Sivil Örümcekler'den İsmail Hakkı KARADAYI'ya suç duyuruları

ARI, TESEV, Açık Toplum Vakfı, HYD, Genç Siviller, GTP, SODEV, Bianet, STGM, TÜSEV, MAZLUMDER, STEP, LGBTT, Barış ve Kardeşlik Forumu, Türk Demokrasi Vakfı, LDP, Küresel BAK vesaire...

Sivil Örümcekler'den İsmail Hakkı KARADAYI'ya suç duyuruları

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 05, 2009 23:27

Emekli Tuğgeneral'den 28 Şubat'a suç duyurusu

Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı hakkında basına yansıyan ses kayıtlarındaki sözleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundu
.

İstanbul Adalet Sarayına ASDER üyesi bir grupla gelen Tanrıverdi, Karadayı hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere savcılığa verdi. Daha sonra basına açıklamada bulunan Tanrıverdi, Genelkurmay Başkanının görev ve yetkilerinin kanunda belirtildiğini kaydetti.

Tanrıverdi, ''Öncesi ve sonrası ile bir süreci içeren 28 Şubat 1997'de, zamanın Genelkurmay Başkanı, milletin yurt savunması için emrine verdiği silahlı kuvvetlerden aldığı güç ile bu kanunlarla verilen yetkilerin hududunu zorlayarak ve aşarak, millete olağanüstü bir dönem yaşatmıştır'' diye konuştu.

Bu durumun meşru kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tanrıverdi, buna rağmen dönemin sorumluları hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmadığını söyledi. Tanrıverdi, ''Ergenekon'u bir başlangıç olarak kabul ediyoruz. Ama esas sorumlular zirvede olanlardır. Nihayet zamanın Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, dönemin perde arkasını aydınlatan ses kayıtları basına yansımıştır'' dedi.

Adnan Tanrıverdi, ses kayıtları doğru ise Karadayı'nın eyleminin eski TCK'da 147, yeni TCK'da 312. maddede tanımlanan ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçunu oluşturduğunu savundu.

CMK'nın 158. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiğini öğrenen özel veya tüzel kişilerin bunu ihbar etmekle mükellef olduklarını söyleyen Tanrıverdi, ''ASDER olarak, biz de bu mükellefiyet ve hukukun üstünlüğü adına buradayız. İhbar dilekçemizi verdik. İtiraf edilen darbecilik sicilinin yargı tarafından da tescil edilmesini istedik'' diye konuştu.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_406455


Resim

SUÇ İHBARI BASIN AÇIKLAMASI

Değerli Basın Mensupları

Genelkurmay Başkanının görev ve yetkileri 1324 sayılı kanunda belirtilmiştir.

Bu Kanuna göre Genelkurmay Başkanı;
    · Barışta ve savaşta Silahlı Kuvvetlerin Komutanıdır.

    · Silahlı Kuvvetlerin savaşa hazırlanmasında; personel, istihbarat, harekat, teşkilat, eğitim, öğretim ve lojistik hizmetlerine ait ilke ve öncelikler ile ana programlarını tespit eder.

    · Özel kanunlar ile verilen görevleri yapar.
Özel Kanunların Önemlileri de;
    · 926 Sayılı TSK Personel Kanunu,

    · 1612 Sayılı, Yüksek Askeri Şuranın Kuruluş ve Yetkilerine Dair Kanun,

    · 2445 Sayılı Milli Güvenlik Kurulu ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu,

    · 211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunudur.
Öncesi ve sonrası ile bir süreci içeren 28 Şubat 1997'de, zamanın Genelkurmay Başkanı, Milletin Yurt Savunması için emrine verdiği Silahlı Kuvvetlerden aldığı güç ile; Bu kanunlarla verilen yetkilerin hududunu zorlayarak ve aşarak, Millete olağan üstü bir dönem yaşatmıştır. Bu Dönemde;
    · Olmamış şeyler olmuş gibi kurgulanarak, milletin değerleri Devlete tehdit olarak gösterilmiş,

    · Hukuk ayaklar altına alınarak, suçsuz insanlar devletten tasfiye edilmiş,

    · Hükümet istifa ettirilmiş,

    · Meclis aritmetiği değiştirilmiş,

    · Milletin isteği dışında yeni hükümet kurdurulmuş

    · Eğitim müesseseleri hukuk dışı baskılarla yeniden dizayn edilmiş ve bir kısım gençler eğitim müesseselerinin dışına itilmiş,

    · Bazı orta eğitim müesseselerinden mezun olanların üniversiteye girişleri engellenmiş,

    · Toplum, hukuk dışı büyük baskı altına sokulmuştur.
Bu durumu MEŞRU kabul etmek mümkün değildir.

Bu dönemde, çağ dışı bir zihniyetle, TSK politikanın merkezine oturtulmuş ve tek belirleyici güç haline getirilmiştir.

