kadin ne azeri olabilmis, ne Turk, Amerikali esini bulunca gercek kimligini bulmus. Ote yandan iyi ki de Turkiye'de kalip Mit icin filan calismamis, Maazallah Mit'te filan calissaydi her gun devletin butun gizli sirlari carsaf carsaf sizardi biryerlere (gerci simdi de siziyor), agzinda bakla islanmayan bir yapisi var kadinin, (Zaten bu yuzden ifade ozgurlugu odulu almis) Ketum olunmasi gereken bir meslegi olan birinin, yani bir ajanin almasi gereken en son odul bu olsa gerek! Adamlar deli mi tabii kovacaklar! Hehehe :P
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen İlteriş » Prş Şub 12, 2009 5:10

Bu arada 3. mesaj oldu ard arda ama cok cok onemli birsey buldum. Kgursu'nun gonderdigi linkteki en alt sagdaki resimdeki kisiyi taniyor musun?

Amerikan devlet Slrrl Ayricaligi edinmis bu sahsin isminin bas harfleri M.E.

Kizcagiz ister istemez bazi seylere isik tutuyor. Bazi roportajlarinda bahsettigi yeralti orgutu bu durumda f-tipi-gladyo orgutu de olabilir. Sitesine "State Secrets privilaged" (Devlet Sirri Ayricaligi) taninanlar listesine koydugu adam da Ergenekon davasi'ni hahamiyla yonlendirmeye calisan adam. Baglantilar cok onemli, su an yasanan tertiplere de isik tutuyor Tayyip-Bsush gorusmesine de.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen kgursu » Prş Şub 12, 2009 19:43

Ben de tam bu kişi nedeniyle bu belgeselin ve bu hanımın öneminin arttığını düşünüyorum... :wink:
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen İlteriş » Prş Şub 12, 2009 20:24

O zaman yuksek sesle soyleyelim, Mehmet Eymur, ABD devleti tarafindan Devlet Slrrl Ayricaligi programina alinmis, yani hakkindaki bilgiler ve ABD'de girdigi iliskiler aciklanamayacak, ABD devletinin ulusal guvenligini tehlikeye atacak kadar onemli!

Bu adam Busht-Erdogan gorusmesinin ardindan yogunluk kazanan Ergenekon dalgalarini, kendi adami oldugu bilinen haham tuncay'in ifadeleri ile yonlendiriyor, ve Turkiye'deki Amerikan cikarlarinin karsisinda olan kisi ve kurumlari susturma operasyonunu yonetiyor!


Bu kisi, bu isin bir Amerikan operasyonu oldugunun kisa vadede ortaya cikmamasi icin, ABD'de "devlet sirri ayricaligi" altinda korunan bir sahis.

Boyle bir korumanin varligini FBI'a tercuman olarak girip cikmis olan Sibel Edmonds resmi Internet Sitesinde acikliyor!

Ey kavmi Guncelmeydan! (Turk-kan :lol: ben de taktim bu lafa:-))

YIKSANIZA ORTALIGI!
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Re: Sibel Edmonds Davası

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 23, 2010 3:49

kgursu yazdı:2001

11 Eylül: Saldırılar gerçekleşiyorken General Ahmet, Washington'da temsilciler meclisi üyesi Porter Goss (Cumhuriyetci/Florida) ve senatör Bob Graham (Demokrat) kahvaltı yapıyordu.

Goss, CIA'daki gizli operasyonlarda 10 yıl görev aldı ve sonra 22 Eylül 2003 ile 5 Mayıs 2006 arasında kuruma başkanlık yaptı. Sonrasında Graham ve Goss, başkan George W. Bush'un 11 Eylül olayıyla ilgili ileri düzeyde hiçbir bilgiye sahip olmadığını iddia eden Temsilciler Meclisi—Senato ortak soruşturmasına eşbaşkanlık yaptılar.






CIA 22 Ajanla Geldi
Hürriyet Gazetesi / 12 Aralık 2005


Gelişi güvenlik nedeniyle son dakikaya kadar gizlenen CIA heyetindeki 22 kişinin adı, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bildirilmedi. CIA Başkanı Porter Goss'un uçakta olup olmadığı da son ana kadar gizli tutuldu ve isme göre koruma verilemedi.

ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkanı Porter Goss'un, Türkiye'ye gelişi güvenlik nedeniyle son dakikaya kadar gizlendi. Goss ve beraberindeki heyeti taşıyan özel uçak, saat 17.00 sıralarında Esenboğa Havalimanı'na indi. Porter Goss, havalimanında ABD Ankara Büyükelçiliği yetkilileri tarafından karşılandı.

Goss, gazetecilerin görüntü almaması için VIP yerine başka bir kapıdan çıkarıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de Türkiye'ye gelen 22 kişilik heyette bulunanların isimleri verilmedi. İlgili makamlara sadece ABD'den heyet geleceği belirtildi, uçakta kimlerin bulunduğu da gizli tutuldu.

Üst düzey yabancı heyetlerin gelişinde, gelen üst düzey yetkilinin isimleri önceden belirlenip korumalar isme göre seçilirken, ABD heyetinde isme göre koruma uygulaması da isim bildirilmediği için yapılamadı. CIA Başkanı'nın ve üst düzey heyetin koruması ABD'den daha önce gelen ekipler tarafından yapıldı. ABD Ankara Büyükelçiliği de korumada ikinci sırada yer aldı. Başbakanlık Koruma Müdürlüğü ile MİT Müsteşarlığı ekiplerinin dışında, Özel Harekat ekibi de korumada görev aldı.

PKK Anlatılacak

Son dönemde güvenlik güçlerine dönük saldırılarını sürdüren PKK'lıların, pusuya düşürüp yaraladıkları askerlerimize ağır işkenceler yaptığı, uzuvlarını kestiği ortaya çıktı. Gabar Dağı'nda şehit edilen askerlerimizin de, şehit edildikten sonra PKK'lılar tarafından bazı uzuvlarının kesildiği otopsi raporlarına da yansıdı. ABD heyetiyle yapılacak görüşmelerde, PKK'nın vahşetleri anlatılırken, Şırnak'ın Güçlükonak İlçesi kırsalında pusuya düşürülen askerlerimizin şehit edildikten sonra, uzuvlarının kesildiği de fotoğraflarla gösterilecek.


Saygı Öztürk
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Yabancı Dilde Belgeseller

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x