Sizi mi Dinlemişler(!)?. Vah vah…

Birkaç yıl önceydi. Dinlemeler ayyuka çıkmış, simitçi bile dinlendiğini düşünür olmuştu. O dönem ulaştırma bakanı olan milyon Ali, Binali Yılmaz ne buyurmuştu hatırlayalım;

“Korkacak bir şeyiniz yoksa, dinlenmekten korkmayın(!)?”

Şimdi diyorlar ki;

Başbakanı, cumhurbaşkanını, bakanları, MİT Müsteşarını dinlemişlermiş…

Şimdi biz de hak ettikleri biçimde cevap verelim;

“Yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet pazarlığı, komisyon pazarlığı, gayrimeşru ilişkileriniz yoksa(!), dinlenmekten korkmayın…..”

Gene mağdur edebiyatı… Plak bozuldu bir kere… Aynı yere takılıyor. Devlet ellerinde, saraylara sultan oldular, Suud Kralına özenip saltanat sürüyorlar ama hep mağdurlar…

Ben de içimden mırıldanıyorum;

“Kenarın dilberi nazlı olsa da nazenin olmaz.”

“Çarığın sürünüyor, pasağın görünüyor.”

“Benim MİT’im, benim valim, benim polisim” diyenler, devletin kurumlarını fedai gibi kullananlar, siz dinlenirken o sizinkiler ne yapıyormuş(!)?. O görev yerleri “yan gelip yatma yeri mi?”

Vah vaaah…

Milli bir kurum kaldıysa, bu ekibi gerçekten dinlemelidir. Çünkü, AKPKK bir suç örgütü gibi hareket etmiştir. Suç örgütleri de dinlenir ama, bunlar başka bir suç örgütü olan F-CİA’nın kendilerini dinlediğini söylüyor.

Kaçak-kondu zillet sarayın Sultanı diyor ki;

- Beni ve ailemi ölümle tehdit ettiler(!)..

Su testisi suyolunda kırılır.

Yetkisiz bir örgütün elemanlarının padişah ve ailesi tehdit edebilmesi için, birlikte çok suç işlemiş olması gerekir değil mi? Öyle çok yüz göz olmuşsunuz ki, uçkuru kaptırmışsınız. Ortağın uçkuru çekince, kıçının ortaya çıkması kaçınılmazdır.

İki suç örgütü, “mafya usulü” uygulamalarla ülkeyi korku tüneline soktunuz. Şimdi sizlerin hesaplaşmasından bize ne?

Sizinki olsa olsa;

Mafya hesaplaşması olur. Kalan sağlar bizimdir desem, sizler hiç bu milletin olmadınız ki... Ankara’nın şerrinden Bürüksel’in şefaatine sığınalı, CFR’nin damgalı yâri olalı, sizler bu millete haramsınız.

Ninem derdi ki;

“Işığı nerede söndürdüyseniz, oraya gidin!!.”

Bu mafya hesaplaşmasından önce ışığı nerede söndürmüştünüz?

İlluminati’nin kucağında mı?

Bu durumda kalan sağlar;

İLLUMİNATİ’nindir…

Şeytanın işi yakmaktır. Geldiniz geleli Türkiye’den Fas’a kadar yakıyorsunuz. Afrika’ya bile yetiştiniz. BOP’un NERON’u…

Karanlık güçlerin karanlık çocukları…

Yalnız bir şeye çok güldüm. BİT Müsteşarını da dinlemişler(!)… Ya-hu, birazcık aklınız olsa, hiç olmazsa bu durumu saklar, acziyetinizi ilan etmezsiniz. MİT… Adı üzerinde, Milli İstihbarat Teşkilatı…. Gerçi BİT hiçbir zaman %100 milli olmadı ama…

Bu BİT(Batak İstihbarat Örgütü)’in milli aydınlarımızı, bilim adamlarımızı, önemli projelerde çalışan mühendislerimizi neden koruyamadığını sorguluyoruz ya?

Başındaki şahıs dinlendiği iddiasını kabullenerek;

“Kendi kıçını bile korumaktan aciz olduğunu” ilan ediyor.

Ülke güvenliği yok, Türkiye bir bombanın üzerinde oturuyor diyorduk, gene haklı çıktık.

Askeriyeden GES Komutanlığı izleme birimini teslim aldılar. Bütün dinleme ve takibi kendi bünyesinde toplayan Müsteşar Efendi, büyük bir özgüvenle, “tek patron biziz” mesajı vermek için gazetecileri toplamıştı değil mi?

“Kendine hayrı yok himmet dede, kaldı ki bu millete himmet ede….”

Ha, pardon… Bebek katiline epey himmeti olmuştu değil mi?


Kendim Ettim, Kendim Buldum

Bir zamanlar;

“Yargıladığınız şekilde yargılanırsınız” ayetini hatırlatarak uyarmıştık. Şimdi suç ortaklarından birisi, yargıladığı gibi yargılanıyor…

Sultan 2006 yılında Aydın Doğan’ı şöyle tehdit ediyordu;

“Biz de bildiklerimizi söylersek…”

Bir başvekilin işi devlet gücüyle elde ettiği bilgilerle vatandaşı tehdit etmek değildir. Bir suç varsa suç duyurusunda bulunursun. Aksi takdirde bir suç var ve sen bu durumu şantaj amaçlı saklıyorsan,hem “suçluyu koruma suçu” işliyorsundur. Hem de devlet gücünü kötüye kullanıyorsundur.

Genelkurmay başkanı dinlendi. Sesleri çıkmadı.

Seçime giderken MHP’li vekil adaylarının kasetlerini piyasaya sürdüler. CHP’ye operasyon yaptılar. Dinlenmekten şikayet eden sultan, bu rezil durumu seçim meydanlarında kullandı. Meydanlarda;

“Ne özeli, genel genel..” diye höykürdü…Üstelik yasal olmayan bir biçimde elde edilen kasetleri kullandı. Yani, yasal olmayan kasetleri kullanarak bir yol açtı. İşte o yol şimdi kendilerine çıktı.

Daha bugünler iyi günleriniz…

Şimdiden;

“Kendim ettim, kendim buldum” şarkısını söylemeye başlasanız iyi yaparsınız. Alıştırma yapmış olursunuz hiç olmazsa…

DİPÇE: Her suçu bir sahte mağduriyet yaratarak örten Sultan, bir de “faiz lobisi” icat etmiştir. Şimdi ben de soruyorum:

Bağımsız olması gereken Merkez Bankası ile dalaşarak doları 2.50 noktalarına çıkardınız. Ülkenin dolar borcu kurundan yediği kazığın miktarı nedir? Sen “dolar lobisinin Türkiye şubesi misin”?

Zahide UÇAR, 11 Şubat 2015
http://www.zahideucar.com
zahide@zahideucar.com