Buna rağmen, yani herkesin yadırgadığı ve gayri meşru bulduğu, bu dönemin müsebbipleri hakkında, her hangi bir yasal işlem yapılamamıştır.

Baskılar, aba altından sopa göstererek yaptırılan faaliyetler, basında boy boy yer almasına rağmen, (“Demokrasiye Balans Ayarı”, “Post Modern Darbe”, “Silahsız Kuvvetlerin Darbesi”) , yasal kılıfına uydurulduğu ve Silahlı Kuvvetlerin gücünden ürküldüğü için, dönemin sorumluları ile ilgili, yasal işlem başlatılamamıştır.

ERGENEKON'u bir başlangıç olarak kabul ediyoruz.

Ama esas sorumlular, zirvede olanlardır.

Nihayet, zamanın Genelkurmay Başkanı E. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, dönemin perde arkasını aydınlatan ses kayıtları basına yansımıştır.

Ses kayıtları söylendiği gibi, E. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya ait ise; yaptığı baskılar;
    · Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Kanununun 147 nci maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmek, bunları teşvik eylemek”

    · Halen yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun ise “Hükümete Karşı Suç” başlığını taşıyan 312 nci maddesinde düzenlenen “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek”suçu teşekkül etmiş oluyor.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 158 nci maddesi gereğince bir suçun işlendiğini öğrenen özel ve tüzel kişiler, öğrendikleri suçu ihbarla mükelleftirler.

ASDER olarak, biz de bu mükellefiyet ve hukukun üstünlüğü adına buradayız…İhbar dilekçemizi Mahkeme Kalemine Tevdi ettik. İtiraf edilen darbecilik sicilinin yargı tarafından da tescil edilmesini istedik. Milletimiz ve tüm mağdurlar adına bu davanın takipçisi olacağız…

05 MART 2009

Adnan TANRIVERDİ

Emekli Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Çatalçeşme Sk. Defnehan Apt. No:27/13 Kat 3, Cağaloğlu /İSTANBUL


ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İLETİLMEK ÜZERE

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İSTANBUL



MÜŞTEKİ : Adnan TANRIVERDİ

Emekli Tuğgeneral

Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı


ŞÜPHELİ : 1-Emekli Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI,

Eski Genelkurmay başkanı

2-Yapılacak hazırlık soruşturması sonunda tespit edilecek diğer tüm suç şerikleri.


SUÇLAR : 1- Anayasayı İhlal (TCK m.309)

2- Yasama organına karşı suç (TCK m.311)

3- Hükümete karşı suç (TCK m.312)

a-Suç Tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Kanununun 147 nci maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmek, bunları teşvik eylemek”

b-Halen yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun “Hükûmete Karşı Suç” başlığını taşıyan 312 nci maddesinde düzenlenen “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek”


SUÇ TARİHİ : 28 Şubat 1997


OLAYLAR :

1- Şüpheli İ.Hakkı Karadayı, 30 Ağustos 1994 - 30 Ağustos 1998 tarihleri arasında Genel Kurmay Başkanlığı yapmış, emekli orgeneraldir.

2- İnternet sitelerinde ve basın organlarında yer alan ve şüpheliye ait olduğu belirtilen ses kayıtlarında aşağıdaki beyanlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.

“Mumcu zaten teklifi yapan pezevenk kendisi, ben şeye girme dedim cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim, girmedi o olmadı, o girseydi seçiliyordu. Abdullah Gül olmadı, gaye oydu, Abdullah Gül olmayınca seçime gidecekti.”

“ Ben bir iki kişiye daha telefon ettim sakın girmeyin diye. İşte bazı bir iki milletvekiline, Halk partiden oraya geçmiş olanlar.. Şimdi adam diyor ki; efendim bizim başkan diyor, tabi bu teklifi yapan bizim başkan diyor Mumcu için. Bu diyor gireceğine göre bizim de kesinlikle girmemiz lazım, işte anladığım kadarıyla girin diyor onu açık söylüyor falan, e gir kardeşim dedim ben de gir ve şey ver, çekimser ver, gir ve çekimser ver..”

“Genelkurmayın düşünmesi lazım artık, bu işi bir tek Silahlı Kuvvetler temizler artık. Eğer şu seçimlerden de başarılı olunmazsa Silahlı Kuvvetlerin bunu halletmesi lazım Bunlar yani cumhurbaşkanlığına kadar, kendi adamlarından biri gelir, gene seçimde de ekseriyetle başa geçerlerse o zaman asker temizler bunu. “

“Ondan sonra şeyden İstanbul Belediyesi’nden gelmiş imam kökenli adamın, oraya geçiyor imam, böyle şey olur mu?”

“Hocayı, Demirel ile konuştum. “Mutlaka gitmesi lazım, biliyorsunuz dev gazeteler verdi nizamiyeden döndük” dedim.. Nizamiyeden döndük lafı enteresandır yani, bu demektir ki bir halt olmasaydı biz... Ne dersem onu yaparlardı. Hoca’ya “Ayrıl” dedim ayrıldı. Daha ne olsun? Bunu cumhurbaşkanı dahil herkes kabul etti. Biz partiyi kapattık yav. Valla aynı kafadan gidiyorlar, kafaların değişmesi lazım.”

“28 Şubat’tan sonra Bodrum’a gitmiştim. Hatta gazeteler yazdı, manşet attılar “Karadayı yoruldu da Bodrum’a gitti” falan diye. Şimdi orada Mesut Yılmaz ile bir araya geldik. Berna hanım, benim hanım, dördümüz oturduk. Mesut Bey’e dedim ki; “Mesut Bey, size altın tepside bir iktidar teslim ediyoruz. Altın tepside önünüze kondu. Bunu iyi değerlendirin.” Kimin yanında, eşinin yanında. “Biz sizin arkanızdayız, sizi sonuna kadar destekleyeceğiz, ama benim bazı taleplerim var, Bunlar 1: Siyasi partiler kanunu değiştireceksiniz, 2: Seçim kanunu mutlaka değişeceksiniz, 3: Sekiz yıllık eğitimi mutlaka sağlayacaksınız, 4: Milletvekilliği dokunulmazlığını kürsü dokunulmazlığına çevireceksiniz.” Ondan sonra 7-8 şey söyledim. Hepsini sırıtarak dinledi... Şimdi Yılmaz da kaypak.”

“(...) Hemen gittim cumhurbaşkanına hepsini aynen anlattım, birinci sefer ne dediyse anlattım. Cumhurbaşkanı kalktı, “Ben deli miyim” dedi. “Bu adamların saçma saçma şeyiyle sizin emekliliğinizi nasıl onaylarım” falan dedi. Demirel cumhurbaşkanlığını fevkalade iyi yaptı, ilişkilerimiz de fevkalade iyiydi. Hatta bir gazeteye beyanat verdi, “Darbeyi Karadayı önledi” diye. Tabii çok iyi ilişkilerimiz vardı, ben ne dersem onu yapardı. Mesela Adana’ya gidecek efendim şu mesajı verirseniz iyi olur, kesinlikle, bir de bir birimizden hiçbir şeyi saklamazdık.”

3- Şüpheli bu beyan ve eylemleri yaptığı sırada Genel Kurmay başkanı olup, aşağıda belirtilen mevzuat kapsamına göre görev yapması gereklidir.

211 sayılı T.S.K. İç Hizmet K. Madde 43 :

“Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstündedir. ...Silahlı Kuvvetler mensupları..., her türlü siyasi ... nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır.”

T.S.K. İç Hizmet Yönetmeliği Madde 127 : Silahlı Kuvvetler mensupları gazete ve risalelere iç ve dış siyaseti hakkında yazı yazamazlar. Hükümet… aleyhinde tenkitte bulunamazlar ...”

4 - Yasa ve yönetmeliğe göre siyasi konularda ve özellikle sivil yönetim olan hükümete karşı genel kurmay başkanı veya başka bir askerin açıklama yetkisinin olmadığı ve bu fiillerin yasak hallerden sayıldığı açıktır. Yasağa aykırı hareket edildiği ses kayıtları ile sabit hale gelmiştir.

5- Bilindiği üzere Anayasanın 6. maddesi “ Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” denilmektedir.

Anayasa’ da Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belirtili kurallara bağlanmış ve sadece TBMM’nin Cumhurbaşkanını seçeceği ve egemenliğin kullanılması hususu açıkça belirtilmiştir. Bunlar içerisinde Genel Kurmay başkanlığının seçime müdahale etmesi, kaynağını Anayasadan almayan bir fiili durumdur. Ayrıca, hükümeti temsil eden başbakan’a ayrıl şeklinde bir ifade de dahi bulunması, bulunduğu konum itibari ile oldukça tehlikeli ve milletin egemenlik yetkisine açık bir müdahale niteliğindedir. Ayrıca, dönemin Cumhurbaşkanı hakkında ifade edilen , “ben ne dersem onu yapardı” şeklindeki beyanı da bu çerçevede ele alındığında suç unsurlarının tamamlandığı ortaya çıkmıştır.

6- Türk Ceza Kanunun 309. maddesi “Cebir ve şiddet kullanarak,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü.... düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar ” Şeklindedir.

Silahlı kuvvetlerin yegane görevi ülkeyi, savaşa ve yoğun silahlı şiddete karşı savunmaktır. Anayasal düzene karşı sivil, demokratik tepkilere karşı silahlı savunma, TSK’nın görevi değildir. Aksi halde silahı elinde bulunduran bu güç, beğenmediği her konuya karşı kendisine vazife çıkarıp kaos oluşturabilir. Bu durum Anayasanın özü ve ruhuna uymaz.

Şüpheli, Anayasa’da; C.Başkanlığının seçimi ve Egemenliğin kullanılmasının hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağı hususu ve hiçbir kimse veya organı kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı hükmüne karşı çıkarak suç işlemiş, taraf olarak müdahale etmiştir.

Anayasada kuvvetler ayrılığı prensibine göre gücün; yasama, yürütme ve yargı makamlarınca bağımsız bir halde kullanılacağı belirtilmektedir. Bu üç gücün dışında, TSK’nın da; egemenliğe ve C.Başkanlığı seçimine müdahale etme hakkı ve yetkisi olduğu belirtilmemiş, aksine müdahale etmemesi gerektiği yasayla açıklanmıştır. Genelkurmay’ın silahlı gücüyle,“taraf olduğu ve diğer beyanları”, atılı suçu oluşturmaktadır.

7- Türk Ceza Kanunun 311. maddesi , yasama organına karşı suç

başlığında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini...nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edenler …. cezalandırılırlar.” Şeklindedir.

Şüphelinin Cumhurbaşkanı seçilmesi görev ve yetkisi tamamen TBMM’ye ait iken muhalefet partisi lideri ile görüşme yapması, ona telkin ve emir niteliğinde beyanlarda bulunması, başka milletvekillerine girme şeklinde beyanlarda bulunması yasama organının yaptığı seçime müdahale niteliğindedir.

8- Türk Ceza kanunun 312. maddesi “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye

Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ….verilir.” şeklindedir. Şüpheli, hükümet lideri Başbakana ayrılması şeklinde beyanlarda bulunduğunu, muhalefet liderine altın tepsi için hükümeti verdiğini, ondan bazı yasaları çıkarması istediğini ve Cumhurbaşkanının her dediğini yaptığını beyan etmektedir. Bu durum, yukarıda belirtilen suçun unsurlarının oluştuğunu ortaya çıkarmaktadır.

9- Şüpheli emekli orgeneraldir. Hukuk devletinde, ayrıcalıklı bir konum

ve yargılama olamaz. Yasa önünde herkesin eşit olması gerekir. Şüphelinin eylemleri anayasayı ihlal, yasama ve hükümete karşı suç niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğinden ötürü, sivil yargılama mercileri yetkilidir.

10- Şüpheliye ait ses kaydının kendisine ait olup olmadığı öncelikle ele alınması gereken bir konu olup, Savcılığın öncelikle bu konuda inceleme yapması gereklidir. Ayrıca konuşmada isimleri geçen tüm kişilerinde bu beyanların doğruluğu konusunda tanıklıklarına başvurulmasını talep ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup, hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince, ceza yasalarında suç olarak düzenlenen ve müeyyidesi gösterilen bir suçu her kim işlerse işlesin, kanun önünde eşittir. Rütbesi, unvanı ne olursa olsun, suç işleme yetkisine ve cezadan muaf olma ve yargı dokunulmazlığı imtiyazlarına sahip olamaz.

T.C.Anayasası gereği, Yargı bağımsızdır. Hiçbir baskı, telkin ve tesir altında kalmaksızın suçlar hakkında kamu adına re’sen soruşturma açar ve Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanır.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 158 nce maddesi gereğince bir suçun işlendiğini öğrenen özel ve tüzel kişiler, öğrendikleri suçu ihbarla mükelleftirler.

İş bu nedenlerle şikayet başvurusunda bulunmak gerekmiştir.

DELİLLER :

Eski Genelkurmay başkanı Emekli Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI’ nın internete düşen ve tüm medya organlarınca deşifre edilerek yayınlanan 28 Şubat Darbesine ilişkin açıklamaları, 28 Şubat sürecinin sene-i devriyesi olan 28 Şubat 2009 Tarihli özellikle Taraf, Vatan ve Zaman Gazetelerinde yayımlanan söz konusu darbeye ilişkin gizli belgeler, şüphelinin ve yapılacak hazırlık soruşturması sonunda tespit edilecek ve soruşturma onları da kapsayacak şekilde genişletilecek diğer kişiler,

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=204769
,
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haber7.com/haber/20090218/Karadayinin-ucuncu-ses-kaydi-VIDEO.php
,
İm (Kod): Tümünü seç
http://haber.vatanim.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=225485&Categoryid=1
,
zaman, taraf, star ve yeni şafak gazetelerinin olaya ilişkin nüshaları ve sair tüm deliller.

NETİCE-İ TALEP : Arz ve izah edilen ve re’sen tespit edilecek nedenlerle,

Yukarıda adı ve açık kimliği yazılı şüpheliler ile yapılacak hazırlık soruşturması sonunda suça iştirak eden diğer kişiler hakkında;

1- Anayasayı İhlal (TCK m.309)

2- Yasama organına karşı suç (TCK m.311)

3- Hükümete karşı suç (TCK m.312)

suçlarından ve soruşturma sonucunda tespit edilecek diğer suçlardan yasal işlem yapılmasını,kamu davası açılması ve cezalandırılmalarını talep ederiz. 04.03.2009

EKLERİ;

TARAF, ZAMAN, YENİ ŞAFAK

VE VATAN GAZETELERİNİN 28 ŞUBAT 2009

TARİHLİ KONUYA İLİŞKİN HABER FOTOKOPİLERİ





Adnan TANRIVERDİ

Emekli Tuğgeneral

Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı



İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=710&Itemid=64



ASDER'in yazarları:
* Yusuf ÇAĞLAYAN
* Ahmet TÜRKAN
* Yakup EVİRGEN
* Prof.Dr.Mustafa NUTKU
* Mehmet ERDİL
* Hicabi MERAL
* Adnan TANRIVERDİ
* Nevzat TARHAN
* Ahmet ALPER
* Gürcan ONAT
* Halil Mert
* Em. Kur.Alb.Fethi Kıran
* Prof. Nazif Gürdoğan
* Hamza EROĞLU
* Kemal ŞAHİN
* Vehbi HORASANLI
* İbrahim Töre
* Şahin ÖZDAŞ
* Nurettin Yavuz

İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=section&id=2&Itemid=48


ASDER'in alıntı yazarları:
* Eser KARAKAŞ ( 1 öğe )
* Ahmet KEKEÇ ( 3 öğe )
* Vahap ÇOŞKUN ( 1 öğe )
* Yeşim OCAKLI ( 1 öğe )
* Doc.Dr.Mustafa ŞENTOP ( 1 öğe )
* Resul TOSUN ( 1 öğe )
* Serdar ARSEVEN ( 9 öğe )
* Umur TALU ( 3 öğe )
* Ahmet VAROL ( 4 öğe )
* Osman ÖZSOY ( 23 öğe )
* Emre AKÖZ ( 9 öğe )
* Hasan Celal GÜZEL ( 15 öğe )
* Ahmet TAŞGETİREN ( 14 öğe )
* Gülay GÖKTÜRK ( 11 öğe )
* Fehmi KORU ( 12 öğe )
* Sami HOCAOĞLU ( 3 öğe )
* Ali BAYRAMOĞLU ( 9 öğe )
* Mehmet ALTAN ( 13 öğe )
* Ahmet ALTAN ( 8 öğe )
* Hülya ŞEKERCİ ( 9 öğe )
* Şamil TAYYAR ( 9 öğe )
* Hasan CEMAL ( 13 öğe )
* Perihan MAĞDEN ( 5 öğe )
* Abdurrahman DİLİPAK ( 17 öğe )
* Nuh GÖNÜLTAŞ ( 5 öğe )
* Toktamış ATEŞ ( 3 öğe )



İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=section&id=5&Itemid=58



ASDER'in şubeleri:
Şubelerimiz

ŞUBE KAYITLARI


ANKARA ŞUBESİ:
Başkan: Kemal Şahin
GSM: 5324091845 Tel: 03123492190
Adres: Meşrutiyet caddesi 42/11 Bakanlıklar/ANKARA
Tel: 0312 435 11 11 Fax: 0312 435 11 11 E – MAİL : ankara@as-der.org.

BURSA ŞUBESİ:
Başkan: Arif ÇELENK
ADRES : Reyhan mah.kozaklı sok.çınar işhanı no:1/21 OSMANGAZİ – BURSA
TEL – FAX : 0 224 224 80 50 – 0 224 224 32 47
ARİF ÇELENK CEP : 0 505 500 98 90
E – MAİL : bursa@as-der.org.tr

KAYSERİ ŞUBESİ:
Başkan: Kemal METE
ADRES : CUMHURİYET MAH. TENNURİ SOK.9/2 KAYSERİ
TEL & FAX :03522229724
Kemal METE CEP: 0 505 226 55 05
Halit ERDOĞAN CEP: 0 532 546 80 81
E – MAİL : kayseri@as-der.org.tr

KONYA İRTİBAT:
ADRES : Tekbir giyim KONYA

TELEFON : (Ahmet ÇAPAR) 0 332 353 5187
(Abdullah SELÇUK) İŞ: 0 332 248 20 42 CEP: 0 505 288 94 77
E – MAİL : konya@as-der.org.tr

KÜTAHYA İRTİBAT:
TELEFON : ( Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI ) 0 274 224 04 19 - 4771
CEP : 0 535 763 05 00
FAX : 0 274 224 47 72
E – MAİL : kutahya@as-der.org.tr

İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=62&Itemid=44


ASDER Yönetim Kurulu


GENEL YÖNETİM KURULU

S.NO       GÖREVİ                       ASIL                               YEDEK
1 Genel Başkan Adnan TANRIVERDİ Haluk YILDIRIM
2 Genel Başkan Yrd. Abdurrahman TURAL Ali AKKAYA
3 Genel Başkan Yrd. Gürcan ONAT Mehmet İLHAN
4 Genel Sekreter İrfan ÇALIŞKAN Necmettin KELEŞ
5 Genel Sekreter Yrd. Önder TAPKIN Erdal TAHTA
6 Genel Sekreter Yrd. İbrahim TÖRE Peyami BAYRAM
7 Genel Muhasip Ekrem KARAKAŞ İbrahim GELEBEK


DENETLEME KURULU

S.NO       GÖREVİ                       ASIL                               YEDEK
1 Başkan Reşat FİDAN Mehmet ÇAKIROĞLU
2 Başkan Yardımcısı Vehbi KARA Veli AKPINAR
3 Başkan Yardımcısı Çetin ÇANAK Ahmet TAYLAN


HAYSİYET DİVANI

S.NO       GÖREVİ                       ASIL                               YEDEK
1 Başkan Ahmet Cengiz TANGÖREN Mustafa EROL
2 Başkan Yardımcısı Ali COŞAR Abbas AKBULUT
3 Başkan Yardımcısı Hayrettin KOCAOĞLU Mustafa UÇTU



İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=34&Itemid=29



ASDER - The Association Of Justice Defenders


Not: ASDER, ÖZGÜR-DER'i (http://www.guncelmeydan.com/forum/ozgur ... 19273.html) desteklemeyi de ihmal etmiyor tabii ki.


İm (Kod): Tümünü seç
http://as-der.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=689&Itemid=64
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İlteriş » Cum Mar 06, 2009 0:22

Gun hainlerin, cakallarin, akbabalarin gunu! Bu gunlerinin keyfini sursunler, eminim bu yapilanlar, icerde haksiz yere yatan insanlarin yasadiklari acilar, ayriliklar, yoksunluklar... hepsinin hesabi misliyle sorulacak. Altindan kalkamayacaklari buyuk veballer altina girdiler. O gun geldiginde bu cakallara merhameti ihanet sayacagiz!
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen Türk-Kan » Cum Mar 13, 2009 14:04

İsmail Hakkı KARADAYI'ya suç duyurusu

Eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI hakkında Ankara cumhuriyet baş savcılığına MAZLUMDER ve ÖZGÜR EĞİTİM-SEN suç duyurusunda bulundu.

Eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI’ ya ait olduğu iddia edilen ve yalanlanmayan ses kayıtları ile 28 şubat döneminde anayasal suç işlediğini ortaya koyan uygulama ve beyanları olduğu ortaya çıkmıştır. Bu beyanların doğruluğunun tespiti ve eylemlerinin suç unsuru taşıyor ise cezalandırılması için MAZLUMDER Genel sekreteri Av. Emre YURTALAN ve ÖZGÜR EĞİTİM-SEN Genel Başkanı Yusuf TANRIVERDİ İsmail Hakkı KARADAYI Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu


SUÇ DUYURUSU METNİ

03.03.2009

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA


MÜŞTEKİLER : 1- Özgür Eğitim-Sen adına Genel Başkan Yusuf TANRIVERDİ

2- İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışa Derneği adına Genel Sekreter Emre YURTALAN

ŞÜPHELİ : İsmail Hakkı KARADAYI

SUÇLAR : 1- Anayasayı İhlal (TCK m.309)

2- Yasama organına karşı suç (TCK m.311)

3- Hükümete karşı suç (TCK m.312)


OLAYLAR :

1- Şüpheli 30 Ağustos 1994 - 30 Ağustos 1998 tarihleri arasında Genel Kurmay Başkanlığı yapmış, emekli orgeneraldir.

2- İnternet sitelerinde ve basın organlarında yer alan ve şüpheliye ait olduğu belirtilen ses kayıtlarında aşağıdaki beyanlar da bulunduğu analaşılmaktadır.
    “Mumcu zaten teklifi yapan pezevenk kendisi, ben şeye girme dedim cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim, girmedi o olmadı, o girseydi seçiliyordu. Abdullah Gül olmadı, gaye oydu, Abdullah Gül olmayınca seçime gidecekti.”

    “ Ben bir iki kişiye daha telefon ettim sakın girmeyin diye. İşte bazı bir iki milletvekiline, Halk partiden oraya geçmiş olanlar.. Şimdi adam diyor ki; efendim bizim başkan diyor, tabi bu teklifi yapan bizim başkan diyor Mumcu için. Bu diyor gireceğine göre bizim de kesinlikle girmemiz lazım, işte anladığım kadarıyla girin diyor onu açık söylüyor falan, e gir kardeşim dedim ben de gir ve şey ver, çekimser ver, gir ve çekimser ver..”

    “Genelkurmayın düşünmesi lazım artık, bu işi bir tek Silahlı Kuvvetler temizler artık. Eğer şu seçimlerden de başarılı olunmazsa Silahlı Kuvvetlerin bunu halletmesi lazım Bunlar yani cumhurbaşkanlığına kadar, kendi adamlarından biri gelir, gene seçimde de ekseriyetle başa geçerlerse o zaman asker temizler bunu. “

    “Ondan sonra şeyden İstanbul Belediyesi’nden gelmiş imam kökenli adamın, oraya geçiyor imam, böyle şey olur mu?”

    “Hocayı, Demirel ile konuştum. “Mutlaka gitmesi lazım, biliyorsunuz dev gazeteler verdi nizamiyeden döndük” dedim.. Nizamiyeden döndük lafı enteresandır yani, bu demektir ki bir halt olmasaydı biz... Ne dersem onu yaparlardı. Hoca’ya “Ayrıl” dedim ayrıldı. Daha ne olsun? Bunu cumhurbaşkanı dahil herkes kabul etti. Biz partiyi kapattık yav. Valla aynı kafadan gidiyorlar, kafaların değişmesi lazım.”

    “28 Şubat’tan sonra Bodrum’a gitmiştim. Hatta gazeteler yazdı, manşet attılar “Karadayı yoruldu da Bodrum’a gitti” falan diye. Şimdi orada Mesut Yılmaz ile bir araya geldik. Berna hanım, benim hanım, dördümüz oturduk. Mesut Bey’e dedim ki; “Mesut Bey, size altın tepside bir iktidar teslim ediyoruz. Altın tepside önünüze kondu. Bunu iyi değerlendirin.” Kimin yanında, eşinin yanında. “Biz sizin arkanızdayız, sizi sonuna kadar destekleyeceğiz, ama benim bazı taleplerim var, Bunlar 1: Siyasi partiler kanunu değiştireceksiniz, 2: Seçim kanunu mutlaka değişeceksiniz, 3: Sekiz yıllık eğitimi mutlaka sağlayacaksınız, 4: Milletvekilliği dokunulmazlığını kürsü dokunulmazlığına çevireceksiniz.” Ondan sonra 7-8 şey söyledim. Hepsini sırıtarak dinledi... Şimdi Yılmaz da kaypak.”

    “(...) Hemen gittim cumhurbaşkanına hepsini aynen anlattım, birinci sefer ne dediyse anlattım. Cumhurbaşkanı kalktı, “Ben deli miyim” dedi. “Bu adamların saçma saçma şeyiyle sizin emekliliğinizi nasıl onaylarım” falan dedi. Demirel cumhurbaşkanlığını fevkalade iyi yaptı, ilişkilerimiz de fevkalade iyiydi. Hatta bir gazeteye beyanat verdi, “Darbeyi Karadayı önledi” diye. Tabii çok iyi ilişkilerimiz vardı, ben ne dersem onu yapardı. Mesela Adana’ya gidecek efendim şu mesajı verirseniz iyi olur, kesinlikle, bir de bir birimizden hiçbir şeyi saklamazdık.”
3- Şüpheli bu beyan ve eylemleri yaptığı sırada genel kurmay başkanı olup, aşağıda belirtilen mevzuat kapsamına göre görev yapması gereklidir.

211 sayılı T.S.K. İç Hizmet K. Madde 43 :

“Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstündedir. ...Silahlı Kuvvetler mensupları..., her türlü siyasi ... nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır.”

T.S.K. İç Hizmet Yönetmeliği Madde 127 : Silahlı Kuvvetler mensupları gazete ve risalelere iç ve dış siyaseti hakkında yazı yazamazlar. Hükümet… aleyhinde tenkitte bulunamazlar ...”

4 - Yasa ve yönetmeliğe göre siyasi konularda ve özellikle sivil yönetim olan hükümete karşı genel kurmay başkanı veya başka bir askerin açıklama yetkisinin olmadığı ve bu fiillerin yasak hallerden sayıldığı açıktır. Yasağa aykırı hareket edildiği ses kayıtları ile sabit hale gelmiştir.

5- Bilindiği üzere Anayasanın 6. maddesi “ Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” denilmektedir.

Anayasa’ da Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belirtili kurallara bağlanmış ve sadece TBMM’nin Cumhurbaşkanını seçeceği ve egemenliğin kullanılması hususu açıkça belirtilmiştir. Bunlar içerisinde Genel Kurmay başkanlığının seçime müdahale etmesi, kaynağını Anayasadan almayan bir fiili durumdur. Ayrıca, hükümeti temsil eden başbakan’a ayrıl şeklinde bir ifade de dahi bulunması, bulunduğu konum itibari ile oldukça tehlikeli ve milletin egemenlik yetkisine açık bir müdahale niteliğindedir. Ayrıca, dönemin Cumhurbaşkanı hakkında ifade edilen , “ben ne dersem onu yapardı” şeklindeki beyanı da bu çerçevede ele alındığında suç unsurlarının tamamlandığı ortaya çıkmıştır.

6- Türk Ceza Kanunun 309. maddesi “Cebir ve şiddet kullanarak,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü.... düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar ” Şeklindedir.

Silahlı kuvvetlerin yegane görevi ülkeyi, savaşa ve yoğun silahlı şiddete karşı savunmaktır. Anayasal düzene karşı sivil, demokratik tepkilere karşı silahlı savunma, TSK’nın görevi değildir. Aksi halde silahı elinde bulunduran bu güç, beğenmediği her konuya karşı kendisine vazife çıkarıp kaos oluşturabilir. Bu durum Anayasanın özü ve ruhuna uymaz.

Şüpheli, Anayasa’da; C.Başkanlığının seçimi ve Egemenliğin kullanılmasının hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağı hususu ve hiçbir kimse veya organı kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı hükmüne karşı çıkarak suç işlemiş, taraf olarak müdahale etmiştir.

Anayasada kuvvetler ayrılığı prensibine göre gücün; yasama, yürütme ve yargı makamlarınca bağımsız bir halde kullanılacağı belirtilmektedir. Bu üç gücün dışında, TSK’nın da; egemenliğe ve C.Başkanlığı seçimine müdahale etme hakkı ve yetkisi olduğu belirtilmemiş, aksine müdahale etmemesi gerektiği yasayla açıklanmıştır. Genelkurmay’ın silahlı gücüyle,“taraf olduğu ve diğer beyanları”, atılı suçu oluşturmaktadır.

7- Türk Ceza Kanunun 311. maddesi , yasama organına karşı suç

başlığında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini...nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edenler …. cezalandırılırlar.” Şeklindedir.

Şüphelinin Cumhurbaşkanı seçilmesi görev ve yetkisi tamamen TBMM’ye ait iken muhalefet partisi lideri ile görüşme yapması, ona telkin ve emir niteliğinde beyanlarda bulunması, başka milletvekillerine girme şeklinde beyanlarda bulunması yasama organının yaptığı seçime müdahale niteliğindedir.

8- Türk Ceza kanunun 312. maddesi “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye

Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ….verilir.” şeklindedir. Şüpheli, hükümet lideri Başbakana ayrılması şeklinde beyanlarda bulunduğunu, muhalefet liderine altın tepsi için hükümeti verdiğini, ondan bazı yasaları çıkarması istediğini ve Cumhurbaşkanının her dediğini yaptığını beyan etmektedir. Bu durum, yukarıda belirtilen suçun unsurlarının oluştuğunu ortaya çıkarmaktadır.

9- Şüpheli emekli orgeneraldir. Hukuk devletinde, ayrıcalıklı bir konum

ve yargılama olamaz. Yasa önünde herkesin eşit olması gerekir. Şüphelinin eylemleri anayasayı ihlal, yasama ve hükümete karşı suç niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğinden ötürü, sivil yargılama mercileri yetkilidir.

10- Şüpheliye ait ses kaydının kendisine ait olup olmadığı öncelikle ele alınması gereken bir konu olup, Savcılığın öncelikle bu konuda inceleme yapması gereklidir. Ayrıca konuşmada isimleri geçen tüm kişilerinde bu beyanların doğruluğu konusunda tanıklıklarına başvurulmasını talep ediyoruz.


İş bu nedenlerle şikayet başvurusunda bulunmak gerekmiştir.

DELİLLER :
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=204769
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haber7.com/haber/20090218/Karadayinin-ucuncu-ses-kaydi-VIDEO.php
İm (Kod): Tümünü seç
http://haber.vatanim.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=225485&Categoryid=1

zaman, taraf ve yeni şafak gazetelerinin olaya ilişkin nüshaları ve sair tüm deliller.


SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden dolayı ; Şüpheliler hakkında yukarıda belirtilen yasa maddeleri yönünden kamu davası açılması ve cezalandırılmalarını talep ederiz.

03.03.2009


Özgür Eğitim-Sen İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin

Genel Başkanı Dayanışma Derneği Genel

Yusuf Tanrıverdi Sekreteri Av. Emre YURTALAN




Resim

Resim

Resim



İm (Kod): Tümünü seç
http://www.mazlumder.org/haber_detay.asp?haberID=4883
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Türkiye Ağı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x